gene iddialı konuşan ferençvaroşlular, "çiçek aşısı olduğumuz için iyi oyun çıkaramadık" dediler
avrupa futbol birliği galatasaray ile ferençvaroş'un peşte'de yapacağı revanş maçının tarihini 16 ekim olarak tespit etmiştir.
dün bir mektupla galatasaray kulübüne bildiren uefa bu kararı türk milli takımının polonya, almanya ve romanya milli maçları sebebiyle aldığını açıklamıştır.
avrupa futbol birliği ayrıca, bir tedbir olarak üçüncü maç için 23 ekim tarihini tespit etmiştir.
galatasaray idarecileri «biz ferençvaroş'la 25 eylül üzerinde anlaşmıştık. ancak, federasyonun müdahalesinden sonra tâyin edilen bu tarihi uygun buluyoruz» demişlerdir.
sarı - kırmızılı kulübe dün yurdun muhtelif bölgelerinden binlerce tebrik telgrafı gönderilmiştir.
gündüz kılıç «bu sene de ümitliyim» dedi
galatasaray profesyonel takımı teknik direktörü gündüz kılıç «herşeye rağmen gitgide büyük maç takımı olan galatasaray bu sene de bana ümit veriyor» demiştir
kılıç, ferençvaroş maçı ile ilgili olarak şu şekilde konuşmuştur: «ben çok şükür üç defa avrupa şampiyon kulüpler turnuvasına katılan bir takımın başında bulundum. orada edindiğim tecrübeler gösteriyor ki, yabancı sahada oynayan takımlar daima kendi sahalarındaki avantajlarını hesaplayarak çok ihtiyatlı ve müdafaaya, ehemmiyet verir tarzda oynadıklarından kudretlerinden çok şey kaybediyorlar. aynı takımı kendi sahasında gördüğünüz zaman şaşırıp kalıyorsunuz. nitekim, geçen sene karşılaştığımız dinamo, bytom ve hattâ milân bile böyleydiler. bütün bunları göz önünde tutan ferençvaroş'u da budapeşte'de bambaşka bir hüviyette göreceğimizi hesaplamak herhalde yersiz değildir. bunun için fevkalâde hazırlıklı ve tedbirli olarak bu maça çıkmalıyız»
macarlar iddialı konuştular
şampiyon kulüpler turnuvasının ilk eleme maçında galatasaray'a 4-0 mağlûp olan ferençvaroş takımı dün saat 11.30'da uçakla budapeşte'ye dönmüştür.
yeşilköy'den ayrılmadan önce antrenör meszaroş daha kupadan elenmediklerini belirtmiş ve «hakiki revanş peşte'de oynanacaktır» demiştir.
meszaroş, takımının bozuk oyununa sebep olarak istanbula gelmeden önce yapılan çiçek aşısının verdiği nöbet ve matral, öröcz, rakaşi, albert'in sakatlanmalarını göstermiştir.
galatasaray kulübü meneceri gündüz kılıç ile italyan orgaizatör morelli'nin transferi için prensip alaşmasına vardığı napoli takımı santrhafı bodi frençvaroş maçından sonra şehrimizde bir deneme maçına çıkacaktır.
organizatör morelli sarı - kırmızılı kulübe gönderdiği mektupta bodi'nin istanbul'a gelmeğe hazır olduğunu yazmıştır.
bodi deneme maçında beğenildiği takdirde bu sene milli ligin ikinci devresinde sarı - kırmızılı takımda santrhaf oynayacaktır.
galatasaray'ın milli forveti metin oktay, dün budapeşte'ye hareketinden önce verdiği demeçte, «ferençvaroş maçına büyük azimle çıkacağını» söylemiş ve şöyle devam etmiştir: «son iki milli maçımda da maalesef idtediğim gibi iyi oynayamadım, arzuladığım kadar tesirli olamadım. bunun, sakatlık gibi görünür sebepleri yanında, bâzı moral sebepleri de var. sporseverler bundan dolayı çok üzgün olduğumu takdir ederler sanırım. ferençvaroş maçı, bu bakımdan benim için çok mühim. budapeşte'de bütün varımı yoğumu ortaya koyarak türk futbolüne faydalı olmağa çalışacağım. ümitli ve o nispette de azimli gidiyorum.»
