beykoz turhan alsaç, mehmet şimşek, hasan yeşilkaya, şükrü yıldırım, mehmet ekerbiçer, hasan kazankaya, hasan önal, tekin bilge, enver atafırat, osman fikri, gazanfer olcayto
çok şükür ki futbol federasyonumuz bu yolda attığı çok müspet bir adımla türkiye birinciliğini düzeltilmesi bahsini ele almıştır. bittabi bu işin en doğru hâl şekli «milli lig» usulünü kabul etmektir. ancak bizim de hak verdiğimiz hizmetin imkânsızlıklar karşısında «milli lig» in hemen tatbiki gayet güçtür. federasyonun bugünkü hamlesi ne ise bu yola giden ilk kapının açılması şeklinde kabul ederek müteselli oluyoruz.
futbol federasyonunun salâhiyetli bir simasiyle yaptığımız konuşmadan öğrendiğimize göre, 1950 - 51 futbol mevsimi gene mahalli lig karşılaşmalarile başlıyacaktır. bu maçların başlama tarihi olarak 23 veya 30 eylül günlerinden biri tayin edilecektir. bu lig şeklinin ıslâhı gelecek sezona bırakılmış olmakla beraber bu mevzu üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
lig maçlarını 30 eylül cumartesi günü kat'i olarak başlanacaktır. perşembe günü akşamı bölge binasında toplanan klüp murahhasları, lig fikstürünü yeniden tanzim etmektense, geçen yılın fikstürünü aynen kabul etmişlerdir. klüp idare idarelerince uygun görülen bu fikstür, doğrusunu söylemek lazım gelirse, büyük klüplerimiz için avantajlı olmuştur. şimdi birinci haftadan itibaren bu işi tahlil edelim.
galatasaray ilk haftada kasımpaşaya karşı düşmüştür. beşiktaş emniyete, fenerbahçe ise istanbulspora. görülüyor ki üç büyük takımımız, kuvetçe kendilerinden çok aşağı klüplerle karşılaşmak fırsatını elde etmişlerdir. halbuki pekâlâ büyük takımların karşılaşmaları ilk haftaya düşebilirdi.
...
yukarıda da dediğimiz gibi lig fikstürü büyük takımlarımızı daha ziyade tatmin edici vaziyettedir. maamafih kuvvetli olan her zaman için muvaffak olacağı için, bunun üzerinde uzun boylu durmağı lüzumsuz addediyoruz.
ilk hafta karşılaşmaları, takımların hakiki vaziyetini nispeten ortaya koyacaktır.
1950-51 istanbul lig maçlarının başlaması artık takarrür etmiştir. tanzim edilen fikstür gereğince bu hafta cumartesi gününden itibaren inönü stadında liglere başlanacaktır.
inönü stadının saha ve tribün bakımından olan hazırlıkları tamamlanmış bulunduğundan maçlara muntazam bir sahada başlamak imkânı elde edilecektir. sahanın çimeni düzeltilmiş tribünlerdeki ilâve kısımlar da iyice tanzim edilmiştir.
hazırlanan fikstür mucibince 30 eylül cumartesi günü vefa ile beykoz, galatasarayla kasımpaşa karşılaşacaklar. 1 ekim pazar günü de beşiktaşla emniyet, fenerbahçe ile de istanbulspor oynıyacaklardır.
ingilterede yorucu bir seyahat yaptıktan sonra yurda dönen galatasarayın son durumu hayli meçhuldür. sarı-kırmızılıları bu hafta kasımpaşa karşısında gördükten sonra kuvvet derecelerini biraz anlamak mümkün olacaktır.
diğer takımlar ise bugüne kadar muhtelif hazırlık maçları yapmışlardır. bunlardan vefa ve beşiktaş çetin bir kadroya sahip olduklarını göstermişler. fenerbahçe ise eleman bolluğuna rağmen düzgün bir tertip kuramamış ve yaptığı hazırlık maçlarında da kötü neticeler almıştır.
emniyet takımı pek hazırlık maçı yapmamıştır. kadronun hayli kuvvetli olduğu söylenmektedir. beykozla kasımpaşa ise geçen seneye nispetle zayıf görünmektedirler. istanbulspor yeni aldığı elemanlarla oldukça düzgün bir tertip kurabilecektir.
işte bu husustaki bütün isistifhamlar cumartesinden itibaren çözülmeye başlayacaktır.
