yarın başkentte b.almanya ile karşılaşacak olan ümit millî takımımız bugün belli olacak
namzetler son hazırlık maçında amatörlerle yemişemedi. alman takımı dün gece uçakla geldi.
ankara, özel
yarın 19 mayıs stadında batı almanya ile karşılaşacak ümit millî takımımızın kadrosu bugün açıklanacaktır.
teknik komiteye yakın çevrelerden haber verildiğine göre ümit millî takımımız, almanya karşısında «yılmaz - erkan, çağlayan - nevzat, ahmet, talât - yılmaz, ayhan, bilge, mahmut, rıdvan» tertibi ile yer alacaktır.
teknik komite başkanı saim kaur, futbolcuların sıhhî durumlarını bugün tedkikten geçirerek kadroyu tesbit edeceklerini bildirmiştir. kaur, almanya ümit takımında şöhretlerin bulunduğuna da temasla, «bu bir şey ifade etmez. zira, alman ümit takımı da bizim gibi bir arada oynamak fırsatını bulamadı. henüz tecrübe edilmemiş bir ekip olduğuna göre, endişe yersizdir. iyi bir netice alacağımızı ümit ediyorum» demiştir.
1966 dünya kupasına hazırlanan b. almanya ümit takımı ile karşılaşıyoruz
başkentteki maç saat 15 de başlıyor. antrenör cihat arman “hazırız” dedi
turhan doğu ankara'da bildiriyor
23 yaş millî takımımız yenî yılın ilk millî maçını bugün ankara'da 19 mayıs stadında b. almanya'nın dünya kupasına hazırlanan ümitler takımı ile oynayacaktır.
yugoslav federasyonundan petrosiç rikard'ın idaresinde türk federasyonundan muvahhit arif'le faruk talu'nun yan hakemliklerinde saat 15.00 de başlayacak olan karşılaşmaya takımlar şu tertipleriyle çıkacaklardır:
b. almanya'nın birinci sınıf futbolcularından kurulu şöhretli kadrosu ile yapılacak müsabaka hakkında antrenör cihat arman «rakiplerimizin kuvvetini ve bizden daha iyi hazırlandığını kabul etmek lâzım. ancak, biz de boş durmadık ve hazırlandık. (b) kadrodan ve maçtan gaye, dünya kupası elemelerine hazırlayacağımız (a) millî takımına yardımcı olmak ve eleman kazandırmaktır.» demiştir.
golle başlamıştı maç... santra yapılmış, topu kapan takım kaptanı talât, yaradana sığınıp şöyle bir patlatmıştı.
meşin yuvarlak alman ümit takımı ceza sahasındaki penaltı noktası üzerine süzülürken santrhaf kaack'ın önünde beliren ayhan, santrhafın bir anlık tereddüdünden faydalanarak topu dünya karmasına seçilmiş olan fahrian'ın soluna bırakıvermişti. (1-0) bu anda kronometre 15 inci saniyeyi gösteriyordu.
seyirci coşmuş ve «millî takım çok yaşa» avazeleri 19 mayıs stadını doldurmuştu. sonra 3. dakika gelip çattı. nedendir bilinmez, bu anda soldan yapılan bir ortada erkan, peters'i itivermişti. yugoslav hakem tereddüt etmeden penaltıyı yapıştırdı. seyirci bu olayı protesto ediyordu. alışık olmadığımız bir pozisyonda verilmişti penaltı. protesto ediliyordu bu hareket ama, bal gibi de penaltı idi. almanların sarışın sağ hafı neuman, yılmaz'ın kıpırdamasına meydan vermeden beraberliği temin edecekti (1-1).