avrupa şampiyon kulüpler turnuasının ilk maçında ferençvaroş'u 4-0 yenen sarı - kırmızılılar peştede oynuyor
galatasaray, ikinci turun kapısında
sarı - kırmızılılar peşte hava alanında emrivaki ile karşılaştı: stad değiştirildi. macarlar "farklı kazancağız" diyor. hakemler çek
müsabakayı radyo veriyor
galatasaray, avrupa şampiyon kulüpler turnuasındaki ikinci maçında bugün türkiye saatiyle 16.30'da budapeşte'de ferençvaroş'la oynayacaktır.
dün sabah istanbul'dan ayrılan sarı kırmızılılar, rahat bir uçak yolcuğundan sonra saat 16.10'da budapeşte'ye varmış, ancak burada bir emrivâki ile karşılaşarak şaşırmışlardır. ferençvaroş kulübü başkanı balacz ve diğer ilgililer tarafından karşılanan galatasaraylılara, maçın nep stadında değil ferençvaroş kulübünün sahasında oynayacağı bildirilmiştir.
sarı - kırmızılılar, bu değişikliğe itiraz etmişlerse de, macar idarecileri; biletlerin satıldığını, bütün hazırlıkların yapıldığını öne sürmüş ve galatasaray yetkililerinin itirazını kabul etmemişlerdir. bu emrivaki, bütün kafilede bir soğuk duş tesiri yaratmıştır.
tarafların tertibi
son dakikada bir değişiklik olmadığı takdirde bugünkü maçta takımlar sahaya şu tertiplerle çıkacaklardır:
galatasaray: turgay - candemir, b. ahmet - mustafa, talât, kadri - tarık, ayhan, bahri, metin, uğur
galatasaray'da mustafa ile kadri2nin yer değiştirmeleri mümkündür. ferençvaroş'ta da hasta olduğu haber verilen novak iyileşmediği takdirde, sağbekte kiss yer alacaktır.
oyunu çekoslovak hakemi bang idare edecektir.
macarlar iddialı
budapeşte'ye inildiği sırada, macarların revanş maçında iddialı oldukları görülmüştür. galatasaraylılar hava alanından şehre giderken, yolda kendilerine «beş, beş» diye işaret ederek ferençvaroş'un 4-0'lık farkı bertaraf edeceğini belirtenler çok olmuştur.
macar idareciler de aynı şekilde konuşmuşlardır. ferençvaroş kulübü başkanı bu hususta şöyle demiştir: «macar seyircisi türk seyircisine çok benzer. takımlarını ayni şekilde tutar ve teşvik eder. bu avantaja ilâveten oyunun kendi sahamızda olması, şansımızı yükseltmektedir. ferençvaroş takımı dalma kendi sahasında iyi oynar. iyi netice alır. beş fark yaparak galatasaray'ı eleyemezsek bile, dört farklı bir sonuçla üçüncü maç hakkını sağlamağa çalışacağız.»
g. saray antrenman yaptı
sarı - kırmızılılar, budapeşte'ye gelip de stadın değiştirildiğini öğrenince, ferençvaroş stadında kısa bir antrenman yapmak istemişlerdir. ümitler takımı kadrosundaki talât'la ayhan'ın da bükreş'ten budapeşte'ye gelmesiyle tamamlanan sarı - kırmızılı takım, dün saat 17'de ferençvaroş stadında kısa müddet çalışmıştır.
müsabakanın bu stadda oynanması, macarlara gerçekten büyük avantaj sağlayacaktır. çünkü saha küçüktür ve ferençvaroş takımı sık sık maç yaptığı bu sahaya alışıktır. stadın tribünleri de 30 bin seyirci alabilmektedir. ancak bugünkü maça ait bütün biletlerin satılmış olduğu haber verilmiştir.
maçı radyo yayınlayacak
budapeştede hava açıktır. müsabakanın da iyi havada oynanacağı sanılmaktadır.
macar şampiyonunun ilk müsabakayı yı 4-0 kaybetmiş olması, maça ilgiyi son derece arttırmış bulunmaktadır. dün hava alanında galatasaraylılarla röportaj yapan budapeşte radyosu, bugün de saat 16.30'dan itibaren kısa dalga 30.5 ve 25 metrelerden maçı yayınlayacaktır. karşılaşmayı ayrıca televizyon da nakledecektir.
