maçın, takımımız lehine ve açık farkla kazanılması ihtimali kuvvetlidir. oyunu beynelmilel hakem muhammed said idare edecek. yan hakemliklerini de sulhi garanla mustafa güventürk yapacaklardır
on bir senelik bir maç fasılasından sonra, tekrar milli temaslar yapmaya başlayan milli futbol takımımı bugün 37 inci maçını iran milli takımı ile oynayacaktır. 1937 de yapılan ve takımımızın 3-1 mağlûbiyeti ile neticelenen yugoslavya maçından, bugüne kadar, tam on karşılaşma yapmış bulunuyoruz. bu on maçta aldığımız neticeler muhakkak ki, eski maçların bilançosuna nazaran daha muvaffakiyetli sayılabilir. nitelim, bu on maçın altısınıı galibiyet, dördünü de mağlûbiyet ile tamanlayan takımımız, 24 gol atmış, 13 tane de yemiştir.
1937 ye kadar geçen 25 senelik müddet zarfında yapılan milli karşılaşmalara bir göz gezdirilecek olursa; oynanan 26 maçtan, yedisinin galibiyet, altısının mağlubiyet, on birinin de beraberlikle neticelenmiş olduğu kolaylıkla göze çarpar. takımımız bu 26 maçta 43 gol atmış, 71 tane yemiştir.
sahada yer alacak olan takımımız, henüz kat'i sürette tayin edilmiş değildir. buna rağmen çağırılan namzetler arasında en kuvvetli tertibin; turgay: naci - ismet: kamil - galip - muzaffer - isfendiyar - erol - reha - lefter - halit şeklinde olacağı muhakkaktır.
yedek olarak çağırılan diğer oyuncular; şükrü (vefa), hilmia (f.b.), rahmi (vefa), doğan (g.s.), melih (vefa), bülend (vefa) dır. ilk çağrılan kadroda galip ve muzafferin bulunmaması, milli takımın haf hattının tamamen genç ve tecrübesiz elemanlardan teşkil edilmesini icabettirdiğinden, umulan randımanın alınamayıcağı muhakkaktı. fakat ikinci bir kararla, milli futbol federasyonumuz, galip ile muzafferi de takıma çağırmıştır. bu takdirde, milli takım haf hattı kamil (melih) - falip - muzaffer şeklinde olacaktır.
diğer mevkilerde ir inceleme yapacak olursak; kalede turgay, bugünkü formu ve tecrübesi ile, kendisi gibi genç olan rakibi vefalı şükrüden çok daha yüksek bir durum arzetmektedir. bu sebeple, kaleci mevkii için, münakaşasız olarak turgay'ın oynaması, en makul hareket tarzıdır.
bek hattına gelince; elde bu hat için mevcut, dört etelman vardır. bunların arasında naci ve ismet, rakiplerine nazaran çok daha iyi durumdadırlar. bu sebeple, bu hattın en makul tertibi de naci - ismet şeklindedir.
haf hattında; galip, muzaffer, kamil, doğan, melih gibi hakikaten kıymetli oyuncular mevcuttur. bunların arasından yapılacak bir seçim neticesinde ise, sadece sağ haf mevkii biraz münakaşayı mucip olacaktır. zira bu yer için elde mevcut iki eleman vardur; melih ve kamil. melig çok kabiliyetli ve iyi futbol oynayan bir genç olmasına rağmen, milli maç tecrübesi noksanlığı bakımından bu mevkii işgal edememektedir. bu takdir de ise, kamil sağ haf oynayacaktır.
bu maçta santrhaf oynaması kuvvetle muhtemel bulunan vefalı galip, yaşının genç milli takım için geçkin bir durum arzetmesi sebebiyle, yerini başka bir oyuncuya bırakabilir. bu takdirde, kamil santrhafta yer alacağı gibi, melih gibi bir kabiliyete de sağ haf mevkii verilerek milli olabilmesi imkanları sağlanmış olacaktır. bu hususu, milli takım idarecilerimizin daha uygun şekilde halledeceğini düşündüğümüzden, biz kadrodaki oyunculara göre en makul tertibin, kamil (melih) - galip - muzaffer şeklinde olacağını tahmin ediyoruz.
forvet hattını teşkil edecek olan oyuncuların sayısı ise altıdır. bu hale göre, sadece vefalı bülent kadro harici kalmaktadır. isfendiyar - erol - reha lefter - halit şeklinde forvet hattının kuvvetli bir tertip olduğu muhakkak olduğuna göre, hemen hemen bugün çıkarılacak en iyi tertip olan bu takımımızın iyi bir oyun oynayacağı şüphesizdir.
