oyuna beşiktaşın akınile başlandı. hemen hâkimiyeti tesis eden siyah-beyazlılar sağdan yapılan akınlar esnasında şükrü vasıtasile 4 ve 6 ıncı dakikada fevkalâde güzel iki sayı yaptılar. ilk on dakika istanbul takımının kat'i denilebilecek bir hâkimiyeti altında cereyan etti. yavaş yavaş kendilerini toparlayan altaylıların on beşinci dakikada merkezden yaptıkları bir hücum da basri ethemin hatasından istifade ederek topu kaleye soktu. bu gol beşiktaşlılar üzerinde derhal tesirini gösterdi ve akın üstünlüğünü tekrar aldılar. bu sırada şükrünün çektiği çok güzel iki şütten biri kale direğine çarptı, diğeri ise dışarı çıktı. 28 inci dakikada izmirlilerin yaptıkları bir akında sağ açık ofsayt vaziyette topu aldı ve ayni pozisyonda bulunan cemile geçirdi. cemilin sıkı bir şütü... top kalede... lâkin hakem iki oyuncunun hatalı vaziyetini görmüş ve ofsayt vermişti. lâkin kararında biraz bati davrandığı için yan hakemlerile istişare mecburiyetinde kaldı. onların da ofsayt olduğunu söylemeleri üzerine izmirliler itiraz ettiler. hakem aşırı derecede lüzumsuz hareketlerde bulunan müdafi aliyi dışarı çıkarmak istedi, fakat bu dışarı çıkma keyfiyeti bütün altaya sirayet ettiğinden takım toptan sahayı terketti ve beşiktaş hükmen galip ilân edildi. altayın bu vaziyeti sporseverleri hayli üzdüğü gibi esasen sportmenlik kelimesile de kabili telif bir hareket olmasa gerek.
29 mayıs 1946 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden; (416. sayı)
türkiye futbol birinciliğine umumi bir bakış...
gençler nasıl şampiyon oldu?
(?) teessüf hâdisenin kahramanı altay ise iki fiilen ve bir de hükmen mağlubiyet alarak dördüncü olmuştur.
dünkü hâdiseye gelince: ankaralı arkadaşımızın verdiği malûmata göre hakem gerçi kararında biraz mütereddit ve bati davranmış ise de kararının lâyetegayyer olması hasebile burada izmirlilerin yapacakları yegâne dürüst hareket golü ofsayt addederek oyuna devam etmek ve bir itirazları varsa sonradan futbol federasyonuna bildirerek haklarını aramaktı. hakemlerimiz muhakkak ki, verdikleri kararda âdildirler ve şehirler arası maçlarda da ayrı bir şehirden hakem konulması bu bitaraflığı daha ziyade tebarüz ettirmektedir. sporcu izmirli kardeşlerimizden bu hareketi asla beklemezdik... zira spor dürüstlük ve centilmenliği amirdir, iyi bir sporcu ise...
ankara 28 (hususî surette giden arkadaşımız şazi tezcandan telefonla) — türkiye futbol birinciliklerinin son karşılaşmaları bugün 19 mayıs stadında kalabalık bir seyirci önünde oynandı. maçı başbakan b. şükrü sarocoğlu çalışma bakanı b. sadi ırmak'la birçok milletvekilleri takibetmişlerdir.
günün ilk maçı, ankaralı hakem beleş ömerin idaresinde beşiktaşla altaylılar oynadılar. takımlar sahada şu şekilde yer almışlardır:
altay: ibrahim - şeref, ali - halil, halim, salâhaddin - şahap, basri, cemil, yunus, lûtfi.
oyun başlar başlamaz, beşiktaşın çok hızlı oynadığı görülüyüordu. bu hızlanma 4 ve 6 ncı dakikalarda şükrünün yaptığı iki sayı ile semeresini verdi. buna altaylılar basrinin ayağıyle mukabele ettiler. oyun 2 - 1 olunca, beşiktaşlılar harekete geçtiler; fakat 28 inci dakikada sağaçığın ofsayttan cemile yolladığı pas golle neticelendi. hakem bu ofsaydı biraz geç cezalandırdı. bu yüzden altaylılar itiraz ettiler. hakem bu sırada aliyi de oyundan çıkarınca altaylılar sahayı terkettiler. oyun da bu suretle yarıda kaldı.