fenerbahçe profesyonel futbol takımı, özel maçta ilie datcu, şükrü birant, cevher özer, nedim doğan, niyazi gülseven, serkan acar, ziya şengül, stevan ostojiç, fuat saner, canan açıkgöz, osman arpacıoğlu ve abdullah çevrim’den oluşan kadrosuyla, mithatpaşa stadı’nda brezilyalı ünlü futbolcu pele’nin de formasını giydiği brezilya’nın santos takımına 6-1 mağlup olurken golünü canan açıkgöz (dk.63) santos’un gollerini ise aleindo (dk.31) pele (dk.35) edu (dk.49) cladoaldo (dk.62) alcindo (dk.71) ve ramos (dk.83) attı.
saat 14’de yeşilköy’e gelecek olan santoslular, saat 15'de bakırköy'den lüks bir yat ile deniz yolundan boğazda kalacakları otele gidecekler. satışa çıkarılan maçın biletleri kapalı tribün 100, açık tribün 40 lira olarak tesbit edildi.
kadrosunda «dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu» sayılan pele'nin bulunduğu brezilya •şampiyonu santos takımı yarın dolmabahçe'de fenerbahçe ile yapacağı özel maç için bugün istanbul'a gelecektir.
antrenör jair rosa pinto'dan başka 4 idareci, 1 masör, 1 doktor, 1 malzemeci ve 1 gazetici'nin de bulunduğu kafilede iu futbolcular yeralmaktadır:
orta saha oyuncuları: alcindo, enreira, oliveira, almoinda
forvet: pele, paulo, edu
özel program:
pele'li santos takımı için organizatörler özel bir program tertip etmişlerdir. saat 14.00'te yeşilköy'e varacak olan kafile saat 15'te bakırköy'deki lüks kamara yatı ile deniz yolundan boğaz'da kalcakları otele götürüleceklerdir.
biletler satılıyor
yarın saat 20.00'de başlayacak olan maçın biletleri şimdiden satışa çıkarılmıştır. fiyatlar kapalı 100, açık 40 lira olan teberrulu biletler aşağıdaki yerlerde satılmaktadır:
dün istanbul’a gelen siyahi futbolcu, uçaktan otobüse kadar polisler tarafından adeta taşınarak götürüldü. fenerbahçe karşısına çıkacak kadroda dünya kupasında oynayan cladoaldo ve edu da yer alıyor.
hasan çakalkurt
dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbol cambazı «kral» pele ve brezilya lig şampiyonu santos takımı bugün türk seyircisi önünde fenerbahçe'ye karşı gövde gösterisi yapacaktır.
kahve ülkesinin siyah insanları yıllardır futbol özlemi birikmiş, dolmabahçe çimlerinde sıcak bir meltem örneği sarı - lacivert renklere gönül vermiş vücutlara esecektir.
kadrolar
biletleri kapışılan 90 dakikalık futbol şöleni beyaz ışıkların parlamasıyla saat 20.00'de fenerbahçe'nin «datçu - şükrü, cevher, nedim, levent - ziya, ostojiç, fuat - canan, osman, muharrem», santos'un «cesaj - pereira, clodoaldo, zecarios, oberdan - alfonsiho, oliveria - alcindo, paulo, pele, edu» dan kurulu kadrolarını karşı karşıya getirecektir.
pele'nin gelişi
pele'yi ve takım arkadaşlarını getiren uçaki saat tam 14.20'da yeşilköy'e indi. yağmur yüzünden fazla seyircinin gelmediği karşılamaya, gazeticiler çok rağbet göstermişlerdi. bu yüzden uçatan inen pele, karşısına çıkan gazeteci fazlalığı yüzünden tekrar uçağa dönmek zorunda kaldı. merdivenlerden halkı selâmlayan ve devamlı gülen ünlü siyahi futbolcu, daha sonra getirilen polis kuvvetleri ile adeta taşınarak hava alanındaki bir otobüse güç belâ bindirilebildi.
boğaz'da gezi
pele ve arkadaşları için hazırlanan özel gezi gereğince, bakırköy'den «kamera» yatına bindirilen kafile, gzeticilerle birlikte yeşilköy'den carlton oteline kadar sürecek olan 2 saatlik bir deniz gezintisine çıktılar. yatta yine en büyük rağbeti gören futbolcu pele oldu. gazetecilere poz poz resim çektiren ve fenerbahçe başkanı ılgaz ile tanışan pele, «türk futbolcusu fazla tanımadığını fakat türkiye'de yenmek veya yenilmek için değil de brezilya futbolundan bazı örnekler vermek için geldiklerini belirtti.»
