ilk basımı 2004 yılında olan halit kıvanç'ın "futbol! bir aşk..." kitabından;
1954 yılının 6 ocak günü madrid'in chamartin stadı'nda binlerce ispanyolun takımlarının zaferinden emin, coşkun tezahüratı arasında hayli ürkek adımlarla sahaya çıkan onbirimiz şöyleydi: şükrü ersoy (ankara karagücü) - bülent eken (gs), müjdat yetkiner (fb) - eşref özmenç (bjk), ali ihsan karayiğit (bjk), rober eryol (gs) - lefter küçükandonyadis (fb), mehmet ali has (fb), recep adanır (bjk), fahrettin cansever (bjk), burhan saygun (fb).
oyuna hayli cansız başlamış ve çok geçmeden ilk golü yemiştik. venancio'nun kaydettiği sayıdan sonra ise birden açılıyor ve recep'in nefis golüyle beraberliği sağlıyorduk. pekala ümitlenmiştik. takımımız, ispanya'nın dünyaca ünlü starları karşısında, 2. yarıda pek varlık gösteremeyecek ve sahadan 4-1 yenik ayrılacaktı.
istanbul 10 (sha) - 6 ocak 1954'te madritte yapıalcak olan türkiye-ispanya dünya kupası futbol maçı için kamp kurulmayacağı açıklanmıştır. italya maçı için teşkil edilen milli takım kampının ispanya karşılaşmasına kadar devam edeceğine dair çıkan haberlerin doğru olmadığını da bu şekilde açıklanmıştır. milli futbol takımımız bir haftalık bir hazırlığa müteakıp ocak ayı başında ispanyaya hareket edecektir.
madrit'de yapılacak maçın bütün biletleri satıldı - takımımız dün tesbit edildi
madrit. 5 (aa.) — dünya futbol şampiyonası için ispanyol ve türk mili takımlarının yarın yapacakları karşılaşma madrid'te büyük tir ilgiyle beklenmektedir. chamartin stadyomunda yapılacak bu maç için satışa çıkarılan 90000 bilet iki günden beri tamamen satılmış bulunmaktadır. bu maçı takip için diğer şehirlerden gelen binlerce meraklı bu yüzden maçı radyodan takip etmeye mecbur olacaktır.
spor çevrelerinde umumiyet itibariyle hakim olan kanaate göre yarınki karşılaşma ispanyol milli takımının kudretini ortaya koyacaktır. esasen türk takımının oyununun sistem itibariyle bazı bakımlarda ispanyol sistemine benzediği söylenmektedir.
diğer taraftan türk milli takımının şu şekilde tertip edildigi öğrenilmiştir: şükrü ersoy - bülent eken, müjdat yetkiner - eşref özmen, ali ihsan karayiğit, nusret uluk - lefter kiiçükandoniyadis, mehmet ali has, recep adanır, fahrettin canseven., burhan sargun.
bu tertibin yarın maçtan önce değiştirilmesi de mümkündür.
bugün madritte chamartin stadında dünya kupasının ilk eleme maçını
millî takımız ispnay ile oynuyor
dünya kupasında iddiası olan ispanyanın bizimle yapacağı karşılaşmayı kazanmak için uzun bir zamandan beri çalışmakta olduğu esasen zayıf olan kadromuzun eksik ve hazırlıksız olarak bu maça çıktığı göz önüne alınacak olursa neticenin lehimize tecellisi için mucizeden bahsetmek yanlış olmayacaktır
dünya futbol şampiyonluğu eleme maçları serisinde ilk karşılaşmamızı bugün ispanyaya karşı, madritte 83.000 kişilik chamartin stasında ooynayacağız.
beş gündenberi madridte bulunan futbolcularımız birkaç defa maçın oynanacağı stad'da antrenman yapma fırsatını bulmuşlardır.
ispanyollar bizimle yapacakları bu maça büyük bir ehemmiyet vermekte ve galip gelmek için uzun bir müddetten beri hazırlanmaktadırlar. zira 8 haziran 1952 günü istanbulda türk milli takımıyla berabere kalmayı kolay kolay hazmedememişlerdi. bu yüzden bugün oynanacak olan maç beraberliğin revanşı olduğundan büyük bir ehemmiyet taşımaktadır.
