ilk basımı 2001 yılında olan hakan dilek'in "mahallenin en şık abileri" kitabından;
osman arpacıoğlu: "bay gol'ü takdimimdir"
"her mucize golün arkasında osman'ı buluyordu izleyenler. fenerbahçe yavaş yavaş osmanbahçe oluyor. bir frikiği elle tartar gibi üst direğin sırtına vurduran osman 90 dakika sahayı küçültüp kendini büyülten olağanüstü temposuyla tribünlerin fenerbahçe yerine çağırdığı yeni bir takımdır." bu satırlar islam çupi'ye ait. şu satırlar da gündüz kılıç'ın: "durmadan usanmadan rakip fileleri gözleme, gol arama şampiyonu osman!"
120 lira
1947 ankara doğumlu... 1950'den itibaren samsun'da. her çocuk gibi o da mahalle arasında top peşinde. 19 mayıs lisesi'nin ortaokul bölümünde okurken lisansı 1963-64 sezonunda samsun akınspor'a çıkan osman'ın ilk transfer karşılığı ise oldukça ilginç: "orta üçte üç dersten ikmale kalmıştım. kursa gitmem gerekiyordu. bir ders ücreti ise kırk lira idi. akınspor'a 120 liraya üç dersin kurs parası karşılığında transfer oldum; 1964-65 sezonunda samsun yolspor'a, aylığı 450 liraya karayollarında işçilik karşılığında geçtim"
1965-hacettepe
türkiye amatör takımlar şampiyonası'nda onu izleyen gençlerbirliği'nin hocası yüksel doğanay'ın tavsiyesiyle 1965 yılında ankara'nın hacettepe'sine transfer olur. hacettepe'de çok az oynayabilen osman, bir yandan da yıldırım beyazıt lisesi'nde öğrenimini sürdürür. o sene ankara yıldırım beyazıt lisesi futbol takımrnda, sonradan fenerbahçe formasını giyecek olan yavuz, hans levent ve samsunsporun talihsiz futbolcusu abidin var: "gizli profesyonellerden kumlu bir okul takımı idik." yıldırım beyazıt lisesi aynı kadroyla türkiye şampiyonluğu'nu yakalar...
yeri gelmişken, anlatmadan geçmeyelim: abidin türkiye'de görülmüş görülecek en teknik, en seri topçulardan biriydi. samsunspor onu kadrosuna kattığı zaman yer yerinden oynamıştı. çok iyi bir futbolcuydu. bir o oranda insandı da. abidin, bir eskişehirspor maçında hüdai ile çarpıştı ve komaya girdi. beyin sarsıntısı geçirmişti. bir daha toparlanamadı. futbol sahaları onu kaybetti.
bir gün menteşoğlu, samsunspor maçından önce onu elinden tutup sahanın ortasına getirdi ve seyirciye selam çaktı. sonra ne oldu, nerededir, bilmiyorum...
mersin tdmanyurdu
ertesi yıl ikinci ligde şampiyonluğa oynayan mersin idmanyurdu, golcü osman'ı transfer eder: "ankara'da iktisadi ticari ilimler akademisi'nde okudum ve pazar günleri mersin'deki maçlara gidip geldim. 1966-67'de lefter ve kadri aytaç, 1968-69 sezonunda da turgay seren antrenörlüğümü yaptı."
osman, mersin idmanyurdu'ndaki ikinci yılında gol kralı olur ve aynı takımda 60 bin liraya profesyonelliğe geçer: "ilginçtir, mersin'de attığım her golde annem adak kesmiş. o sene 23 gol atmıştım. annemin kapıcısı 'yeter artık tavuktan bıktım!' demiş."
artık büyük takımların da transfer listesindedir. attığı gollerle vitrinde iyi bir yer edinir kendine. beşiktaş almak ister, ama kendi deyimiyle hasta fenerlidir: "kulüp müdürü hidayet ağabey fenerbahçe adına beni kaçırdı, ama hangimiz hangimizi kaçırdık orası belli değil. "1971'de" mersin vali yardımcısı ahmet şefik bey'in kızı aynur hanım'la evlenir. artık çok sevdiği fenerbahçe formasının altında atacaktır gollerin.. fenerbahçe'de de ikinci senesinde gol kralı olan osman'a spor yazarları bir de lakap takar: "bay gol".
sabri kiraz
sabri kiraz'ın, sonradan ünlenen başka ankaralı futbolcular gibi, osman'da da çok emeği var: "beni sarkaç topla çalıştırdı. kafa taymingini öğretti. antrenman sonraları sahada yarım saat çalışırdım kendi başıma. fenerbahçe gönlümde yatan aslandı. takımda iyi bir arkadaşlık vardı. ercan, ziya, fuat, datcu, yavuz, nedim gibi dönemlerinin en iyi futbolcularından kurulu bir ekiptik. haftada bir eşlerimizle toplanır, yemek yerdik. şimdiki gibi sakaryalılar grubu. ankaralılar grubu söylentileri yoktu. uyumumuz çok iyiydi. bu durum altı yıl boyunca böyle devam etti. sakatlık, askerlik derken futbolu bırakmak istedim. balıkesir ise beni isteyince bir yıllığına orada futbol oynadım. tamam artık dediğim anda da jübilemi yaptım."
