logo
 
Takip et: @macanilari
twittertwitter
Hasan Cemal Polat "Hasan Polat"
Anı/Bilgi Yazdığı Maçlar

(25.284 Maç)

sayfa /1012>>

1990-1991 (Özel Maç)
Karşıyaka 2-5 Fenerbahçe

1990-1991 (Özel Maç)
Fenerbahçe 2-2 Gaziantepspor

2022-2023 Sezonu
Süper Lig 26. Hafta Maçı
Demir Grup Sivasspor 2-0 Ankaragücü (3 )

1990-1991 (Özel Maç)
Göztepe [2] 0-0 Galatasaray

2022-2023 Sezonu
UEFA Avrupa Konfederasyon Ligi Son 16 Turu 2. Maçı
Demir Grup Sivasspor 1-4 ACF Fiorentina (3 )

2022-2023 Sezonu
Avrupa Ligi Son 16 Turu 2. Maçı
Fenerbahçe 1-0 Sevilla FC (3 )

1990-1991 (Özel Maç)
Kocaelispor 0-1 Fenerbahçe

1990-1991 Sezonu  
Kupa Galipleri Kupası 1. Ön Eleme Turu 1. Maçı
Bray Wanderers AFC 1-1 Trabzonspor

1990-1991 (Özel Maç)
Bursaspor 0-1 Bakırköyspor

1990-1991 (Özel Maç)
Yozgatspor 1-5 Gençlerbirliği

1990-1991 (Özel Maç)
Düzcespor 1-3 Boluspor

1990-1991 (Özel Maç)
Konyaspor 2-1 Zeytinburnuspor

2022-2023 Sezonu
Süper Lig 25. Hafta Maçı
Galatasaray 1-0 Kasımpaşa

2022-2023 Sezonu  
2. Lig Beyaz Grup 23. Hafta Maçı
Bursaspor 1-0 Amed SK

1920-1921 (Özel Maç)
AC Sparta Prag 12-0 Galatasaray

2022-2023 Sezonu  
1. Lig 25. Hafta Maçı
Gençlerbirliği 0-0 Altaş Denizlispor

2022-2023 Sezonu
2. Lig Beyaz Grup 6. Hafta Maçı
Amed SK 2-0 Bursaspor

1990-1991 (Özel Maç) Sezonu
Osman Denizci Jübile  Maçı
Fenerbahçe 1-1 Ankaragücü

1990-1991 (Özel Maç)
Bakırköyspor 3-1 Trabzonspor

1990-1991 (Özel Maç)
Yalovaspor 0-2 Trabzonspor

1990-1991 (Özel Maç)
Sarıyer 3-0 Bayburtspor

1990-1991 Sezonu  
1. Lig 1. Hafta Maçı
Fenerbahçe 1-6 Aydınspor

1990-1991 Sezonu  
Şampiyon Kulüpler Kupası 1. Tur 1. Maçı
Malmö FF 3-2 Beşiktaş

1990-1991 (Özel Maç) Sezonu
Cem Pamiroğlu Jübile  Maçı
Fenerbahçe 0-4 Sarıyer

1990-1991 (Özel Maç) Sezonu
Zoran Simoviç Jübile  Maçı
Galatasaray 1-3 Everton FC



futbola ne kadar çok anlam yüklenirse, yenilgiyi kabullenmek de o kadar ağır olur... (mehmet ali çetinkaya, 2012)



Sadece Video Yüklü Maçları Göster


1966 Dünya Kupası Finalleri
Final Maçı
30.07.1966, Cumartesi, 16:00
Wembley
Londra, İngiltere
Ingiltere.png
İngiltere
4-2
(Uzatmalarda)
Almanya.png
Batı Almanya
Diğer Adları:
Almanya


Tweetle



iki takım arasındaki tüm maçları gör...

<< sayfa /2>>


          bu maça tüm yazılanları gör...yazi
bu maçla ilgili
anım/bilgim var






Maçın Özeti (Macanilari.com Dailymotion Kanalı)







  •  
    GB
    B
     7302  maç linki

    sonunda kraliçe elizabeth’in kupa vereceği ünlülerle dolu finalde kimler yoktur ki?

    elizabeth, sonraki tarihlerde ankara’yı resmî ziyaretinde adına koşulan at yarışının “ikilisini” atlara önceden bakarak –bu işi çok iyi bildiğinden, küçük başlılar hızlı koşar gibisinden– tahmin edecek, ama “statü” icabı “ganyan bileti” alamayacaktı.

    100 bin kişi staddadır. jackie ve bobby charlton, kırmızı formalı, göğsü üç aslanlı forma giyen ingilizlerin en asları gibi durmaktadırlar kaptan westham’lı bobby moore’un altındaki dizilişte –sanki aslan yürekli rişar için oynayacak gibidirler...

    karşılarında da şöhretler boldur: ortada, sonra milan’da uzun yıllar oynayacak schenllinger, bologna’dan haller, gencecik beckenbauer, kurtlar kurdu golcü uwe seeler, yanında held, overath ve diğerleri... hakemlerin yan olanı bahramov da, iki buçuk saat sonra tüm dünyaca en çok konuşulan ve tanınan kişi olacaktır.

    saat 16:44

    altmış saniye kalmıştır wembley’de.

    kutlamalar başlamış, ilk kez o maçta “when the saints go marching ın” şarkısı, “when the reds go marching ın” diye çınlamaktadır semada.

    sevimsiz ve baştan savulacak bir an oluşuverir, hiç beklenmedik bir biçimde.

    bobby’nin kardeşi, külhanbey tavırlı, hırçın ve zaman zaman acımasız oynayan jackie charlton, kale sahasının oldukça dışında (sonranın şanssız galatasaray çalıştırıcısı) sigi held’e yükselip abanarak gereksiz bir faul yapar. üstüne üstlük, hakeme itiraz edecektir, “kambura yattı” diye.

    hakem dienst, faulu tereddütsüz çalmıştır.

    kale otuz metre uzakta ve soldadır. ite kaka, dirsek dirseğe itişerek oyunun son barajı dizilir. emmerich yaklaşır. ceza sahası alman kaynamaktadır. 2-1 yeniktirler ve kupa ezeli rakipleri ingilizlere gitti gidecektir.

    yumuşak keser. top barajı aşar, geçer. alan ball tam yetişecektir, ayağı kayar. top onu geçer, schnellinger’e çarpar. uwe seeler uzanır, yetişemez ve savunman wilson da ardından boş bir hamle yapar. gordon banks kalededir, o da seyircisidir topun bir an için. bakakalmıştır. ta ki wolfgang weber’in son hamlesini, yani “felaketi” görene kadar... ingiliz kalesine kupanın son golü işte böyle atılmıştır, saat 16:44’te, 1966’nın 30 temmuz’unda...

    bitmeyecek tartışmaları yaratacak olan uzatmanın otuz dakikası gergin başlayacaktır. almanlar, aralarında plan yapamayacak kadar yorgundur. “içgüdü” oyunu olacaktır. alf ramsey durumu görmüştür. arada, soğukkanlı soğukkanlı “bir daha yenin” der adamlarına, “bitik onlar”...

    o günlerin televizyon yayını bugünkü kadar gelişmiş değildir, ama futbol her zaman sürprizler yaratabilecek, şaşırtıcı bir görsellik cümbüşüdür. birazdan tartışması yıllarca “gol mü, değil mi” diye sürecek o anı yaratacaktır.

