futbol berabere bitebilen ender sporlardan biri... finaller hariç! bu yüzden bütün finaller heyecanlıdır ama bazıları daha heyecanlı...
#8 benfica: 5 real madrid: 3 2 mayıs 1962
amsterdam'da olimpiyat stadında benfica ve real madrid karşı karşıya. . ferenc puskas ve alfredo di stefano, eusebio'ya karşı. maçın ilk yarısında di stefano imzalı üç pas ve puskas imzalı üç golle real 3-2 önde. ancak benfica'nın macar teknik direktörü bela guttmann, stratejisini değiştiriyor. puskas ile di stefano bağlantısını cavem'i kullanarak kesiyor. guttmann'ın keşfettiği eusebio'nun iki golü ve mario coluna'nın vuruşu 5-3'lük galibiyeti getiriyor. benfica ya. puskas, büyük öngörüyle formasını eusebio'ya veriyor. bela guttmann ise görevine son verilince, "bir daha avrupa şampiyonu olamayacaksınız" diyor ve haklı çıkıyor.
beş defa kupayı kazanan beyaz şimşekler favori. dünyanın iki meşhur santrforu di stefano ve eusebio karşı karşıya
avrupa şampiyon kulüpler turnaasının final maçı bugün amsterdam'da ispanyol real madrid ile portekiz benfica takımları arasında oynanacaktır.
yedinci şampiyon kulüpler turnuasında. kupayı beş defa kazanan real ile geçen yılın galibi benfica'yı karşı karşıya getirecek bu maç için sporseverler «işte hakiki bir final» demektedir.
birbirine kâyık rakipler
zira,dünyanın en popüler kulübü olan real madrid'in yanı sıra, üç - dört senedenberi isiminden bahsettirmeye başlayan ve en iyi futbolcuları bir araya getiren benfica ihmal edilmez bir kuvvet olduğunu göstermiştir. bu bakımdan, otoriteler, bugüne kadar yapılan finallerde real madrid'in hiç, şimdiki gibi üstün vasıflara mâlik bir takım bulamadığını belirtmekte ve ilk defa olarak beyaz şimşekleri yüzde yüz favori görrmemektedir.
araquistain, cassado, pachin gibi gençlere mukabil di stefano, puşkaş, gento gibi şöhretlerin her geçen gün biraz daha yaşlanması ve mücadele kabiliyetlerini kaybetmeleri real'in futbol gücüne de tesir etmiştir.
her şeye rağmen real gene büyük
belçika şampiyonu standard liege'i elerken dahi real madrid'in oyunu, taraftarlarına güven vermemiştir. madrid'deki ilk maçı 4-0, liege'de ikinci maçı 2-0 kazanan real madrid, finale en iyi netice ile yükselen takım olmuştur. siyah -beyazlı ekip, ispanya kupasında barcelona'yı 3-1 mağlûp ettiği maçta, başarı grafiğinde hatırı sayılır bir yükselme göstermiştir. di stefano ve puşkaş'ın orta sahada da ha güvenilir bir tempoda çalışması, del sol'un, oyunu fevkalâde bir tarzda idare etmesi ve defansının mümkün mertebe hatasız oynaması ispanyol takımının şansını arttıracak unsurlardır.
buna karşılık, şimdilik portekiz şampiyonluğundan ümidini kesmiş bulunan ve bütün gayretini bu finale teksif etmiş olan benfica, kupaya ikinci defa el koymak azmindedir.
benfica azizlik yapabilir
antrenör guttmann'ı kaybeden benfica her şeye rağmen makine intizamı ile çalışan tecrübeli ve dinamik kadrosuna güvenmektedir. ingiliz tottenham gibi çok zorlu bir topluluğu kupadan eleyen portekiz takımı eusebio, aguas, coluna, augusto, costa pereira, simoens gibi yıldızlarıyla real madrid'e de bir azizlik yapabilecek kuvvettedir.
