sarı - lâcivert'liler ligde 1-0 mağlûbiyetleri ile biren maçın revanşına iddialı çıkıyor
fenerbahçe - istanbulspor bugün saat 17.00 de mithatpaşa stadyomunda türkiye kupası dömifinal maçını oynayacaklardır.
sarı - lâivertliler ligde 1-0 istanbulspor’un galibiyeti ile biten maçın revanşını almak için bugünkü karşılaşmaya iddialı olarak çıkmaktadırlar. ancak,
istanbulspor'lular da revanşı vermeyeceklerini ve türkiye kupasında aynı iddiayı taşıdıklarını ifade etmişlerdir.
takımlar sahaya muhtemelen şu tertipleri ile çıkacaklardır:
fenerbahçe: hâzım - şükrü, k. ismail - şeref, özer, osman - hüseyin, ziya, ogün, ergun aydın.
istanbul spor:mete - bahattin, kemal - yılmaz, ercan, hasan - soner, kasapoğlu, ahmet, ihsan, halûk.
"türkiye kupası" yarı finali için mithatpaşa'da yapılan ilk maçta
f. bahçe - ist. spor yenişemedi: 1-1
şampiyona lâyık oyun çıkaramıyan fenerbahçe'nin golünü aydın attı. sarı - siyahlılar beraberliği yılmaz'ın attığı penaltı golü ile sağladılar
namık sevik
türkiye ligi şampiyonu fenerbahçe, türkiye kupasının yarı final maçının ilkinde istanbulspor'la 1-1 berabere kaldı.
şampiyonluğa yakışmıyacak bir şekilde dağınık ve savruk bir futbol gösteren ve yediği beraberlik golünden sonra ligde mağlûp olduğu sarı - siyahlı rakibine bir ara teslim olan sarı - lâcivertliler için bu neticeyi dahi başarı saymak yerinde olacaktır. hiç ama hiç elle tutulan bir tarafı yoktu fenerbahçenin.. o diri, o canlı o mücadeleci fenerbahçe gitmiş ve yerine salla parti bir oyun çıkartan sanki alelâde bir semt takımı gelmişti.
özer, k. ismail, ziya, ogün ve hatta takım kaptanı şeref 20 dakikalık bir saldırıştan sonra balonlayıverdiler. koşacak halleri dahi kalmamıştı. istanbulspor bir parça daha becerikli olabilseydi maçı 3, 4 farkla vurur gider ve şampiyonadaki şansını sıfıra düşürürdü fenerbahçenin.. ne hikmetse onlar da pek çok gol pozisyonuna girecek, fakat bu fırsatları hebâ edeceklerdi. doğrusu istanbulsporu dünkü karşılaşmada final maçını oynama şansım kaybettiği için affetmek kolay olmıyacaktır.
ahmet, salih, kasapoğlu, kaya gibi müdafaaların fener akınlarını öldürdüğü bir sırada sıcak havada yelpaze kadar hafif kalan fener defansını açamamak beceriksizliğini gösterdiler.
aydının golü
3. dakikada ihsanın direkten dönen sert şutu halûkun önüne düşecek ve bu talihsiz pozisyonu hâzım, halûk'un ayaklarına yatarak kurtarmağa muvaffak olacaktı. akabinde fenerbahçe akınında ogün'ün uzattığı topu aydın aşırtma vuruşla filelere gönderecekti. işte bu gol fenerbahçeyi 3-5 dakika daha parlatacak ve daha sonra koca lig şampiyonu bir sabun köpüğü gibi eriyip kaybolacaktı.
bu çöküş halinden istanbulspor’lular 25. dakikada faydalandılar. gole giden salih’i yıldırım’ın ceza sahası içinde biçişi ve romen hakemin penaltı noktasını gösterişi fenerbahçe’yi kötü bir akibetin beklediğine işaret sayılıyordu. penaltıyı yılmaz çekti ve gol, 1-1 artık maçın inslyatifi sarı - siyahlı takıma geçmişti. «freez» yapar gibi ince ince hareketlerle topu birbirlerine aktarıyor ve kontrataklarla neticeye gitmeğe çalışıyorlardı. evet, bir parça yüklenseler, ayakta durmakta müşkilât çeken ve ahşap bir konağa benzeyen fenerbahçe müdafaasını çökerteceklerdi. yapmadılar, yapamadılar...
istanbulspor bastırıyor
ikinci yarı tamamen istanbulspor'uların baskısı altında geçti. takımda yapılan ufak tadilât, fenerbahçe'lileri başarıya ulaştırmağa kâfi gelmedi. işin garibi, sistem ve maksattan uzak sarı - lâcivertli takım bir de havadan oynamak gafletine düşmüştü. ercan, van der hart'a benzeyen sitili ile havadan gelen bütün topları kesiyordu. bu arada ahmet gol pozisyonuna girdi kaçırdı. halûk, gol pozisyonuna girdi, hâzım’a teslim etti. ihsan 20-30 metre demeden bir iki şut patlattı. bu kaçırılan fırsatların sonunda ziya'nın bir kafa şutu direğe çarparak dışarı çıkıyordu. gol olsa, istanbulspor oynıyacak, fenerbahçe parsayı toplıyacaktı.