bu arada, vefalı bülent milli takımda yer alabilecek bir form arzetmesi sebebiyle, bu maçta oynatılabilir.
bugün sahada yer alacak olan on birimiz, bu 37 nci maçında, iran milli takımına karşı açık farklı bir netice alabilecek durumdadır. buna rağmen, maçın açık farklı bir neticeyle lehimize tecelli etmesi için, takımımızın gayretli ve güzel bir oyun oynaması lazım gelmektedir. takımımızı teşkil edecek olan elemanlarımızın bunu muhakkak nazariyle başaracaklarına inanıyoruz.
iran milii takımının durumuna gelince; hârici temaslarının azlığı ve aldığı neticelerin tatmin edici olmmaması sebbeiyle iran milli takımı, avrupada bir isim yapmaya muvaffak olamamıştır. bizden iki gömlek aşağı bir durum arzettikleri bu maçta ise, takımımız karşısında galibiyet ihtimalleri çok zayıf bulunuyor. sadece çıkaracakları güzel oyunun neticesi, maçın gidişatı üzerinde, mühim roller oynayacaktır.
idarecilerinden öğrendiğimize göre, takım bugün şu şekilde bir kadro ile oynayacaktır: tari: nuri - hajian; melekşahi - kordestani - rehimyan- amırhalili - hatam (kap.) - mobahşen - brumandi -matinzade.
takımın kalecisi tari, henüz çok genç ve tecrübesizdir. bekler ise, vasat bir oyun kalitesine sahiptirler. haf hattında, santrhaf kordostani, sert ve girgin oynayan bir elemandır. buna rağmen henüz çok tecrübesiz ve zayıf bir tekniğe sahip olduğu muhakkak. sol haf rehimyan ise, takımın en eski ve tecrübeli oyuncusudur. yaşının 36 olması bunun en bariz bir delili bulunuyor. forvet hattının en iyi oyuncuları, sag ve sol içtir. bilhassa sol iç, şahsi kabiliyeti ile, avrupanın en iyi sol içleri ayarındadır. işte, iran milli takım kafile reisinin takımı hakkındaki düşünceleri.
takımımızın açık farklı galibiyeli ile neticeleneceğini kuvvetle ümit ettiğimiz bugünkü maçta, gerek takımımızdan, gerekse misafir iran millî takımından iyr bir oyun bekliyoruz. maçı beynelmilel mısır hakemlerinden muhammed said idare edecektir. yan hakemleri ise, sulhi garan ve mustafa güventürktür. milli takımımıza, bu 37 inci karşılaşmasında muvaffakiyetler temenni ederiz.
millî takımımız, ikinci devrede şahsi oynamasaydı netice daha farklı olurdu
milli takımımız, 37 nci karşılaşmasını dün inönü stadında iran milli takımı ile yaptı. maçtan evvel yapılan tahminler, bize nazaran hayli geride bulunan iranlıların, açık farklı bir mağlûbiyete uğrayacağı merkezindeydi. sahaya, hakemlerin peşisıra, iran milli takımı, alkışlar arasında çıktı. müteakiben takımımızda, büyük bir tezahürat arasında sahaya gelerek iran takımının yanında yerlerini aldılar.
orta hakemi mısırlı muhammed essaid, yan hakemleri de sulhi garan ve mustafa güventürktü. her iki takım, şu kadrolarla oynuyordu:
oyuna 17.40 da iranlıların vuruşu ile başlandı. ilk dakikalarda, sahadan yaptığımız bir akında, top kornere çıktı, halid'in çektiği korner neticesiz. dak. 2
iranlılar ilk golü atıyor
dak: 2,5: korneri müteakip top kalemize uzandı; ismetin vuramadığı top sağ açığın önünde; amir halili topu sure süre turgayın yanına kadar sokuldu ve sağ zaviyeden yavaş bir şütle takımının ilk golünü çıkardı.
golü müteakip bizimkiler canlandılar. ve yeni bir akında, muzafferin ortasını, kaleci zorlukla kurtarabildi. dak. 4.
dak: 5: top muzafferden halide, ondan da rehaya geçti. reha önü boş vaziyette olmasına rağmen, bozuk bir vuruşla topu dışarı attı.
