yanlış bir seçim neticesi derme çatma futbolculardan meydana getirilen ümit takımımız romenler karşısında farklı bir mağlûbiyete uğradı.
peşinen söyleyelim ki, romen ümit takımı, mukayese kabul etmeyecek kadar bizden üstün ve kollektif bir futbol ortaya koydu. âciz duruma düşüşümüz karşısında en fanatik seyirciler bile rakip takımın güzel hareketlerini ve peşpeşe sıraladıkları golleri alkışlamaktan kendilerini alamadılar.
uzun zamandan beri kampa giren ümit'ler güya bu maç için en iyi şekilde hazırlanmışlar ve güya seçiciler en iyi ay-yıldız'lı onbiri bir araya getirmişlerdi.
bu elbette onların iddiaları. bize kalırsa, dünkü kadroyu kurmak için ne teknik adama, ne başantrenöre ve ne şuna, ne buna lüzum yoktu. yöneticiler seçim değil, niyet çeker gibi torbaya isim koyup çekseler ve öyle bir takım kursalardı, herhalde bundan çok daha kuvvetli bir ekibi meydana getirirlerdi.
perişanlık
oyuna misafir takım sür'atli bir tempo ile girdi. topu yerden koşturuyor ve bilhassa sağaçık ve santrforları ile kontratağa geçiyorlardı. aman yarabbi. o çağlayan... o muzaffer... o onursal... o tuncer... o ne muhteşem dökülüştü... o ne zavallılık haliydi...
ya forvet hattı?... ya kendi takımında insayt oynayan sanlı'nın akılları durduracak bir buluşla santrfora alınışı... ya ergün... ya abdullah... hangisi, hangisi için söz söyleyelim?...
nitekim halkası kopuk zincire benzeyen takımımız daha 14. dakikada muzaffer'in falsolu vuruşundan faydalanan badea'nın attığı golle teslim bayrağını çekiverdi. halbuki muzaffer topa müdahale etmese, baskın'ı kontrpiye'de bırakmayacak ve bedava bir gol yemeyecektik. bundan sonra sarı - lâcivert formalı ve hakikaten yarın için büyük ümit taşıyan rakiplerimiz sahanın dört bir tarafına dağılarak tozumuzu attılar... çağlayan'ı vızır vızır geçen sağaçık nattanaila 39. dakikada, bizim 100 binlik profesyonel futbolculara parmak ısıttıracak kadar şâhâne bir gol attı. yine ayni oyuncu 43. dakikada bir ver-kaç neticesinde baskın'la karşı karşıya kaldı ve muzaffer'le, çağlayan'ın mahmur bakışları arasında kafa ile üçüncü golü de kaydediverdi.
ikinci yarıya kaleye nihat, sağ hafa ismail ve solaçığa burhan'ı alarak başlayan takımımız 58. dakikada nattanaila'nın ceza sahası dışından attığı şuta nihat hatâlı bir şekilde çıkınca dördüncü golü de yemiş oldu.
bundan sonra seyircilerin «beş, beş» diye teşvik etmeğe başladıkları romen takımı 74 dakikada santrforlarının dömivole bir şutu ile beşinci golünü de kazandı. takımımız 5 gole, maçın bitmesine ancak 2 dakika kala cevdet'in soldan attığı bir frikikde fevzi'nin kafa ile aşırdığı topu, abdullah'ın kaleye yollaması ile cevap verebildi ve ümitlerimizin ümidimizi kırdığı maç da 5-1 mağlûbiyetimizle sona erdi.