fenerbahçe karşısında beşiktaş tutunamıyor.. aslında tutunamaması sadece kendisinin zayıf olmasından gelmemekte.. bunda sarı - lacivertli lakımın bu yıl iyi futbol oynamasının rolü büyük.. ancak gel gör ki, beşiktaş'ın birşeyler yapmasını istiyor insan.. yönetim kurulu, hüsnüyetli teknik adamları gayretli ve alınan futbolcular da kalburüstü elemanlar... o halde herşey var ama, nasrettin hoca misâli helva yapılmıyor... bizce, beşiktaş evvela çalışma anlayışı bakımından sakat durumda.. yani, yaşlılar miliç, sanlı, lütfü, mesut ve diğerleri ağır antrenmanı ve fazla maçı götüremiyorlar... mâlum, futbolda yaş ilerleyince form geç tutulur. belki bu saydıklarımız lig’in başlayışından 15-20 gün sonra istenilen kıvamı bulabilirler. kaptan sanlı hariç diğer üçünün gayretsiz gözüküşünü biraz da iyi niyete bağlıyamıyoruz..
denecek ki lütfü didiniyor sahada. didinmek başka, futbol oynamak başka.. hele sertliği... o’na. «daha pek erken lütfü» demek gerekecek.
evet, beşiktaş yapmak istediğini planlamamış durumda. müdafaa hüviyetinde idi geçen yıl. az gol yedi az da gol attı.. dereceye girdi. şimdi ise, ofansif mi, defansif mi?.. hangi hüviyette o belli değil.. temenni edilsin ki, üç maçta fenerbahçe'den 9 gol yiyen beşiktaş. yarın için ümit kırıcı bulutları üzerinden kolayca savuştursun...
fenerbahçe’ye gelince, allah’ı var, iyi oynuyor sarı - lacivertliler... cemil denecek.. hayır yalnız o değil. hepsi iyi niyetli, gayretli ve çalışkan..
didi, «daha istediğim tarzda oynamıyor futbolcularım» diyor... bu gidiş o’nun hakiki arzusunun yakında yerine geleceğinin bir işareti... bundan yalnız fenerbahçe değil, şüphesiz türk futbolu, da kazanacak...