    11 dakikası oynanmıştır uzatmanın. top nobby stiles’dedır. hırçın, dişsiz, sert, belalı manchester united’lıda. alan ball’un sağdan kayacağını kapalı gözle bildiğinden, otuz metrelik bir top yollar, o sağlam, volkswagen lâkaplı sarışın schnellinger’in arkasına. alan ball, sonradan “ya hiç yetişemeseydim” diyeceği bu topa sadece beş metre uzaktadır ve birinci dakikadaymışcasına şevkle dalar.

    buluşması ve anında ortasını yapması şimşek hızıyladır. futbol bazı hareketlerin beklemeksizin yapılmasını gerektiren bir spor olayıdır.

    isimsiz bir forvet, hiçbir şekilde üstün bir “usta” olmayan hep “yerini niye jimmy greaves almadı?” sorusunu sorduran westham’lı geoff hurst, altıpasın yakın köşesinde, hafif yatıkça topla buluşur.

    tilkowski, korku içinde, kalede bir adım öne çıkar. ümitsizce. hurst sağıyla, alan ball’un ortasına durdurmadan patlatmıştır, vahşice, alman kalesine.

    tilkowski’yi yırtıp geçen top, üst direkle kale çizgisi arasında gidip gelecektir.

    hurst kutlarcasına ellerini havaya atacak ve orta hakem isviçreli gottfried dienst, o saniyede buz gibi donup kalacaktır. aynen adı bugün bakü’de stad olan bıyıklı, gümüş beyazı saçlarıyla bir satranç üstadı görüntülü o muhteşem “sovyet” yan hakem “azeri” tevfik bahramov gibi.

    bahramov kımıldamamıştır: bu, “gol değil” demektir. “gol”se santraya koşması gerekmektedir. dienst’in bahramov’a koştuğunu gören bir alman seyircinin, yanındaki ingiliz arkadaşına ümitsizce “golü verecek, komünisttir o” dediği duyulurken önce, başını bir anlık “değil” diye iki yana sallayan “tevfik hakem”, sonra “evet” anlamında aşağı yukarı sallayınca dienst hemen santraya yönelecek, o da çizgisinde dienst’i izleyecek ve 3-2 londra’yı patlatacaktır.

    hurst’ün dünya kupası finalinde ilk “hat-trick” yapan oyuncu olarak anıldığı, ingiltere’nin ilk kez evşampiyon olduğu; o tartışmalı golün “gol” olmadığı ancak 1996’da oxford üniversitesi’nde yeni teknikle yapılan ağır çekimlerde anlaşılacağı, ama hemen ardından fifa’nın “çıplak göz esastır” dediği bu dramatik final, muhteşem bir dördüncü golle son bulacaktır.

    3. grup 3. maçı: portekiz 3-1 brezilya
    http://www.macanilari.com...fid=196619669219&aid=7303

    4. grup 3. maçı: kuzey kore 1-0 italya
    http://www.macanilari.com...fid=196619669218&aid=7304

    Çeyrek final maçı: portekiz 5-3 kuzey kore
    http://www.macanilari.com...fid=196619669227&aid=7305

    Çeyrek final maçı: ingiltere 1-0 arjantin
    http://www.macanilari.com...fid=196619669226&aid=7306

    Çeyrek final maçı: almanya 4-0 uruguay
    http://www.macanilari.com...fid=196619669225&aid=7307

    Yarı final maçı: ingiltere 2-1 portekiz
    http://www.macanilari.com...fid=196619669230&aid=7308

    Yarı final maçı: almanya 2-1 sscb
    http://www.macanilari.com...fid=196619669229&aid=7309

    kaynak:
    express özel sayı: meşin yuvarlak - haziran 2002
    jules rimet kupası’ndan unutulmaz anlar: top altıgendir
    erdil sever

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 21-09-2008 05:15:49 ~ 05:29:59)

     





  •  
    GB
    A
    ilginc ani 8435

    halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;

    nihayet büyük final günü gelmiş, çatmıştı. bütün dünya "kim yenecek?" sorusunun peşine takılmışken, bizler de londra'da "maçı verebılecek miyiz?" bulmacasını çözmeye uğraşıyorduk. trt'den finali nakledeceğimizi bildirmişlerdi bana... "maçın spikeri" olarak görevlendirildiğimi söylemiş, "fakat naklen yayın için gerekli girişimi londra'da sen yapacaksın" diye.de eklemişlerdi. ilk başvurumda "olamaz, mümkün değil" karşılığını almakla kalmamış, bir de alaya hedef olmuştum. bu işlere bakan ingiliz yetkilisi "dünya kupası finalinin oynayacağını dün mü öğrendiniz?" diye sormuştu. bizde işlerin 12'ye 5 kala ele alındığını söyleyememiştim tabii. büyükelçimiz haluk bayülken, diplomatik kurallar içinde elinden geleni yapıyor, basın ataşemiz nejat sönmez telefon üstüne telefon ediyor ben organizasyonun başı harold mayes'in karşısında adeta nöbet bekliyordum. fakat olacak gibi değildi. wembley stadı'ndaki bütün spiker yerleri doluydu. bizim için yeni bir spiker kabini inşa ettiremeyeceklerini söylüyorlardı. uykusuz geceler geçiriyordum. çünkü memleketten "nasıl olmaz?" diyorlardı telefonda... "naklen yayını nasıl yapamayız?" yapamıyorduk, çünkü herkes kaç yıl önceden angaje olmuştu. bir ara ankara ile konuşurken karşımda sevgili arkadaşım güneş tecelli vardı. "teknik bakımdan yayının telefonla yapılıp yapılamayacağını" sordum. olumlu karşılık alınca, doğru organizasyon komitesi'ne koştum. "peki" dedim, "bana basın tribününde bir telefon verin." yetkili ingiliz yüzüme şöyle bir baktı, sonra hayretle sordu. "neee? yeni bir icat mı? yoksa maçı telefonla mı naklen yayınlayacaksınız?" aynı soruyu, basın tribününde telefonu elime alırken, yakınımdaki bir alman spor yazarı da sormuştu: "ne yani, maçı telefonla mı anlatacaksın?"

    maçın sonunu bekledim kendilerine cevap vermek için... ingiliz'in alman'ın kafası almazdı, ama türk her türlü çaresizlik karşısında bir şeyler yapardı. ingiliz'e, "evet" dedim, "maçı telefonla anlattım. türkiye'deki teknisyenler ellerinde en güçlü aygıtlar olmasa da, kafalarını kullanır, azmeder ve yapılmazı yaparlar. işte böylece maçı, uzatmalarıyla, kupa törenleriyle baştan sona hiç aksaksız anlattım. sizin dünya şampiyonu oluşunuzu türkiye gayet iyi dinledi."

