ac milan: fabio cudicini; angelo anquilletti, roberto rosato, karl-heinz schnellinger, giovanni trapattoni; nevio scala, giovanni lodetti; kurt hamrin, gianni rivera (c), angelo sormani, pierino prati
teknik direktör: nereo rocco
hamburger sv: özcan arkoç; helmut sandmann, egon horst, willi schulz, jürgen kurbjuhn; holger dieckmann, werner krämer; bernd dörfel, uwe seeler (c), franz-josef hönig, gert dörfel
halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
23 mayıs 1968 günü avrupa kupa galipleri finali hollanda'nın rotterdam kentinde feyenoord stadı'nda italyan milan'la, federal alman hsv takımlarını karşı karşıya getirirken, büyük finalde 22 oyuncu arasında bir de türk futbolcusu vardı. milan'ın ünlü yıldızlarına karşı hamburg kalesini özcan arkoç koruyordu.
50 bin seyircinin izlediği maçta alman takımı çok bastırmış, fakat gole gidememişti. buna karşılık, italyan takımının fırsatçı isveçli forveti hamrin iki kez boş kalınca, özcan'ın kalesinde iki gol şansı elde etmişti. bunları en iyisiyle kullanan hamrin'in hızla inerek çektiği şutlarda özcan'ın yapacak bir şeyi yoktu.
maçtan sonra hsv antrenörü knöpfle, "özcan'ın kabahati yok. beni özcan'ın önündeki savunma adamlarım yıktı. hamrin gibi bir futbolcu o kadar boş bırakılır mıydı?" dedi.
kupa galipleri kupasına lkatılmak için kendi ülkenizde kupa almanız veya hem lig hemde kupayı kazanan biri varsa kupada finalist olmanız gerekir.bu şekilde kupa şampiyonu olmadığı halde kupa galiplerine katılan ve finale kadar çıkıp ,finalde kaybeden takımlara örnek:
1966-67 de batı almanya da bayern münich hem kupa galipleri kupasını hemde kendi ülkesinin kupasını kazandı.böylece 1967-68 sezzonu için otomatikman kupa galiplerine katılma hakkını kazandı.ama uefa almanya kupası 2.si hamburgu da bu kupaya kabul etti.o kupada ac milan yarıfinalde bayern münichi,finalde de hamburgu eledi.
fatih uraz'ın "adamın abdalı kaleci olur" kitabından;
özcan arkoç ve ali artuner gerçeği
özcan arkoç 1939 yılında doğmuş, vefa, fenerbahçe, beşiktaş formalarını giydikten sonra 1964 ve 1966 aralığında avusturya wien, 1967 ve 1975 aralığında ise hamburg svde kalecilik yaşamını sürdürmüştür. 1968'de kupa galipleri finalinde hamburg sv takımında yer almış ve o maçta rivera'lı, trapattoni'li milan'a 2-0 yenilmişler. o maçta hamrin'nin gollerine engel olamamasına ve milli takımımızın formasını yalnızca 13 kez giymesine rağmen bence saygı ve vefayı en çok hak eden kalecilerin başında yine o gelmelidir. tam 305 kere forma giydiği hamburg svde futbolu bıraktıktan sonra yardımcı antrenör olduğu ve 1977'den itibaren de aynı takımın teknik direktörlük koltuğuna oturduğu hatırlandığında hak ettiği övgüleri alamadığı hususu daha net anlaşılacaktır.
türk futbolunun taçsız kralı metin oktay, ağlan yırtan o tarihi vuruşu yaparak dolmabahçe stadyumu'nun seyircilerini ayağa kaldırdığında, golü kalesinde gören kişi özcan abimizdi ve maç sonrası "güzel bir vuruştu" diyerek hakkını vermesini bilmişti.
türkiye'de yalnızca kocaelispor'u çalıştıran özcan arkoç gibi alman ligi'nin en iyi yabancılan arasında gösterilme onuruna erişmiş birinin bu muhteşem kariyere rağmen genç nesiller tarafından bilinmiyor oluşu gerçekten üzücüdür.
bazıları onun hak ettiği ilgiyi görmemesinin ardında "melezlik faktöru"nün yattığını söyler. şurası gerçek ki, fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray forması altında artık simge haline gelmiş bazı oyuncuların anadolu kulüplerine gitmesine kimse ses çıkarmaz. lakin gönül verdiği renkleri sırtından çıkarıp ezeli rakiplerine giden oyunculara ise ihanet etmiş gözüyle bakılır. belki de gerçekten iddia edildiği gibidir; yani fener ve bjk formasını aynı anda giydiği için özcan arkoç'a gereğince sahip çakılmamıştır, kim bilir?
(...)
büyük kaleci olma yolunun elbette değişik güzergâhlan vardır. yurt içinde para kazanma ve el üstünde tutulma ihtimali daha fazla olabilir ama ben bu konuda mutlaka evrensel platformlara çıkılması gerektiğini düşünüyorum. lakin şurası da unutulmamalı ki, yeteneğine ve kişiliğine güvenemeyen, dil öğrenmek konusunda dirayet göstermeyen ve rekabete gelemeyen kalecilerin yurtdışına turistik amaçlar dışında çıkmaması gerekir.
1950’li yılların sonunda vefa’da forma giyen özcan arkoç, ulusal lig’in ilk sezonunda fenerbahçe’ye transfer olur, ardından beşiktaş,a.wien ve hamburg’da uzun yıllar kalecilik yapar ta ki 38 yaşına kadar. bir dipnot olarak metin oktay’ın meşhur ağları delen golünde sarı lacivertli takımın kalesini koruyan kişi olduğunu da belirteyim.
ünlü kaleci, türk futbolunun en önemli mihenk taşlarından birisi.
yıllar evvel 1960’lı yıllarda almanya’nın o dönem en büyük takımlarından hamburg’un kalesini 8 sene boyunca korumuş ve bir avrupa kupası finalinde yer alan ilk türk futbolcu ünvanını kazanmıştır.ancak 1968 yılındaki kupa galipleri finalinde trapattonili,scala’lı milan’a karşı yenilirler milli kalecimizin başarılı performansına rağmen.
ancak arkoç’un başarıları bundan ibaret değildir.futbolculuk yıllarında kaybettiği kupayı 2 yıl sonra yardımcı antrenör olarak yine hamburg’la kaldırır. aynı zamanda avrupa kupası kaldıran ilk türk futbol adamıdır da diyebiliriz. hemen ertesi sezon artık 1.adam olmanın vakti gelmiştir ve efsane hamburg takımının başına teknik direktör olarak geçer. bu dönemde allofs, hurubesh, felix magath ve keegan gibi ünlü oyuncuların hocalığını yapar.
daha sonra alman liginde başka takımları çalıştırsa da, hocalık kariyerini “benden birinci adam olmaz ama çok iyi ikinci adam olur” diyerek özetleyecek kadar da mutevazıdır.