a milli futbol takımımızın rakibi italya "b" futbol takımıdır.
federasyon başkanımız hasan polat, teknik direktörümüz yugoslav zarko mihailovic, kaptanımız galatasaraylı turgay şeren ve maçın hakemi isviçreli meriotti idi. golümüz 78. dakikada lefter küçükandonyadis'dan gelmişti.
futbolcularımız dün maçın yapılacağı stadyumda bir antrenman yaptılar, bugünkü karşılaşmada iki takımın kuvveti birbirine müsavi görülüyor. türk ekibi sahaya evvelce ilân edilmiş olan kadro ile çıkacak
treste, 25 (arkadaşımız izzet sedes bildiriyor): - akdeniz kupası serisinden türkiye - italya milli futbol maçı yarın (bugün) triyeste şehrinde volmaura stadıda oynanacaktır.
italya'nın (b), milli takımımızın da (a) kadroları ile yapacakları bugünkü karşılaşma bilhassa dünden itibaren büyük bir etıemmiyet kazanmıştır.
romadaki bir saatlik istirahati müteakip triyeste'ye de uçakla gelen futbolcularımız geceyi tam bir istirahatle geçirmişlerdir.
takımımız bu sabah maçın oynanacağı stadta çok hafif bir antrenman yapmıştır. bu antrenmanda futbolcularımızın birbirinden güzel hareketlerini italyan futbol meraklıları büyük bir alaka ile takip etmelerdir. lefter ve turgay, umumi bir alâkaya mazhar olmuşlardır. lefter'i fiorentina'daki oyunlarından tanıyan italyanlar, antrenmanı müteakip kendiliyle hasbıhal etmişlerdir.
iki takımın kuvveti birbirine müsavi
türk - italya milli futbol maçı hakkında burada çeşitli tahminler yapılmaktadır.
heyecanlı bir millet olan italyanlar takımlarına bu maçta saha ve seyirci avantajı münasebetiyle şans tanımaktadırlar.
fakat iki tarafın otoriteleri halkın düşüncelerinden bambaşka bir görüşe sahip bulunmaktadırlar. karşılıklı fikir teatilerine nazaran her iki takımın kuvvet dereceleri müsavidir.
«sahada üstünlük gösteren, moral kontrolünü kaybetmeyen nefesi kifayet eden ve en nihayet hataları affetmeyen takımın, sahadan galip çıkmaman için bir sebep yoktur» şeklindeki tahminler ise futboldan anlayanlara ait bulunmaktadır.
milli takımımızın bugünkü kadrosu
milli futbol takımımız italya karşısına şu tertibiyle çıkacaktır: «turgay, naci, saim - m. ali, özcan, ayhan - suat, nazmi, ercan, lefter, kadri»
millî takımımızın istanbulda hareketten evvel açıklanan bu kadrosu, bugün italyan gazetelerine de geçmiştir. spor yazarları «tanıdığımız ve tanımadığımız şöhretlerle, türkler çok kuvvetli bir kadroyla sahaya çıkacaklardır.» demektedirler.
italya b. kadrosu
italyan futbol federasyonu milli takımımızla karşılaşacak olan b milli takımlarını aşağıdaki seklide tesbit ve ilan etmiştir: «lovati - farina, cervato - bearzat, cardelli, magli - conti, ronzon, bettini, bacci, peseola»
karşılaşmadan sonra hâdiseler oldu. italyan futbol federasyonu âzaları, maçın yan hakemi zülbahar sağnak'a hücüm ettiler
dün trieste'de yapılan türkiye -italya (b) milli takımları maçı 1-1 beraberlikle son bulmuştur. karşılaşmanın birinci devresini italyanlar 18 inci dakikada attıkları golle 1-0 galip bitirdiler. türk takımı ikinci devrede lefter'in ayağından beraberliği sağladı.
maçtan sonra bazı nâhoş hadiseler oldu. italyan futbol federasyonu başkanı barassi ve eski tek seçici pozzo, türk yan hakemi zülbahar zağnak'a tarafgirlik yaptığı iddiasiyle ve âdeta hakaret eder dereeede lisanen tecavüzde bulundular.
