f. bahçe ile g. saray kampta, beşiktaş bugün ankara'ya gidiyor. g. birliği futbolcularına, tarihinde ilk defa 2000 lira prim vaad etti
galatasaray - fenerbahçe cumartesi günü oynayacakları türkiye kupası yarı final maçının hazırlığına hız vermişlerdir.
sarı - lâcivertliler kamp yaptıkları büyükadada dün yürüyüşe çıkmış, öğleden sonra da heybeli ada‘ya geçerek deniz harb okulu sahasında çalışmışlardır.
türkiye kupasının iki yarı finali ile everton maçları sebebiyle bütün kadronun kampa alındığını açıklayan teknik direktörü fikret arıcan «türkiye kupası hepimiz için önemli. çalışıyoruz.» demiştir.
ingiliz şampiyonu everton türkiyede iddialı: "üvanımıza lâyık oyun göstereceğiz"
halit kıvanç
ingiltere'de 100 binleri ayağa kaldıran bir şampiyon, türkiye'ye sessiz sedasız geliverdi.
evet, bu şampiyona wembley'de tam 100 bin kişi büyük heyecan kasırgası içinde alkışlamış, liverpool sokaklarında da 100 bin kişi muazzam bir zafer yürüyüşü ile karşılamıştı. ve bütün bunlara lâyıktı şampiyon. çünkü ingiltere geleneksel soğukkanlılıklarını yılda bir defa kenara ittiren kupa'nın şampiyonuydu.
işte, ingiltere'de 1966'nın kahramanı olan takım everton şu anda şehrimizde...
everton'un kupa finalini kazanan takımından sadece 2 oyuncu yok kadroda. biri, dümya kupası için ingiliz milli takımımı seçilen ve federasyonun bırakmadığı solbek wilson, öteki de israil'deki maçta ayağı kırılan solaçık temple... kupa finalinde sheifield’i 3-2 yenerken üçüncü golü kaydeden oyuncu bu... o maçla üstüste attığı 2 golle takımını 2-0 mağlûbiyetten kurtaran forvet trebilcock ise, gelenler arasında.. kadrodaki elemanlardan brown, gabriel, scott ve young iskoçya, labone, picketing, harvey de ingiltere milli formasını giymiş aslar...
beatles şehri liverpool'dan geldiklerini de gözlerinden çenelerine kadar uzayan saçlarından kolayca anlamak mümkün... ancak antrenmanda ellerinde gitarla değil de, ayaklarında topla kendilerinden geçerek çalışıyorlardı. zaman zaman gösterdikleri güzel hareketler, maçlarında da ingiliz, futbolünün iyi bir örneğini sunacakları ümidini ve riyordu. ünlü menecerleri harry gatterick, bunu ayrıca dile getirdi: «türkiyede ingiliz kupa şampiyonu ünvana lâyık bir oyun göstermek azmindeyiz. yunanistan ve israil'de karşımıza çıkan rakiplerden çok, boğucu sıcak buna imkân vermedi. tabii her iki ülkedeki takımların solaçığımızın ayağının kırılmasına varan sertliği ve bir de hakemlerin misafirler aleyhinde penaltı vermekteki cömertliği, sonuçları etkiledi. türkiye’de ise, bu zorlukların olmadığına inanıyoruz. hava oralardaki kadar sıcak değil. hakemlerinizin iyiliğini de, arsenal maçlarından öğrendik. bir de seyircinizin centilmenliğini duyduk.»
menecer catterick, «ancak» dedi ve durdu. ısrarımız üzerine devam edebildi:«kendimizi
düşünerek söylemeyeceğim. ama bu kadar güzel bir stadınız var da, niçin içinde güzel bir çim sahanız yok? henüz hiçbirini tanımadığım türk futbolcuları adına söylüyorum bunu... yazık futbolcularınıza... bu sahada devamlı oynamakla, futbolünüzün gerçek seviyesini anlayamazsınız.»
ingiltere kupa şampiyonunun ünlü meneceri «everton, arsenal değildir» dedi
fenerbahçe takımı yarın gece ingiltere kupa şampiyonu everton ile karşılaşacaktır.
ingiliz adalarının en formda ve kuvvetli ekiplerinden olan everton karşısında fenerbahçe'nin alacağı netice merak konusudur. kadrosundalabone,
pickering, harvey gibi ingiliz milli takımı ve young, scott, gabriel gibi iskoçyanın en ünlü futbolcularını bulunduran ingiliz kupa şampiyonu geçenlerde memleketimize gelmiş bulunan arsenal'in uğradığı yenilgiye düşmek istemiyecektir. averton'un meşhur menceri harry caterick «türkiye'de ingiliz kupa şampiyonu ünvanına lâyık bir oyun göstermek azmindeyiz. everton bir arsenal değildir, gerçek ingiliz futbolünü göstereceğiz», demiştir. fenerbahçenin teknik yöneticileri ise takımlarının devamlı kampta bulunduğunu ve kazanacaklarını söylemişlerdir.
