istanbul şampiyonuna karşı büyük alaka var. istanbulspor da bu maçtan önce izmirsporla karşılaşacak.
fenerbahçe ve istanbulspor, milli ligdeki ilk deplasman maçlarını bugün izmir'de alsancak stadından altay ve izmirspor'la oyanaycaklardır.
şampiyon fenerbahçe izmir'e geldiği gündenberi gösterilen alaka dün son haddini bulmuş ve taraftarlar, futbolcuların kaldığı otelin civarından akşama kadar eksilmemişlerdir. bu sebebple fenerbahçe - istanbulspor'dan müteşekkil bu haftaki deplasman grubunun yapacağı karşılaşmaların büyük bir seyirci ve hasılat toplıyacağı tahmin edilmektedir. nitekim dün akşam stadın bütün numaralı biletlerinin satıldığı açıklanmıştır. bu itibar izmir'de çok uzun bir fasıladan sonra ilk defa bir maça bilet bulma sıkıntısı başgöstermiştir.
fenerbahçe - altay
saat 16 da başlıyacak olan müsabakayı ankara bölgesi hakemlerinden saik gökay idare edecektir.
naci ve candan mahrum olmalarına rağmen fenerbahçe'nin şanslı görüldüğü bu karşılaşmada altay defansif bir taktiğe başvurmayacaktır. nitekim dün görüştüğümüz antrenör remondini "fenerbahçenin şanslı olduğu bir müsabakada rahat bir futbol oynamaya çalışacağız. sistemimiz (wm) dir" demiştir. fenerbahçeli futbolcular sahanın sertliğinden şikayet etmişlerdir. bunu nazaru itibar alan idareciler, futbolcuların kramponlarını sahanın setliğini hafifletecek şekilde düzelttirmişlerdir. sarı-lacivertlilerin muhtemel tertibi şöyledir:
fenerbahçe profesyonel takımı oyuncularından seracettin burada hastalanmıştır. kaile ile izmir'de bulunan doktor reşat dermanver bu furbolcunun tedavisi ile meşgul olmaktadır.
diğer taraftarn istanbul'da bulunan necdet'te dün akşam izmir'e gelmiştir.
maçı izmir radyosu veriyor
bugün alsancaj stadında oynanacak olan fenerbahçe - altay maçını izmir radyosu (kısa dalga 44 metre) dan naklen yayınlanacaktır. bu müsabakayı izmir muhabirimiz esen kaftan anlatacaktır.
altay: altan (**) - mustafa (**), ertan (**) - doğan (**), kazım (**), nejat (**) - gönen (**), erol (**), ahmet (*), coşkun (*), ayhan (*) [önder (*)]
gol: 0-1: ergun'un sağ iç yerinden ortaladığı topu yüksel kale ağzında hiç bekletmeden ve yere yatarak attığı kafa ile altay ağlarına gönderdi. (dak. 19)
değiştirilen oyuncular: ayhan (altay) çıktı. önder takıma sağ açık olarak alındı. sağ açık gönen ise sol açığa geçti. (dak. 36). niyazi (fenerbahöe) çıktı. şeref oyuna santrfor olarak girdi. yüksel ise sol açık mevkiine geçti. (dak. 41)
dün altay maçından kötü bir oyunla galip çıkan fenerbahçeli futbolculara idare heyeti karar verdiği taktirde 400 liralık galibiyet primi verilmeyecektir. futbolcuları maçtan sonra otelde yapılan bir toplantıda sert bir lisanla tenkid eden umumi kaptan fikret kırcan, "bir takım sahada kaybolduktan sonra maç kazanırsa buna galibiyet demek zordur. izmir^'deki taraftarlarımız dün hüsrana uğramıştır. bu sebeple kötü oynıyankardan 400 er lira para cezası kesilmesini istiyorum" demiştir.
milli ligde söz sahibi bir takım var. adı fenerbahçe. tribün ağzı ile "dökülüyor". rakip ceza sahasına şöyle hafiyle, forvetiyle bir güzel akımla inememiş, topu kullanamamış, topu alan oyuncunun ayağında "eogizm" adeta kol geziyor.