trieste, 26 - bugün burada saat 17 de yapılan italya - türkiye maçı italyanın en küçük sahalarından biri olan stadda 37 bin kişi önünde oynandı.
oyun temiz geçmekle beraber, karşılaşma bitlikten sonra bazı nahoş hâdiseler oldu. italyan takımının attığı son iki golü favl ve ofsayd kararlariyle muteber addetmeyen türk hakemi zülbahar sağnak, italyan federasyonu başkanı barassi ve eski tek seçici pozzo'nun hücumuna maruz kaldı. kanaatimce bu gollerden ilki nizam tarzda yapılmıştı. fakat ikinci golde, italyan forveti sağ bekimiz naci'nin hizasında bulunduğu için ofsayd barizdi. her ne olursa olsun italyan idarecilerinin bir misafir takıma karşı takındıkları tavır yakışır almayacak şekildeydi.
hava boğucu derecede sıcaktı. isviçreli hakem meriotti'nin idartesindeki oyuna takımlar şu kadrolarla başladılar:
yan hakemler: italyadan marchetti ve türkiyeden sağnaktı.
türkler göğsü kırmızı bandajlı beyaz forma, italyanlar ise gök mavisi mayolarını giymişlerdi. maçın ilk golünü ilk devrenin 18 inci dakikasında santrfor bettinin yaptı. yine ilk devrenin 35 inci dakikasında turgay yerini yedek kaleci bülent'e bıraktı. 44 üncü dakikada ise solbek saim kalecisi ile çarpıştıktan sonra yerini nedime bıraktı.
maç umumiyet itibarile italyan seyircisini sukutu hayale uğrattı. türklerin çok süratli olmalarına rağmen italyanlar atletik bakımdan rakiplerine hâkimdiler. ilk devrede türk takımı tam bir şaşkınlık içinde oynadı. takımda soliç lefter, sağiç nazmi ve sağaçık suatten başka göz dolduran kimse yoktu. italyan takımında ise orta haf fevkalade bir oyun çıkardı. türkler ilk devrede üstüste yaptıkları iki korner atışından istifade edemediler. bunlar muhakkak gollük fırsatlardı. türk takımının orta muhaciminin gol kaçırmaktaki tekrarları, ay yıldızlı takımın galibiyetten mahrum kalmasında başlıca sebeblerdi.
11 inci dakika türkler aleyhine verilen ilk korner, betti'nin ayaağı ile avuta çıktı. pesaola, kendinden beklenen oyunu bir türlü veremiyordu. türk takımı sol hafı, italyan sağ açığının deplâsmanları karşısında müdafaayı kötü vaziyetlere düşürmekteydi.
pesaola, bettini ve conti'nin tertip ettiği akınlar tekrarlandıkça türk müdafaası açık üzerine açık veriyordu. nihayet 18 inci dakikanın gelmesi italyanların ilk gollerini yapılmasına sebep oldu. filhakika bu golde türk beki salim'in affedilmeyecek kadar büyük hatası vardı.
gerilerden gelen topu ayağına alan conti, uzunca bir pas verdi. topa bettini ve saim beraberce koştular. topa saim hâkim oldu. fakat tereddüt içindeyken pesaola gelerek saim'in ayağından topu aldı ve kaleye doğru inmeğe başladı. bu esnâda kaleci turgay'ın önünde müdafaa oyuncusu olarak, bugün aksak oynayan orta haf vardı. pesaola, bettini ve bearzot arasında dolaşan top, tutulmayacak bir şekilde turgay'ın yanından kaleye girdi. bettini'nin arkasından koşan sol bek bir şey yapamadı.
bu andan tam dört dakika sonra italya millî takımı bir gücum tazeledi. sağhaflarından gelerek solaçıklarını bulan top türk müdafaasında gedikler yarattı. ronzonda şaşırtıcı süratle bettiniye geçen top bu oyuncu tarafından türk kalesine gönderildi. bu golde de türk müdafasının büyük hatası vardı. fakat bir an içinde saha protesto sesleri ile doldu. hakem santra yerine ofsayt pozisyonunu gösteriyordu. bettinin'nin ortahaf özcana faikiyeti âşikâr idi.