1950-51 lig maçlarının temiz ve hadisesiz geçmesi en büyük temennimizdir.
haber aldığımıza göre f.i.f.a. (beynelmilel futbol federasyonu) almış olduğu yeni bir kararla ceza çizgileri üzerinde işlenecek hataları sahada halinde işlenmiş kabul edecektir.
bu kararın bazı hususiyetleri doğuracağı tabiidir.
dün oynanan maçlarda vefa beykozu 1-0, galatasaray da kasımpaşayı 2-0 yendiler
halit talayer
futbolseverlerin, uzun zamandanberi hasretle bekledikleri lig karşılaşmalarına, dün inönü stadında başlandı. maçların büyük bir ehemmiyet taşımamasına rağmen, sahanın erken saatlerden itibaren dolmaya başlaması ve halkın sabırsızlığı, bu bakımdan duyulan hasrete en yakın bir misâl teşkil ediyordu.
günün ilk karşılaşmasını, orta hakemi selâmi akal'ın idaresinde vefa ile beykoz yaptılar. takımlar sahada dizildikleri vakit şu kadroların muhafaza ettikleri görülüyordu:
beykoz: turan - mehmet, hasan - şükrü, mehmet, hasan - hasan, tekin, enver, fikri, gazanfer.
görüldüğü gibi vefa onbiri sahada en kuvvetli kadrosu ile yer almıştı. buna mukabil, beykozlular nispeten yeni ve değişik bir kadro ile oynuyorlardı.
oyuna beykoz'un vuruşu ile başlandı. ilk akınlarının vefa müdafileri tarafından kesilmesini müteakip, vefa forvetleri sık sık beykoz kalesini ziyaret ederek; oyunda nisbî bir üstünlük kurmaya muvaffak oldular. vefa'nın bu akınları devre sonuna kadar devam etti. fakat pasların yerini bulamaması ve kale önündeki beceriksizlikleri yüzünden birçok gol fırsatlarını neticelendiremediler. bu arada, beykozdan bilhassa kaleci turan'ın, yerinde müdahalelerle muhakkak gollük birçok fırsatı bertaraf ettiği de göze çarpıyordu.
bir ara isfendiyar ve turan kısa bir sakatlık devresi geçirdiler. nihayet devrenin bitmesine üç dakika kala, beykoz müdafaasının hatasından istifade eden galip, 1950-51 lig maçlarının ilk golünü çıkardı. devrenin bundan sonraki kısımlarında, beykoz kalesi çok sıkıştıysa da, başka gol olmadı ve devrenin 1-0 vefanın galibiyetiyle sona erdi.
ikinci devre
bu devrenin ilk yarısında, yine vefa baskılı bir oyun oynadı.
10 uncu dakikada sağdan aldığı topla kaleye kayan vefa santrforu garbis, beykoz santrhafı mehmet ekerbiçer'in kastî tekmesine maruz kaldı. bu beykozlu oyuncuya, hiçbir sebep mevcut değilken rakibine attığı bu tekmeyi yakıştıramadık. nitekim hakem, bu hareketinden ötürü kendisini dışarı attı.
bir aralık, salâhattin de oyundan çıkınca vefa dokuz kişi kaldı. fakat biraz sonra, salâhattin sol açıkta, garbis de santrfor mevkiinde yer aldılar.
bu devrenin ikinci yarısında, beykoz epey gol fırsatları yakaladı. fakat, beceriksizliklerinden beraberlik sayısını çıkaramadılar ve maç da, netice değişmeden 1-0 vefa'nın galibiyetiyle son buldu.
bu maçta her iki takım da bozuk bir oyun çıkardılar. buna karşılık, vefa beykoza nispetle canlı bir oyun çıkardı. hakemin bazı vaziyetlerde verdiği yanlış hükümler de halk tarafından sık sık protesto edilmiştir.