üçüncü maç ihtimali
bugünkü maçın 4 farkla ferençvaroş lehine bitmesi halinde iki takımın tarafsız bir sahada üçüncü maç oynamaları icapetmektedir. dün budapeşte'de galatasaray ve ferençvaroş idarecileri bu ihtimal üzerinde görüşmüşler. macarlar üçüncü maç için belgrad'ı galatasaraylılar ise viyana'yı teklif etmişlerdir. sarı - kırmızılı kulüp başkanı ulvi yenal, viyana olmadığı takdirde, frankfurt'ta oynamayı kabul edebileceklerini, fakat belgrad'da oynamayı arzulamadıklarını belirtmiştir. üçüncü maç olursa, bu karşılaşmanın en geç bu hafta içinde yapılmadı gerekmektedir.
kolay maç değil
galatasaraylıların da dün istanbul'dan hareketleri sırasında söyledikleri gibi bugünkü maç sanıldığından daha çok zordur. çünkü sarı kırmızılı futbolcular, milli maçlar dolayisiyle üçe ayrılmışlar, bir kısmı a takımı ile romanya maçındayken, bir kısmı ümitler kadrosuyla romanya'ya gitmişlerdir. üçüncü kısım da milli kadroya dahil olmayanlardır.
g. saraylıların sözleri
dün yeşilköyde uçağa binmeden önce verdikleri demeçlerde. galatasaraylılar, memlekete iyi bir sonuçla dönmeğe azimli olduklarını belirtmişlerdir. kulüp başkanı ulvi yenal buna ilâveten şöyle demiştir; «milli maçlar dolayısıyla futbolcularımız pek bir araya gelemedi. üstelik ferençvaroş takımının kendi sahasında istanbulda görülen ferençvaroş almadığını da iyi biliyoruz. buna rağmen rakibimizi yenerek tur atlamak azmindeyiz.»
teknik direktör gündüz kılıç da, iyi hazırlanma imkanlarının engellendiğini, buna rağmen oyuncuların bir tek gün bir araya gelerek aynı haleti ruhiye ve hisle hazırlandıklarını söylemiş, «budapeşte'de, istanbulda attığımız dört golün üzerine yatmağa değil, orada da gol atmak ve futbol oynamak isteyen bir takım olduğumuzu göstermek isteğindeyiz.» demiştir.
antrenör coşkun özarı ise şöyle konuşmuştur: «macarların bize yüklenerek, daha ziyade hücum taktiğiyle oynayacakları şüphesizdir. ancak bunun, bizim işimizi kolaylaştıracağını sanmıyorum. gele başlarda bir gol kazanırsak, iyi bir futbol göstermek imkânını bulabiliriz.»
futbolcular da, ellerinden geleni yapacaklarını söylemişler, bu arada turgay, «istanbuldaki 4-0'ın tesadüfi olmadığını ispat etmek için çalışacağız» demiştir. büyük ahmet de «budapeşte'ye 1850 model duvar futbolü oynamağa gitmiyoruz» şeklinde konuşmuştur.
herkes niçin gittiğini ve ne yapması gerektiğini pek iyi biliyor...
uçakla etrafımı süzüyorum: yan yana oturmuş çocuklarımızda kenetlenmiş bir hâl, bir yakınlık var ..
içimden «sahada da inşallah böyle olacaklar» diyorum...
onların geçen seneki romanya, polonya'daki şahâne oyunlarını hatırlıyorum...
daha dün ankara'da türkiye'yi temsil etmişlerdi. bu şerefli vazifeye her zaman lâyık olduklarını ispat edeceklerine inandığım b. ahmet - mustafa - talât - kadri - ayhan - bahri'ye güveniyorum...
ankara'da futbol haysiyeti incinmiş metin'i de düşündükçe güvenim büsbütün artıyor takımıma...
uçağımız beyaz bulutları dele dele memleketten uzaklaşıyor. memlekette buraktıkarımızla, sevdiklerimizle her dakika mesafemiz çoğalıyor. fakat eminim ki peşte'ye vardığımızda, sahaya çıktığımızda hepiniz için bütün gücümüzle didineceğiz...
birkaç gün sonra da iki takımımız fenerbahçe ve beşiktaş başka cephelerde bizleri temsil edecekler. galatasaray kafilesinden kardeşlerimize kucak kucak başarı dilekleri...
