bu maçta leeds united ilginç bir uygulama denemiştir. oyuncu numaralarını tişörtlerin üzerine değil, çoraplarının üst kısmından sarkan etiketlere yazmışlardır.
ankaragücü'nün kupa galipleri kupasında türkiye'yi temsil ettiği ilk maçtır. kupa galipleri kupası ilk kez 1963-1964 sezonunda düzenlenmeye başlanmıştır. 1998-1999 sezonunda ise son kez düzenlenip uefa kupası ile birleştirilmiştir.
ilk basımı 2005 yılında olan ziya adnan'nın "çünkü biz ankaragüçlüyüz!.." isimli kitabından;
70'li yıllarda aklımda kalan unutulmaz karşılaşmalardan biri, avrupa kupa galipleri kupası'nda, 13 eylül 1972 tarihinde ingiltere'nin leeds united takımına karşı oynadığımız maçtı... bu maçı izlemek için, babamın ingiltere'den 'futbol hastası' bir ingiliz arkadaşı ankara'ya misafir olarak gelmiş ve maçı maraton tribününde bizimle beraber izlemişti. ilk maç ankara 19 mayis sladı'nda oynanmış ve tribünler tıka basa dolmuştu. babam ve ingiltere'den misafirimiz ile saatler öncesinden maça gitmiş ve ankara seyircisinin inanılmaz desteğiyle sahaya çıkan takımımızı ayakta alkışlamıştık. bu maçta ankaragücü baskın soysal, remzi hotlar, ismail dilber, mehmet aktan, müjdat yalman, zafer göncüler, metin yılmaz, selçuk yalçıntaş (kaptan), melih atacan, ali osman renklibay, tahsin ünal tertibi ile sahada yerini almış ve ünlü ingiliz takımına kök söktürmüştü. maç 1-1 bitti. babamın ingiltere'den gelen arkadaşı ankaragücü seyircisinin takım sevgisine ve coşkusuna hayran kalmıştı.
ingiltere'de oynanan rövanş maçında 1-0 yenildik ve kupadan elendik. ama leeds united'm yayımladığı maç programında ankaragücü'ne övgüler vardı. bu maç programını londra'da yaşayan bir arkadaşım temin etti ve o sayfaları karıştırırken daha önceleri gözümden kaçmış bir gerçeği hatırlama fırsatı buldum. o günkü ankaragücü takımının kadrosunda, o sırada veya önceki yıllarda milli takımlara hizmet etmiş tam 7 oyuncu bulunuyordu!
veli necdet arığ: "leed united’in ankara’daki maçını izlemek üzere, kafile ile birlikte bazı ingiliz basın mensupları da ankara’ya gelmişlerdi.
leeds united’in idari menecerinin ricası üzerine, genel kaptanımız dr.mehmet bozdoğan ingiliz basın mensuplarının stada girişlerini sağlamıştı.
ikinci karşılaşma da oynanmış, takımımız avrupa kupasından elenmişti. aradan 6 ayı aşkın bir zaman geçmişti.
bir gün kulübümüze, leeds united kulübünden 25 dolarlık bir havale geldiği görüldü. dr.mehmet bozdoğan havaleyi bankadan çekmiş, kulübe irad kaydetmişti amma, bu paranın gelişine bir anlam verememişti.
sonrası leeds united kulübünden, kulübümüze resmi antetli bir yazı gelmiş ve mesele o zaman aydınlanmıştı.
dr.mehmet bozdoğan, ingiliz basın mensuplarını stada almıştı ya… gönderilen 25 dolar onların stada giriş ücreti imiş!
ve yazının altındaki not cümlede ise “gecikmeden dolayı özür dileniyordu…”
demek ki ingiltere’de kraliçenin dahi maçlara ücret ödeyerek girdiği espri değil bir gerçekmiş."
uefa tarafından düzenlenen avrupa kupalarında ankara'yı temsil eden ilk takım ankaragücü'dür...