bugün amsterdam'ın 100.000 kişilik «belediye» stadyomunda hollandalı hakem horn'un idaresinde yapılacak ve eurovision sayesinde bütün avrupa'nın televizyonda seyredeceği muhteşem finale takımlar şu kadrolarla çıkacaktır:
real madrid: araquistain - cassado, miera - felo, santamaria, pachin - tejada, del sol, di stefano, puşkaş, gento
dün gece amsterdam'da yapılan şâhâne finalde, ilk devreyi puşkaş 2 ve gento'nun golleriyle 3-2 önde bitiren real, eusebio 2, aguas, coluna ve cavem'in golleriyle yenildi
amsterdam, özel
avrupa şampiyon kulüpler turnuasında bu seneki kupayı dün geceki şahane maçta real madrid'i 5-3 mağlûp eden benfica kazanmıştır.
hollandalı hakem horn'un idare ettiği ve 80.000 kişinin heyecandan nefesini tutarak seyrettiği maç, her iki devrede de çılgın bir tempoda oynanmıştır.
maçın ilk devresini, rakibinden daha üstün bir oyun çıkaran real madrid 3-2 önde bitirmiştir. ikinci yarıda real defansının verdiği gediklerden istifade eden portekiz takımı, peşpeşe attığı gollerle kupayı ikinci defa kazanmaya muvaffak olmuştur.
benfica'nın başladığı maçın 17. dakikasında gento vole ile ilk, 23. dakikada puşkaş nefis bir sol şutla ikinci golü atmıştır. ancak bir dakika sonra aguas, real defans'nın hatasından durumu 2-1 yapmıştır. 33. dakikada sağhaf cavem, 18 pastan bomba gibi bir şutla benfica'yı beraberliğe yükseltmiştir. bu durum da uzun sürmemiş, 37. dakikada puşkaş, portekizli müdafileri çalımlayarak ceza sahasının içinden köşeyi görmüştür. devre 3-2 real'in lehine kapanmıştır.
ikinci devreye gene real madrid hızlı fakat müdafaayı tercih eden benfica iki kontratakla neticeyi almıştır. 51. dakikada coluna dalarak yakın mesafeden plâse ile üçüncü, 62. dakikada eusebio, pachin'in kendisini düşürmesi üzerine verilen penaltıdan dördüncü golleri atmıştır. real madrid'in beraberlik için bütün hatlarıyla yüklendiği bir sırada coluna'nın akını frikikle kesilmiştir. gene coluna'nın verdiği pası kapan eusebio 15 metreden korkunç bir solla topu beşinci defa ağlara takmıştır.
son 15 dakikada hâkim oyununa rağmen gol kaydedemeyen beyaz şimşekler boyunları bükük olarak sahayı terkederken, benficalı futbolcular halkın ve 5000 taraftarının çılgınca tezahüratı arasında başta kaptanları coluna olmak üzere kupa ile şeref turu yapmışlardır.
futbol otoritelerinin «gladyatörler savaşı» olarak vasıflandırılan bu maç için fikri : «real artık çöktü»
benfica'nın real madridi 5-3 mağlûp ederek ikinci defa avrupa şampiyon kulüpler kupasını kazanması bütün dünyada heyecan yaratmıştır.
portekiz takımı karşısında uğranılan bu hezimet real madrid'in çöküşü olarak vasıflandırılmaktadır.
benfica galibiyeti hak etmişti
geçen sene finalde barselona'yı şansın yardımıyla 3-2 mağlup eden benfica, bu defa real madrid'i herkesin kabul edeceği bir şekilde eze eze yenmiştir.
benfica'nın bir makina gibi 90 dakika korkunç bir enerji ile çalıştığını belirten spor otoriteleri «portekiz takımının bu sürati ve ritmi karşısında di stefano ve arkadaşları imkânı yok dayanamaz ve çatlarlardı» demişlerdir.
oyunun başından sonuna kadar ispanyol kalesine ejderhalar gibi saldıran benfica'da defansı tutan kaleci costa perreira, solbek angelo, bütiın akınları bir kaya gibi heybetli vücudu ve yüksek tekniği ile sabun köpüğüne çeviren santrhaf germano, geri çalışan di stefano'yu mahveden ve altıncı forvet gibi oynayan sağhaf cavem göz doldurmuşlardır. forvet ise başlı başına bir alem futbol oynamış, real defansını hallaç pamuğu gibi atan sağiç eusebio'nun yanı sıra augusto, simoens, aguas ve coluna muazzam dalışları ile neticeyi koparan elemanlar olmuşlardır.