bu maç aynı zamanda dünya kupası final grubuna tesir edeceğinden namlı ispanyol futbolu için bir izzetinefis meselesi de olmuştur. hasılı ispanya hatta avrupa biz türklerle yapılacak olan bu maçın neticesini merakla beklemektedirler.
milli futbol takımımız da bu çetin karşılaşmayı sessiz ve büyük bir heyecan içinde hazırlanmıştır.
son senerler içerisinde beynelmilel futbol piyasasında bir yıldız olarak parlayan türk futbol bugünkü maçta göstereceği oyun ve alacağı neticeye göre durumuna yeni bir veçhe verecektir. bu itibarla maç bizim için de büyük bir ehemmiyet taşımaktadır.
türk ve ispanyol futbolü bugüne kadar ancak iki defa karşı karşıya gelmiştir.
birinci karşılaşma 8 haziran 1952 günü «a» mili takımları arasında yapılmış ve 0-0 beraberlikle neticelenmişti.
ikinci karşılaşma ise 6 nisan 1953 günü brükselde genç milli takımlar turnuasında yapılmış ve 3-2 galibiyetimizle neticelenmişti.
bugün oynanacak maçta ispanya takımı bizden daha avantajlı bir durumda bulunmaktadır. bu avantajlardan birisi saha, diğeri de seyircidir. buna mukabil bizim takımın da azmi bu avantajları yok edecek kadar yerinde bulunmaktadır.
bununla beraber rakiplerimizin bizden daha üstün bir futbol oynadıklarını kabul edip mağlubiyeti normal olarak karşılamamız lazımdır. ancak türk futbolünün de kuvvetli rakipler karşısında parlak neticeler ve umulmadık oyunlar çıkaran bir varlık olduğunu da unutmamak gerekir. berlinde almanlara istanbulda isveçlilere ve isviçre de isviçre milli takımına karşı kazanılan galebeler, bize bu maç için az da olsa bir ümit vermektedir.
ispanya devlet başkanı general franco'nun da hazır bulunacağı bu maçın neticesini merakla bekliyoruz.
o. şeref apak bu beyanatı ile ispanya milli maçı dolayısiyle federasyon ve kendi hakkındaki neşriyata cevap vermektedir
ankara. 5 (sha) — futbol federasyonu reisi orhan şeref apak. spor haberler ajansı muhabirine aşağıdaki beyanatı vermiştir:
«— her milii maçtan evvel olduğu gibi, ispanya milli maçı dolayısiyle de federasyonumuz bazı hücumlara maruz kalmış bulunmaktadır. bunların içinde kıymetli tenkit ve fikir dışında bazı uydurma haberler neşrederek ve tefsirler yaparak ispanya maçında hasıl olacak muhtemel muvaffakıyetsizlikten evvel umumî efkârı federasyon aleyhine teşvik gayesi güdüldüğünü görmekteyim.
bu neşriyatı evvelden beri takip edenler görmüşlerdir ki yazı sahipleri sistematik bir şekilde genç millî takım çalışmalarını bozucu neşriyat yaparak gençlerin brükselde dünya çapındaki muvaffakiyetlerini de küçümsemişlerdi.
isviçre milli maçından evvel bu menfi neşriyata tekrar tesadüf edilmiştir. isviçredeki birinci galibiyetimizden sonra a millî takımının zayıf bir kadro ile karşısına çıktığı, asıl b milli takıma, karşı alacağımız neticenin bizim için ölçü olacagı yine bu kalem sahipleri tarafından ileri sürülmüştür.
futbolcularımız ikinci maçı da kazanmak suretiyle bu tarzda neşriyat yapmakta kendilerine göre fayda görenlere cevap vermiş oldular.
yugoslav ve italya milli maçlarından evvel de bu tarzda neşriyata tesadüf edilmiştir. yugosavların zayıf kadro ile geldikleri ileri sürülmüştür. italyanların b takımına karşı a takımı çıkarmamız tenkit edilmiştir. neden a takımı çıkardığımızı, bundan evvelki beyanatımızda açıklamış bulunuyoruz.
ispanya milli maçı dolayısiyla hasmane neşriyat devam etmektedir. bunlar arasında, bülende izin istenmediği halde federasyonun kendisini kurtarmak için balon uçurduğu bir milli sporcunun federasyon başkanına ayağa kalkmadığı için takıma almadığı ispanya milli maçının neticesinden mesuliyet almamak için federaayon reisinin bir bahane icat ederek kafile ile gitmediği gibi asıl ve esası olmayan neşriyat vardır.
