altınordu: ali, ibrahim, cahit, nurullah, adil bümen, fehmi, hüseyin, hamdi, muammer karaağaç, sait altınordu, ibrahim
beşiktaş: mehmet ali tanman, yani sasapulos, cahit yıldırım, ömer doğan, hristo kostanda, şeref görkey, hüseyin saygun, hakkı yeten, sabri gençsoy, kemal gülçelik, faruk sağnak
teknik direktör:charles howard (ingiltere)
gol: dk. 2 hamdi (1-0) dk. 6 hüseyin (2-0) dk. 8 hakkı yeten (2-1) dk. 56 kemal gülçelik (2-2)
beşiktaş dergisi ağustos 2019 sayısındaki "tarihimizden enteresan maçlar" başlıklı yazıdan;
baba hakkı’nın müthiş golü sayılmadı
22 nisan 1945... izmir’in alsancak stadı’nda yine bir altınordu maçı... yine genel kanaat, beşiktaş’ın galip geleceği üzerine... ancak nereden bilinebilirdi ki, daha oyunun birinci dakikasında kaleci mehmet ali tam kırk beş metreden bir gol yiyecek... ve yine kim tahmin edebilirdi ki, eski beşiktaşlı ve o günün altınordu santrforu hüseyin, daha dördüncü dakika dolmadan tek başına alıp götürdüğü meşin yuvarlağı şahane bir şutla beşiktaş ağlarına gönderecek... evet.. henüz dördüncü dakika dolmuştu ki, karakartal 2-0 yenik duruma düşmüştü. işte maçın bundan sonraki kısmı, tümüyle beşiktaş forveti ile altınordu müdafaası arasında cereyan etti. altınordulular, o gün fevkalade kurtarışlar yapan “uçankale” ali sayesinde uzun zaman galibiyetlerini korumasını bildiler. fakat 70. dakikadan sonra beşiktaş, kemal ve şeref’in vole ile attığı gollerle durumu 2-2 yaptı. şayet o gün altınordu kalesinde ali olmasaydı, beşiktaş’ın 7-2 öne geçmesi işten bile değildi.
oyunun bitmesine iki dakika kala beşiktaş nihayet galibiyet golünü atmıştı. atmıştı ama o dakikaya kadar maçı dirayetle idare eden hakem, ne yazık ki uydurma bir sebeple bu yüzde yüz nizami ve futbol sahalarında ender görülen şahane golü iptal etmek gafletinde bulunmuştu. maçın son iki dakikasına henüz girildiği anda, çengel hüseyin’in faruk’a attığı topu, bu oyuncu iki adım sürmüş ve altınordu ceza sahası civarında bekleyen hakkı kaptan’a ortalamıştı. baba hakkı, havadan gelen meşin yuvarlağı ilk önce göğsünde stop etmiş ve hafifçe sektirerek başında zıplatmaya başlamıştı. bir, iki, üç derken başında zıplattığı topla beraber altınordu kalesine 8-9 metre kadar yaklaşmış ve kendisine müdahele fırsatı bulamayan rakip defansın şaşkın bakışları arasında vurduğu kuvvetli bir son kafa darbesi ile topu rakip filelere yapıştırmıştı.
filelerdeki topa izmir ekibinin hiçbir oyuncusu itiraz etmediği ve stadı dolduran bütün izmirliler ayakta alkışladığı halde bu nizami golü hakem, “topu kafanla değil, elinle zıplatarak götürdün hakkı bey” diyerek iptal etmişti her nedense?..
) 
