şampiyon kulüpler kupası ve şampiyonlar ligi olarak adlandırılan kupa 1 i en uzun ara ile kazanan teknik direktör 13 sene ile avusturyalı ernst happeldir.(feyenoord ile 1970 de hamburger sv ile 1983 de kazandı).
ilk basımı 1996 olan simon kuper'in "futbol asla sadece futbol değildir" kitabından;
follow, follow'un tirajı 10.000 ve glasgow'da çok ciddi bir güç olduğu da yadsınamaz bir gerçek. büyük olasılıkla rangers ve celtic taraftarları, bu gezegen üzerindeyken başka bir dünyada yaşayan tek insan topluluğudur. bizimkinden çok farklı bir dünyada yaşadıkları kesin. bizim dünyamız, sadece rekabet duygularıyla herhangi bir bağlantısı olduğu zaman, onlar için bir anlam taşır. aslında bunu da pek ciddiye almamak gerekir, çünkü ikinci dünya savaşı sırasında bile bu takımlar arasındaki derbi maçlarında ciddi kargaşalar yaşanmıştır. 1975'te oynanan bir 'old firm' (celtic-rangers derbisi) maçından sonra iki cinayet girişimi, iki satırla saldırı, bir baltayla saldırı, dokuz bıçaklama ve otuz beş dayak olayı görülmüştür. öte yandan bu kulüpler, insanda büyük bir sevgi duygusu da uyandırır.
rangers artık, ölen taraftarların küllerinin ibrox stadının çimlerine serpiştirilmesine izin vermiyor, çünkü eski bir rangers futbolcusu olan john greig'in sözleriyle ifade etmek gerekirse, "o kadar çok taraftarın külü serpiliyordu ki, sonuçta sahanın bazı yerlerinde, çimenlerin görülmediği büyük boşluklar oluşuyordu". bir glasgowlu'nun yazdığı bir romanda, old firm maçına değinilmeden geçilmesi, görülmüş şey değildir. iskoçların futbol maçlarına, avrupa'daki diğer milletlerden daha fazla gitmelerinin tek nedeni, celtic ve rangers taraftarlarının bu maçlara gösterdikleri ilgidir.
celtic katolik, rangers da protestan'dır demiştim, ama burada bir ayrım yapmakta yarar var. celtic, her zaman protestan oyunculara da yer vermiştir. üstelik bertıe peacock gibi bazı oyuncuların, aşırı uçtaki trotestant orange order' üyesi oldukları bile söylenmiştir. oysa bu durum rangers'da çok farklıdır. 'pope paul and the romans' (ayrıca the bollock brothers' olarak da bilinirler) adındaki punk grubunun, 'rangers neden bir katoliği transfer etmiyor?' adında bir şarkısı vardı ve rangers yöneticileri bazen bu soruya büyük bir içtenlikle yanıt verirlerdi. matt taylor 1967'de kanada'da, "bu, bizim geleneğimizin bir parçasıdır", demişti. "biz 1873'te bir presbiteryen gençlik kulübü olarak kurulduk. şimdi bundan vazgeçersek büyük ölçüde taraftar kaybederiz." presbiteryen kilisesi tarafından çıkarılan bush gazetesi 1978'de bu konuyu tartışmaya açınca, tirajı bir anda 13.000'den 8.000'e düşmüştü. gazete bir süre sonra da kapandı nasıl olduysa oldu, ping-pong ve bilardo masalarında bile yeşil-rengi kullanmayan bu kulüp, 1989'da katolik golcü maurice johnston'ı transfer etti.
tarihteki en ünlü celtic on biri, jock stein'ın 'lizbon aslanları'ydı. 1967'de lizbon'da oynanan final maçında helenio herrera yönetimindeki inter'ı 2-1 yenerek, avrupa kupasını kazanan ilk britanya takımı oldular. craig de lizbon aslanları'ndan biriydi. o maçla ilgili anılarını sordum. "bana hâlâ sorup duruyorlar. bunca yıl geçmesine rağmen, bana göre hâlâ penaltı değil. beni geçmesine izin vermemeye kesin kararlıydım ve 'eğer ona çarparsam, hakem maçın bu dakikasında kesinlikle penaltı vermez', diye düşündüm. ne kadar yanılmışım." ama maçın ilerleyen dakikalarında tommy gemmell'in attığı beraberlik golünün pasını vermiş ve chalmers maçın skorunu belirleyen golü atmıştı. maçtan sonra verilen yemekte, celtic antrenörleri herrera'ya hakaret etmişlerdi. üç yıl sonra, ikinci kez çıktığı avrupa kupası finalinde feyenoord'la oynayan celtic bu maçı kaybettiği sırada craig yedekler arasındaydı. terslik neredeydi? bunun, iki takımın bioritmleriyle ilgili bir şey olduğu kanısındaydı.