devamlı hâdise ve arbedelerle geçen maçta ferençvaroş'a 2-0 yenilen g. saray ikinci turda
tekme, tokat, tükürüklerle sindirilmeye çalışılan galatasaray canının dişine takarak oynadı
necmi tanyolaç budapeşte'den bildiriyor
sportmenlik, dürüstlük bir tarafa. bunların münakaşası şu anda yapılamaz. bu sebeple evvelâ allahsız bir hakem diyeceğiz. allahsız bir hakem vardı sahada diyeceğiz... sonra azgın bir ferençvaroş... canavarlarımış bir takım... sonra bir buçuk saat boğalar gibi bağıran 30 bin seyirci... sonra türk futbolcuları üzerine tekme tokat yürüyen insanlar...
sonra futboldaki mazisini unutrarak rakibini yemeğe çalışan, ama ne olursa olsun yemeğe çalışan maalesef canavarlaşmış bir rakip. ve sonra bu canavarlaşmış rakibe ikinci tur fırsatını vermemek için canını ortaya koyan galatasaray...
bu görülmemiş futbol faciasını ancak bir film anlatabilirdi görmeyenlere. bu sebeple işi hiç uzatmadan ve işin edebiyatına kaçmadan sahanın kenarında tutabildiğini kadarı ile notlarımdan hadiseyi size anlatmaya çalışacağım. saat 13.30: çocuklarla aynı otobüsle maça geliyoruz. müthiş bir kalabalık stada doğru akıyor ve yumruklarını sıkarak uzatıyorlar bizlere. bunlar artık maça girecek insanlar değil. sadece stadın civarında bulunacaklar, çünkü hazırlanan komloya göre 35 bin kişiyi ancak alabilecek olan stada girmelerine imkan yok ve parmakları ile «5» işaretini gösteriyorlar.
daha stada girerken
protesto uğultuları arasında stada girdik. sahada ferençvaroş'un minik takımları oynuyor ve bu kötü sahayı çepeçevre saran tribünlerden hayatumuzda bir daha duyamıyacağımız korkunç bir gürültü yükseliyordu.
saat 14:30: galatasaray çıktı evvela sahaya. çok dayanıklı olmak lazım bugün. moralsiz bir takım, böylesine müthiş bir kasırga altında maçı oynamadan kaybedebilir.
ve ferençvaroş sahaya çıkınca stad yıkılıyor zannettim. sahanın içinde çocuklar yerlerini alırken birbirlerine söylediklerini duymuyorlardı bu gürültüden. ferençvaroş maçı kendi küçücük sahasına alırken herşeyden evvel bu gürültücü taraftar kitlesine güvenmişti.
maç başladı. galatasaraylı çocukların maçını turgay'ın kalesinin arkasından seyrediyordum. gördüğüm manzara şu idi: hepsi sapsarı... heyecanlı... ve bir hadise çıkacağından emindi. menecer gündüz kılıç ve antrenör özarı, seslerinin bütün gücüyle bağırıyorlardı: «sakin olun çocuklar, sakin olun çocuklar.» ama gündüz kılıç'la özarı'nın seslerini turgay'dan başkasının duyduğunu zannetmiyordul. çünkü gürültü devam ediyordu.
ferençvaroş bastırıverdi ilk hızda. uğultu devleşiyordu adeta. rakoşi sert bir taban darbesiyle kaptığı topu dr. fenyvesi'ye uzattı. doktor girdi, soliç yerinden şutunu patlattı. turgay ve kadri beraber fırladılar ve akın kurtuldu.
4. dk. turgay topu çıkarken ilk darbeyi yedi, yerde kıvranıyor kaptan... saha karışıverdi. iki taraf idarecileri sahaya girdiler. hakemle münakaşalar oluyor... neyse ilk fırtına böyle bitti...
12. dk. dr. fenyvesi'nin şutunu turgay kornere attı. albert kornerden gelen topa vuracağına turgay'a vurdu. turgay yerde kıvranıyor, bizimkiler sinirlendi ve yeni bir hadise bekliyoruz. şu oyunu bir açabilsek.
14. dk. turgay'ın uzaklaştırdığı top soliçin şutu ile tekrar geri dönerken tarık yetişti bu defa.
