mehmet ali gökaçtı'nın "bizim için oyna": türkiye'de futbol ve siyaset kitabından;
propaganda takımları türkiye'de
ikinci dünya savaşı nedeniyle uluslararası sportif ilişkilerin kesildiği bu dönemin en çarpıcı olayları arasında propaganda takımlarının türkiye'yi ziyaretleri vardı. savaşın seyrine ve türkiye'nin tutumuna bağlı olarak, önce ingilizlerin, arkasından almanya'nın propaganda takımları türkiye'yi ziyaret edecekti. bu ziyaretlerin amacı, savaşta türkiye'yi yanlarına çekmek isteyen tarafların kamuoyu nezdinde sempati kazanma ve bundan siyasal zeminde yararlanabilme çabasıydı.
türkiye'yi ilk ziyaret eden propaganda takımı, ingiltere'dendi. 1941 yılının kasım ayında türkiye'ye gelmişti. ingiliz ordu takımı, 1941 yılında nazi almanyası işgal ettiği alanı genişleterek balkanlar'a doğru sarkmaktaydı. bir başka ifade ile, almanya türkiye'ye komşu olmak üzereydi. başta ingilizler olmak üzere müttefikler türkiye'yi almanya'ya karşı kendi yanlanna çekmek için yoğun çaba sarf etmekteydiler. işte bu sıcak günlerde türkiye'ye gelen ingiliz ordu takımı'nın ziyaret amacı "türk-ıngiliz dostluğunu sağlamak" olarak açıklanmıştı. ingiliz takımı, akdeniz ve ortadoğu'daki askeri birliklerde görev yapan seçkin futbolculardan kurulmuştu. wanderers admı taşıyan takımın kadrosunda, birçok meşhur ingiliz ve iskoç futbolcu yer almaktaydı.
wanderers takımı önce ankara'ya gelmiş ve ilk olarak gençlerbirliği sonrasında da harp okulu takımı ile iki maç yapmıştı. bu maçların ilkini 1-0 kazanan wanderers, ikinci maçı da 5-1 galip bitirmişti. wanderers, sonra istanbul'a geçmiş ve ilk maçını da fenerbahçe ile yapmıştı. 2-2 berabere biten bu maçtan sonra galatasaray ile oynayan wanderers, bu maçı ise 4-2 kaybetmişti. wanderers daha sonra galatasaray'la bir maç daha yapmış ve 4-1 kazanmıştı. istanbul'da son olarak fenerbahçe ile bir kez daha karşılaşan wanderers bu maçtan da 2-2 beraberlik ile ayrılmıştı. bu maçta ilginç bir olay yaşanmış; kaleci cihat arman fenerbahçe'nin 2-0 mağlup olduğu bir sırada verilen penaltıyı kurtarınca maçın ingiliz hakemi ve tüm ingiliz futbolcular tarafından kutlanmıştı. bu maçın sonunda fenerbahçeliler ingilizlerden kendilerine bir futbol antrenörü göndermelerini istemişlerdi. başkan şükrü saraçoğlu'nun da devreye girmesiyle, ingilizler, wanderers'ın oyuncularından prayr'ı o sırada asker olmasına rağmen ingiliz hükümetinin özel izni ile fenerbahçe'nin başına geçmesi için türkiye'de bırakmışlardı.
wanderers takımının ankara ve istanbul'da yaptığı maçlarla türkiye ile ingiltere arasında sıcak bir hava oluşmuştu. ancak savaştan mümkün olduğunca uzak durmak ve belirli bir dengeyi korumak amacındaki türkiye, 1942 yılında almanya'nın sınırlarına kadar gelmesi üzerine bu kez bir başka propaganda takımına kapılarını açmak durumunda kalacaktı. o evrede almanya'ya karşı daha sempatik bir duruş sergilediği gözlerden kaçmayan türkiye, ingiliz wanderers'tan farklı olarak nazi takımı admira'yı bizzat davet edecekti. hitler'in propaganda takımı olarak bilinen avusturya'nın admira takımı, o günlerde özellikle savaşta tarafsız kalan ülkeleri dolaşıyor ve o ülke kamuoylarında almanya'ya yönelik bir sempati oluşması için çalışıyordu. türkiye'ye davet edilen alman kafilesinin başkanlığını daha önce türkiye'ye gelmiş ve türk spor kurumu'nun kuruluşu için rapor hazırlamış olan cari diem yapmaktaydı. takımın teknik direktörlüğünü ise savaş sonrasında alman milli takımı'nın da teknik patronluğunu yapacak olan sepp herberger üstlenmişti. admira, 31 mayıs 1942 tarihinde fenerbahçe ile yaptığı ilk maçı 2-1 kaybetmiş, 3 haziran'daki ikinci maçta ise beşiktaş'ı 3-2 yenmişti. admira daha sonra galatasaray'ı 3-0 yenmiş ve beşiktaş'la bir kez daha oynayarak bu maçı da 5-2 kazanmıştı. alman heyeti, türkiye'den ayrılmadan önce türk kamuoyuna bir açıklama yaparak gösterilen ilgiden dolayı teşekkür etmişti. türk futbolundan da övgüyle bahseden almanlar, ayrıca o günlerde türk spor teşkilatı'nın başındaki general cemil tahir taner'i tanımaktan bahtiyar olduklarını söylemişlerdi.