avrupa takımları ile resmi maç yapan ilk ankara takımı gençlerbirliği'dir (1967-68 sezonu balkan kupası). fakat uefa tarafından düzenlenmediği için balkan kupası ve fuar şehirleri kupası bugünkü anlamıyla "avrupa kupası" olarak istatistiklere eklenmemektedir.
ankaragucu were completely new to european football, whereas revie’s side was preparing for their sixty-fifth game in european competition. being new, the hosts were unbelievably friendly and made syd owen most welcome on his dossier-building trip prior to the game. they had heard all about united and their status as one of the best in european competition and were looking forward to seeing them play good football.
united’s flight to ankara from manchester had been delayed while a new windscreen was fitted to their chartered plane but favourable weather and wind conditions meant they could make the 2,000 mile flight direct to ankara, instead of stopping at belgrade to refuel as originally planned. this meant they arrived on schedule to prepare for the first leg which they were expected to win.
unfortunately, united had been hit by injuries and were not expecting an easy ride against the hosts who were able to call upon seven internationals. home officials were predicting a sell out 30,000 crowd but the disappointment of not seeing united’s injured stars which included allan clarke, mick jones, eddie gray and jack charlton was blamed for cutting that attendance to only 20,000.
the atmosphere in the stadium was a mixture of good and bad. armed guards patrolled the main stand and the crowd watched the game from behind a 6ft high wire fence, but united’s players were presented with flowers prior to the kick-off which they threw into the crowd as a gesture of friendship. ıt was new territory for united, being their first trip to turkey, in what was a high-profile game for the locals, who had beaten ızmir in the turkish cup final and excitement was at fever pitch for ankaragucu’s first-ever european game.
the turks had all of their seven internationals on duty but united played well within themselves on a dry bumpy pitch, always looking as if they had plenty in reserve and were happy with the final scoreline of 1-1 which nicely set up the return leg at elland road two weeks later. joe jordan’s growing reputation was enhanced by the vital away goal in turkey as the youngster had to deputise for the injured mick jones.
ankaragucu began as though they planned to attack united strongly but it quickly became apparent that united’s defence was more than capable of dealing with the threat. norman hunter, trevor cherry and ray ellam formed an impressive defensive barrier and in midfield paul madeley was a commanding figure. trevor cherry and roy ellam had both been signed from huddersfield town in the summer as cover for jack charlton, who at thirty-seven was growing ever closer to retirement after two decades of distinguished service to the club, and both made their european debuts.
united were content to play at a slow pace on a bumpy uneven surface but generally controlled matters and should have taken the lead on the half-an-hour when they forced their first opening, which peter lorimer totally miscued, side-footing an easy chance over the bar from six yards. twenty-year-old joe jordan had done well to win an aerial challenge to present his fellow scotsman with the gilt-edged opportunity, but any disappointment he may have felt for lorimer’s wayward finishing was forgotten as the young scot was rewarded for his tireless running. johnny giles aimed a corner kick for the far post and trevor cherry rose highest to head the ball into the middle where jordan volleyed home for his sixth goal in eleven appearances for united a minute before half-time.
the stage was set for united to build on their one goal lead but they received a rude shock as ankara were level five minutes after the restart, when the romanian referee awarded a penalty against norman hunter, who much to his surprise and annoyance was adjudged to have brought down coscun, when the player appeared to be stumbling before the tackle was made. romanian referee kevorc ghemigean pointed to the spot and mujdat yalman fired the penalty past david harvey, who had now ousted gary sprake for the united goalkeeper’s jersey. the turks had a flurry of attacks after that but it was united who almost regained the lead three minutes from time as peter lorimer shot on the turn only to see it hit a post.