gladyatörler maçı ve bir dev: puşkaş
eski ve şöhretli sitili ile benfica karşısında tutunamayan real madrid'de ise 36 yaşında olmasına rağmen sadece puşkaş alkış toplamıştır. ihtiyar kurdun misli görülmemiş bir gayretle çalışarak tek başına takımını kurtarmak istemesi karşısında çok kimsenin gözleri yaşarmış ve puşkaş'ın dünyanın en büyük futbolcusu olduğuna herkes inanmıştır.
son senelerin en kaliteli maçı olarak tavsif edilen benfica -real madrid müsabakası «gladyötörler savaşı» gibi merhametsiz bir tempoda cereyan etmiş ve kaleciler yağmur gibi gelen şutları karşılamak için kendilerini yerden yere atmak zorunda kalmışlardır.
95 dakikalık mücadeleden sonra şampiyonlar şampiyonu olan benfica hakkında umumi kanaat,
futbolcuları dağılmazsa bu takımın bundan sonra uzun müddet ünvanını koruyacağı merkezindedir.
ikinci defa avrupa şampiyonu olan benficanlı futbolcuların yaşları şöyledir: costa pereira 32, jono 26, angelo 31, cavem 29, germano 29, cruz 21, augusto 26, eusebio 20, aguas 20, coluna 26, simoens 18.
avrupa şampiyonu, portekiz'de krallar gibi karşılanırken...
libzon, "benfica, benfica" diye inledi
50.000'den fazla taraftar, kupa galiplerini çiçek ve konfeti yağmurunu tuttu. antrenör guttmann sevinçten ağladı.
lizbon, özel
amsterdam'da yapılan avrupa şampiyon kulüpler finalinde şaheser bir oyunla real madrid'i 5-3 mağlûp ederek ikinci defa kupayı kazanan benfica takımının portekiz'e dönüşü çok muhteşem olmuştur.
dün öğleden sonra lizbon'a varan benfica'yı hava alanında 50.000 den fazla taraftar karşılaşmıştır. benfica flamaları, portekiz bayrakları ile süslü binlerce tajsi ve otobüs arasında futbolcular şehre kadar getirilmiş, yüzbünlerce lizbonlu korkunç tezahürat arasında benficalı oyuncuları çiçek ve konfeti yağmuruna tutmuştur.
antrenör bela guttmann, gözyaşları içerisinde «avrupa şampiyonuyuz. sevinçten tıkanacak halde yim. real madrid önünde 2-0 mağlûpiyetten kurtulacak takım dünyada mevcut değildir. fakat bu mucizeyi soğukkanlılığını muhafaza eden benfica başardı. ne mutlu asil çocuklarıma» demiştir.
kaptan germano ise «maçı, sonunda çak rahat kazandık, 90 dakika boyunca içimde galip geleceğimize dair his beni yalnız bırakmadı» şeklinde konuşmuştur.
halkın en fazla hayranlık duyduğu futbolculardan santrfor aguas, «geçen sene barcelona'yı şansla yenmiştik. fakat bu defa devler gibi oynadık ve real'i itirazsız bir mağlûbiyete uğrattık.», sağiç eusebio «iki gol atmam için lizbon'un küçük kilisesine adakta bulunmuştum. allaha bin şükür duam kabul oldu. şimdi kiliseye gidip tanrıya şükranlarımı bildireceğim.» demiştir.
juventusun 6 milyon tl teklif ettiği mozambikli futbolcunun annesi «oğlum, bize ekmek parası kazandıran benfica'yı asla terketmez» diyor
real madrid'i 5-3 mağlûp ederek ikinci defa avrupa şampiyon kulüpler kupasını kazanan portekiz benfica takımının en gözde futbolcusu hiç şüphesiz, mozambikli sağiçi eusebio'dur.