admira, ingilizlerden farklı olarak maçlarını sadece istanbul'da oynamış, ankara'da maç yapmamıştı. bir mukayese yapılması gerekirse, almanlar futbol yoluyla mesajlarını doğrudan ve sadece kamuoyuna vermişler, ingilizler ise kamuoyunun yam sıra ankara'daki siyasal merkeze "uğrayarak" daha kapsamlı bir mesaj vermeyi başarmışlardı.
iki tarafın propaganda takımlarının türkiye ziyaretleri sonrasında futbolla bağlantılı bir başka dikkat çekici hadise 1943 yılında ingiltere'yi ziyaret eden türk askerî heyetinin arsenal-tottenham maçını izlemesi şurasında yaşanmıştı. savaşın 1943 yılında aldığı seyir ve almanya'nın gerilemeye başlaması, türkiye'nin yeniden ve kesin bir şekilde müttefiklere yönelmesine yol açmışa. bu ortamda general sırrı seyrek başkanlığında bir heyet ingiltere'ye gitmişti. askerî heyet, bu ziyaret sırasında ingiliz kamuoyuna bir mesaj vermek amacıyla arsenal-tottenham maçına gitmiş ve maçtan önce general sun seyrek sahaya çıkarak futbolcuları tek tek kutlamıştı. istanbul'daki gazeteler, bu sırada stadyumda bulunan seyirciler tarafından türkiye lehine yoğun bir tezahürat yapıldığını yazıyorlardı.
dün fenerbahçe takımı admirayı 2-1 yenecek kadar güzel oynadı. fakat admira da şöhretlerinın icab ettirdiği oyunu çıkaramadılar. bir çok sebeblerin birleşmesinden hasıl olan bu neticeyi maçın tafsilâtını verirken inceliyeceğiz.
admira takımı bembeyaz formalarıle disiplinli bir hafif koşu ile alkışlar arasında sahaya çıktı. fenerliler rakiblerini takib ettiler. fener takımında söylendiği gibi cihad ve büyük fikret yoktular. hatta melih de bulunmuyordu. merkez muhacim olarak mücdadı almışlardı.
hakem kemal halimin düdüğile oyun başladığı vakit admira takımı sıkı esen rüzgâr altında çalışmağa başladı. misafirlerin ilk paslaşmalarında kısa kombinezonlra ehemmiyet vererek oynamak istedikleri hemen farkedildi. yalnız kısa kombinezonlu oyunu emniyetle tatbik edecek alışıklığı herhalde vatan hizmetinde epey kaybettikleri maçın başlarında belli olmağa başladı. defalarca millî takıma seçilmiş olan sağiç ürban bile dar bir sahaya sıkıştırılan top alışverişlerinde tecrübesine ve şöhretine uygun düşecek gibi hücumları kolaylıkla ve rakib müdafaanın vaziyetine göre idare edemiyordu. misafirlerimiz ekseri merkezî avrupa takımlarında görüldüğü veçhile, topu zor ve rakible dolu murabbalar içine sevketmekte ve derinlemesine oynamamakta ısrar ettikçe, topa ünsiyelteri ve çalımları daha kıvrak olan fenerlilerin işlerini kolaylaştırmış oldular. alman misafirler atletik mukavemetlerlni muhafaza ediyorlarsa da böyle futbola mahsus olan suplesi elde edecek kadar top idmanlarını geliştirememişlerdi. eğer admira takımı derinlemesine ve uzun bir oyun sistemi tatbik etseydiler, o zaman fenerliler pozisyon oyunile mukabeleye mecbur olacaklar ve dün olduğu gibi on sekiz .metre içindeki müdahaleleri birbirine yakın akan alman oyuncularını kolaylıkla marke edecek tarzda olmıyacaktı.