pele sakat
santos kulübü ikinci antrenörü geraldo cunha, «pele çıktığımız bu turne boyunca kasıklarından bir rahatsızlık geçiriyor. bu yüzden italya'da hakiki oyununu gösteremedi. fakat yarın (bugün) oynayacak ve eğer aşırı marke edilmezse kendisini gösterebilecektir.»
asıl adı arantes nacimento edson olan ve dünya da pele diye tanınan «siyah inci», 23 ekim 1941'de doğdu...
dolmabahçe'de şenlik var. futbol sirki kurulacak yeşil çimenlerde...
pele sahnede pele...
dolmabalçe'de bir futbol cambazı...
yeşil çimenler üzerinde gelmiş geçmiş kramponlarların en ustası. meşin yuvarlağa incitmeden, yıpratmadan hükmeden kral, siyah inci pele çıkıyor sahaya bugün...
futbolun hastasına değil, sokaktaki adama pele derseniz aklına futbol, futbol derseniz pele gelir.
asıl adı arantes nacimento edson olan ve dünya da pele diye tanınan siyah inci, 23 ekim 1941'de doğdu. doğumu fakir ailesine endişe vermişti. çünkü o zamanlar bilemezlerdi ki yıllar sonra bu kara çocuğun futbol sahalarını haraca kesecek harika adam olacağını...
pele ilk yurt dışına 17 yaşında çıktı. isviçre'deki başarısından sonra otoriteleri kendisine hayran bırakmıştı. bu pele'nin futbol dahisi olarak ikinci defa doğuşuydu. siyah inci o günden beri her sahaya çıktığında yükseldi, her kale önünde büyüdü her rakibi aştı ve futbol tarihine binin üzerinde gol ve ona yakın asist yazdırdı.
bugün dolmabahçe'e eserini sergileyecek olan siyah inci'nin ne klâsına ne de şöhretine kimse erişemedi.
işte böylesine bir şöhret bu gece türk futbolseveri önünde top koşturacak meşin yuvarlağı sürecek...
futboldan kazandığı paranın haddini hesabını bilmeyen ünlü futbolcu, fenerbahçe'nin adını dahi bilmiyor...
yalçın pekşen
babasının göbek adından, çocuğunun ayakkabı numarasına kadar biliyorduk pele'yi. pele’yı hiç tamımamış ünlü bir düşünürürün dediği gibi «yeryüzünde söylenmemiş şey yoktu.» bu lâf pele için söylenirken, «pele hakkında yazılmamış şey yoktu» denebilirdi. yine de bir röportaj yapmak için gittik yeşilköy'e.
dünyanın birçok kralından daha fazla tanınmış bir «futbol kralı», parlak yanar döner kumaşlar içinde süklüm püklüm oturan zencş idi işte. sempatik gülüşü, kendisini saran gazeteci çemberi içinde duyduğu sıkıntı yüzünden fazla devam etmedi. yine de fotoğraf çekilirken gülüneceğini biliyordu. binlerce, belki onbinlerce röportaj yapışmıştı kendisi ile. tercümanı vardı. biliyordu, yahut düşünüyordu ki, gazeteci kafasında kurduğu klişe bir lâfı aldı mı çeker gider. bizde ise resim çektirmekti gazetecinin derdi. ve pele, işte bu yüzden objektifi görür görmez aslan çehresinin çizgilerini yan taraflara doğru yayıyordu.
bu kargaşalıkta cevabının ilginç olabileceğini düşündüğüm bir tek soru sorabildim pele'ye, «türkiye'de hangi takımla maç yapacağını biliyor musun?» ve cevabı düşündğüm gibi. bilmiyordu pele, fenerbahçe'nin adını. sağdan soldan «fenerbahçe» lâfları yükseldi. yine de telâffuz edemedi ve bu defa samimi olarak güldü: «galiba katalaç gibi bir şeydi» dedi.
değer biçemiyorlar
«pele hakkında söylenmemiş, ya da yazılmamış şey yoktu» dedik ama, santos'un bir idarecisi bizim duymadoğımız ilginç bi açıklama yaptı:
takımın bütün oyuncuları sigortalı oldukları halde, pele sigortalı değildi. sebebi daha da ilginçti: sigorta şirketleri pele'ye değer biçememişlerdi. evet dünyanın hakiki krallarına bile değer biçen sigorta şirketleri bu ülkenin kralına değer biçememişlerdi.