futbolu bırakıyor
17 kez milli formayı giyen osman'ın jübile maçında istanbul dalyanlılar takımı ile balıkesirli şöhretler bir maç yapar. 7 haziran 1980'de fenerbahçe-balıkesirspor arasında yapılan ve 2-2 biten maçla futbola veda eden osman arpacıoğlu yıllarca formasını giydiği takımını şöyle tanımlıyor: "fenerbahçe bir okuldur. ben orada çok şey öğrendim. transfer döneminde almak istedikleri futbolcunun kişiliğini de incelerlerdi. aile yaşantısı, tavrı, tahsili önemliydi. futbolu bıraktıktan soma birkaç hadise gördüm, şaşırdım. bir bahtiyar, bir abdülkerim vardı. bu arkadaşlar gömleklerinin üç düğmesi açık, göğüslerinde madalyonla fenerbahçe'de top oynadı. o formayı giyen, fenerbahçe'ye layık olmalı. bizim zamanımızda kulüpçülük de farklıydı. ceza verilecek olsa, daha usulüne uygun bir biçimde yapılır, bu kadar dışa aksettirilmezdi. ben balıkesir'de futbol oynarken, faruk ılgaz istanbul'daki evimi ivançeviç'evermem" istedi. hemen kabul ettim."
1980'li yılların henüz başıdır. futbolu bırakan osman arpacıoğlu, arkadaş tavsiyesiyle eczacıbaşrda çalışmaya başlar. sevkiyat sorumluluğundan satın alma müdürlüğüne kadar yükselerek devam eden iş yaşantısı 1996 yılında son bulur. kısa bir süre bodrum'da restoran işletir. bu işin kendisine göre olmadığını görerek istanbul'a döner ve promosyon/tanıtım işine atılır. şimdilerde kendi işini kurma hazırlığı içinde.
işinizi sevmelisiniz
osman arpacıoğlu gol attığı zaman duyduğu hazzı, işinde başarılı olduğu zaman da aldığını söylüyor: "sorun, yaptığınız işi sevmekte. pazarı geniş bir işe daldım. örneğin tuvalet kâğıdı ya da diş fırçası pazarlayacağım. bunu en ucuz nereden edinirim diye geniş bir araştırma yapıyorum ve alıcı firmaya teklif sunuyorum. büyük firmaların, bayilerine dağıtacakları promosyonları hazırlıyorum. antrenör olmayı hiç düşünmedim. top oynarken sadece kendinle uğraşıyorsun, ama antrenörken seyircisinden futbolcusuna kadar herkesi çekmen gerekiyor. kişiliğim buna uygun değildi."
yine de futbolun içinde sayılır osman. fenerbahçeli profesyonel futbolcular vakfı'nın kurucuları arasında o da var.
bedri rahmi eyüboğlu "oğluma dünyayı takdimimdir" adlı şiirlerinde eskinin güzelliğini, naivliğini anlatır ve onun bu şiirlerden ders çıkarmasını ister. şiirler "oğluma ağaçlan takdimimdir", "oğluma evleri takdimimdir" diye devam eder. bedri rahmi usta, futbolunu biraz izlese herhalde osman'ı anlatacağı şiirine şu başlığı atardı:
"bay gol'ü takdimimdir."
not: osman arpacıoğlu bu sezon fenerbahçe forması ile 16 gol atmış ve gol kralı olmuştur...
1972-73 sezonunun “en fazla gol yiyen takımı” samsunspor (40); “en az gol yiyen takımı” g.saray (12)’dır.
sezonun diğer ilginç istatistikleri şunlardır;
- 1972-73 sezonunun “en fazla galibiyet alan takımı” g.saray (19); “en az galibiyet alan takımı” ptt (4)’dir. - 1972-73 sezonunun “en fazla beraberlik alan takımı” bursaspor (16); “en az beraberlik alan takımı” giresunspor (7)’dur. - 1972-73 sezonunun “en fazla mağlubiyet alan takımları” adanaspor, vefa, şekerspor ve ptt olurken (14); “en az mağlubiyet alan takımı” g.saray (2)’dır. - 1972-73 sezonunun “en fazla gol atan takımı” g.saray (47); “en az gol atan takımı” beşiktaş (14)’dır. - bursaspor deplasmanda oynadığı hiç bir maçı kazanamamış. toplamda aldığı 6 galibiyetin hepsini evinde oynadığı maçlarda almıştır. - ptt deplasmanda oynadığı hiç bir maçı kazanamamış. toplamda aldığı 4 galibiyetin hepsini evinde oynadığı maçlarda almıştır. - ankaragücü evinde oynadığı 15 maçın hiç birisini kaybetmemiştir. 8 maçını kazanan ankaragücü, 7 maçını da beraberlikle bitirmiştir. - boluspor evinde oynadığı 15 maçın hiç birisini kaybetmemiştir. 10 maçını kazanan boluspor, 5 maçını da beraberlikle bitirmiştir. - ankaragücü evinde oynadığı 15 maçtan sadece 4 ünde kalesinde 4 gol görmüştür. diğer 11 maçta da gol yememiştir. - bu sezon toplam 12 gol yiyen galatasaray, 6 golü evinde 6 golü de deplasmanda oynadığı maçlarda yemiştir.
(not: sezon sonu ististiği olduğu için bu maça yazdım.)