feyenoord: eddy pieters graafland, rinus ısrael, piet romeijn (dk. 105 guus haak), theo laseroms, theo van duivenbode, ove kindvall, wim jansen, coen moulijn, wim van hanegem, henk wery, franz hasil
teknik direktörü: ernst happel
celtic: evan williams, jim brogan, billy mcneill, tommy gemmell, david hay, jimmy johnstone, bobby murdoch, robert lennox, bertie auld (dk. 77 george connelly), john hughes, william wallace
teknik direktörü: jock stein
gol: (0-1) dk. 30 tommy gemmell (1-1) dk. 31 rinus ısrael (2-1) dk. 117 ove kindvall
avrupa şampiyon kulüpler turnuvasında final bu geçe
celtıc - feyenoord
iskoçya ve hollanda'dan 50 bin taraftarın geleceği milano'daki dev maçı lo bello idare edecek.
giuliano orlando
milano'dan bildiriyor.
avrupa şampiyon kulüpler turnuvası finali bu gece türkiye saati ile 22.00'de milano'nun san siro stadında,iskoçya'nın celtıc takımı ile hollanda'nın feyenoord takımı arasında oynanacaktır.
milano belediyesi işcilerinin aynı akşam greve gitmelerinin muhtemel olması nedeni ile maçın oynanmasının tehlikede olduğuna dair çıkan haberler belediye başkanı tarafından doğrulanmış,fakat finali düzenleyen italya futbol federasyonu grev olsa bile maçın oynanacağını açıklamıştır.bu arada hollenda ve iskoçya futbol federasyonları grevi düzenleyen sendikayı birer telgraf çekerek grevin ertelenmesini rica etmişlerdir.
90.000 kişilik san siro stadının bütün biletleri satılmıştır.ögrenildiğine göre iskoçya ve hollanda'dan 50.000 taraftar hava ve kara yolu ile milano'ya gelmiştir.
milano'daki maçın normal süresi 1- 1 bitti.hollanda takımı galibyet golünü 116.dakikada attı...
avrupa şampiyon kulüpler finali oynandı dün akşam milano'nun san sira stadında.celtıc çıktı sahaya,arkadan feyenoord çıktı yeşil çimler üztüne.en sonunda ise yüzü gülen hollanda şampiyonu feyenoord oldu.evet feyenoord uzatma devresinde attığı golle 2-1 galip geldi ve kupayı kolunun altına koyarak italya'yı terk etti.
85 bin kişi...en küçüğü üç aylık en yaşlısı ise 78 yaşında...ikisde iskoçya'dan gelmiş...bütün ümitleri de takımlarının avrupa şampiyonu olduğunu görmek...işte iskoçya 'dan 30 bin kişinin içinde sadece göze çarpan iki tanesi bunlar...hollanda'dan gelenlerin sayısı ise rakiplerinden 10 bin eksik ,yani tam 20 bin kişi...onların da amacı takımlarının şampiyonluk kupası aldığını görmek...
geri kalan seyirciler ise italya'nın sıcakkanlı futbol hastaları...
nasıl oynadılar
her iki takımda şampiyonluk kupasını almak için san siro stadının yeşil ve nemli çimlerine çıkmıştı.fakat topa ilk vuran iskoç takımı oldu. celtic'in iki orta saha adamı hay ve brogan takımı ilk anlarda atağa kaldırdı.ancak hollandalılar moniljin ve van hanegen vasıtası ile bu akınları kesiyor,hemen karşı hücuma geçiyordı.ilk 45 dakikada hollanda takımı rakibine kıyasla üstün gözüktü. hattâ 10.dakikada kindvall'in sert şutunu celtıc kalecisi ancak kornere çıkarabildi. feyenoord'un bu üstünlüğü 15 dakika sürdü.bundan sonra celtic bastırmaya başladı.
ve 30. dakikada skor levhası iskoç takımının lehine döndü.20 metreden atılan ceza vuruşunu murdoch topuk pası ile geriye gemmell'e verdi,o da sert bir vuruşla feyenoord kalecisini avladı.bu golün sevinci geçmeden 32.dakikada celtıc kalesi önündeki karambolde top kafadan kafaya dolaştı.israil topu kaptı ve bir kafa şutu ile wılliams'ın yanından direğe çarptırarak içeri soktu.
bu sonuç ilk yarıda değişmedi ikinci yarıda nemli havada ve ıslak havada fazla kaliteli bir oyun seyretmedi belki sporseverler ama genede dev hareketletle karşılaştılar. fakat 90 dakika sonunda ünlü hakem lo bello'nun düdüğü çaldığı zaman iş 15'er dakikalık uzatma devrelerine kalmıştı.
iş temdide kalmıştı,birinci 15 dakikalık uzatma devresi bitmiş,sonuç değişmemişti. ikinci uzatma devresinin 11.dakikası maçın 116. dakikası her şeyi değiştirdi.kindwall topu aldı.yürüdü,yürüdü,ceza sahasına girdi.karşısına çıkan mc neill topu iki eli ile yakalamak istedi.ancak meşin yuvarlak iskoç futbolcunun elleri arasından sıyrıldı.lo bello düdük öttürüp penaltı vermeye bile lüzum görmedi.ve kindwall topu bir daha düzeltti.bir şüt .işte bu şütle celtic'liler de başlarını önlerine eğip sahayı terk ettiler .evet artık olan olmuş,her şey bitmişti.kupa feyenoord'undu...
celtic katıldığı ikinci finalde ilk kez kaybetti. feyenoord ise katıldığı ilk finalde şampiyon oldu. feyenoord bu kupayı kazanan ilk hollanda takımı oldu