daha onsekiz ay evvel, yalınayak futbol oynayan ve fakir bir mahallede oturan eusebio, şimdi, herkesin tanıdığı ve değerine paha biçilmeyen bir oyuncudur.
mozambik'in laurenço marques mahallesinden keşfedilen bu harikulade futbolcu, kabiliyetini geçen sene paris turnuasında dillere destan santos'a attığı üç golle göstermişti.
antrenör bela guttmann, onsekiz ay evvel mozambik'ten kendisine getirilen eusebio'nun fizik yapısını çok beğenmiş, hele oyununu gördükten sonra, 19 yaşındaki bu delikanlının futbol için yaratılmış olduğunu anlamıştı.
bela guttmann «dünyanın dört köşesini dolaştım. fakat bu yaşta boylesine cevher tanıyan adama rastlamadım. bence eusebio, pele'nin bir başka türlüsüdür. topa hakimiyeti, sürati, enerjisi, şutlarının kuvveti, her şeyi ile eusebio komple bir futbolcudur.» demektedir.
brezilyalı bir futbolcu olan carlos bauer'in keşfettiği ve bela guttmann'a tavsiye ettiği eusebio, her şeyini benfıca kulübüne borçlu olduğunu açıkça ifade etmektedir. annesi de «oğlum, benim sözümden çıkmaz. bize ekmek veren bir kulübü terkelmek aklımızdan geçmez» diye konuşmaktadır.
bu açıklanmadan da anlaşılacağı gibi başta juventus olmak üzere, milyoner avrupa kulüplerinin avuç dolusu para verdikleri eusebio, karun kadar zengin olmayı reddedecek ve kulübünden ayrılmayacaktır.
esasen, dinine ve an'anelerine ziyadesiyle bağlı olan eusebio'nun şimdı bir tek düşüncesi var. kiliseye her gisişinde söyle dua ediyor: «allahım bize avrupa şampiyonu olmamızı ihsan ettin. şimdi de dünya şampiyonu olmamıza yardım et.»
üzerinde gri, kumlu bir elbise ve lâcivert bir kravat, başında nefti bir şapka taşıyan uzun boylu, zayıf yüzlü, kır saçlı adam uçağın merdivenlerinden agır ağır inerken birden çakan flâşların karşısında bir an durdu. ve sonra mağrur bir eda ile başından şapkasını çıkardı, kendisini karşılayanları selâmladı.
beklenen bu yolcu, ingiltere kraliçesi tarafından c.b.e (commander of britihsh empire) şeref nişanı ile taltif edilen dünya sağaçıklar kralı stanlet matthews'dü.
bir diplomat kadar itinalı giyinen, zeki bakışlı ve sempatik krala, stoke city kulübü reisi a. henshell ve meneceri waddington refakat ediyordu.
beraberce yolcu salonuna doğru yürüdüler. bu iki spor adamı, matthews'ü israil'e kadar gidip almışlardı.
47 yaş. dile kolay bu... dopdolu, zepzengib bir spor hayatı. dünyânın her yerinde meşin topu kovalayan, karşısındaki rakipleri yerden yere çarpan, tutulmaz sağaçık matthews nihayet istanbul'a gelmişti.
gerçi onun hakkında pek çok şey yazılmuş, pek çok şey dilden dile dolaşmış, fakat bütün bu anlatılanları kendi ağzından dinlemek enteresan olacaktı.
sorduk, cevap verdi. hem de hiç kendini zora sokmadan. işte milliyet'in hazırladığı sorular ve matthews'un cevapları:
soru: 10 - benfica'nın zaferi hakkındaki görüşünüz?
cevap - real madrid'in, finali, yaşlı bir takım olması sebebiyle kaybettiğini söylüyorlar. ben futboldu yaş faktörünü kabul etmiyorum. benfica anlaşmış bir takım. kazanmasının sebebi kolektif futbol oynamalarında aramak lazımgelir.
real madrid'i 5-3 mağlûp ederek ikinci defa avrupa şampiyonu olan ve bütün dünyanın nazarını üzerine çeken portekiz benfica takımı dört kıt'ada 17 memleketten maç teklifi almıştır.