    almana da yaklaştım: "maçı telefonla anlattım. size garip gelen şey, milyonların bu finali izlemesine fırsat verdi. hatta sizin yediğiniz üçüncü golün gol olmadığı görüşünü de duyurdum türkiye'ye.." ikisi de şaştı kaldı bu işe... dünya kupası organizasyonu'nda basın işlerinden sorumlu harold mayes elimi sıktı. "kutlarım" dedi,"bizim, yapmak şöyle dursun, düşünemediğimizi başardınız. büyük finalimiz yayınlandığı için teşekkür ederim." iyi hoş da, maç uzatıldığından iki saat sürmüştü. devre aralarıyla birlikte, başıyla, sondaki töreniyle şöyle böyle iki buçuk saate yakın aralıksız konuşmuştum. yayın bittiğinde baktım: telefon ahizesini iki buçuk saattir tuttuğum kolum ovuşmuş, indiremiyorum, hareket ettiremiyorum. bir süre bekledim. baktım, karşıdan samim var geliyor. koşa koşa geldi, "şimdi telefonla konuştum. yayın harikaymış" dedi. ve elimi tutarak indirdi. mosmordu dirseğimin iç tarafı. iki buçuk saat öyle durmaktan. indik samim'le aşağıya... namık sevik, doğan koloğlu, semai şatıroğlu, bülent bergamalı bekliyorlardı. mutluluğumu paylaştım onlarla... ingilizleri, almanları güldürecek bir işi başarmıştık. ankara'da tüm teknik kadromuz, ptt'de görevliler, merkez stüdyoda güneş tecelli, ne bileyim bir avuç insan, bir mucizeyi gerçekleştirmiştik işte.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 13-11-2008 01:42:36)

     



  •  
    GB
    A
     8436

    halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;

    federal almanya ile ingiltere arasındaki 8. dünya kupası finalinde 90 dakikalık normal süre çok mücadeleli geçmiş, ingilizler'in maçı 2-1 kazanarak kupayı aldıkları sanılırken son dakikadaki gol, durumu 2-2'ye, finali uzatmaya götürmüştü. sonrasında yıllar boyu uzayacaj tartışmalı gol gelmişti. top önce üst direğe, sonra da kale ağzında yere vurup çıkmıştı. isviçreli hakem dienst, yan hakem sovyet bahramof'la konuştuktan sonra ortayı göstermiş, "gol" kararı vermişti. almanlar sonrasında pozisyonun çeşitli fotoğraflarını bastılar, filmini gösterdiler. hepsi de gol olmadığını ortaya koyuyordu. ama hakem "gol" deyince "gol" olmuş ve bu golle kupanın kaderi de çizilmişti.

    bozulan almanlar dördüncü golü yemekte gecikmiyor ve 120 dakikalık finali 4-2 galip bitiren ingiltere, dünya kupasfnın sahibi oluyordu.

    banks-cohen, jackie charlton, bobby moore, wilson - stiles, bobby charlton, martin peters, - alan balı, hurst, hunt düzeniyle 4-3-3 oynayan ingilizlerin 4 golünden üçünü hurst, birini martin peters atmıştı.

    tillkovvski-höttges, schulz, weber, schnellinger - beckenbauer, overath - haller, uwe seeler, held, emmerich kadrosuyla 4-2-4 uygulayan federal almanya'nın iki golünü haller veweber kaydetmişti.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 13-11-2008 01:49:27)

     



  •  
    GB
    A
    ilginc ani 11372

    ilk basımı 2002 olan "dünya kupası" kitabında akif kurtuluş'un "'74, '78 ve dükut-der'in şanlı mücadelesi" başlıklı yazısından;

    türkiye'de dünya kupalarını "seyir tarihinin" 1974 haziranıyla başladığını söylemek, benim gibi 1950'li yılların sonunda doğmuş olan kuşağa mensup biri için, yanlış değildir. ama küçük bir eksik var burada.

    bu eksiğe işaret etmezsem, dışkapı'daki nur sinemasının tahta koltuklu loş salonuna; dahası, "şahsi" tarihime haksızlık etmiş olurum. aydınlık subayevleri'nde ("oleyis" mahallesi de deriz) üçpınar sokaktan bir kamyonet kasasını dolduran ilkokul öğrencileri, yanlarında ortaokul seviyesinde birkaç ağbisiyle birlikte üç dört hafta üstüste kinova filmlerine bu sinemada gitmişse, bu, filme gösterilen tezahüratın eseri değildi, kuşkusuz. her filmden önce giren ziraat bankası'nın reklam 'parçası'nda -o yıllar reklamlardan bahis açılırken "kuşak" tabir edilmezdi- bu kez, '66 dünya kupası'nm gollerini, tüm zamanların duayeni halit kıvanç anlatıyordu. almanya son dakikada maçı 2-2'ye bağlamıştı. 7 temmuz 1966 günü, üst direğe vurup çizgiye inen, sonra da dışarı çıkan top, hakeme göre; o gün wembley'de üç gol atan hurst'un ikinci golüydü. ama tartışma, ne bizim izlediğimiz gün sinema salonunda bitti, ne de yarım saat yürünen yoldan sonra geldiğimiz mahallede. haftalarca tartıştık, hâlâ tartışıyoruz. çünkü o final, suya doymayan bir pilavdır.

    ama küçük bir not: bizim kuşak eusebio diye bir adamı belleğine aşağı yukarı bu dönemde almıştır. bir not daha: "mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi" retoriğinden hareketle, "kaizer" beckenbauer'm telif hakkının '66 kupası'nda olduğunu da unutmayalım.

    yazıdaki diğer anılar;

    1974 dünya kupası finalleri a grubu 1. maçı
    almanya 1-0 şili
    http://www.macanilari.com...id=197419749202&aid=11373

    1974 dünya kupası finalleri final maçı
    hollanda 1-2 almanya
    http://www.macanilari.com...id=197419749238&aid=11375

    1978 dünya kupası finalleri final maçı
    arjantin 3-1 hollanda (uzatmalarda)
    http://www.macanilari.com...id=197819789238&aid=11379

    1982 dünya kupası finalleri b grubu 3. maçı
    almanya 1-0 avusturya
    http://www.macanilari.com...id=198219829235&aid=11382

    1982 dünya kupası finalleri yarı final maçı
    almanya 3-3 fransa (penaltılarla 5-4)
    http://www.macanilari.com...id=198219829250&aid=11383

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 26-01-2009 17:25:56)

     



  •  
    GB
    A
    ilginc ani 14360

    ilk basımı 2002 yılında olan yapı kredi'nin "top bir dünyadır" adlı kitabından;

    futbolu icat eden ingilizlerin dünya kupasını yalnızca bir kez kazanmış olmaları şaşırtıcı değil mi? her kupaya şampiyonluk parolasıyla başlayıp hayalkınklığına uğrayan ingiltere 30 temmuz 1966'da kendi evleri wembley'deki finalde uzatmalarda federal almanya"yı 4-2 yenerek şampiyon oldu. ingiltere'nin üç golüne imza atan geoff hurst şampiyonluğu garantileyen 4. golünü şöyle anlatıyor: "artık son dakikalardı, hakem bitiş düdüğünü bir türlü çalmıyordu. topu mümkün olduğunca uzağa atmak için vurmaya niyetlendim. ama istediğim gibi vuramadım, gol oldu."