15. dk. rakoşi, albert'in pasını kaptı, ceza sahamızın sağında bahri ile mücadele ederken yine hafif tertip itişmeler, kakışmalar oluyordu. ve sinir harbi her an şiddetleniyor. galatasaray defansında saçlarına kır düşmüş bir büyük futbolcunun olgun ve soğukkanlı hareketlerini görüyoruz. kadri bu bahsettiğimiz futbolcu.
arbede...
19. dak. nihayet beklenen arbade patlak verdi. sahadaki havaya göre bu arbade beklenmeyen bir şey değildi. yine ceza sahamızın kenarında bahri, rakoşi'ye mani olurken çek hakemallahsız hakem bu masum müdahaleyi beklenen kararı ile tecziye etti. penaltıyla. bizimkiler haklı olarak sinirlenmişlerdi. saha karıştı tekrar. galatasaray kalesinin önünde futbol sahalarında ender rastlanan bir arbede cereyena ediyordu. galatasaraylı futbolcuların çoğu yerde yatıyor, ayakta kalanlar tecavüze uğrayan arkadaşlarının canlarını kurtarmak için kendilerini yangına atıyor, saha kenarındaki müstahdemlerden bir grubun ve bazı ferençvaroşlu futbolcuların bizimkilere k-yasıyla giriştiğini üzüntüyle takip ve elimizdeki makina ile tespit etmeğe çalışıyorduk. bu sırada menecer kılıç tecavüze uğruyor ve sahaya giren polisler kavgayı bastırıyorlardı.
çek hakem... zavallı adam... değiştirmedi kararını... bu maçı idareye gelirken kararlı olduğu için değiştiremezdi kararını. albert, uğultular arasında penaltıdan ferençvaroş'u 1-0 galip duruma geçiren golü attı.
artık ok yaydan fırlamış, ferençvaroş ve çek hakem seyircilerin de yardımı ile futbol tarihine geçecek bir işbirliği kurmuşlardı. bu işbirliğinin gayesi açıktı, «ne yapıp yapacağız, galatasarayı eleyeceğiz» ama, bizimkilerin bütün meydan muharebesine ve bütün bu komplolara rağmen teslim olacaklarına inanmıyorduk.
...biz yapınca
dak. 20: solhaf, bir taç atışına hazırlana tarık'ı yumrukla nakavt etti. tarık kalkarken hasmına saldırdı ve hafif bir baygınlık geçirdi. çek hakem yerde kıvranan tarık'ın üzerine hücumla yürüyor ve parmağı ile ikazda bulunuyordu: «atarım seni dışarı.» dedik ya, çek hakemi için sportmenliği bir tarafa allahsız adamdı diye.
artık sahada cereyan eden şeyin futbolla bir ilişiği kalmamıştı. maalesef takviye polis kuvvetleri dahi bu tertipli havayı yatıştırmaya kâfi gelmeyecekti.
dak. 22: candemir solhafa fena girdi. saha yine karıştı. bu arada bir sivil sahanın karıştığı bîr sırada candemir'i hırpaladı. ferençvaroş'un hızı ağır ağır azalıyordu. ama aynı sözleri kızgınlık ve tribünlerdeki tahrik için söyleyemeyecektik. kısacası kızgınlık ve tahrik edici neşriyat devam ediyordu.
dak. 35: turgay solhafın şutunu uçarak toparladı.
dak. 39: bir kontratakta metin hızla matrai'yi geçti. çekti şutunu. yazık. top sıyırdı ve gitti. goldü bu aslında. gol olmalıydı.
dak. 43: galataıaray bastırıyor. ama uğur gole giderken hakem devreyi bitiriverdi. iki dakika evvel.
turgayın yüzüne tükürüyorlar
devre arasında turgay'la soyunma odasına gidiyoruz. tribünlerden kızgın insanların yumrukları uzanıyor ve arkasından bir tükürük yağmuru. turgay şöyle bir baktı. tükürük hokkolarına ve sonra sağ eliyle yüzünü bulayan psilikle beraber gözyaşlarını sildi. hepsi böyle girdiler soyunma odasına. tahkir edilerek, tükürükler altında kalarak. ve son giren candemir'i bir grubun elinden zor kurtardık. futboldaki ustalarımız ve hocalarımız macarlar, elbirliği ile spor tarihinin keydetmeyeceği derecede çirkin hadiseler yaratabilmek için oyundan oyuna geçiyorlardı.