20.30'daki maçta sarı - lâcivert'li takımda ziya oynuyor
ingiltere kupa şampiyonu everton memleketimizdeki tek maçını bu gece saat 20.30’da mithatpaşa stadında fenerbahçe ile oynayacaktır.
ingiltere'de olduğu kadar futbol dünyasında da geçerli ve ünlü bir takım olarak tanınan everton geçen ay londra'da oynanan final maçında sheffield wednesday'i 3-2 yenerek kupayı kazanmıştır. liverpool'a dönüşlerinde 100 bin kişi tarafından karşılanan everton’lular avrupa turnesi sebebiyle şehrimize gelmiş bulunmaktadırlar. kadrosunda ingiliz adalarının futbol yıldızlarına yer veren everton'a karşı fenerbahçe pazar günü galatasaray'la yapacağı türkiye kupası son yarı final maçına çıkaracağı şu onbiri deneyecektir; hâzım - özcan, ismail - şeref, ercan, ali ihsan - canan, selim, birol, ziya, burhan.
dünkü ordu maçında kolu çıkan nedim'in everton’a karşı oynaması imkânsızdır.
fenerbahçe kulübü başkanı faruk ılgaz «ingiliz futbolunun en büyük imtihanı kupa'dan şampiyon olarak çıkan ünlü everton'u türk seyircilerine takdim etmekle şeref duyarız» demiştir.
ılgaz, beşiktaş’la anlaşma olmadığı için everton'un ikinci bir maç yapmayacağını açıklamıştır.
everton meneceri anlatıyor: "kupaya önem verince 60.000 lira ceza yedik!"
röportaj: togay bayatlı
ingiltere kupa şampiyonu everton'un meneceri olarak hâlen şehrimizde bulunan ingiliz adalarının şöhretli futbol adamı harry caterick, basın mensuplan ile futbolün çeşitli kısımlarını içine alan bir görüşme yapmıştır.
everton takımında 12 yıl santrfor oynayan, altı yıldır da menecerliğini yapan 45 yaşındaki ünlü menecer, kupayı nasıl kazandıklarını anlatarak söze başlamış ve şöyle konuşmuştur: «geçen sezon başında bütün gücümüzü kupaya vermeyi kararlaştırmıştım. bu sebeple lig maçlarında daha ziyade yedek elemanlara yer verdim. ve futbol federasyonumuz bu yüzden kulübe 60 bin lira cezâ verdi. çünkü ingiltere’de lig maçlarında seyirci, takımlarının en iyi ekipleri sahada yer almalarını ister ve futbol federasyonu da bunu yapmayan kulüpleri cezalandırır. ancak bu kararım başarılı oldu ve manchester city, redford, caventry. manchester united ile yaptığımız maçlara hiç gol yemeden galip geldik ve finalde ise sheffield wednesday'e karşı iki gole mukabil üç golle maçı alarak kupayı kazandık.»
«gene de başarılısınız»
menecer caterick, türk futbolunu amerika'da beşiktaş -manchester city ve türkiye - ingiltere ümit maçlarında seyrettiğini ifade ederek, «istanbul'daki tesislerinizi gezdim. bu kadar kötü saha ve tesislerde aldığınız neticeler sizin için başarıdır» demiştir.
ingiltere'de kulup idarecilerinin sadece bilet satışı ve mali konularla ilgilendiklerini ifade eden menecer, kendi kulübünü misal göstererek teknik yönetimi şu şekilde izah etmiştir: «menecer olarak oyuncu alım-satım, takım teşkili, çalışma, disiplin ve taktik hususlar tamamiyle bana aittir. emrimde üç antrenör vardır, bunlar benim prensiplerime göre elimizde mevcut 32 profesyonel ve bir o kadar da amatör futbolcuyu çalıştırırlar. bu antrenörlerden memnun olmazsam değiştirmek benim görevimdir. futbolculara gelince en aşağı maaş primi haftada 600 lira, en fazlası ise haftada 2100 liradır. profesyonelliği kabul etmiş bu futbolcular, bana azami randımanı vermek mecburiyetindedirler.»
