f. bahçe ile g. saray kampta, beşiktaş bugün ankara'ya gidiyor. g. birliği futbolcularına, tarihinde ilk defa 2000 lira prim vaad etti
galatasaray - fenerbahçe cumartesi günü oynayacakları türkiye kupası yarı final maçının hazırlığına hız vermişlerdir.
sarı - lâcivertliler kamp yaptıkları büyükadada dün yürüyüşe çıkmış, öğleden sonra da heybeli ada‘ya geçerek deniz harb okulu sahasında çalışmışlardır.
türkiye kupasının iki yarı finali ile everton maçları sebebiyle bütün kadronun kampa alındığını açıklayan teknik direktörü fikret arıcan «türkiye kupası hepimiz için önemli. çalışıyoruz.» demiştir.
g. saray kilyos’ta
galatasaray da dün yaptığı idmandan sonra kilyos'da kampa girmiştir. kamp kadrosu şöyledir: bülend, bekir, doğan, mustafa, ahmet, naci, ayhan, tarık, turan, yılmaz, uğur, bahri, ergün.
196'ncı randevuyu sarı - lâcivertliler eksik kadroyla çıkıyor. kılıç «3 türkiye kupasına dördüncüsünü ekleyeceğiz» dedi...
türkiye kupasının iki yarı final maçından biri bugün mithatpaşa stadında saat 17.30’da galatasaray -fenerbahçe arasında oynanacaktır.
ezeli rakipler arasındaki 196 ncı karşılaşmayı bir yerli hakem yönetecektir.
lig şampiyonluğunu kaçırdıkları için bütün güçlerini kupaya veren galatasaray ve fenerbahçe, 12 haziranda oynanacak revanş maçından çok, bugünkü ilk müsabakada avantajlı duruma geçmeye çalışacaklardır. ezeli rakiplerin muhtemel tertipleri şöyledir:
galatasaray teknik direktörü gündüz kılıç, uzun bir süredir türkiye kupasına hazırladığı ve bir haftadır kilyos'ta çalıştırdığı sarı - kırmızılı takımın, ezeli rakibiyle yapacağı mücadeleden başarı ile çıkacağı inancını taşımaktadır. kılıç şöyle konuşmuştur: «müzemizi süsleyen 3 türkiye kupasına, dördüncüsünü de ilâve etmek arzusundayız. sonucun iyi olması başlıca emelimizdir. fenerbahçe de ciddi olarak çalışmış ve varını yoğunu ortaya koyacağını göstermiştir. sarı - kırmızılı çocuklardan galibiyet bekliyorum.»
ordu takımı kadrosunda bulunan nedim ve ziya'ya izin alamadıklarını açıklayan fenerbahçe teknik direktörü fikret arıdcan ise şu demeçte bulunmuştur: «fenerbahçe, final maçlarında çok büyük talihsizlikler içerisinde çıkmaktadır. herşeye rağmen ümitsiz değiliz. çocukları idmanlarda iyi gördüm, nefesli buldum.»
birkaç adamı vardı fenerbahçenin, birkaç adamı vardı ki, kendilerine düşen normal işi yapsalar hem fenerbahçenin oyunu hem maçın sonucu değişirdi.
bunların başında yaşar vardı, sonra aydın, sonra da ali ihsan, yoksa sarı - lâcivertliler, bütün bir sezon gölge gibi dolaştıkları mithatpaşa stadında, mükemmel bir dömifinali ilk maçta toparlayıp gidebilirlerdi. ve bu başarıyı kazansalardı, şüphesiz en büyük pay galatasaray defansını bunaltan selim'le canan’ın, bir de metine top vermeyen ercanla şerefin olacaktı.