1 — bülende izin istemiş, mensup bulunduğu italyan kulübü muvafakat vermemiştir. bu muhabere evrakı federasyon bürosundadır. foto basın muhabirleri her zaman kopyalarını temin edebilirler.
2 — milli takım namzetleri arasında, takıma alınan ve alınmayan bütün sporcular gerek kampta gerekse çalışmalarda bir milli sporcuyu yakışır şekilde terbiye ve nezaketten ayrılmadıkları gibi, şahsıma karşı da saygısız bir harekette bulunmamışlardır.
hâdiseler göstermiştir ki, kin ve iğbirar güderek ve hisle hareket ederek takımı muvaffakıyete götürerek bir elemandan mahrum edecek kadar düşüncesiz değilim bununla beraber. türk sporculuğunu yabancı memleketlerde temsil edecek sporcularda bazı vasıflar aramak da vazifemiz icabındandır. derhal şunu söylemek isterim ki, bir buçuk senelik vazifem esnasında, türk futbolcuları içinde böyle kötü vasfı taşıyan kimseye rastlalamadım.
ispanyaya gidemeyişim asil vazifemden ayrılmağa imkan olmadığından ileri gelmiştir. federasyon başkanı olarak federasyonumuzun bütün faaliyetlerinden birinci derecede mesuliyet taşımaktayım.
ispanyada çıkaracağımız takım kadrosu hakkında idareci arkadaşlarım ve antrenörle istişarelerde bulunmuş ve fikir mutabakatine varmışızdır.
çıkacak takım istanbulda çalışmalara iştirak eden takım kadrosunu muhafaza edecektir. bununla beraber madritteki hâdise ve şartlara göre arkadaşlarım, hareket serbestisini haizdirler.
şu dakikada italyan federasyonundan aldığımız bir telgrafta bülende izin temin edilmiş olduğu bildirilmiştir. bülent madride yetişebilirsa takımda yer alacaktır.
milli takıma davet edilmiyen bazı namzetlerin, noksan ve zayıf taraflarının basında neşriııin faydalı olduğu hakkındaki beyanatımın, bu namzetleriıı haysiyet ve şereflerine dokunur şekilde tefsire uğradığını esefle görmekteyim.
millî takım için tavsiye edilen oyuncııların miktarı büyük bir yekün tutmaktadır.
bunların kadroya alınmayış sebeplerini birer birer izah etmek elbette mümkün değildir ve faydasızdır. beyanatımla bu sporcuların teknik durumlarını kasdetmiş bulunuyorum.»
takımımız maçın birinci davresini 1-1 berabere bitirdi. yegâne golümüzü recep attı
dünya futbol şampiyonamsı için milli futbol takımınız ispanya ile ilk eliminasyon maçını dün madridin chamartin stadyomunda yüz on bin seyirci önünde oynamış ve 4-1 yenilmiştir.
havanın soğuk ve kuru olmasına rağmen maç alakayla takip edilmiştir. fransız hakemi vincent'in idare ettiği karşılaşmanın ilk devresi gayet çekişmeli geçmiş ve santrfor venanzonun golüne recep vasıtasiyle mukabele eden takımımız oyunun ilk yarısını 1.1 berabere bitirmiştir. ikinci devrede ispanyollar açılmışlar, , sağ ve sol açıkları vasıtasiyle her an kalemize tehlike teşkil etmişlerdir. neticede bu mühim maçı rakiplerimiz 4-1 galip bitirmişlerdir.
dün madritte chamartin stadında yapılan dünya kupasının ilk eleme maçında takımımız ispanyaya 4-1 yenildi
esasen beklenmekte olam mağlûbiyet, turgaysız ve fikretsiz takımla kolayca bir hezimet şeklini aldı. ilk devrede, ispanyolların golüne recep vasıtasiyle mukabele eden ve böylece beraberliği kurtaran takımımız, ikinci devre başında 1 dakika ara ile yediği 2 golden sonra kendini toparlayamadı ve ofsayddan yediği son golle de maçı açık farkla kaybetti
madrit, 6 - dünya kupası eleme maçları sertisinden türkiye - ispanya milli macı bugün real madrit stadını dolduran 100 bini mütecâvuz bir seyirci kitlesi önünde oynanmıştır.