ikinci devre
dak. 48: turgay, ceza sahasına kadar sokulan sağhafın şutunu çeldi seken topa bu defa da fenyveşi yetişti. o da patlattı bir tane. sakat bunu da kadri önledi.
dak. 52: metin gole giderken biçtiler. ilk defa çek hakem galatasaray lehine bir faul atışı verdi. metin attı frikiği, top barajda.
dak. 53: yine metin'i düşürdüler. bu defa mustafa çekti frikiği, fakat avut. allahsız hakem ters kararlar vermekte yan hakemleri ile yarış halinde.
dak. 53: candemir, penyveşi'nin gollük şutunu kafa ile kaleden çıkardı.
dak. 60: fena halde sıkışıyoruz. macarlar dalga dalga kalemize hücum ediyorlar. candemir, raikai'den sert bir taban yedi.
dak. 74: turgay, bir akına mâni olurken, solhafın sert bir şarjına mâruz kaldı. turgay, ah! diye bağırıyor. ve seyirciler alay ediyorlar turgay'la.
dak. 76: çek hakem bir penaltı daha icat ediyor. hâdisenin penaltı ile ilgisi yoktu. zira fenyveşi'nin şutu candemir'in dizine çarpmıştı. bütün itirazlara rağmen kararını değiştirmedi hakem. penaltıyı yine albert çekti. turgay havada yay gibi esnedi. uzandı va sert şutu çeldi. sonra ikinci bir atak daha. topu tutarken turgay'ı adeta yerde parçaladılar.
dâk. 78: candemir sakatlanıyor, ama oyuna devam ediyor.
dak. 88: galatataray defansı çok korkulu dakikalar geçiriyor. talât'ın albert'i bir an elinden kaçırışı bir gol yememde sebep oluyor: 2-0.
ve dakika 90. böylesine görülmemiş bir mücadele, mânasız sertlik, sportmenlik dışı olaylarla dopdolu bir müsabaka, bir düdükle sona erdi.
galatasaray, 2-0 sahadan mağlûp ayrılıyordu. ama o her bakımdan galipti. temenni edelim ki, sarı - kırmızılı takım ikinci turda, şöhretini ve mâzisini gölgeleyecek bir ferençvaroşla karşılaşmasın.
30 yıllık futbol hayatımda böyle bir futbol melodramı ne gördüm, ne işttim.
eğer görmeyip de işitseydim zaten inanmazdım... şimdi belki bu faciayı görmeyenler sizler de inanmıyacaksınız. fakat burada anlaşılmaz bir komploya öylesine kurban gidiyorduk ki. bırakın içimi dökeyim milletime.
melodramın korkunçluğu daha takım kaptanları kale seçmek için yazı mı, tura mı atılırken belli oldu. seçmek hakkını kaptanımız turgay kazanmasına rağmen hakem hakkı onlara verdi. bereket orada resim çeken gazeteci arkadaşımız necmi tanyolaç ve orhan karaveli'nin müşterek itirazları ile iş halledildi... ama çek hakem evvelce ferençvaroş idarecileri ile hazırladıkları muhakkak olan mizanseni kelimesi kelimesine tatbik etmeye girişti. ferençvaroşlu oyuncular futbolun menedilmiş bütün cezalarından muaftılar. ayaklarında top olsun olmasın futbolcularımıza vuruyorlar, itiyorlar, tükürüyorlar, kısacası çıldırtmak için her çareye başvuruyorlardı.
bunlar yetmez gibi kalemize boyuna verilen frikikler, kalecimize kafa kol dalmalar... bütün bunlar da sökmeyince hiç, ama hiç yokken bir ve bir penaltı daha. her şeye rağmen galatasaray yine de çökmeyince on buçuk dakika uzatılan oyun. ama galatasaray bu... galatasaray ananesine yakışır olağanüstü bir mücadele ile işi koparıverdi... bu maç ferençvaroş tarihine kapkara bir leke bırakırken, galatasaray tarihine altın bir yaprak ekledi. sağolsun galatasaray futbolcuları. şimdi hedef ikinci tur... haydi ileri...
