* deplasmanda oynadığı ilk, * deplasmanda ilk gol attığı, * deplasmanda galibiyet aldığı ilk, * deplasmanda ilk puan aldığı maç.
not: o yıllarda takımlar haftasonları cumartesi ve pazar günü olmak üzere 2şer maç yaparlardı ya da birkaç hafta "bay" geçerlerdi. bu yüzden bu maç 5. hafta maçı olmasına rağmen aslında altay'ın ligdeki 8. ve deplasmandaki ilk maçıdır.
milli lig maçlarının beşinci hafta karşılaşmalarına bugün mithatpaşa stadında beykoz - izmirspor, istanbulspor - altay maçları ile devam edilecektir.
izmir'de oynanan milli ligin ilk maçında altay istanbulspor'u 2-0 mağlup etmişti. sarı-siyahlı takım o günden bu yana biraz düzelmiş bulunmaktadır. bu sebeple altayın istanbulda zorlanacağı tahmin edilmektedir.
altay'ın galibiyet hakkıydı. hem de 1-0 değil, daha açık farklı bir galibiyet... çünkü derli toplu bir takım hüviyeti arzediyordu. çünkü ayağına topu alan her futbolcunun verdiği paslar adamını buluyordu.
en müşkül anlarda bile müdafaanın kısa üçgenlerle topu açması altaylı futbolcuların top hakimiyetini ve futbolü iyi bildiklerini göstermekte idi. evet altay, müdafası ve hücum hattı ile anlaşmış, oturmuş bir takımdı. sağ haf doğan, santrhaf kazım ve sağaçık gönen göz dolduran ve takdir ediken elemanlar oldular.
diğerleri için vasat, fakat vazifelerini yapan futbolcular diyebiliriz. yıldız barometresinde ** olan santrfor ayhan, istikbal vaadeden bir oyuncu. 17 yaşını henüz dolduran bu genç futbolcu çok yatkın. topu alışı, çalımları ve markajdan kurtuluşu adeta "ben ileride büyük futbolcu olacağım" diyen bir hali var. yalnız biraz fizikman kifayetsiz gözüktü. zamanla demiştik; evet bu da zamanla pekala telafi edilecek bir husustur.
i. spor'a gelince
istanbulun enerjik mücadeleci, dinamik ve kollktif oyuna iyi ayak uyduran sarı-siyahlı takımı, manevi ir çöküntünün tesiri altında... bu neden? bu sualin cevabını evvelce başarının sırrını bildiklerini isbat eden istanbulsporlu idarecilere bırakıyoruz. ancak bu çöküntünün devamının istanbulspor için daha büyük tehlikelere yol açacağı şüphe götürmeyen bir hakikattir.
macın cereyanı
mücadeleci, süratli eçen müsabakanın ilk devresinde altay, istanbulspora nisbetle daha düzgün ve daha şuurlu bir futbol oynadı. 9 uncu dakikada, bayramın bir ileri pası, kovalayışı ve onu takiben attığı sert şüt istanbulspor kalesi için ilk ciddi tehlike oldu. daha sonra ayhan ve gönenin yaptığı ataklar gene avutla neticelendi.
aydemirin geri kalışı, yükselin pasif hareket etmesi, güngörün iyi bir gününde olmaması sarı-siyahlı takımın hücum gücünü kırmış, buna mükabil altay defansının işini kolaylaştırmıştır.
devrenin bitmesine 5 dakika kala bayramdan çok müsait bir pas alan gönen, solaçığa kayarak ani, fakat fişek gibi bir şütle topu istanbulspor ağlarına göndermişti. seyirciler gibi kaleci sabih de topu ancak filelere takıldığı zaman görebilmiştir. 0-1.
devrenin son dakikasında istanbulsporlu erolun yerine garbis almışlardır.
ikinci devre
sarı-siyahlı takım rüzgarı arkasına almış olmasına rağmen altaya mahkum bir oyun oynamıştır. istanbulspor için yegane talihsizlik sayılabilen gol fırsatı 54 üncü dakikada kaçıştır. pozisyon aynen şöyledir: kamilin sağaçıktan yaptığı ortaya güngör dalmış fakat kaleci altan topu yumruklamıştır. demarke vaziyette bulunan kasapoğlunun bu sırada attığı kafa şütü kale boşken direğe çarparak geri gelmiştir. yetişen ihsanın kaleye havale ettiği top ise yerden ancak kalkabilen altanın kucağında kalmıştır. altay bu muhim fırsattan sonra müsabakaya gene hakim olmuş ve hakimiyeti maçın sonuna kadar da devam ettirmiştir.