işte böylesine büyüktü bugün dolmabahçe'de seyredeceğimiz futbolcu.
santos: cejas (7) - orlando (7), delgado (7) - berdan (8), ze carlos (7), alfonsi (8) - antenes (7), clodoaldo (9), aleindor (9), pele (10), edu (9)
turgut güngör
* * *
futbola selâm...
futbol denince aklımıza pele geliyorsa, sözde ışıklı dolmabahçe havuzunun karanlığında işte o siyah adamın parıltısı vardı.
ayakkabı boyamak için peşinde dolaşan kıvırcık saçlı çocuğa bakmayanlar «jület rimes» kupasomo taşımış bir futbol hamalını ayakta alkışlamak için sabırsızlanır. pele'yi anlatan ansiklopedi tüketilerek «siyah inci» öğrenilmez ama sıcaklığı unutulmayacak futbolundan damla yudumlanır.
fenerbahçe belki oynayamadı, fakat sarı - lacivertlilerin yok oluşu futbol hastalarında okyanus aşırı bir ülke temsilcisi olarak brezilya adını ezberletti.
bana pele'yi sorarsanız «gözbebeğime sığamayacak kadar büyük» cevabını veririm... sonra da derim ki, «ne pele'siz santos'un tadı var. ne de santos'suz pele tuz - biber... ikisinin ortası birşey. teknik ve arkadaşlık... kısacası futbol...»
haçtan dakikalar
11 elemanıyla bir yelpaze örneği açılıp - kapanan santos, turneye çıkmış ekip havasından uzak, taşına ince vuruşlarla şekil vermeye çalışan mimar ustalığında göründü...
4. dakikada alfonsi'nin füzesini bir dakika sonra oberdan'ınbombası. 13. dakikada da antenes'in tabanca misali şutu izledi. harp meydanı değil, futbol alanındaki gösteri böyle başladı ve 32. dakikada meyvesini verdi. şükrüyü secdeye vardıran edu'nun ortaladığı topu ceza sahasında göğüs istobuyla indiren alcindor skor göstergesini de açtı: 1-0.
edu, sağdaki ded,ügediği rakinin kapamasına fırsat bırakmadan genişletmek istedi ve 35. dakikada kale sahasına gönderdiği topu pele ağlara taktı: 2-0.
49. dakikada bu kez pele kendi yaro sahasından aldığı topu solaçık edu'ya, «sen bana attırdın, bende de sana attırayım» dercesine gönderdi. sakallı 11 numaranın vuruşunda meşin yuvarla datçu'nun kalesine gol olarak takıldı: 3-0.
pele ceza sahası dışında hazırladığı tuzağına fenerbahçe defansı 62. dakikada düşürünce aşırtma bir pasla clodoaldo'yu pozisyona soktu. bu oyuncunun hareketine yapacak tek iş topu başlama noktasına götürmek oldu: 4-0.
herşeyin bittiği bir anda tarihlerine geçecek maçın golüne fenerbahçelilier 64. dakikada kavuştu. alfonsi'nin yere düşürerek kaçırdığı topu canan filelere göndermeyi başardı: 4-1.
pele, pele olduğunu bşr defa daha gösterme imkânınını yine kendisi yarattı. 71. dakikada orta yuvarlaktan aldığı topla tek başına ceza sahasına kadar girdi, üç defans oyuncusundan başka datçu'yu da çalımlayarak alcindor'u gördü. bu futbolcu durumu 5-1 yaptı.
77. dakikada pele'nin sessizce soyunma odası yoluna yönelişi oldu. 83. dakikada sonradan oyuna giren ramos, ceza sahası dışından çıkardığı topla datçu'yu son kez avladı ve karşılaşma da 6-1 santos'un galibiyetiyle bitti.
dün geceki futbol ziyafetini basın tribününden izleyen arkadaşımız «asaf ayçıl» futbol otoritelerinin görüşlerini sordu ve onlar da birkaç cümle ile görüşlerini şu şekilde belirttiler.
fahri somer: santos büyük takım. mükemmel saha markajları, yerinin bulan paslar, nefis verkaçlar ve yerinde patlatılan şutlarla seyircilere futbol ziyafeti verdiler. kral pele de her hareketi ile futbol ziyafetine renk kattı.