bu arada albert, turgay'ın, dr. fenyveşi de candemir'in koluna girerek, soyunma odasına götürmüş ve bu iki futbolcumuzu, taraftarların tecavüzünden kurtarmıştır. macar futbol federasyonu başkanı ve uefa ikinci reisi balaşsi ise, sarı - kırmızılılara saldıran iki macar'ı saha kenarında dövmüştür.
galatasaray kulübü başkanı ulvi yenal ise, maçtan sonra sert bir beyanat vermiş ve şunları söylemiştir: «saha, seyirci, hakemler ve bütün tedbirler için de bir mizansen hazırlanmıştır. 50 senedir bu işin içindeyim, böyle bir hadise görmedim. futbolda ustalarımız olan macarların böyle bir tertibe tevessül etmiş olmalarından teessür içindeyim. hadiseyi futbol federasyonumuza, uefa'ya ve gerekirse fifa'ya bildireceğiz.»
maçtan sonra baygınlık geçiren ve arkadaşlarının kolları arasında otele getirilen antrenör coşkun özarı ise «bugün mâruz kaldığımız hâdiselerden sonra ikinci tura atladığımız için çok sevinçliyim ve futbolcularımla iftihar ediyorum» demiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: «ferençvaroş'un bugünkü çirkin teşebbüsüne avrupa'nın herhangi bir takımı bizim kadar karşı gelemez ve sahadan elenmeden kurtulamazdı. bu hadiseyi yaşadığımız müddetçe üzüntü ve teessürle hatırlıyacağız»
meşaroş özür diledi
maçtan sonra galatasaraylı futbolcuları, bazı taşkın seyircilerin tecavüzden koruyan ferençvaroş antrenörü meşaroş, sarı - kırmızılıların soyunma odasına gelmiş ve «sahada olanlar için sizden özür dileriz.» demiştir.
antrenör, «galatasaray istanbul'da işini bitirmişti. burada vizeyi aldı.» demiş ve üzgün bir şekilde odadan ayrılırken sarı - kırmızılılara türkçe «allahaısmarladık» diyerek vedâ etmiştir.
bazı idarecilerle ihtilafta olan teknnik direktör gündüz kılıç istifa etmiştir
kılıç, "ben her şeyi galatasaray'a olan büyük sevgim ve bağlılığım için yaptım, asla para için çalışmadım" dedi
galatasaray kulübü teknik direktörü gündüz kılıç vazifesinden istifa etmiştir.
budapeşteden viyanaya dönerken trende istifa mektubunu başkan ulvi yenal'a verdiğini açıklayan kılıç istifasına sebep olarak bazı idarecilerin şahsına yaptıkları hakaret ve tecavüzleri göstermiştir. kılıç, efkarı umumiye nezdinde bu idareciler tarafından kulüpten fahiş ücret ve prim aldığına dair haberlerin bir yıldır çıkartıldığını belirtmiş ve geçen mevsim sonunda istifa etmek istediğini ancak takımını ve futbolcularını yarı yolda bırakmamak arzusu içinde bundan vazgeçtiğini ifade etmiştir.
o yıllarda macar futbolu eski gücünde olmasa da her şeye rağmen hala avrupa’da söz sahibi bir ekoldü. macaristan takımları da avrupa kupalarında final oynayan, finallere gelemese bile yarı final ve çeyrek finallere aşina takımlardı. bu nedenlerdir ki, 1963 yılında o sezon türkiye şampiyonu olan galatasaray’a macarların ünlü ferencvaros takımı çıktığında hiç kimse tur atlama konusunda şans tanımayacaktı. ancak istanbul’daki ilk maçı metin oktay (2), bahri ve tarık’ın golleriyle 4-0 kazanan galatasaray deyim yerinde ise imkansızı gerçekleştirmişti. rövanş maçı ise 11 ekim 1963 günü budapeşte’de oynanmıştı. hakemin taraflı ve kötü idaresinin yanısıra evsahibi takımın kendi sahasındaki olumsuz atmosfer de galatasaray’ın turu geçmesine engel olamayacaktı. maçı 2-0 kaybeden galatasaray, o günlerin koşullarında bir ilke imza atıyor ve bir türk takımının da avrupa kupalarında iş yapabileceğini gösteriyordu. zaten maçtan sonra ferencvaros başkanının yaptığı açıklama da bunu teyit etmekteydi. başkanın dediği gibi böylesi güçlü bir takıma elenmeleri başarısızlık değildi. çünkü rakip galatasaray’dı….