evet her şey 3 dakika içerisinde olmuştu. beraberlik almanları canlandırmış ve bir an için bizim takımı sarsmıştı. neyse ki bu hal çok kısa sürdü ve sonra gençlerimiz rakiplerimizle başa baş bir mücadeleye girişti. haf hattının orta sahayı iyi kontrol etmesine karşılık bilhassa solbek çağlayan, alman takımının en iyi ve en süratli adamı libuda karşısında bocalıyor ve bu bocalayışı takım arkadaşı nevzat'ı da bozuyordu. yöneticilerin bu aksaklığı görerek ikinci yarıda talât'ı solbeke almalariyle bu aksaklık düzeltildi. hiç değilse kısmen giderildi. fakat yine de bu fırtına adam bütün alman akınlarının düzenleyicisi oluyordu. forvetin en iyisi muhakkak ki iki golün kahramanı ayhan ile yılmaz idi. fakat 90 dakikanın ekseri kısmında yılmaz'ın ihmal edilişi affedilmez bir hatâ olmuştu. bilge ile mahmut dakikalar ilerledikçe oyuna intibak edecekler, fakat rıdvan biraz hafif kalacaktı.
ve dakikalar...
beraberlikten sonra en önemli fırsatı 19. dakikada kaçırdık. bu dakikada talât'tan başlayan akında top bilge'nin pası ile ayhan'ın önüne düşecek, fakat ayhan'ın ağır hareket edişi mutlak bir golden edecekti bizi.
ikinci yarıda takımımız daha canlı, daha derli toplu göründü. nitekim bu yarının ekseri kısmında üstünlük bizde idi. 49. dakikada yılmaz'a yapılan bir faulü hakem çift vuruşla cezalandırdı. fakat bundan faydalanamadık. 50. dakikada bir an için libuda'yı kaçıran talât, daha toparlanmadan bu fırtına adam ceza sahasına dalarak peters'i görecek ve onun şütü üst direkte parlayacaktı.
ikinci golümüz
57. dakika dolarken yılmaz santrhaftan kaçmış ve kaleye yönelmişti. bu anda solhaf beher gayri ihtiyarî topu eli ile tutunca bu defa da yugoslav hakem hiç tereddüt etmeden penaltıyı yapıştıracak ve ayhan, meşhur fabian'ı ters tarafa yatıracak galibiyetimizi sağlayacaktı. 67. dakikada mahmut kale içinden mutlak bir gol kaçıracak ve bundan sonraki dakikalarda her iki tarafın gayreti neticeyi değiştiremeyecekti. yugoslav hakem maçın bitiş düdüğünü çaldığı zaman ümitlerimizin zaferini seyirciler büyük bir tezahüratla kutladılar. ay - yıldızlı gençler ise doğruca hocalarına koşarak cihat armanı omuzlarına aldılar.
soyunma odaları
19 mayıs stadının soyunma odaları dün bir defa daha sevinç çığlıkları ile dolmuştu. millî maçtan sonra ay-yıldızlı formamızın istikbaldeki sahipleri ve geleceğin alman millî takımını 2-1 yenen genç kıymetleri yöneticiler tarafından tebrik ediliyorlardı. federasyon başkanı orhan şeref apak, soyunma odasına girerken her haliyle sevinçli olduğunu belli ediyordu. önce maçın sonlarına doğru kaleci yılmaz'la çarpışarak hafif bir şok geçiren santrhaf ahmet tuna'nın uzandığı sedyenin yanına geldi. apak etrafını çeviren spor yazarlarına, «istikbalin kıymetleri bunlar» diyordu. «gün geçtikçe biraz daha iyi oynuyorlar. hele birkaç defa daha yanyana oynasınlar, göreceksiniz, nasıl başarılı olacaklardır.»
helmut schön hakeme çattı
alman ümit takımının soyunma odasında garip bir sessizlik vardı. soyunma odasının kapısını çaldığımız zaman bizleri tek seçici helmut schön karşıladı. tatlı bir ingilizce ile şöyle diyordu. «dünyanın en ücra köşesindeki bir adada bile bu kadar garip bir hakem görüleceğini sanmıyorum. netice 2-2 olmalı idi, sağ hafımızın ceza sahası içinde topu elle oynamasına penaltı verilmeli idi. hakem sık sık düdük çalmak suretiyle oyunun zevkini kaçırıyordu. bizden fahrian ve sağaçık libuda, sizin takımdan da ilk yarıda talât, yılmaz ve ayhan iyi idiler. iki yan hafınız da iyi futbolcu. iyi oynayan türk takımını tebrik ederim.»