general franco'nun da hazır bulunduğu bu maçta takımımız kendisinden beklenilen oyunu çıkarmamış ve neticede ispanyaya 4-1 mağlûp olmuştur.
fransız hakeminin idaresinde ki bu maça takımımız su tertipte bir kadro ile çıkmıştır: şükrü, bülent, müjdat, eşref, ali ihsan, receb, lefter, mehmet ali, recep, fahreddin, burhan.
milli seremoniyi müteakip oyuna ispanya takımı başlamıştır. maç, türkiye saat ayarı ile 14.40 da başlamış bulunuyordu. ispanyolların ilk hücumunu mehmet ali keserek topu bülende verdi. sağbekimiz de uzun bir vuruşla topu açmıştır. oyunun ilk dakikaları karşılıklı akınlar arasında geçmekle beraber ispanyalıların daha tehlikeli oldukları görülüyordu. nitekim yapmış oldukları iki akını bülend yerinde ve güzel müdahelerle önledi.
8 inci dakikada: ali ihsanın kalemiz ağzındaki ıskası büyük bir tehlike doğurdu ise de santraforun çektiği sıkı şutla top kalemizin üstünden dışarı gitti.
9 uncu dakikada: ispanya kalesine yaptığımız mukabil bir akında eşrefin gerilerden sürerek çektiği kuvvetli bir şut dreğin hemen üstünden dışarı çıktı.
11 inci dakikada: ispanya kalesi büyük bir tehlike atlattı. lefterin sıkı bir şutunu kaleci zorlukla kornere çıkardı. fahreddinin sağdan çektiği korner atışında ispanya kalesi karıştı. bu arada çekilen bir şut kaleciyi aştığı halde direğe çarptı. direğin içinde kaleye girmekte olan top bek çelmeğe muvaffak olarak takımını muhakkak bir golden kurtardı.
kaçan bu fırsattan iki dakika sonra ispanyollar soldan kalemize bir akın yaptılar. solaçığın götürdüğü top ortaya aktarılırken eşref ıska geçti ve topu yakalıyan santrafor da rahat bir sürüşle yakın meseafeden ispanyanın galibiyet golünü çıkardı.
bu gol takımımızı bozdu. bundan faydalanan ispanyollar sağlı, sollu akınlarla kalemizi sardılar. iki içimiz de geriye çekilerek müdafaaya yardıma başladılar. bu arada şükrü, birkaç güzel kurtarış ile takıma faydalı oldu.
nihayet 31 inci dakikada: eşref gerilerden kapıp sürerek götürdüğü topu müsaid bir pozisyonda bulunan recebe geçirdi. receb de kaleciye kontrpiyede bırakan güzel bir şutla beraberliğimizi temin etti.
bu golden sonra takımımız açıldı 36 ıncı dakikada burhanın güzel bir şutunu ispanyol kalecisi zorlukla çelebildi.
devrenin sonlarına doğru sahaya fırlayan siyah bir köpek oyunun kısa bir müddet durmasına sebep oldu. hakem köpeği kovalıyarak sahadan çıkardı.
43 üncü dakikada: soliçin ortaladığı top kalemiz için tehlikeli oldu. fakat şükrü yerinden çıkışla bunu bertaraf etti.
top ispanya yarı sahasında oynanırken devre 1-1 beraberlikle sona erdi.
ikinci devre de karşılıklı akınlar içinde başladı. ilk dakikalarda üstüste iki korner atlattıktan sonra burhanın rakip kaleye tehlikeli bir dalışını ispanya defansı faulle kesti. çekilen faul neticesi kaldı. 3 üncü dakikada solaçığın kalemize yaptığı bir akında bülendi atlattıktan sonra yakın mesafeden çektiği şutla ispanyollar galip duruma yükseldiler. bu golün üzerinden bir dakika geçmeden ispanyolların bu sefer sağdan yaptıkları bir akında sağaçıkları yerden yers bir şutla takımının üçüncü golünü yaptı. bir dakika içinde üstüste yediğimiz iki gol takımımızı çok bozdu. ispanyollar yerde seri paslarla kalemizi sıkıştırmağa başladılar. bu vaziyet karşısında takımımız ofsayt sistemi tatbikine başladı.
7 nci dakikada: ispanyol santrforu ofsayt pozisyonundan yaptığı bir topla kalemize daldı ise de çektiği şut direkten döndü.