birol pekel: futbol için yaratılmış kişi. sonbaharında olsa bile topa şahsiyet kazandıran adam. dün akşam seyirciler, hakem ve fenerbahçeli futbolcular bile zevkle izlediler pele'yi.
tevfik ünsi: pele, beklenmiyeni, umulmayanı, başkasının yapamıyacağını yapan adam, santos ise futbolun zekâ ve ilhamlar oyunu olduğunu bir kez daha ispatladı dün gece.
işte gerçek futbol, işte gerçek futbolcu ve işte kelimenin tam mânâsiyle bir gerçek kral. sahaların taçsız kralı boşuna dememişler ona... bir sihirbaz, hattâ sihirbazdan da ötede... ayağına, bileğine, en önemlisi kafasına hâkim bir kral... ne yaptığını ne yapacağını bilen bir kral...
ona verilen ünvanlar boşuna değil. topun peşinde koşarken yeleleri rüzgârdan savrulan bir aslan gibiydi. verdiği paslar, attığı çalımlar hepsi hesaplıydı. «iğnenin deliğinden geçerek» deyimi işte onun verdiği paslar, yuvarladığı toplar için söylenmiş sanki...
korkunç bir zekâ vardı kafasında. işte kafasiyle ayaklarına hükmeden bir tutulmaz inciydi pele...
sahalarda tutulamayan siyah inci pele'yi birkaç satırla anlatmak, anlatabilmek gerçekten de güçtü. görmek, duymak ve ondan sonra hissetmek ve yaşamak gerekirdi pele'yi...
* * *
ya öteki arkadaşları. onlar da aldıkları paranın hakkını tek kuruşuna kadar vermek için ter döktüler, koştular ve futbolun da bir sanat olduğuna türk sporseverine anlattılar. bir turistlik seyahate çıkmadıklarını da yarım düzine golle ispatladılar.
* * *
fenerbahçe ise kendisini girdaba kaptırmış gibi şaşkın, ümitsiz ve telâşlı idi... ne yaptığı ne de yapacağını bilmişti. çoğu zaman da seyretti sadece rakibini sahada. gücünün yetmiyeceğini anladıktan sonra da bıraktı...
* * *
dolmabahçe'den bugüne dek çok takım geldi geçti. ama ne bir peke ne de bir santos geldi ve de gelecek.
1958'de isveç'te dünya futbol piyaasına sunulan edson arantes do nascimento, aradan geçen 14 yıldan sonra dün gece dolmabahçe seyircisinini misafiriydi. aradan 14 yıl geçse bile, böylesine kıymetli bir misafirle tanışmamızı sağlayan fenerbahçe'ye çok çok teşekkür ederiz.
uzun ve yorucu bir turneye çıkmalarına rağmen, gerek pee ve gerekse santos her bakımdan mükemmel bir futbol sergileyerek dolmabahçe seyircisinin gönüllerini fethettiler. çok üstün top tekniği, en büyük silâhlarıydı. yeri geldiği zaman çalım atmakla beraber, genellikle vertical (dikine) paslarla f. bahçe kalesine indiler ve zaman zaman da çok şık ver-kaçlara girdiler. maçın aksiyon adamı elbette ki pele idi. bir harika golattı, üç tane de attırdı. attırdığı gollerin güzelliği anlatmakla bitmez. üçüncü golde edu'ya verdiği 40 metrelik diyagonal pas, dördüncü golde clodoaldo'nun önüne indirdiği aşırtma top ve beşinci golde datçu dahil tüm fenerbahçe defansını geçtikten sonra meşin yuvarlağı alcindo'ya yuvarlayışında futbolun bütün incelikleri vardı.
bu cambazlar karşısında fenerbahçe maalesef bir varlık gösteremedi ve beklemediği bir hezimete uğradı. iki takım arasındaki klâs farkı açıkça ortadaydı. o kadar ki, santos kalesine gelen toplar parmakla sayılacak kadar azdu. tam 77 dakika topa dilediği şekilde hükmeden «siyah inci» bu arada bir fırsatını bulup oyundan kaçmış ve böylelikle de seyircinin de dediği gibi pele gitmiş, futbol da bitmişti.
evet, pele buydu işte...
sanırız, seyirci verdiği paranın karşılığını dün gece fazlasıyla almıştır.
babacan, peleyi seyrederken maç idare etmeyi unuttu
erhan gürer - lebib timur
* pele'nin sahaya çıkışı gerçek bir olaydı. yanında fotoğraf çektirmek isteyen foto muhabirleri, siyah inc'yi iteleyip kakaladılar. oradan oraya sürüklenen pele maç boyunca bu kadar yorulmadı.