leeds united: david harvey, paul reaney, paul madeley, trevor cherry, chris galvin (dk. 44 terence yorath), roy ellam, johnny giles, billy bremner, norman hunter, peter lorimer, joe jordan
teknik direktör: donald revie
gol: (0-1) dk. 45 joe jordan (1-1) dk. 50 (pen.) zafer göncüler
türk futbol seyircileri belkide ilk defa avrupanın üç ünlü takımı ile bu takımlarda yer alan milyonluk ayakları göreceklerdir. bunlardan galatasaray'ın şampiyon kulüplerdeki rakibi bayern munchen'in kadrosunda bulunan beckenbauer ve müller şuan avrupada ve dünyada büyük ünü ve maddi değeri olan futbolculardır. örnegin, beckenbauer 15 milyon, müller 17 milyon türk lirası değerinde ayaklara sahip bulunmaktadır.bayer münchen'in batı almanya milli takımına verdiği diğer şöhretlerin değeri ise şöyledir; maier 8, roth 6 milyon, takımın tümü ise 78 milyon lira değerindedir.
leeds'in değeri 65 milyon lira.
kupa galipleri kupasındaki temsilcimizin ankaragücü'nün ingiliz rakibi leeds unıted ise 65 milyon lira değerinde bir ekibe sahiptir.bunların içinde clark 15, cooper 11,bremmer 8, milyon lira değerindedir.
fuar kupasında eskişehir'le karşılaşacak italyan fiorentina ise 75 milyon değerindedir. fiorentina'nın en pahalı futbolcuları arasında de sisli 12, sallutti 10,clerici 8, birizi 8, sormani 7 milyon lira değerindedir.
ben küçükken maça gitmek öyle ulaşılmaz öyle muhteşem bir şeydi ki... ankara 19 mayıs stadının üstü açıktı o zamanlar, bilet kuyruğuna girip sıranın bize gelmesini beklediğimiz saatler boyunca, merdivenleri çıkıp sahayı göreceğimiz anı hayal eder, tribünlerden gelen sesler arttıkça, içimizi bir coşku kaplardı.
beni ilk kez maça babam götürmüştü. ilk ve son kez aslında! boşanmış bir anne-babanın çocuğu olarak uzun yıllar babamla bir daha birlikte olamadık. neyse, tarih 13 eylül 1972... ankaragücü o devrin en güçlü takımlarından leeds united’la kupa galipleri kupası birinci turunda karşılaşıyordu. stadın çevresinde nasıl bir kalabalık vardı anlatamam size! uzun saatler boyunca bekleyip, sonunda girebildik stada. tribündeydik ama 9 yaşında bir çocuk olarak sahip olduğum boyla o kalabalıkta sahayı görmem imkânsızdı. babam arada bir beni omzuna alıyor, arkadan homurtular yükselince tekrar yere indirmek zorunda kalıyordu. maç boyunca defalarca tekrarlandı durdu bu sahne. ne joe jordan’ın ilk yarının son dakikalarında leeds’i öne geçiren golünü görebildim, ne de ikinci yarının hemen başında sevgili zafer göncüler ağabeyimin penaltıdan attığı ankaragücü'nün beraberlik golünü... zafer göncülerin golü büyük bir sevince boğmuştu stattaki herkesi, babam golü attık golü attık!’ diyerek sevinç gözyaşları döküyor bir yandan da beni omuzlarına alıp sahadaki ankaragücü oyuncularının sevincine ortak etmeye çalışıyordu. maç boyunca leeds yüklenmiş, ankaragücü direnmiş ve o dönemin en güçlü ingiliz takımından beraberliği koparmıştı sarı laciverttiler... ankaragücü müthişti o yıllarda. bizim gözümüzde ise sadece ankara’nın değil türkiye’nin de en iyi takımıydı; müjdat yalman, koksal mesçi, erman toroğlu, zafer göncüler, ismail dilber, melih atacan, coşkun akyel, metin yılmaz, behzat çınar, aydın tohumcu ve diğerleri... babamın omuzlarmda sahayı görebildiğim o kısacık dakikalar bile ne büyük heyecandı!
rövanş maçını radyodan dinledim. ankaragücü iyi oynayıp ikinci yarının ortalarına kadar da direndi. ancak leeds’in attığı tek gole engel olamadık ve deplasmanda 1-0 yenilerek kupa galipleri kupası’na veda ettik.