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 06-04-2009 14:36:56)

     





  •  
    GB
    B
     17695

    ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;

    şampiyonanın tamamı ilk kez uydu aracılığıyla naklen verildi ve hakemlerin "şov"unu bütün dünya siyah-beyaz olarak izledi. daha önceki dünya kupasında avrupalı hakemler yirmi altı maç yönetmişlerdi, o yıl kıran kırana geçen otuz iki maçın yirmi dördünü yöneticiler onu şampiyonada oynatmamaya karar verdiler.

    final maçını kraliçe elizabeth de izledi. gerçi "gol!" diye bağırarak ayağa kalkmadı; ama gizli gizli alkışlamayı sürdürdü. final karşılaşması ingiltere'nin bobby charlton'u ile almanya'nın beckenbauer'i arasında bir mücadele gibi görünüyordu. charlton tehlikeli, deneyimli bir "kanat" oyuncusuydu; beckenbauer ise mesleğe yeni başlamıştı ve kâh ileride kâh geride oynuyordu. rimet kupası birisi tarafından çalınmıştı, fakat pickles adlı bir köpek onu londra'da bir bahçeye atılmış olarak buldu. bu şekilde kupa zamanında sahibinin eline geçti, ingiltere maçı 4-2 kazandı. portekiz üçüncü oldu. dördüncülüğü de sovyetler birliği aldı. kraliçe elizabeth ingiliz karmasını şampiyon yapan alf ramsey'e asalet unvanı verdi ve pickles adındaki köpek de halkın gözbebeği haline geldi.

    66 dünya kupası savunma taktikleriyle dolu olarak geçti. bütün ekipler "sürgü" taktiğini uygulayıp durdular; "süpürge" adı verilen bir oyuncu beklerin arkasındaki final çizgisini taramakla görevliydi. buna rağmen portekiz'in afrikalı oyuncusu eusebio rakiplerinin artçı birliklerinden oluşan bu aşılmaz duvarı dokuz kez aşmayı başardı. onun ardından alman haller altı golle golcülük listesinde ikinci sırayı aldı.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 23-05-2009 14:10:04)

     



  •  
    GB
    A
     18407

    ilk basımı 2002 olan islam çupi'nin "futbolun ölümü" kitabından;

    wembley mazi oldu

    yerine yenisi ve daha büyüğü yapılmak üzere, ingiltere'nin en büyük futbol mabedi wembley kapatıldı. 2000 yılının milenyumu sayılan bu yeniden oluşumu ile wembley kapasite olarak kalabalıklaşacak ama, mana olarak mazinin ihtişamı içinde bakıldığında hatıra zenginliğine hiçbir zaman ulaşamayacak.

    benim kuşağımın ilk gençliğinde ezbere bildiğimiz türk futbolu yanında, bizim dışımızdan tek haberimiz patlayan ikinci dünya savaşı'nın barut kokuları, takım ve stad olarak arsenal ile wembley idi. londra olimpiyatlarına katılan futbol milli takımımız şampiyonluktan olmasa bile finalden o kadar emindi ki, o ekibin en büyük yıldızı fenerbahçeli lefter'in şu konuşması önüne tarih düşülecek kadar önemliydi: "finale çıkmak türk futbolu için şereftir, şampiyon olmak türk futbolu için şereftir. ama türk futbolcusu için wembley'in çimenlerine basmak en büyük şereftir." bu final hayali bu şampiyon olma niyeti, hele hele wembley çimenine basma emeli türkiye'ye wembley kadar uzak kaldı. çin'i 4-0 yenen ve eleyen milli takım yugoslavya'ya 3-1 yenildi ve şampiyonaya veda etti. ama türk futbolcusu için wembley çimeninin o zaman böyle esatiri bir ürpertisi vardı.

    ingiliz futbolunun ve milli takımın en yüce futbol mabedi olarak anılan ve sayısız zaferlerin altındaki çimen olarak ünlenen wembley stadı, ayrıca son 50 yılda avrupa'nın en büyük yıldızlarının futbol gezdirdiği bir mesire yeri oldu. wembley stadı birçok ingiliz sevinçlerinin yanında asrın en büyük top üzüntüsüne görgücü olarak macaristan'ın ingiltere'yi kendi topraklarında ilk defa 6-3 yenmesine de tanıklık yapan stad oldu. wembley, ingiltere'nin futbol tarihinde ilk ve son defa kazandığı dünya kupası şampiyonluğu ve maçları ile, ingiltere ve batı almanya arasında oynanan finale ev sahipliği yaptı.

    1990'dan sonra üstünde sadece ingiliz milli takım maçları ile kral kupası finallerinin oynandığı wembley kapılarını ünlü müzik gruplarına ve solo şarkıcılara açtı ve salt futbol stadı olan tarihi yer, açık hava müzikholü olarak hizmet vermeye başladı. futboldaki payitaht kaybolmuştu artık.

    bizim futbolcuların sıradan olanlarının bile son yıllarda sekizlik yenilgilerle çimenine ayak sürdüğü emektar wembley, artık elli yıllık eski itibar ve futbol tapmağı olma gizini kaybederek içine mikrofon ve her türlü enstrümanın konduğu bir açıkhava müzik gösteri merkezi oldu.

    şimdi yeni çehresiyle açılacak ve futbolla birlikte dünya müziğine de hizmet verecek olan yeni wembley stadı, eski günleri ve o eski hatıraları artık kendi arşivinde bulacak. bakarsın futbol yerine bir vakitte real madrid'te kaleci oynayan julio ıglesias'ın torunu ispanyolca şarkılar okuyacak. bir tarihte sekiz yiyerek wembley çimenine ayak basan türk futbolcuları yerine ibrahim tatlıses sahneye çıkıp bir urfa uzun havası patlatıp alkışlanacak.

    7 kasım 2000

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 31-05-2009 00:40:46)

     



  •  
    GB
    A
     18832

    ilk basımı 2004 olan islam çupi'nin "olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" kitabından;

    alf ramsey 1966 yılında dünya kupası'nı kazanan ingiliz milli takımı'nın oyuncularını anlattığı kitapta, tribünlerde ingiliz seyircilerinin sonuncu aşkı olan nobby steils'i şöyle anlatıyordu:

    "oyuncularımın posterleri londra metrosunun girişindeki asırlık gazete bayiinin dar perceresinden eller içeri sokularak kapışılacak. bu postlerler başkentin caddelerinde bir başucu kitabı gibi insan kafalarının en büyük belgesi ve gururu olarak futbolun aktüel aksesuarını teşkil edecek.

    ingilizler puplarda bu posterlerin duvara yapıştırılmış görüntülerine bir ikona saygısı göstererek biralarını yudumlayacak, evlerdeki çocuk odalarını yatılı okullardaki soğuk ve kasvetli yatakhanelerin devasa surlara benzeyen tuğlalı çerçevelerini bu posterler, (gelecekte olunması gereken ilah) esatiriliği içinde süsleyecek.

    ama o tarihi gazete bayiini az geçip metronun merdivenlerini iner rutubetli ve küf kokulu antreye vardığınızda ilk yere atılmış ve hemen basılmış poster nobby'nindir muhakkak...

    çünkü o seyirciye ve gösteriye değil, sadece takımı ve futbol için yaşadı..."