* dolmabahçe stadının sahasını ve tribünlerini dolduran 43 bin seyirci doya - doya pele'yi ve brezilya futbolunu seyretti. ama en rahat seyirci de maçın hakemiydi. siyah inci'yi yakından izleyen doğan bahacan, bu yüzden de oyun kurallarına pek dikkat edemedi...
* santos'lu futbolcular maçtan önce tribünlere imzalı toplar attılar. seyirciler bir top kapabilmek için birbirlerini hırpalarken, görevli bir polis memuru ise «kuvvetini» gösterip zahmetsizce talihli bir seyircinin elinden topu aldı.
* siyah inci pele oynadı, 77 dakika sahanın her tarafında göründü. futbolcu ayağının bütün ustalığı ile oynadı. eli ile topa hiç dokunmadı. yani hiç taç atışı yapmadı.
* santoslu futbolcular maçtan bir saat önce dolmabahçe'nin zeminini kontrole çıktılar. edu sahaya adımını atar atmaz korkunç tezahürat yapıldı. seyirci edu'yu pele sanmıştı. edu hiç bozuntuya vermedi ve ellerini pele vari kaldırarak seyirciye teşekkür etti.
seyirci. pele’yi son bir defa görmek için soyunma odasının koridorlarını doldurmuştu.
yalçın pekşen
dolmabahçe'nin dolmabahçe olalı görmediği muhteşem 90 dakika sonunda santos'lu futbolcılar soyunma odasının yolunu tutarken sahayı dolduran seyirciler yeni bir meraka kapılmışlardı. futrbolcuların formalarını almak. nitekim orlanda ve clodoaldo'nun formaları adeta yırtılırcasına çıkarıldı üzerlerinden ve bir anda birkaç açık gözün ellerinde eriyiverdi.
soyunma odalarının önü geniş emniyet tertibatına rağmen bir âlemdi türk seyircisi. fenerbahçesine 6 gol atmasına rağmer santos'a hayran kalmıştı ve bu muhteşem oyunda en rolü oynayan pele'yi son bir defa görmek, ona dokunmak için koridorları doldurmuşlardı.
fakat çok azı buna muvaffak oldu. santos'lu futbolcular battaniyeler içinde âdeta kaçırılırcasına otobüslerine bindirildiler. idareciler ise gider ayak fenerbahçeli futbolculara centilmen oyunlarından dolayı teşekkür ediyorlardı.
fenerbahçeliler ise üzgün olmaktan ziyade şaşkındılar. teknik adamlar söylenecek bir şey olmadığını belirtirlerken bazı futbolcular «nerede ise bir de oyunu bırakıp adamları seyredecektik. hattâ zaman zaman seyrettik bile» diyorlardı.
sarı - lacivertli kulüp, haziran ayında iki brezilya takımının katılacağı 4 lü bir turnuva hazırlıyor. ayrıca santos'u 4-0 yenen lig şampiyonu pal moiras'ı getiriyor.
hasan çakalkurt
fenerbahçe kulübü santos müsabakasından maç hasılatı ve teberru olmak üzere 1 milyon lira gelir elde etmiştir. sarı - lâcivertli kulübe maç hasılatı olarak net 450 bin lira kalmış, teberrulardan da 550 bin lira gelir sağlanmıştır.
maçtan 1 milyon 250 bin lira gelir elde edilmiş, bütün masraflar çıktıktan sonra 450 bin lira fenerbahçe kasasına girmiştir. teberrulu biletlerden elde edilen gelir ise 550 bin lira olmuştur.
santos gitti...
fenerbahçe'ye brezilya futboluu seyrettiren santos takımı turnesine devam etmek üzere önceki gece yarısı uçakla tahran'a geçmiştir.santos seyahatine ortadoğu ülkelerinde devam edecektir.