takımımızın beraberlik golü
dak: 8: iranlıların bir akını avutla neticelenmesinden sonra yaptığımız müteakip bir akında, galipten gelen ortayı, halid ters bir kafa vuruşiyle gole çevirdi. dak. 9.
takımımız bu golün peşisıra canlandı. yalnız müdafaada galip ve ismet aksıyor. üst üste yaptığımız akınlar, hep kornerle kesildi. fakat, bunlardan istifade edemedik. nihayet...
ikinci golümüz
reha lefterden aldığı pasla, 18 içine süzüldü, ve oradan attığı çok sıkı bir şütle ikinci golümüzü de çıkardı. dak. 15.
dak. 17: hatam'ın uzaktan attığı sıkı şüt avuta.
üçüncü gol
dak. 20: hâlid'in çektiği kornerde, top lefterin önüne düştü: lefterin sıkı volesi üçüncü gol olarak ağlarda.
oyun, iranlıların seyrek akınlarına rağmen, baskımız altında geçiyor. fakat forvet oyuncularının şahsi oynaması, bütün akınları tesirsiz bırakmakta.
dördüncü golümüz
dak: 33: soldan açılan yeni bir akında, top halidden, rehaya ondan isfendiyara: tekrar rehaya geldi. rehanın sağ iç mevkiinde attığı sıkı şüt sol zaviyeden dördüncü olarak ağlarda.
oyunun bundan sonraki kısımları, daha ziyade iranlıların akınları ile geçti. fakat tesirsiz hücumlarını, müdafaamız rahatça savuşturduğundan netice alamadılar. devre, takımımızın yeni bir akınının avutla neticelenmesini müteakip, 4 - 1 galibiyetimizle sona erd.i
bu devre zarfında, yalnız muzaffer ve halid iyi oynadılar. diğer oyuncular şahsi oynadıklarından, netice üzerinde müessir olabilecek vaziyetleri de kullanamadılar.
ikinci devre
ikinci devreye takımımızın vuruşu ile başlandı. bu devre, takımdan galib çıkarılmış, kâmil santrahafa, melih de sağ hafa alınmıştı.
ilk dakikalarda yapılan akınlar, her iki kale içinde tehlikeli olmaktan uzaktı. nitekim, top kale önlerinde müteaddit defalar dolaşmasına rağmen, her iki takımda netice alamadılar.
mütemadiyen yaptığımız akınlar, şahsi oynamamız yüzünden neticesiz kalıyor. bu arada iranlılar da mütekabil akınlarda bulunuyorlar.
dak: 12: kazandığımız bir kornerde top avuta çıktı.
dak: 13: sağdan ortalanan topa, güzel bir vole yapıştıran sol açığı vuruşunu turgay yumrukla bertaraf etti.
dak: 15: iran takımının sağ içi hatam, topla kaleye girerken, ismet yerinde bir müdahale ile topu uzaklaştırdı.
oyun çok zevksiz cereyan ediyor. hatta halk takımınızın harekete geçmesi için tezahürat yapıyor. karşılıklı geçen akınlarda, kale önlerinde, bizim daha tehlikeli olmamıza mukabil, iranlılar daha kombine oynuyorlar.
müteaddit akınlarımız hep kornerle neticelendi. fakat, bir netice alan almamıyor. 25 inci dakikada, iranlılar ilk ve son kornerlerini kazandılar. kornerden gelen topla, hemen rakip kaleye inmemize rağmen, akınımız ofsayla kesildi.
takımımız çok durgun ve çok şahsi çalışıyor. 37 inci dakikada muzaffer harekete geçerek kaleye kadar sokuldu. attığı sıkı şütü kaleci rahatça tuttu.
dak: 38: sakatlanan halid çıkarak, yerine vefalı bülent girdi.
42 nci dakikaya geldiğimiz halde, hâlâ bir netice alamadık. nihayet.
beşinci golümüz
kale önünde dolaşan lefter topu yakalıyarak güzel bir vuruşla beklenilen beşinci golü de çıkardı.
altıncı golümüz
takımımız golü müteakip canlandı. 43 üncü dakikada kazandığımız faülü naci çekti: çok sıkı giden şüt, bek vuruşiyle tekrar naciye geldi. nacinin tekrar ortaladığı topa güzel bir kafa vuran reha, takımımızın altıncı ve son golünü de çıkarmış oldu. ve netice de değişmeden, maç 6 - 1 galibiyetimizle sona erdi.