    12 ocak 1991

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 06-06-2009 18:17:45)

     



  •  
    GB
    A
     21521

    ilk basımı 2002 olan christian eichkler'in "futbolun beceriksizleri ansiklopedisi" kitabından;

    behramov tevfik, almanya'da henüz unutulmayan, ama futbol dünyasının geri kalanında hiçbir zaman gündeme gelmemiş olan bu kafkasyalı, bir keresinde bir dünya şampiyonası final maçına uzakltan karar bildirmişti. ama bu durum sözümona ancak behramov'un malezyalı bir fifa görevlisine iki kutu havyar vermesi ve bu sayede 1966 dünya kupası final maçı için yan hakemliğe atanmasıyla mümkündü -en azından hakem nikolay latişev böyle olduğunu iddia etmişti otuz yıl sonra.- maçın kaderini belirleyen o ünlü gol, almanya'da on yıllardır üçünü gol olarak anılıyor; gerçekteyse 1966 dünya kupası'nın 3-2 biten uzatmalı finalinin beşinci golüydü. bir tek alman cumhurbaşkanı lübke görmüştü "topun fileye çarptığını" ve tabii ki bir de "çizginin bilmem kaç mil uzağında" olduğunu söyleyen şutu atan hurst. ne var ki topun nerede olduğu tam anlaşılamadığından futbol tarihinin en ünlü diyalogu geçmiş oldu. hakem dienst'in yan hakem behramov'a sorusu: "was the ball behind the line? (top çizgiyi geçti mi?)" behramov başını kuvvetlice sallar ve "yes, behind the line (evet top çizgiyi geçti)" der ve orta noktayı işaret eder. gerhard henschel ve günter willlen, birlikte yazdıkları "içeride mı, çizgide mır adlı kitapta "üçüncü gol tıpkı üçüncü dişler gibi -kâh içeride kâh içeride değil", diye yazdılar. 1996'da oxford üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma bilimsel sonuca ulaşmıştı: içeride değil.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 17-07-2009 15:30:59)

     



  •  
    GB
    A
     38244

    fourfourtwo dergisi haziran 2006 sayısından;

    "dünya kupasinın unutulmaz 20 maçı"

    #1
    ingiltere 4 batı almanya 2
    (1966)

    wembley deki finale çıkarken tarih ingiltere'nin yanındaydı. ingilizler 1901 yılından beri almanlar karşısında hiç kaybetmemişlerdi. ama 13. dakikada golü atan taraf batı almanya. siggi held'in kornerinde ray wilson'ın kafasından seken top haller'in vuruşuyla ağlara gidiyor. altı dakika sonrasında ise bobby moore'un hızla kullandığı serbest atışta geoff hurst nefis bir kafa vuruşu yapıyor. helmut schön'ün sepp maier sakat olmasa oynatmayacağı kaleci tilkovvski. topu ağlarda görüyor. 77'de peters'in golü ve son saniyelerde weber'le gelen dramatik beraberlik. uzatmada yaşanacaklar olmasa bugün herkes weber'in karambol golünü konuşacaktı. 100. dakikada yaşananlar ise belki 100 yıl daha unutulmayacak cinsten. ball'un sağdan ortasına geoff hurst ön direkte şutluyor. top, kaleci tilkowski'yi geçip üst direğe çarpıyor.

    ardından yerden seken topu almanlar kornere atıyor. hurst, gol atmış gibi ellerini havaya uzatıyor. maçın hakemi dienst, yan hakemine gidiyor. sovyetler birliği futbol federasyon u'ndan tevfik bahramov (bugün azerbaycan'ın bakü kentindeki stat onun adınadır), topun içeri girdiğini belirtiyor. uzatmanın ikinci yarısında hurst, bir dünya kupası finalinde hattrick yapan ilk futbolcu olmayı başarıyor ve maç 4-2 bitiyor. yıllardır bilimsel çalışmalarla o pozisyonun gol olup olmadığı kanıtlanmaya çalışıldı. ne var ki hepsinde farklı sonuçlar . elde edildi. bahramov da artık yaşamadığına göre gol olduğunu kabul etmekten başka çare yok.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 26-10-2009 01:04:55 ~ 01:05:56)

     



  •  
    GB
    B
     41392

    fourfourtwo dergisi temmuz 2006 sayısından;

    50 en unutulmaz dünya kupası hikayesi

    #12
    1966'daki o gol
    ingiltere vs batı almanya, 1966

    tüm zamanların en anlamsız futbollarından biriydi belki ama ingiltere'nin perspektifinden en önemli maçlardan biri oldu. 1966 finalinin uzatma dakikalarının onuncusunda, geoff hurst'ün vuruşunda top direğe ordan da çizgiye çarpmıştı. tartışmalı bir ortamda, aralarında anlaşabilecekleri ortak bir dil bile olmayan azerbaycanlı yan hakem tevfik behramov'a danışan isviçreli hakem gottfried dienst on saniye boyunca gol kararı verip vermeme konusunda tüm wembley'in soluğunu tutmasına yol açü. hurst tedirgin bir şekilde yavaş yavaş ilerlerken, alan ball "gol" diye çığlık atıyordu. bu gol kararı ancak iki hakemin ailelerinin ikinci dünya savaşı'ndaki kimi hatıralarının bir sonucu olabilirdi, başka tutarlı dayanağı yoktu. sebebi ne olursa olsun, "rus" yan hakem, hurst'ün vuruşuna gol diyerek, ingilizler için çok saygıdeğer bir kişilik haline geldi.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 06-11-2009 11:52:15)

     



  •  
    GB
    B
     123953

    seyirci: 96.924

    orta hakem: gottfried dienst (sui)

    yardımcı hakemler: tofik bakhramov (urs), karol galba (tch)

    england: gordon banks (gk), george cohen, ray wilson, nobby stiles, jack charlton, bobby moore (c), alan ball, bobby charlton, geoff hurst, martin peters, roger hunt

    yedekler: jimmy greaves, john connelly, ron springett, peter bonetti, jimmy armfield, gerry byrne, ron flowers, norman hunter, terry paine, ian callaghan, george eastham

    teknik direktör: alf ramsey (eng)

    germany fr: hans tilkowski (gk), horst-dieter hoettges, karl-heinz schnellinger, franz beckenbauer, willi schulz, wolfgang weber, helmut haller, uwe seeler (c), sigi held, lothar emmerich, wolfgang overath

    yedekler: albert bruells, heinz hornig, friedel lutz, bernd patzke, max lorenz, wolfgang paul, klaus-dieter sieloff, werner kraemer, juergen grabowski, guenter bernard, sepp maier

    teknik direktör: helmut schoen (ger)

    goller:
    0-1 helmut haller (frg) 12'
    1-1 geoff hurst (eng) 18'
    1-2 martin peters (eng) 78'
    2-2 wolfgang weber (frg) 89'
    3-2 geoff hurst (eng) 101'
    4-2 geoff hurst (eng) 120'

    sarı kartlar: martin peters (eng) 1'

    kaynak: fifa.com

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 10-11-2012 19:12:29)

     



  •  
    GB
    B
     256196

    28 mayıs 1966 tarihli milliyetten;

    kısa... kısa... kısa...