2 brezilya takımı daha geliyor...
faruk ılgaz'ın bu konuda yaptığı açıklama şöyledir: «haziran ayı içinde desportes ve coritiba takımları brezilya futbolunun temsilcisi olarak türkiye'ye gelecektir. milli takımın da katılmasıyla üç gün sürecek dörtlü bir turnuva düzenlenecektir. maçlardan ikisi istanbul'da bir tanesi de izmir de atatürk stadı'nda yapılacaktır.»
santos'u 4-0 yenen pal moiras gelecek
«bu dörtlü turnuvanın dışında ayrıca haziran ayı başında rio ligi şampiyonu, 35 maçta mağlûbiyeti olmayan, santos'u 4-0 mağlûp eden pal moiras takımı da fenerbahçe'nin dâvetlisi olarak türkiye'ye gelecektir.»
dip not: yazılarda pal moiras diye geçen takım se palmeiras ve haziran'da istanbul'da fenerbahçe ile oynuyorlar.
fuat saner: «böyle bir futbolcuyu ilk defa gördük. öylesine kuvvetli adalesi var ki, topu kestiği an sen yarım metre uzaklaşıyorsun, o durduğu yerde meşin yuvarlağa sahip oluyor. bir markaj yapsaydık sert oynasaydık onlar da işi sıkı tutacaklardı. ben onun karşısında kendimi mahallede top oynayan çocuklara benzettim. çünkü onunla başa çıkmak imkânsızdı. kısaca o oynadı, arkadaşlarını oynattı, biz de bir şeyler öğrenebilmek için seyrettik.»
ziya şengül: «biz markajsız oynayarak pele'nin de futbol göstermesine izinv verdik. onu rahatça oynattık. amacımız seyirciye iyi bir pele seyrettirmekti. top onun ayağına gelince devleşiyordu. pele belki büyük olabilir ama santos, daha çok pele'ler çıkarır. ben saha içinde pele'den çok ayağiyle tenis oynarcasına topa hükmeden clodoaldo seyrettim. bence 90 dakikada pekeden çok clodoaldo vardı...»
pele'yi yakından seyreden hakem doğan babacan : spor terbiyesi çok yüksek bir futbolcu.
erhan gürer
pele'nin oyununu yanından kim seyredebilir? fenerbahçeli futbolcular, bir de orta hakem doğan babacan. sarı - lacivertli futbolcular oyun gereği her zaman yanında olamadılar ama doğan babacan, «topla pele»'nin her an yanındaydı ve siyah inci’ye de doydu. 77 dakika izlediği pele'yi, «babacan» bir eda ile şöyle tanımladı: «her yönü ile üstün bir futbolcu. allah vergisi. söylenecek başka söz bulamıyorum.»
doğan babacan bir hakem gözü ile de peke'yi anlattı: «sadece top oynamayı düşünüyor. kendini oyuna veriyor, başka bir şeyle ilgilenmiyor. bu da gösteriyor ki, spor terbiyesi çok yüksek bir futbolcu.»
hakem ve fenerbahçeli futbolcular bile zevkle izlediler pele'yi
1972 nisanının son günlerinde gazetelere düşen bir haber futbolseverleri adeta kalplerinden tavana mıhlar. dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olan pele ve takımı santos uzun soluklu dünya turnesine türkiye durağını da eklemişlerdir. brezilyalılar, 3 mayıs’ta fenerbahçe ile karşılaşacaklardır.
bu haber büyük heyecan yaratır futbol kamuoyunda. niye yaratmasın ki, 58’den bu yana hakkındaki her şeyi adeta ezberledikleri brezilyalı top cambazını sadece televizyonlarda ya da gazete kupürlerinde görenler için bu dostluk maçında üstadı canlı kanlı bir şekilde izleyecek olmanın hayalini kurmak bile başlı başına bir mucizedir!
futbol camiası çalkalanırken santoslular amerika, ingiltere, belçika, italya diye ülke ülke dolaşıp para konusunda anlaşabildikleri kulüplerle hıncahınç dolu kalabalıklar önünde dostluk maçları yapmaktadırlar.
bunlardan birinde sheffield wednesday’in orta saha oyuncusu tommy craig, maçın son dakikalarında hakemin yanına gelir ve ondan düdük çalmadan önce kendisine işaret vermesi için adeta yalvarır. çünkü farklı bir hedefi vardır oyuncunun. düdükle birlikte, tribünden yükselen kahkahalar ve şaşkınlık bakışlar arasında, zaten sürekli yakınlarında dolaştığı siyah incinin formasını alana kadar çekiştirip duracaktır!
bu tarz garip olaylar, profesyonel olduğu 1956’dan bu yana 16 yıldır santos forması giyen taçsız kral için oldukça doğaldır aslında. gittikleri her ülkede, her maçtan önce, sırasında ya da sonunda bu tarz alışılmamış olaylara alışmıştır ünlü futbolcu.