benfica kulübünün yaptığı açıklamaya göre brezilya beş, yunanistan iki, ispanya ve almanya dörder, israil, mısır, belçika, fas, meksika, ekvator, italya, ingiltere, iskoçya, hollanda, şili ve bolivya da birer maç için portekiz takımını davet etmektedir.
dört kıtada 32 maç yapacak olan benfica'nın türkiyeden davet almaması hayretle karşılanmıştır.
bir yıl önce benfica finalde barcelona’yı devirerek, real madridin 5 yıllık ambargosuna son vermişti. real ise 1962’de ünvanını geri almaya kararlıydı. ancak herkes puskas ve di stefano’nun yıldızlaşacağını düşünürken, maça damgasını vuran portekizin siyah incisi olmuştu. 20 yaşındaki eusebio’nun harika oyunuyla portekiz şampiyonu 2-0 geriden gelip 3-2'lik üstünlüğü yakalamış ve maçı 5-3lük skorla sonuçlanmıştı. genç golcü ilki penaltıdan ikincisi ise yaklaşık 22 metre uzaktan iki gol atarak, o gece dünya futboluna ismini duyurmuştu.
real madrid elenmişti... real’i eleyen barselona da finalde yenilmişti... yeni bir isim çıkmıştı ortaya: benfica...
ama ertesi yıl benfica meydanı boş bulamayacaktı: real madrid yeniden sahnede idi. hem de favori olduğunu her adımda bir kere daha açıkça ortaya koyarak sahnede idi. finale doğru adım adım ilerliyordu. eleme turunda macaristan şampiyonu vasas'ı çift galibiyetle eledi. birinci turda danimarkalı odense'yi iki maçta sıfıra karşı bir düzine golle sildi süpürdü. çeyrek finalde karşısına italya şampiyonu juventus çıktı. bundan önce iki defa turnuaya katılan ve her ikisinde de eleme turunda elenip giden şöhretli juventus... kendi memleketinde, bu başarısızlıkları ile en ağır şekilde itham edilen juventus.. elbette bu defa hem italya futbolunun temsilcisi olduğunu dünyaya gösterecek, hem de italyadaki kötü intibaı silecekti. real madrid ise yeniden tahtını istiyordu. aslında bu defaki turnuanın bütün çeyrek final maçları bi, «devler kapışması» idi, ama, real - juventus maçı!?madrid'deki maçı ev sahibi ancak 1-0 kazandı. revanşı juventus aynı skorla aldı: 1-0... üçüncü maç parc de prince'de idi... juventus ve şöhretli aslan mükemmel bir oyun çıkardılar, fakat real madrid böyle çeyrek finali değil başa güreşmeği düşünerek gelmişti. juventus maçı 3-1 kaybetti.
eleme turunda ve birinci turda büyük sürprizler olmamıştı. fakat real madrid'le juventus'u karşı karşıya getiren çeyrek final, üç «büyük maç» daha hazırlamıştı.
benfica, eleme turundan kura ile sıyrılıp gelen fenerbahçeyi birinci turda elemiş olan nuremberg ile yaptığı ilk maçı 3-1 kaybetmişti, iki fark çok şey demekti. demek ki geçen yılın şampiyonu batı almanya’nın nüremberg'i karşısında şanslı olmayacaktı. fakat unutulan şey «estadio luz» idi. bu stadda coşan benfica için iki farkı kapatmak işten bile değildi. nitekim nuremberg yediği altı gole bir tek golle bile cevap verememişti.
diğer bir çeyrek final glasgow rangers ile belçika'nın standard liege'i arasında oynanırken bütün gözler iskoçyalıların üzerinde idi. halbuki standard liege dömifinalist oluverdi.
tottenham ile dukla prague arasındaki iki maç için ıngiliz ve çek basınının kullandığı deyimleri türkçeye çevirirsek şu deyimi kullanmamın gerekir: takır takır iki maç...
dömifinalde benfica tottenham'ı elerken real madrid'de mütevazi standard liege'den final yolunu alıyordu.