    * arsenal kukübü başkanı hill wood beşiktaş meneceri yalçın'ı dünya kupası finalini wembley'de şeref tribününden seyretmek üzere ingiltere'ye dâvet etmiştir. yalçın, ingiltere'de kaldığı süre zarfında başkan wood'un misafiri olacaktır. diğer taraftan arsenal takımı dün sabah uçakla londra'ya dönmüştür.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 18-12-2017 21:49:55)

     



  •  
    GB
    B
     287207

    20 temmuz 1966 tarihli cumhuriyetten;

    notlar

    turgay şeren bbc'de konuştu: «türkiyede hâlâ futbol değil, top oynandığına kesin olarak inandım»

    oğuz şeren bildiriyor

    londra

    dün gece b.b.c.’nin türkçe yayını için bir konuşma yapan türk milli takımı ve galatasaray'ın emektar kalecisi turgay şeren, 1966 dünya kupası finallerini bu defa da 1954 yılında olduğu gibi iki avrupa'lı takımın oynayacağını tahmin ediyor. «wembley'de final maçını ingiltere, macaristan veya portekiz oynayacak» diyen turgay, futbolda yavaş yavaş maharetin yerini enerji ve sür’atin almakta olduğunu söylemiştir. kendisinden burada gördüğü takımlara ve maçlara dayanarak dünya futbolu ile türk futbolu arasında bir mukayese yapması istenen turgay böyle bir kıyaslamanın imkânsız olduğunu söylemiş ve «türk futbola bir yürümeye başladıktan sonra bugün tekrar emekleme devresine dönmüştür. emekliyen bir takımla koşan takımları mukayese etmek mümkün değildir» demiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: «1966 dünya kupası finallerinde oynanan futbolu gördükten sonra türkiye'de hâlâ futbol değil, top oynadığımıza kesin olarak kanaat getirdim. bence bizde iyi futbolcular var. iyi imkânlarla avrupa seviyesine kısa zamanda ulaşabilecek gençler var. fakat memleketin her yerinde çim saha temin edilmedikçe bu kıymetlerin ortaya çıkmasına imkân yok. tabii bu arada takımlarımızdaki ve oyuncularımızdaki futbol zihniyetinin de değişmesi lâzım. ayağındaki topu arkadaşına verdikten sonra vazifesini bitirmiş gibi ellerini kalçasına koyan, pasları ayağına bekliyen, lütfediyormuş gibi koşan, oyunculara yer yok artık hiç bir sahada. ingiltere şu günlerde rakip kaleyi bombardıman eden beklere, kale çizgisi üzerinde gol kurtaran santraforlara ve kısaca 90 dakika koşan futbolculara sahne oluyor. fakat bu takımlar ve bu oyuncuların dahi bizim sahalarımızda en az bizler kadar âciz kalacaklarını düşündükçe, çamurla boğuşarak futbol oynuyorum diye kendisini ve seyirciyi aldatan bizlere ve futbolcu olacağım diye kendini bu çamur deryasına atan bu genç kıymetlere acımamak elden gelmiyor.»

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 31-08-2020 13:22:32)

     



  •  
    GB
    B
     287262

    25 temmuz 1966 tarihli cumhuriyetten;

    notlar

    ekrem karpat bildiriyor

    liverpool,

    kupa, daha 4 yıl jules rimet adını taşıyacak

    üç takım; brezilya, italya ve uruguay, şampiyonluklarını üçlemek, dolayısiyle altın heykelciği ebediyen kendi memleketlerine meletmek için «futbolün vatanı» na gelmişti. bu takımlardan biri şampiyon olsaydı, f.i.f.a. nın mütevezi başkanı jules rimet’nin ismini taşıyan kupaya «winston churchill» adı verilecekti. fakat üç çifte şampiyonun ümitleri bir sabun köpüğü gibi sönüverdi. buna göre, dünya kupası en az daha 4 yıl «jules rimet» adını taşıyacaktır.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 02-09-2020 09:24:00)

     



  •  
    GB
    B
     287889

    30 temmuz 1966 tarihli cumhuriyetten;

    almanya, ingiltere ve wembleye karşı

    final bugün oynanıyor

    ingiltere - almanya

    ekrem karpat bildiriyor

    -----

    stad: wembley - (londra).

    hakem: g. dienst (isviçre).

    ingiltere: banks - cohen, wilson - stiles. j. charlton, moore (k.) - ball (paine), horst, b. charlton, hunt, peters (connolly).

    almanya: tilkowski - hötlges, schnellinger - schülz, weber, beckenbauer - overath, haller, u. seeler (k.), held, emmerich.

    -----

    londra

    nihayet bugün 15 de türkiye saatiyle 16 da büyük final oynanacak ve 1966 dünya futbol kupasının sahibi belli olacak. aylardan beri devam eden futbol dedikodusu belki bu final ile bitmeyecek ve arjantin’in elenmesinin yankıları devam edecek, ama wembley, wembley olduğundan beri belki de böylesine heyecanlı bir gün yaşamıyacak.

    ne olabilir?

    ingiliz milli takımı portekiz maçına kadar tam mânasiyle kendini gösterememiş ve yalnız portekiz’i elerken göz doldurmuştu. oynadığı oyun 4-3-3 idi ve defansı çok kuvvetliydi. yaptığı 5 maçta yalnız bir defa mağlûp olmuştu defans. o da eusebio'nun attığı şahane bir penaltı ile..

    ve ingilizler wembleyde bugüne kadar yaptıkları 34 maçta 24 galibiyet almışlar, 7 defa berabere kalmışlar ve yalnız macaristana isveç’e ve avusturya ya boyun eğmişlerdi. bu da gösteriyordu ki wembley bizim dolmabahçe stadı gibi uğurlu bir staddı ingilizler için.. bunun için de ingilizlerin büyük finale 24 saat kala güvendikleri tek şey wembleydi. üstelik seyirci avantajı da onlardaydı. stadı dolduracak 25 bin alman seyircisine pek aldırış etmiyorlardı. nasıl olsa gürültüleri ile onları altedebilirlerdi.

    almanlar ise temkinli konuşmayı âdet edinmişlerdi adetâ. antrenör schön, «eğer bu kupayı alırsak bizim için bundan daha büyük bir zafer olamaz» diyor ve ingiltere'den çekindiğini itiraf ediyordu. ben de bütün ingilizler gibi almanların maçı kazanacaklarına pek ihtimal veremiyorum.

    maçı isviçre federasyonuna mensup dienst idare edecek, yan hakemlikleri ise çek dalba ve rus tevfik bakhramov yapacaklar.

    ingiltere ile almanyanın bilançosu

    iki memleketin milli futbol takımları arasında bugüne kadar 11 karşılaşma yapılmıştır. bunlardan 8 ini ingiltere kazanmış, 2 si beraberlikle neticelenmiş, 1 ini de almanya kazanmıştır. bu maçlarda ingiltere 42, alman ya ise 15 gol atmışlardır.

    almanya: (schnellinger, haller ve seeler'siz) bu seneki tek yenilgisini londra’da ingiltere'ye 1-0 yenilerek almıştır.

    iki takımın bu yıl yaptığı maçlar

    ingiltere: 12 maç, 11 galibiyet, 1 beraberlik, 0 mağlûbiyet. attığı gol: 26, yediği gol: 5.