iranlılar nefesli olmalarına mukabil, teknik bakımdan çok zayıf ve geri bulunduklarını her hareketleriyle belli ettiler. takımımız şahsi bir oyun oynamasaydı, neticenin çok daha açık farklı olacağı muhakkaktı. bu devre, ismet iyi idi. muzaffer ve halid ise bütün maç boyunca güzel oynadılar.
futboldeki mazileri bir yana, iranlıların sahaya çıktıkları zaman, takım olarak arzettikleri manzara oldukça düzgün ve bıraktıkları tesir de müspet idi. iran milli takımının kuvvet derecesini ve bu milli maçın taşıdığı ehemmiyeti anlamak için, oyunun başlamasına lüzum yoktur. tribünlerdeki boş yerlere bakarak, bu maçın değerini öğrenmek mümkün oluyordu.
sol hafları gibi, içlerinde haylıca yaşlı futbolcular da bulunan iran takımında sistem diye birşey yoktu. forvetleri bir hat üzerinde oynuyor, beklerle hafları az buçuk kademeli bir müdafaa yapmağa çalışıyordu. kalecileri takımın en zayıf oyuncusu idi. oyun esnasında topu almak için, bazan birbirlerine giren iranlı oyuncular, hangi hat oyuncu olursa olsun, topa yalnız bununla vuruyorlardı. müdafaa oyuncuları, havadan gelen topları kurtarmak için kafa vurdukları zamanlarda daima top, kornere kaçıyor, kalemiz önlerine gelebilen forları da, şüt attıkları zaman, topun istikameti köşe gönderileri oluyordu. öyle tuhaf topa vuruyorlardı ki, her hareketlerinde bir «muptedilik» göze çarpıyordu.
bütün bu saydığımız kusurlara mukabil, misafir takımdaki nefes, takdire layik derecede güzeldi. bu nefesleri sayesindedir ki, ikinci devrede bir aralık kalemiz için tehlikeli bile olmaya başladılar. bu devrede müteaddit defalar gol pozisyonlarına giren iranlılar, futbol bilgilerinin zayıf olmasından dolayı sayı çıkaramadılar.
iran milli takımı oyuncuları, bir milli maç yapmanın heyecanı içinde oldukları belli idi. nefesli ve atletik meziyetlere sahip olan iranlıların, futbolde de bir «saim hoca» ya ihtiyaçları olduğunu söylemek yanlış olmaz.
milli takımımız, bu derece zayıf bir takımla belki bir kere daha karşılaşamaz. bizim için on günlük bir takım olan iranlıların zayıf taraflarını aramaya bile lüzum yoktu. milli takımımızın teşkilinde herhangi bir hata olmamakla beraber, gençlerin arasına bir iki tecrübeli oyuncu bulunmasının lüzumu, oyun esnasında anlaşıldı.
genç milli takım oyuncuları, hasımlarını «istihfaf» etmenin cezasını çok çabuk çektiler. oyunun başlarında yediğimiz tek golün, tek sebebi budur. sol bek ismetin kafa ile topu yere indirişi ve turgayın da çıkmaktaki tereddüdü, iranlıların bu sayıyı yapmalarını kolaylaştırdı. ilk devrede attığımız dört gole mukabil, ikinci devrede sayı adedini aynı tempo ile devam ettiremedik. bu maçın az sayı ile bitmesinin çok parlak bir netice olmıyacağını, genç milli takım oyuncuları da anlamış olacaklar ki, oyunun sonlarına doğru, biraz hesaplı oynamaya başladılar ve iki sayı daha çıkardılar.
dünkü maçı idare eden mısırlı hakem muhammed essait'in, eski moda bir idare tarzı olmakla beraber, bu gibi milli maçlarda pişmiş bir hakem olduğu belli idi.
türk milli takım kaptanı turgay şeren, milli maçtaki başarısıyla tahran‘da adeta günün adamı olmuştur. bütün gazeteler ve sporseverler turgaydan bahsetmekte ve kalecimizi övmektedirler. önceki gece milli takımımız şerefine verilen ziyafette iran federasyonu başkanı mübaşir turgay'a bir kupa hediye etmiş ve tören sırasında şöyle konuşmuştur: «karşınızda gördüğünüz turgay ilk milli maçını bize karşı mithatpaşa’da oynadı. o gün 6-1 yenildik. ben santrfor oynuyordum. futbolu bırakalı yıllar oldu. fakat turgay hâlâ takımının kalesini koruyor. bu erişilmez bir başarıdır.»