biraz sonra türk ortahafı özcan kaleci turgayla ağır surette çarpıştı. bugün çok güzel kurtarışları ile seyircilerin sık sık tezahüratlarına sebep olan türk takımı kaptanı bu çarpışma neticesinde (35 inci dakika) sağ dizinden sakatlanarak çıktı. yeriner yedek kaleci bülent girdi. fakat türk takımının talihsizlikleri son bulmamıştı. saim de iki dakika sonra yerini kısa boyşu türk beki nedime bırakarak oyunu terketti.
italyanlar bu devrede, zayıf buldukları özcan üzerinde oynamağa başladılar. bettini, uzunca boylu türk türk orta hafını hemen her inşinde ekarte etmekteydi. nitekim, bu devrenin 31 inci dakikasında bettini, üzerinde oynadığı özcan'ı bir kere daha ekarte ederek topu kaleye gönderdi gol olmak üzereydi ki, hakem düdük çaldı. bu sefer de ofsaytı gösteriyordu.
24 üncü dakikada suat ve mehmet ali ile paslaşan lefter, kendisini maç başından beri görülmemiş derecede ağır marke eden müdafilerden sıyrılarak kaleye inmeğe başladı. lefter'in arkasından gelen italyan müdafileri, kendisini faulle durdurmağa gayret ediyorlardı. bunu anlayan türk sol içi, 35 metreden asıldığı sıkı bir şütle, takımının beraberlik golünü attı. top, direğin iç kısmına sarkıp ağlara gitti.
maçın bundan sonraki kısmı, tarafların akınları ile geçti. fakat iki taraf da neticeye râzı olmuş bulunmaktaydılar. oyun böylece, halkın protestoları içinde son buldu.
özcan'la çarpışarak sakatlanan turgay'ın sağ diz adaleleri kopmuştur. maçtan sonra konuştuğum doktor, sahanın en iyi oyuncusu olan turgay'ın, bir ay alçıda yatması gerektiğini söyledi.
triyestedeki türkiye-italya maçını mütaakıp italyanların attığı ve isviçreli hakemin saymadığı iki golün nizami olduğunu iddia ederek o maçın türk yan hakemi zülbaharı tenkid eden beynelmilel hakem sulhi garan hakkında tahkikat açılmıştır.
tahkikat evrakının federasyon merkez hakem komitesine intikal ettiği haber verilmekte ve merkez hakem komitesinin sulhi garanın ifadesini alarak bir karara varacağı söylenmektedir.
gençlerimiz maçların yanlış aksettiğinden şikâyetçi – zülbahar sağnak kararlarında haklıdır
milli takım kafilesi bugün sabahın ikisinde şehrimize geldi. gençlerimizin hepsi vazifelerini yaptıklarına kani idiler. çünkü gittikleri memlekette ağır bir maç oynamışlardı. bu maçın belli başlı faktörleri şunlardı:
a) maçın italya sahasında oluşu muhakka kki aleyhimize idi. ayrıca bu maç için triyeste gibi siyasî mülâhazalarla daima milli hissin uyanık bulunduğu bir yeri italyanlar tercih etmişti.
b) italyan seyircisi bir hafta evvel 4-0 yenildiği yugoslavya maçında kendi oyuncusuna sahada tecavüz etmişti. hırslı ve intikamını bizden çıkartmak istiyordu.
c) italyan futbolu yugoslavyaya 4-0 mağlûp ve yunanistanla 0-0 berabere kalmıştı. bu sebepten italyan futbol federasyonunun durumu pek sağlam değildi. efkârı umumiye bu yüzden federasyonu durmadan hırpalıyordu. mevsim kapanırken federasyon hiç olmazsa türkleri ağır bir mağlûbiyete uğratmak için bütün gayretini sarfetmişti. bu sebepten değil zayıf çıkmak aksine rakiplerimiz en kuvvetli kadrolariyle karşımızda yer almışlardı.