everton takımında üç iskoç ve 5 ingiliz olmak üzere 8 milli futbolcunun bulunduğunu belirtmiş ve «young, gabriel, scott, iskoçyalı. wilson, west, labone, temple, pickering ingilizdir. wilson ingiliz milli takımı kampında, temple ise sakat olduğundan israil'den londra'ya döndü» demiştir
fenerbahçe karşısında klasını konuşturan ünlü ingiliz kupa şampiyonu
everton 1-0 galip
maç, çok sert ve zaman zaman hâdiseli geçti. hakem rakibine faul yapan özer'le ona yumruk vuran evertonlu pickering'i oyundan çıkardı
necmi tanyolaç
açık konuşalım; everton büyük takım. eee, ingilterede kupa şampiyonu olmak kolay değil... ama yine açık konuşalım; everton'un terbiye seviyes, klâsndan düşük...
kaleciye selim şarj yaptı diye sahayı birbirine katmaları, hakemin üzerine yürümeleri ve sonda santraforun yaptığı gibi faule yumrukla karşılık vermeleri koca bir kupa takımının futbolunu gölgeleyen taraflarıydı.
tarabya plajında denize gir, viski şişelerini devir, sonra çık kenarları bataklık haline gelmiş mithatpaşa'da bu futbolu oyna. bir de alabildiğine sertti everton... biz bu sertliğe alışık değildik. ama fenerbahçe gençleriyle, ihtiyarlarıyla her tarafında dinamit patlayan bu takımla pekâlâ boğuştu ilk yarıda yaşar'ın direkten dönen şutu, ikinci yarıda selim’in ve burhan'ın kaçan şutları fenerbahçelilere galatasaray maçı için ümid veren hareketlerdi. bir de sarı - lacivertliler nefes ve hırs yönünden başarılı gözüktüler, ingilizlerin üzerine yürüyecek kadar otoriter babacan son dakikalarda özer'e yumruk atan pickering’i oyundan çıkardı. arkadan da günahsız özer’i. bu, ayrı bir olaydı ve halk misafir futbolcuyu şişe yağmuruna tuttu ve kısacası iyi başlayan oyun piç oldu gitti. maçın tek golünü şerefin scott'u düşürüşü yüzünden verilen penaltıdan gabriel attı. lefter’in penaltılarından biriydi bu. yılmazla, top ayrı ayrı köşelere gittiler. bir de tepeden tırnağa gento’ya benzeyen solaçığın soliçle verkaçlar yaparak ofsayttan attırdığı ikinci gol vardı ki.. mithatpaşa böyle şeyi az görürdü. fenerbahçede ikinci yarıda çok değişiklikler olmuştu. fuat, osman, alâattin, haldun takıma uymuşlardı. ve hüseyin futbol oynuyordu bu tertip içinde. yazık ki f. bahçe hakkı olan beraberliği bu hengâme arasında ayamayacaktı.
harry catterick, f. bahçeli oyunculara «allah belânızı versin» dedi ve türk seyircileri için «edepsiz» deyimini kullandı...
everton takımı meneceri harry catterick «çok edepsiz bir seyirciniz var. misafir bir takım böyle karşılanmamalı» demiştir. bir gün önce oynanan maçta atılan şişelere ve hâdiselere değinen ingiliz takımı meneceri maç hakkında şöyle konuşmuştur: «futbol şarjlı bir oyundur. daha doğrusu erkek sporudur. ancak yaptığımız şarjlar asla kasdi hareketler değildi. seyircinin bu hareketlere bu derece kızmasını anlayamadım. maça gelince her iki takım da çok güzel oynadı. iddialı, çekişmeli ve zevkli bir oyun oldu. fenerbahçe takımında en çok kaleciyi beğendim.»
catterick, hakem hakkında ise şunları söylemiştir: «hakemin fenerbahçe aleyhine verdiği penaltı çok ağır bir ceza idi. oyunun hakkı, gerçeği söylemek gerekirse beraberlikti. bu kadar sinirli bir maç olmasına sebep hakemdir. oyunu idare etmekten âcizdi. seyircilerin etkisi altında kaldı, havaya göre düdük çaldı.»
menecer, ingilizce bilen basın mensuplarına farkına varmadığını zannederek fenerbahçeli futbolculara, «allah belânızı versin!» diye de bağırmıştır.