oyunun ilk 15 dakikası güzel paslar, süratli dalışlar, nefis kontra açışlarla bir o taraf, bir bu taraf lehine gelişen tatlı bir futbolla geçti. ilk hız, yazık ki çabuk bitti. sonra sahada her iki takım da garip bir yayılışla kaldılar. iki tarafın da hücum dörtlüleri geri çekilmiş, defans dörtlüleri de rakip forvetin üstüne gelmişlerdi. ister istemez oyun, orta çizginin üzerinde 30 -40 metrelik bir şeritte sıkışıyordu..
ilk dakikaların büyük ümitler veren oyunu, şimdi alabildiğine tatsızlaşmış, duruluvermişti. sahadaki oyun, tribündeki tansiyonu da düşürdü tabii. ve bir süre belki de son yılların en sessiz galatasaray - fenerbahçe maçını seyreder olduk.
neden sonra bu anormal saha yayılışı dağılacak ve kale önlerinde birkaç pozisyon görecektik. ali ihsanın hatâlarıyla yılmazın yaptığı kaçışlar. cananın galatasarayın sol gerisini karıştırışı. salimin atakları ve uğurun metinden aldığı bir pasla çektiği şütü hâzımın yatıp bloke edişi. devre böyle bitti.
ikinci devre fenerbahçenindi. ve devrenin üçüncü dakikasında az daha selim devreyle beraber maça da fenerbahçenin damgasını basıyordu. yaşar sola aydına aşırdı topu. aydın düzeltti. ortaya indirdi. selim daldı şimşek gibi ve patlattı. turgay kalenin üst direğini sıyırıp giden topa bakamadı bile.
sonra, doğanın maçın başındanberi hiç durduramadığı genç rakibi cananı üst üste tırpanlarla biçişini, sonra fenerbahçenin oyuna asılışını, sonra 76 ncı dakikada metinin ilk şütünü seyrettik. nihayet, 84 üncü dakika da maçın en kritik anını yaşadık. doğanın canana yaptığı faul için atılan frikikte top serere geldi. düzeltti şeref. kalabalık arasından bir yol bulup kale ağzına yuvarladı topu. canan girdi, nefis bir ters falso ile turgayın boşluğuna plâse etti. turgay o tarafa uzanıyor ve topu bloke ediyordu.
büyük maç sona ermiş, iki ezeli rakibin futbolcuları ağır adımlarla soyunma odalarına gidiyorlardı.
fenerbahçe kaptanı şeref, «üzülmeyin çocuklar hepiniz iyi oynadınız.» deyip arkadaşlarını çıkış tünelinde teselli ediyordu. başkan faruk ılgaz, 11 fenerbahçeli futbolcuyu iyi oyunlarından dolayı tebrik ediyor ve sonra da sözlerine şunları ilâve ediyordu: «- galatasaray, fenerbahçeyi en zayıf zamanında yakaladı. fakat çocukların güzel oyunu rakiplerimize fırsat vermedi. neticeden memnun değilim. çünkü maçı 3-0 kazanabilirdik. ikinci maça asker futbolcular da gelecek, tahminimce daha iyi bir oyunla güleceğiz.»
teknik direktör fikret arıcan ise, şöyle konuşuyordu: «- dömifinal maçıydı bu. bundan daha kaliteli maç beklemek yersizdi. galip gelebilirdik. ben en çok çocukların 90 dakika koşmasından ve iyi oyun göstermelerinden memnunum.»
sağaçık canan, selim’in verdiği paslardan dolayı kendisine teşekkür ediyordu. fenerbahçe odası galibiyeti kaçırdıklarına üzülürken, sarı - kırmızılı futbolcuların yüzleri de diğerleri gibi pek gülmüyordu. soranlara «galibiyeti kaçırdık, yazık» diye cevap veriyorlardı. antrenör menecer gündüz kılıç, «maçı iki takım da kazanamadı. bence dömifinalin ilk devresi 0-0 bitti. şimdi çetin bir ikinci haftayım bizleri bekliyor» diyerek maç hakkındaki görüşlerini izaha çalışıyordu.