2 mayıs 1972 salı günü saat 14’de santosluları taşıyan uçak yeşilköy’e iner. yağmurdan dolayı karşılamaya gelen seyirci az olsa da gazetecilerine neredeyse tamamına yakını havalimanındadır. bu yüzden pele uçağın kapısından çıkmak üzereyken kalabalığı görür ve yeniden uçağa dönmek zorunda kalır. ünlü siyahi futbolcu, daha sonra getirilen polis kuvvetleri ile adeta taşınarak hava alanındaki bir otobüse güç belâ bindirilebilir.
15’te özel bir kamara ile 2 saatlik bir boğaz turuna katılır misafirler ve gazeteciler. o gezi sırasında gazeteciler, pele’nin kasıklarında bir ağrı olduğunu bu yüzden de italya’daki maçlarda istenilen performansı gösteremediğini ayrıca tüm takım oyuncularının sigortalandığı halde paha biçilemediği için top ustasının sigortalanamadığını öğrenirler.
pele gazetecilerin «türkiye'de hangi takımla maç yapacağını biliyor musun?» sorusuna sağdan soldan «fenerbahçe» lafları yükselse de telaffuz edemediği için «bilmiyorum» der ardından da samimi bir gülümsemeyle «galiba katalaç gibi bir şeydi» der.
brezilyalı oyuncu sonrasında da türkiye'ye yenmek veya yenilmek için değil de brezilya futbolundan bazı örnekler vermek için geldiklerini ifade eder.
3 mayıs gecesi saat 19 civarlarında, “sözde ışıklı dolmabahçe havuzunun karanlığında” edu zemini görmek için sahaya çıktığında 43 bin seyirciden büyük bir uğultu yükselir. futbolcu şaşkın bir şekilde tribünlere bakarken onu pele zannettiklerini fark eder ama bozuntuya vermeden pele’ymişcesine ellerini kaldırarak seyircileri selamlar.
maçtan önce santos’lu futbolcular tribünlere imzalı toplar atarlar. seyirciler bir top kapabilmek için birbirlerini ezerlerken görevli bir polis memuru «kuvvetini» gösterip zahmetsizce talihli bir seyircinin elinden topu alır!
bu sırada fotoğraf çektirmek isteyen foto muhabirleri nedeniyle pele çıkış tünelinden sahaya geçene kadar itiş kakış nedeniyle o kadar yorulur ki, bir gün sonra “sahada bu kadar yorulmadı” derler ünlü oyuncu için.
fenerbahçe kendisini girdaba kaptırmış gibi şaşkın, ümitsiz ve telaşlıyken, 11 elemanıyla bir yelpaze örneği açılıp - kapanan santos, turneye çıkmış ekip havasından uzak, taşına ince vuruşlarla şekil vermeye çalışan bir mimar ustalığında sahada işini yapmaktadır. zaten oyun başladıktan kısa bir süre sonra gücünün yetmeyeceğini anlayan fenerbahçeli futbolcular, tıpkı misafirlerin oyunlarını izlemekten oyun kurallarını unutan hakem doğan babacan gibi pele ve arkadaşlarını izlemeye başlamışlardır.
ışıkları yetersiz olsa ve yağmur nedeniyle zemini havuza dönse de mithatpaşa stadında o siyah adamın parıltısı futbolseverlere ulaşmaktadır.
77 dakika sahanın her tarafında görünen, bir gol atıp, üç asist yapan ve ayağının bütün ustalığıyla oynayan pele, eli ile topa hiç dokunmamış yani hiç taç atışı yapmamıştır.
pele’nin yanında tribünleri büyüleyen en önemli oyuncu clodoaldo’dur. maçtan sonra fenerbahçeli savunma oyuncusu ziya şengül, “ondan bir şeyler öğrenmek için pele’yi markajsız bıraktık” der ve “pele topu ayağına alınca devleşiyor belki ama ben saha içinde pele'den çok ayağıyla tenis oynarcasına topa hükmeden clodoaldo’yu seyrettim maç boyunca” diye ekler.