yedinci turnuada real madrid altıncı defa final oynuyordu. amsterdam'da 68 bin seyircinin bulunduğu stadda oyunun 23 üncü dakikasında hüküm verilmişti: real madrid, bir yıl için bıraktığı tahtını iğreti saibinden geri alıyordu. çünkü daha 23 üncü dakikada idik ve puşkaş ikinci golü de - bir yıl önceki finalin mr. şans diye ad taktığı - costa pereira'nın kalesine atıvermişti.
bundan ötesi can sağlığı idi. fakat birden herşey değişiverdi. 10 dakika içinde aguas ve cavem'in golleriyle benfica beraberliği elde etmişti bile... beş dakika sonra puşkaş affetmeyen solunu konuşturacak ve üçüncü golü atacaktı. ilk devreyi 3-2 galip bitiren real madrid için 68 bin amsterdamlı gene başlamışlardı «yeni şampiyon» demeğe... ikinci devrenin 6 ncı dakikasında coluna skoru 3-3 yaptı. sonra da.. sonra da 65 inci dakikaya kadar aynı skorla devam eden finalin kaderini o gün krallığını ilân eden adam değiştiriverdi: eusebio... üç dakika içinde iki gol atarak, ben de yalnız seyircileri değil rakip takımın oyuncularını da hayretler için de bırakan gollerle...
yeni bir çağ mı başlıyordu? «di stefano ve arkadaşları» hanedanı yerine şimdi de «eusebio ve arkadaşları» hanedanı mı geliyordu?
ilk şüpheler yerindeydi, fakat kesin hükmü zaman verecekti!
benfica: costa pereira (gk), mário joão, ângelo martins, cavém, fernando da conceiçao cruz, germano, josé augusto, águas, coluna, eusébio, antónio simões
teknik direktör: béla guttmann (hun)
real madrid: josé araquistáin (gk), pedro casado, vicente miera, pachín, josé santamaría, felo, luis del sol, alfredo di stéfano, francisco gento, ferenc puskás, justo tejada
eusébio stars in benfica's second triumph published: monday 1 september 2014, 13.49cet sl benfica 5-3 real madrid cf madrid tasted defeat in a european cup final for the first time at the hands of one of the game's all-time greats.
sl benfica twice came from behind before two second-half strikes from eusébio gave them a stunning win in an eight-goal thriller to retain the european champion clubs' cup.
ferenc puskás took his tally in finals in this competition to seven in just two appearances, but each time the lead was pegged back as josé águas, domiciano cavém and mário coluna all hit the target.
with 18 minutes of the second half completed, the brilliant eusébio picked himself up to edge the holders ahead from the penalty spot, before completing the scoring with a rasping drive five minutes later. for the first time in six finals, madrid were beaten.
the young mozambique-born striker was one of only two new faces in the side from the one that defeated madrid's great rivals fc barcelona 3-2 in the previous year's final, when águas scored an important equaliser soon after benfica conceded.
the captain was again on target in amsterdam, scoring immediately after puskás had followed his 17th-minute opener with a fierce shot from outside the box to establish a two-goal lead for the blancos on 25 minutes.
cavém levelled the scores on 34 minutes, but the veteran hungarian puskás edged madrid ahead again just four minutes later when he completed his second hat-trick in two finals.
the spanish champions managed to hold that lead for almost 13 minutes before coluna – who was also on target in the 1961 final – once again restored parity. by this time, much of the momentum was with benfica, who appeared much fitter than their opponents.
madrid were spearheaded by two 35-year-olds, puskás and alfredo di stéfano, and following a first half reminiscent of their unbeatable form in the first five editions of the competition, they began to lag after the interval.
benfica, meanwhile, were lead by two 20-year-old strikers – coluna and eusébio – and with pedro casado limping heavily at right-back for madrid, the pair began to dominate.
eusébio made it 4-3 from the spot on 63 minutes and five minutes later, the youngster ensured the portuguese side retained the trophy with a sublime long-range strike.
ıt was to be the last time this great madrid side was seen in european competition and although they returned the following year after securing the spanish title, they had lost a number of old faces.