ikinci devre milli lig fikstürü tesbit edildi ankara, hususî
futbol federasyonu, milli ligin ikinci devre fikstürünü tesbit ve ilan etmiştir. buna göre milli ligin ikinci devresi 25 günlük bir fasılayı müteakip 27 ocak 1960 çarşamba günü başlayacak ve 8 mayıs 1960 pazar günü sona erecektir.
federasyon, müsabakaların yapılacağı sahaları, hâsılatın artırılması hususunda, ilgili mercilerle yapacağı temaslardan sonra tesbit ederek açıklayacaktır. ayrıca başlama ve bitiş tarihleri aynı kalmak şartıyla, maçların gün ve sahaları lüzumu halinde değiştirilebilecektir.
yeni tesbit edilmiş bulunan ikinci devre milli lig fikstüründe, birinci devreye nazaran hayli değişiklik yapılmış bulunmaktadır. bunlar arasından en fazla dikkati çeken müsabaka ise 2 aralık çarşamaba günü galatasaray ve beşiktaş takımları arasında oynanacak milli lig maçı revanşının ikinci devre fikstüründe 5 nisan salı günün konmuş olmasıdır.
gökay futbolcuların dikkatini çekti ankara, hususi
futbol federasyonu başkanı faik gökay, millî ligin ikinci devre maçları münasebetiyle bu beyanatı vermiştir: «bugün başlıyacak olan milli lig ikinci devresinin içinde oyuncularımızın birinci devreden daha dikkatli, daha itaatli ve daha ahlâklı hareket etmek mecburiyetinde bulunduklarını hatırlatmak isterim. kendilerini alkışlayanlar, onlardan hasma değer, hakeme saygı, idareci ve antrenörlere inanış bekliyorlar. birinci devre içinde tatbik ettiğimiz üç ihtar alan oyuncunun merkez ceza heyetine sevki işine bu devrede de devam edeceğim. ancak devre başlarken bütün oyuncularımın ihtarsız kabul ediyor, devre sonuna kadar böyle kalmalarını görmek istiyoruz.»
diğer taraftan federasyon başkanı beyanatında. hakem-oyuncu münasebetlerine de temas ederek, «saha ortasında verilen kararlara yapılan itirazlar seyircilerimiz üzerinde hiç de müsbet bir etki bırakmadığına göre, bu huydan bütün sporcularımızın sıyrılmalarını tavsiye ederim» demiştir.
saat 12.30 da günün ilk maçını oynayacak olan vefa - adalet takımları da aşağıda vereceğimiz muhtemel tertiplere ve yıldızlara kısaca bir göz atmakla anlaşılacağı gibi yıldız vasatisinde hemen hemen eşit durumda bulunmaktadırlar.
hatta, maçın favorini olduğu söylenebilecek yeşil-beyazlı takımda adaletten k. erol'un tek yıldız almasına mukabil, corc, özer ve ibrahim tek yıldız tutturmaları sebebiyle daha dezavantajlı gözükmektedir. fakat ilk devrede adaleti zorlu bir maçtan sonra 1-0 mağlûp eden vefanın bugün de rakibine nisbetle daha şanslı olduğu şüphe götürmez.
milliyetin milli ligin ikinci devresinde yapmak istediği bir yeniliği kısaca izah etmek isteriz... milliyet, bundan sonraki müsabakalardan önceki tahmin yazılarında takımların muhtemel tertiplerini verirken, her oyuncunun yanındaki parantezin içerisine, bugüne kadar oynadığı resmi ve hususi maçlarda, aldığı yıldızların oynadığı müsabakaya düşen ortalamasını verecektir. böylece milliyet okuyucuları takımın tertibini tetkik ederken aynı zamanda da futbolcuların formları hakkında da bir bilgi sahibi olacaklardır.
takımların muhtemel kadroları ve yıldızları:
vefa: baskın (**) - muhterem (**), rahmi (**) - arif (**), hamdi (**), eşref (**) - corc papazyan (*), özer (*), ibrahim (*), ismet (**), hilmi (**)
adalet: ömer (**) - çetin (?), yıldırım (**) - vural (**), muhittin (**), celâl (**) - tezer (**), erol (**), erdoğan (**), atilla (**), k. erol (*)
kırmızı-beyazlıların gollerini ilk devrede atilla ve k. erol kaydetti
necmi tanyolaç
bir adalet vardı bir zamanlar...