    almanya: 12 maç, 10 galibiyet, 1 beraberlik, 1 mağlûbiyet. attığı gol: 30, yediği gol: 5.

    wembley’deki bugünkü finâl maçını televizyondan bütün dünya tâkip edebilecek. verilen bilgiye göre, bu karşılaşmayı 400 milyon kişi seyredecek. churchil'in cenaze merasimini ise ancak 350 milyon kişi seyredebilmişti.

    organizatörler 7 milyon lira hasılât bekliyorlar. şayet bu rakam elde edilirse dünya rekoru olacak. organizasyon komitesinin elde ettiği umumi gelir 90 milyon lira. maçın biletleri 1000 liraya kadar müşteri buluyor. bugüne kadar ingiltere’nin muhtelif şehirlerinde oynanan 31 maçı tam 1 milyon 365 bin 043 kişi seyretti.

    finâlde ingiltere kraliçesinden başka almanya spor bakanı da şeref tribününde yer alacak.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 08-09-2020 11:47:22)

     



  •  
    GB
    B
     287892

    30 temmuz 1966 tarihli cumhuriyetten;

    radyo final maçını veriyor

    trt kurumu temsilcilerinin organizasyon komitesiyle final maçını naklen vermek için yaptığı temaslar müspet netice vermiştir. şâyet bir aksilik çıkmazsa ingiltere - batı almanya finâl karşılaşması saat 16'dan itibaren turkiye radyolarından naklen yayınlanacaktır.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 08-09-2020 14:21:49)

     



  •  
    GB
    B
    ilginc ani 287895

    30 temmuz 1966 tarihli cumhuriyetten;

    b. charlton a. ramsey'in yanında 4 sigara içti...

    ekrem karpat yazıyor

    londra,

    portekiz - rusya maçını iki finalist ingilizler ve almanlarla aynı sırada seyrettim. bobby charlton yanımda oturuyor ve biraz ötede de alf ramsey bulunuyordu. buna rağmen maç boyunca ingilizleria en gözde futbolcusu bobby charlton 4 sigara içti, hem de ramsey'in gözü önünde. dayanamadım sordum «- nasıl oluyor da menecerin gözü önünde bol bol sigara içiyorsun» diye. gülerek cevap verdi. «- benim menecere, mencerin bana itimadı olduktan sonra... ben ne zamanki sahada nefessiz kalırım o zaman bana sual sorabilirsiniz. hem de istediğiniz şeklide.»

    daha sonra o bana bir sual sordu «- türkiyeden kaç gazeteci geldiniz buraya?» «- 10 gazeteci» diyince şaşırdı. ayırdı. «- türkiyede dünya kupasına bu kadar önem veriyor mu?» «tabii» diye cevap verdim». hem size bir şey söyliyeyim mi türkiyede her fufbolsever sizi çok iyi tanır.» âdeta sevindi charlten.. daha sonra bir sigara yaktı ve benim başka bir sualime cevap verdi «- kupada en beğendiğiniz futbolcu kimdir?» «- uwe seeler. zira alman milli takımını tek başına finalist yapan futbolcu.»

    biraz ötede en iyi haf ve orta saha oyuncusu beckenbauer vardı. ve yanında da uwe seeler oturuyordu. beckenbauer 20 yaşında tipik bir alman. uwe seeler’e bir ara sokuldum ve dedim ki «- bobby charlton en beğendiği futbolcu olarak sizi gösteriyor. siz kimi beğeniyorsunuz?» o da tereddütsüz cevap verdi. «ben de bobby charlton'u takdir ediyorum. mükemmel bir futbolcu.

    clay'in beğendiği futbolcu

    ingiliz milli takımı oyuncuları maça gelirken bir ara clay’ın çalışma salonuna da uğradılar. maksatları vakit geçirmekti. clay onları güler yüzle karşıladı. ve şunları söyledi: «- inanır mısınız rakibim london'u bobby charlton'dan daha az tanıyorum.» tabii bütün ingiliz futbolcularının göğüsleri kabardı bu lâftan. ne de alsa gurur duymak doğuştan hastalık...

    dip not: muhammed ali "clay" 6 ağustosta ingiliz ağır sıklet boksörü brian london ile karşılaşacağı için o günlerde londra'da antrenman yapıyor.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 08-09-2020 14:53:39)

     



  •  
    GB
    B
     287927

    31 temmuz 1966 tarihli cumhuriyetten;

    120 dakikalık şahâne finalde almanya 4-2 yenildi

    ve kupa ingiltere'de kaldı

    eşref karpat bildiriyor

    londra,

    -----

    stad: wembley - (londra)

    seyirci: 100.000 kişi

    hasılat: 6.000.000 lira (rekor)

    hakemler: dienst - isveç (5) - galba - çek (6), bahramov - rus (6).

    ingiltere: banks (7) - cohen (6), wilson (7) - stiles (6), j. charlton (6), moore (kapt) (8) - ball (7), hurst (9), b. charlton (7), hunt (6), peters (7).

    almanya: tilkowski (6) - höttges (6), schnellinger (7) - schulz (8), weber (7), beckenbauer (6) - overath (6), haller (7), u. seeler (7), held (8), emmerich (5).

    -----

    şu sıralarda büyük britanya, hayır, bütün dünya altın heykelciliğin hakiki sahiplerini alkışlıyor. çünkü, brezilya'nın mirasına konan «büyük ingiltere» dünya şampiyonu artık. evet, ramsey'in muzaffer çocukları, «şâhâne futbol festivali» nin yenilmeyen tek takımı olarak en yüksekte, futbolun zirvesinde bulunuyor. ingiltere’ye spor tarihinin «altın zafer» ini kazandıran bu müthiş ekip ile, kraliçesinden çöpçüsüne kadar gurur duyuyor ve iftihar ediyor «futbolün vatanı». biz de, şâhâne maçlara, büyük yıldızların çetin boğuşmasına şâhit olduğumuz için, kendimizi mutlu addediyoruz.

    dev final

    spor tarihine bu isimle geçecektir dünkü dramatik maç muhakkak. ve spor kritikleri, stadyumdan 100000 bahtiyar seyirci ve televizyondan 400 milyon insanın izlediği şampiyonluk maçında futbol severlerin gollere ve heyecana doyduklarını da ilâve edeceklerdir şüphesiz.