19 ncu dakikada -artık kazaen demek lazım- attığı golle maçı alıveriyor. biraz futbol oynasa, hani galibiyet hakkıydı diyeceğiz. ne gezer? bir dağınıklık, bir gevşeklik, bir yavanlık... fenerbahçe'yi altay karşısında ayakta tutmaya çalışan direkleri -osman, basri ve şükrü- de olmasa milli ligte puan kaybetmeyen takım kalmayacak. geriden başlıyalım; şükrü vazifesini yapıyor. osman bir cankurtaran. nedim'in idarecilerin tabiriyle sahada sadece fırması geziniyor. iki yan haf avni ve akgün bir şeyler yapmanın lüzumuna inanmışlar gibi. ama fenerbahçe futbolu neticeye götüren iki yan haf böyle mi olmalı? basri, naci'nin yerini dolduruyor. zaten haf hattında bir o var. hatalarından bek mevkiine kaçışlarından ayrılıveriyor.
hücum hattında mikro mustafa, yine arı gibi. fakat bal yapmıyor. ergun ilk devrede aktif, ikinci devrede o da kendisinin rüzgara bırakıyor. santrafor oynadığı müddet içinde yüksel, atılan golün sahibidir. sonra sol açığa geçiyor ve çalışıyor. şeref'i tanımak güç. o ne biçim top kontrolü, o ne biçim toplara giriş? santrhaf kazım'a mahkum, yerinden kıpırdamıyor. ya lefter? oynuyor mu? dedirtecek kadar kayıp. bazen görülüyor, o da... altay müdafaasına takılıp kaldığı anlarda. 40 dakikalık niyazi de ise bir şeyler, takım için bir gayret bulumak hakkatten zor...
işte dünkü fenerbahçe, işte dün izmir'de milli lig maçı kazanan takım...
fenerbahçe dünkü oyununu bugün izmirspor karşısında da tekrarladığı taktirde, neticeyi tahmin kolaydır; bu da, mağlubiyet olacaktır.
altay dün en azından bir beraberlik kaçırdı. son dakikada önder ayağına uzanan o gollük pası şükrü'ye kaptırmayıp, önündeki kalenin sağına veya soluna kaydırabilse, altay hakkı olan beraberliği temin edecekti. altay'ı geçen haftaya nazaran daha derli toplu, daha şuurlu bir tempo içinde oynar gördük. taktik oyunlarına başvurmadan rahat ve gösterişsiz bir futbola giden siyah-beyazlı takımın en büyük kusuru bilhassa ikinci devredeki üstünlüğü devamınca pozisyonları şut olarak değerlendirememesiydi.
maçtan notlar
fenerbahçe büyük bir tazahürat arasında sahaya çıktı. havanın güzel, tribünlerin dolu oluşu, iyi bir futbol müjdeliyordu. ama ne yazık ki fenerbahçe ve altay 90 dakikayı sıkıcı, seyirci için rahatsız edici bir şekilde koyabilmekte, ellerinden geleni yaptılar.
fenerbahçe ilk tehlikeyi 15 inci dakikada yarattı. niyazi'nin korneri altay filelerini tehdit ederken altan davranıp topu yine kornere attı.
19 uncu dakikada ergun'un sağdan biraz sürerek ortaladığı topu yüksel kendini yere atarak anında kafa ile rakip filelere yolladı ve golden sonra fenerbahçe bir daha kendini gelemedi.
27 nci dakikda gönen'in volesi fenerbahçe kalesi direklerini yaladı auta gitti.
33 üncü dakikada lefter'in -maç devamınca çektiği tek güzel- şutunu altan kornerle durdurdu. 35 inci dakikada da coşkun'un sert bir vuruşunu şükrü direğin kenarından çeldi... devre 1-0 sarı-lacivertlilerin lehine...
ikinci devrede fenerbahçe iyice durmuştu. bu sebepten top daima altaylı futbolcuların kontrolü altında kaldı. 59 uncu dakikada önder'in köşeyi bulan şutunu şükrü şık bir planjonla kesiti.
fenerbahçeliler oyunun sonunda şahsi akınlarla ikinci golün peşine düştüler. bunlardan birinde lefter'in cılız şutu altay kalesi direklerinden döndü. bir dakika sonra ergun'un şutunu altan iyi yer tutarak kornere çıkardı. oyunun son dakikasında altay, son şansı ele geçirmişti. önder'in telaşlı hareketle tek başına kaldığı ceza sahasında şükrü'ye kaptırdığı top, puanların kat'i taksimi demekti. ama...
bu maç, fenerbahçe profesyonel futbol takımı’nın, profesyonel ligin başlangıcı olarak kabul edilen milli küme’de oynadığı ilk deplasman maçı olarak tarihe geçti.