şengül gibi orta saha oyuncusu fuat saner de, “markaj yapmadık” dese de bunun sebebini, “markaj yapsaydık, sert oynasaydık onlar da işi sıkı tutacaklardı” diye açıklar.
maç santos’un 6-1’lik üstünlüğüyle sona erer. bitiş düdüğüyle birlikte bir yandan tribünler, öte yandan da sahanın içinde bir koşuşturma başlar. bazıları pele’yi görmek, bazıları forma kapmak için futbolcuların peşinde dolanırlar.
birileri orlanda ve clodoaldo'nun formalarını adeta parçalarcasına üstlerinden alırken, bazıları da soyunma odalarının önündeki geniş emniyet şeridine rağmen pele’yi son bir kez görmek ya da ona dokunmak için izdiham yaratırlar. fakat çok az kişi amacına ulaşır çünkü oyuncular battaniyelere sarılı bir şekilde hızlıca otobüslere bindirilip uzaklaştırılırlar olay mahallinden.
santoslu idareciler giderayak centilmen oyunları nedeniyle fenerbahçe’ye teşekkür ederken sarı-lacivertliler üzgün olmaktan ziyade şaşkındırlar. teknik adamlar söylenecek bir şey olmadığını belirtirlerken, bazı futbolcular “nerede ise biz de oyunu bırakıp adamları seyredecektik. hatta zaman zaman seyrettik bile” derler.
seyirciler, hakem ve fenerbahçeli futbolcular, sonbaharında olsa bile topa şahsiyet kazandıran, futbol için yaratılmış pele’yi hayran hayran izlemişlerdir.
santos bir gün sonra fenerbahçe’ye 1 milyon lira gibi dev bir hasılat bırakarak tahran’a uçar. hedefte önce iran ardından ortadoğu ülkeleri vardır. sonrasında da brezilyalıların hong kong ve avusturalya’ya gittiğine dair belgeler var internette ama ne yazık ki tam bir listesi yer almıyor bu efsanevi futbol seyahati hakkında…
misafirlerin yerleri hala sıcakken fenerbahçe başkanı faruk ılgaz bu nefis hasılattan olacak gazetecilere 2 brezilya takımın daha önümüzdeki günlerde istanbul’a geleceğini ama asıl sürprizin santos’u ligde 4-0 yenen palmeiras’ın haziranda konukları olacağı müjdesini verir.
7 haziranda palmeiras gerçekten de istanbul’a gelir fakat allahtan skor doğru orantılı olmaz. fenerbahçe 2-1’lik skorla sahadan yenik ayırılır.
yazımızı bir gün sonra gazetelere düşen ve aslında maçın önemini net bir şekilde özetleyen şu cümlelerle bitirelim: “sahalarda tutulamayan siyah inci pele'yi birkaç satırla anlatmak, anlatabilmek gerçekten de güçtü. görmek, duymak ve ondan sonra hissetmek ve yaşamak gerekirdi pele'yi. dolmabahçe'den bugüne dek çok takım geldi geçti ama ne bir pele, ne de bir santos geldi ve de gelecek.”
dünya'nın ünlü futbolcularının bulunduğu brezilya takımı bakırköy'den deniz yolu ile boğaz'da kalacakları otele yatla gidecek
yarın akşam fenerbahçe ile oynayacak brezilya'nın dünyaca ünlü takımı santos bugün saat 14'de istanbul'a gelecektir.
siyah inci pele ve 1970 dünya kupası'nda brezilya milli takımında oynayan kalistos ve edu gibi şöhretli futbol yıldızlarının da bulunduğu santos takımı bugün bakırköy'den boğaz'da kalacakları otele kadar kamera yatı ile gidecektir.
kafilede 7 yönetici var
dr. cleyten bittencourt espimhel'in başkanlığındaki kafilede kulüp üyesi salvator civhello, antrenör jair rosa pinto, diplomat geraldo c. cunha, menecer olivio soares, doktor luüz yanagul, masör beraldo porthos linhares ile şu futbolcular bulunmaktadır.
cejas, claudio, ramos, delgado, oberdan, pereira, clodoaldo, edu, alcindo, pele, oliveira, ferreira, orlando, paulo, almeida. antrenor ve afonso.
biletler f. bahçe'de teberrulu satılıyor
mithatpaşa'daki maç saat 20.00 de başlayacaktır. biletler fenerbahçe kulübünde teberrulu 100 liradan, gişelerde ise numaralı 50, açık 25 lira olarak satışa çıkarılmıştır.