çok değil, daha bir kaç sene öncesine kadar... iyi futbol oynuyor ve alkışlanıyordu. büyük kulüpleri teker teker hizaya getirip, «atatürk» kupasını kazandığı gün hepimiz «adalet yerini buldu» demiştik. topu ideal tarzda yere indirmiş ve bir futbol varlığı haline gelmişti. bu takım şöhretli macar ekibi vöros löbogo'nun istanbulda bıraktığını kısa zamanda öğrenip, tatbik etmeye başlamıştı. hülasa, futbol devrimizin öğrendiğini anlayan talebileri olmuştu kırmızı - beyazlılar.
sonra o adalet, büyük antrenör vasıflarına sahip hocası küçük halil'le birlikte ayrıldı sahalarımızdan. maksadsız, topa hırçın vuruşlarla eziyet eden bir adalet geldi sahalarımıza... her hangi bir sohbette adaletin altın yılını, avrupai ölçü içinde futbol oynadığı senelerini hatırlar ve hayıflanırdık...
dün de bir adalet vardu sahada. bize o altın yılın adaletini hatırlattı. kısa paslara dayanan üçgenler, zarif hareketler, rakibi bunaltan deplasmanlar ve netice... devrenin en iyi sol hafı olarak kabul edilen küçük halili antrenör olarak yine gazhane duvarının kenarından oyunu takip ediyor ve dışarıdan herhangi bir müdahaleyi lüzumlu bulunuyordu. çünkü genç talebeleri kendisinin arzu ettiği futbollu sahaya yaymışlardı.
vefaya gelince; dünkü adaletten puan olacak kadar çalışkan değildi. futbolcular toptan bıkmış, usanmış gibiydiler. gerçi kaleci sadettin küçük erol'un 40 metreden çektiği frikikte topu seyretmemeliydi. ama, mağlûbiyetin sebebi yukarıda da izah ettiğimiz gibi acemi bir kaleci değildi. bütün vefa, bütün oyuncular bir gevşeklik içerisindeydiler. ve hakikaten iyi gününde bir rakip vardı karşılarında...
goller
adalet oyuna hızlı başlamış. vefa devre ortasında bir kaç pozisyon yakalamıştı. hamdi 10. dakikada sakatlanarak sağaçığa geçtikten, nejat da sol hafa kaydırıldıktan sonra adalet tekrar toparlandı ve 38. dakikada atilla'nın kafa vuruşuyla 1-0 galip duruma yükseldi. bundan tam iki dakşka sonra küçük erol bir frikik atışından adalete ikinci sayıyı kazandırdı.
maçın ikinci yarısında oyunu parlatan. sahayı ören takım sadece adaletti. özer'i forvet hattına alan yeşil-beyazlıların yabildiği ise sadece ismetin ömer tarafından kornere çıkarılan sol volesinden ibaret kaldı. sertleşmeye yüz tutan zevkli oyun, bitmesine 4 dakika kala bir sakat verdi. bu, adaletin güzel oyununda bir beyin vazifesi gören atilla idi ve sedye ile sahadan çıkarıldı...
vefa kulübü antrenörü necdet erdem dün bu vazifesinden iftifa etmiştir.
adalet maçından sonra soyunma odasına gelen antrenör futbolculara veda etmiş ve «sizlere hiç bir faydam dokunmadı. üzgünüm. başarılar dilerim.» demiştir.
idare heyeti cuma günü yapacağı toplantıda profesyonel kadroya yeni bir antrenör tâyin edecektir. selâhiyetli şahıslar yabancı bir antrenör getirmeyi düşünmediklerini bildirmişlerdir. verilen haberlere nazaran, antrenörlüğe takım kaptanı ismet yamanoğlu veya eski santrhaf izmirli hakkı'nın getirilmesi muhtemeldir. ismet antrenörlüğü kabul ettiği takdirde futbol oynamayacaktır.
1. beşiktaş...19...16...3...0...38...5...35...3 2. g. saray...20...11...7...2...35...12...29...11 3. f. bahçe...19...13...3...3...45...16...29...9 4. d. spor...19...8...7...4...24...19...23...15 5. g. birliği...19...9...4...6...24...17...22...16 6. i. spor...19...7...8...4...22...17...22...16 7. iz. spor...19...7...7...5...29...24...21...17 8. feriköy...19...9...2...8...21...23...20...18 9. g. tepe...19...6...7...6...21...18...19...19 10. vefa...20...7...5...8...21...31...34...19...21 11. k. güm...19...6...5...8...22...25...17...21 12. k. paşa...19...5...7...7...17...22...17...21 13. beykoz...20...5...7...8...18...25...17...23 14. ş. hilal...20...6...4...10...21...28...16...24 15. h. tepe...19...6...3...10...27...31...15...23 16. k. yaka...19...6...2...11...21...31...14...24 17. adalet...20...5...4...11...17...31...14...26 18. altay...20...5...4...11...19...37...14...26 19. a. ordu...19...4...4...11...24...36...12...26 20. a. gücü...19...3...5...11...16...31...11...27