buna karşı türk takımı italyanlarla yaptığı bundan evvelki karşılaşmalarda triyestedeki sonuca muadil bir derece alarak geri dönmemiştir. gazeteleri meşgul eden hâdiselerin cereyanını ise bu şekild hulâsa edebiliriz:
1 – gollerin iptali nizamî idi
ilk golde zaten çok faullü oynayan italyan santrforu, bariz şekilde ve muvazenesini bozacak tarzda saimi itmişti. bunu ikaz etmek yan hakemin vazifesiydi. zülbahar da bunu yaptı. aynı şekilde ikinci goldeki haklı ofsayt durumunu da zülbahar bayrağını kaldırarak bildirdi. fakat bu iki hatayı da ikazla gol olmaları o kadar âni oldu ki hakem nihai kararını vermeden her ikisinde de yan hakemine danıştı. zaten maçtan evvel zülbahar sağnağa bu şekilde bir talimatı hakem vermişti.
2 – hakem italyandı
italyan asıllı hakemin bu kararları alması ile zülbahar doğrudan doğruya alâkalı olamaz. o karara doğrudan doğruya tesir edemezdi, sadece hakeme yardımcıdır. fakat zülbaharı kararda müstakilmiş gibi esasında varit olmayan iki golün gâsıbı şeklinde göstermek her halde sulhi garana hiç yaraşmazdı. insan bir an için acaba zülbahara federasyon tesir etti mi? diye soracağı geliyor.
3 – kafile başkanı eşfak aykaçın beyanatı
« — ne ben ve ne de diğer bir arkadaşım zülbahara maç tan evvel maç hakkında bir tek kelime söylemiş değiliz. muvaffakiyet dileyerek zülbaharı sahaya çıkarttık. maçtan sonra da zülbahara kararlarından dolayı vicdanında her hangi bir şüphesi olup olmadığını sordum. yemin ederek müsterih olduğunu bize söyledi. şu halde hakeme de tesir edilmiş değildir.
4 – peki bu dedikodular ne için çıkıyor? onu cevaplandıralım
bunun bir tek menşei vardır. o da gayesi herkesi yıkarak federasyon başkanlığına yükselmek olan bir hakem gazetecidir. âdeta italyanlar kendisinden bahsetsinler diye yapmadığı şey kalmadı. âdeta sulhinin metodu, avrupalılara hoş görünerek memlekete ithal malı gibi dönmekti. fakat iş tamamen aksine döndü ve tek başına uçurduğu balonlarla -başbaşa kaldı.
5 – sulhinin ıtalyadaki durumu
bir buçuk saat didinmiş ve ellerinden geleni yapmış genç ler, uğraşan ve didinen idareciler sulhi garanı biraz olsun kaprislerinden uzaklaştıramamıştır. herkesin duyduğu bir ton da istanbula ettiği telefonlar çocukların âsabını fazlasiyle bozdu. hattâ bazıları bu uydurma havadisleri federasyon üyeleri huzurunda protesto etliler.
bir kelimeyle kafilede bir tek antipatik insan vardı. çocuklar: «tenkid etsin kızmıyoruz. fakat lefter gol atınca ağlayan nedimin ve ıstırap içinde kıvranıp sahayı terketmeyen özcanın tıpkı onlar gibi hareket eden onbir oyuncunun ruh haline de tercüman olabilirdi» diyorlar.
dün hava meydanında edindiğimiz bu, işlerin hakiki cephesini naklederken üzülüyoruz.
aynası iştir kişinin lâfa bakılmaz, kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz…
yazan: adil giray
spor işlerimizin bugünkü durumunu spor sütunlarında okuduğumuz haberlerden takibetmek mümkündür.
bu haberleri okuyarak bir hüküm vermek de kabildir.
son günlerde spor sahalarındaki gelişmelere (!) ait bazı haberleri aşağıya gelişi güzel sıralıyoruz:
— italyan basınının türk futboluna dair görüşü: «türkler p. sondro'nun öğrettiklerini unutmuş ve bizim taşra futbolcuları gibi sadece bütün kuvvetleri ile topa vurmasını biliyorlar.»
— fenerbahçenin eski antrenörü peştede konuştu:
«türk futbolu 1948 yılından sonra gerilemiştir.»
— triyeste maçındaki türk yan hakemi diyor ki: «sayılmıyan iki gol tereddütsüz gayri nizami idi»...