    «dünyayı heyecana boğan final» gerçekten görülmeğe değerdi doğrusu. er meydanında yalnız kalan iki takımın yaptığı boğuşma, ancak on yılda bir görülebilirdi yeşil sahalarda.

    iki ekip de maça temkinli başlamıştı. ingiltere daha fazla akın sırası almasına rağmen, almanya'nın kontratakları rakip defansı allak bullak ediyordu. nitekim bu kontratakların birinde, haller almanya'yı galip duruma yükseltti. 12 nci dakikada ingiliz solbeki wilson bir tehlikeyi savuşturmağa çalışırken, topu haller'ın ayağına bir pas şeklinde uzattı ve alman sağiçinin sert şütü ingiliz filelerini sarstı.

    fakat bu durum fazla uzun sürmedi. 18 inci dakikada overath'ın moore’a yaptığı faulden doğan frikik atışında. ingiltere kaptanı, topu sagiç hurst'un kafasına indirdi ustalıkla. hurst'un çaktığı kafa şiirinde meşin yuvarlak alman filelerini ziyaret etti.

    bu golden sonra açılan ingilizler, zaman zaman beklerle bile hücum ettiler. ancak, başta kaleci tilkowski olmak üzere, canlı alman defansını yaramadılar ve devre bu şekilde kapandı.

    dramatik ikinci devre

    bu yarıda iki takım da kıyasıya birbirine yüklenerek, bir an evvel neticeyi kendi lehine çevirmeğe gayret ediyordu. fakat, defansların sinirli oyunu yüzünden yaptıkları hataları, kaleciler kapamasını becerdiler. 78 inci dakikada soliç peters’in yaptığı korner atışında alman defansı topu ıskalayınca, peters rakip müdafaanın bu hatasını affetmedi ve yakın mesafeden golleri ikiledi (2 — 1). mağlûp duruma düşen alman takımı defansı boşaltarak rakip kaleye yüklendi bütün gücüyle. ve ingiltere, şampiyonluğun kapısına dayandığı bir sırada «alman mucizesi» kendini gösterdi. 89 uncu dakikada weber beraberliği temin etti (2 - 2)

    30 dakikalık temdit

    «dev finâl» in normal müddetinde 2 - 2 beraberlikle sonuçlanması üzerine, «heyecan fırtınası» yarım saat uzatıldı. 101 inci dakikada sağiç hurst’ın 6 pastan attığı şütte top üst direğe oradan da kale çizgisine çarparak dışarı çıktıysa da, önce korneri gösteren isviçre’li hakem, bilâhare kararını değiştirerek santrayı işaret etti. bu golle morali iyice sarsılan alman takımı beraberlik peşinde koşarken, 120 dakikalık maçın son saniyelerinde yine hurst, rakip defansının bir anlık gafletinden faydalanarak, ingiltere'nin şampiyonluğunu ilân etti (4 - 2).

    maçtan sonra ingiltere kaptanı moore, kral locasından altın heykelciği kraliçe elizabethan elinden alırken, imparatorluk stadı wembley tezahürattan çalkalanıyordu.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 09-09-2020 10:11:46)

     



  •  
    GB
    B
    ilginc ani 287928

    31 temmuz 1966 tarihli cumhuriyetten;

    "futbolun vatanı"nda bayram

    londra — maçtan sonra sevinç göz yaşlarını tutamıyan, ingiliz takımının meneceri alf ramsey «ingiltere’nin uzun yıllardanberi özlemini duyduğu zaferi kazandığımız için çok memnun ve mesudum. bütün ingılizler gibi, ben de çocuklarımla iftihar ediyorum» şeklinde konuşmuştur.

    ingiliz takımının yüdızlarından olan kaptan bobby moore ise «şöyle konuşmuştur: «yarı finalde portekiz'i, finâlde de almanya'yı yenerek dünya kupasını hakkiyle kazandık. altın heykelciğin 4 yıl ingiltere futbol birliğinin vitrinini süslemesi. adalılar için muhteşem bir şev olacaktır.»

    clay'ın beğendikleri

    dünkü maçı ingiltere kraliçesi elizabeth, edinbiırg dükü prens philip, prenses margaret, başbakan wilson ve ağır siklet dünya şampiyonu mehmet ali clay de izlemiştir.

    maçtan sonra gazetecilerle konuşan clay, «hayatımda hiç bu kadar heyecan duymadım. kendimi 40 ravuntluk bir boks maçında hissettim sanki. bence, hatalı goller yemesine rağmen, tilkowski iyi bir kaleci. 3. golün kahramanı hurst da çok becerikli bir genç» şeklinde görüşünü açıklamıştır.

    tebrik telgrafları

    yağıyor

    bütün britanya, ingiltere’nin dünya şampiyonluğunu büyük bir bayram halinde kutlamaktadır. ingiliz takımının kaldığı otele 400 tebrik telgrafı gelmiştir.

    ingiliz futbolcuları 50.000 er lira primden başka, muhtelif müesseselerden hediyeler alacaklardır.

    alman takımının jesti

    ingiliz takımının oyuncuları altın, alman takımının oyuncuları da gümüş madalyaları aldıktan sonra, mağlupların galipleri tebrik etmelerini. ingiliz seyircisi alkışla mükafatlandırmıştır. keza, alman takımının antrenörü schön de, alf ramsey'in elini sıkarak tebrik etmiştir.

    almanya cumhurbaşkanı heinrich luebke, dünya ikincisi olan alman milli futbol takımına gümüş defne yaprağı ödülünü vermiştir. alman sporunun en büyük ödülü olan «gümüş defne yaprağı», ancak memleket sporuna muazzam başarı kazandıran ekiplere verilmektedir.

    «vedâ turu»

    «dramatik finâl» den sonra ingiliz takımının mutad şampiyonluk turunu bütün tribünler ayakta alkışlamıştır. bu sırada «germany germany - almanya almanya» şeklinde tezahürat yapan ingiliz seyircisine bir mukabele olarak, mağlûp alman takımı da «veda turu» yapmıştır.

    32 yıl almanya’nın başında bulunan herberger, bu sahneyi yaşlı gözlerle seyretmiştir.

    almanya, dünya kupalarının finâllerinden sonra tur yapan şampiyonluk maçının ilk mağlûbudur.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 09-09-2020 10:29:25)

     



          bu maça tüm yazılanları gör...yazi
bu maçla ilgili
anım/bilgim var


<< sayfa /2>>







Kupadaki Diğer Maçları...


İngiltere

1966 Dünya Kupası Finalleri

1. Grup 1. Maçı: İngiltere 0-0 Uruguay (36) 
1. Grup 2. Maçı: İngiltere 2-0 Meksika (6)
1. Grup 3. Maçı: İngiltere 2-0 Fransa (9)
Çeyrek Final Maçı: İngiltere 1-0 Arjantin (18)
Yarı Final Maçı: İngiltere 2-1 Portekiz (9) 
Final Maçı: İngiltere 4-2 Batı Almanya (Uzatmalarda) (Bu maçtasınız) 

Batı Almanya


2. Grup 1. Maçı: Batı Almanya 5-0 İsviçre (7)
2. Grup 2. Maçı: Batı Almanya 0-0 Arjantin (8)
2. Grup 3. Maçı: Batı Almanya 2-1 İspanya (7)
Çeyrek Final Maçı: Batı Almanya 4-0 Uruguay (8) 
Yarı Final Maçı: Batı Almanya 2-1 SSCB (12) 
Final Maçı: İngiltere 4-2 Batı Almanya (Uzatmalarda) (Bu maçtasınız) 

* Listedeki maçlardan birinin sayfasına gitmek için üzerine tıklayın...
* Oynanmamış maçlar listede yer almaz...

mnu_alt

basında macanilari.com ||  s.s.s. ||  bize ulaşın ||  macanilari.com nedir? ||  basılı yayınlardan alıntılar ||  eksik maç bildirin ||  reklam verin ||  teşekkürler ||  yıldızlı/kupalı yazarlar ||  ilk 11'deki yazarlar ||     tr_hosting