8 inci dakikada: santraforun tehlikeli bir akını şükrü yerinde bir müdahale ile kesmeğe muvaffak oldu.
9 uncu dakikada: biz bir fırsat kaçırdık. fahreddin kaleci ile karşı karşıya kaldığı bir anda topa ispanyol kalecisi hakim oldu.
bundan sonra takımımız açıldı ve beş dakika kadar rakip kale önünde oynadı. 19 uncu dakikada ispanyol kalecisi topu elinden kaçırdı. mehmet ali atak yaptı ise de kaleci ikinci bi hamle ile bunu çeldi.
20 nci dakikada ispanyol takımının ve sahanın on iyi oyuncusu olan sağaçık topu bariz bir ofsayt pozisyonundan kaparak kalemize indi ve takamının dördüncü golünü çıkardı, 25 inci dakikada hakemin attladığı bir ofsayt pozisyonu takımımıza az daha bir gole mâl oluyordu. şükrü santraforun ayaklarından topu kurtardu. 27 nci dakikada ispanyol sağaçığın çektiği güzel bir şutta direğe çarpan top kalemizi bir golden daha korudu. 31 inci dakikada recebin güzel bir şutunu ispanyol kalecisi güzel kurtardı. takımımız son on dakikada hakim bir oyun çıkarmasına rağmen, rakiplerinin sert oyunu karşısında bir netice alamadı ve maç da böylelikle 4-1 mağlûbiyetimizle nihâyete erdi.
uzun zamandır dedikodusu devam eden ve gayet tabii olarak daha bir müddet de aynı tempo ile devam edecek olan ispanya milli maçı dün oynandı. ve malûm şekilde neticelendi.
bu maçın neticesinin lehimize tecellisini ancak bir mucizeye bağlayanlardan olduğumuz için 4-1 lik sonuç bizi saşırtmadı. fakat ziyadesiyle de üzmekten geri kalmadı. çünkü bizler, esirgenemiyecek kadar ufak tefek himmetlerle bu maçın böyle bir hezimetle neticelenmesine mani olunabileceği kanaatindeydik.
bu yolad yanılmıyorsak matbuat üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yapmış ve federasyonu lâzım şekilde ikazdan geri kalmamıştır.
federasyon başkanının iddia ettiği gibi yazılan ve söylenenlerin içinde kırıcı mahiyette olanlar mevcut olabilir. fakat bu hiç bir zaman o yazılan ve söylenenin doğru olmadığı manasına gelmez. bu itibarın milli maç arifesinde yapılan neşriyatı «hasmâne» olarak vasıflandırmak yoluna gitmektense bu tarz neşriyat içinde hakikat payını ayırarak ondan istifade yoluna gidilmesi herhalde çok daha faydalı olurdu.
nitekim, matbuatın üzerinde durduğu bir kaç noktaya icabetle nekadar doğru ve yine bunlardan bir kısmına aldırış etmemekle de ne derece yanlış hareket edilmiş olduğu artık bugün (alınmıi olan neticeyle) elle tutulur ve gözle görülebilir bir hadisedir.
hiç bir zaman; her maçı kazanlım iddiasında bulunmadığımız gibi bu defa da ispanya öaçına asla büyük bir ümit bağlamış değildik. fakat buna rağmen ay-yıldızlı formanın madritten zaferle dönmesini içimizde arzı etmiyen, beklemiyen kimse var mıdır acaba?
turgayın bu maça çağırılmayışına ilaveten üstüste yaptığımız 2 millî maçtaki garip takım teşkili ile federasyonun bu husustaki vazifesini ihmal etmekte olduğunu; kendi takımlarında tamamen başka mevkilerde oyanayn futbolcuların milli takımda böyle aykırı yerlerde oynatılmalarını; nihayet daha yol çıkılmadan fikret'in oynatılmayacağının ve âdeta sembolik olarak götürülmekte olduğunu yazmakla «basmâne» neşriyat yapılıp yapılmadığı yazılanlarla alınan netice arasındaki normal münasebetten kolayca anlaşılabilir.
her şeye rağmen, yanılmış olmayı ne kadar arzu ederdik.
spain: andres bosch, venancio perez, rafael alsua, juan segarra, miguel gonzalez, fernando argila, antonio puchades, bernardino perez 'pasieguito', francisco lesmes, marcelino 'campanal', agustin gainza