birinci devrenin onuncu dakikasından itibaren fenerliler hissedilir bir üstünlükle çalışmağa başladılar. fener hücumları sıklaştığından alman sağ içi meşhur ürban geriye fazlaca yardıma mecbur oluyordu. bu yüzden hücum admiraya geçince sağ açıkla yer değiştirecek vaziyetlere girip fener müdafaasını dağıtmağa da muvaffak olamıyordu. fenerliler buna mukabil açıklarla da, içlerle de derinlemesine daha uzun pasla çalışıyorlardı. böylece müdafaadan hücuma geçtikleri vakit admira kalesinin tehlikeli mesafelerine kadar çabuk sokuluyorlardı. birinci devrenin kırkıncı dakikasına kadar geçen müddet içinde, admiralılar sağ açıktan sağ içe gelen ve sağ için vole bir şütle kale üstünden aşırdığı mükemmel şütü dikkati çekti ve alkış topladı. fenerliler de bu müddet zarfında iki fırsat kaçırdılar. fener birinci gol fırsatını, 42 nci dakikada fenerin sıkı hücumuna karşı alman kalecisinin müdafilerle beraber çıkıp topu kaybettiği bir anda buldu. naci almanların kaybettikleri topu kafa ile kaleye attı. birinci devreyi fener 1-0 galib vaziyetinde bitirdi.
ikinci devreye rüzgâr admiralıların lehine başlandı. admiralılar bu devrenin başında kale önlerinde daha girgin davranıyorlardı. sayı yapmak gayretinin fazlalığı arasında admiralılar bir kaç kere ofsayd vaziyetine düştüler. admiralılar kendi sahalarından fener nısıf sahasına topu geçirdikleri zaman her bir hücumcuyu bir hatta iki fenerli karşılayıncaya kadar dar daireler içinde oyalanıyorlardı. fener kalesinin önü adamakıllı kesif bir hale geldiği zamanlarda da müdafaada bir gedik veya tutulmamış boşluk bulmak tabiatile güç oluyordu. onuncu dakikaya yaklaştığımız sıralarda fener muavin hattı en muvaffakiyetli oyunlarından biri içinde bulunuyordu. yer tutuşlar pek isabetli ve top sürüşler hücum hattını arkadan iter gibi destekleyici idi. on birinci dakikada fenerliler ikinci gollerini üç ortaya boncuk ömerin de karıştığı toplu bir hücumla yaptılar. top fener merkez muhacimile ömer arasında, fakat ömerin hissesi daha büyük oalrak admira kalesine sokuldu. alman misafirlerimiz ikinci devrenin kırk birinci dakikasında sol içlerinin sağ açığa geçirdiği ve sağ açığın atılgan bir hücumile neticelendirdiği bir gol kazandılar. geri kalan dört dakika içinde de başka bir gol imkânı bulamadan maçı 2-1 mağlub olarak bitirdiler.
bu takmın gelecek oyunlarını daha varlıklı oynaması ihtimali çoktur. çünkü burada kalacakları bir kaç gün içinde top ve arkadaş alışkanlıkları artacağı gibi, bugünkü durumlarında verimsiz olan oyun sistemlerini de değiştirebilirler. aralarında cem'î oyunu daha derin ve daha geniş bir üslubla oynıyacak şöhrette oyuncuları mevcuddur. admira, çarşamba günü şeref stadında beşiktaş takımile karşılaşacaktır.
"admira" takımı dün fenerbahçeye 2-1 yenildi. alman takımının bu beklenmiyen mağlubiyeti, biraz da fenerbahçenin çok iyi oynamasından ileri gelmiştir.
dün fenerbahçe takımı admirayı 2-1 yenecek kadar güzel oynadı. fakat admira da şöhretlerinin icab ettirdiği oyunu çıkaramadılar. bir çok sebeblerin birleşmesinden hasıl olan bu neticeyi maçın tafsilâtını verirken inceliyeceğiz. admira takımı bembeyaz formalarıle disiplinli bir hafif koşu ile alkışlar arasında sahaya çıktı. fenerliler rakiblerini takib ettiler. fener takımında söylendiği gibi cihad ve büyük fikret yoktular. hatta melih de bulunmuyordu. merkez muhacim olarak müjdadı almışlardı. hakem kemal halimin düdüğile oyun başladığı vakit admira takımı sıkı esen rüzgâr altında çalışmağa başladı. misafirlerin ilk paslaşmalarında kısa kombinezonlara ehemmiyet vererek oynamak istedikleri hemen farkedildi. yalnız kısa kombinezonlu oyunu emniyetle tatbik edecek alışıklığı herhalde vatan hizmetinde epey kaybettikleri maçın başlarında belli olmağa başladı. defalarca millî takıma seçilmiş olan sağiç ürban bile dar bir sahaya sıkıştırılan top alışverişlerinde tecrübesine ve şöhretine uygun düşecek gibi hücumları kolaylıkla ve rakib müdafaanın vaziyetine göre idare edemiyordu. misafirlerimiz ekseri merkezî avrupa takımlarında görüldüğü veçhile topu zor ve rakible dolu murabbalar içine sevketmekte ve derinlemesine oynamamakta ısrar ettikçe, topa ünsiyelteri ve çalımları daha kıvrak olan fenerlilerin işlerini kolaylaştırmış oldular. alman misafirler atletik mukavemetlerini muhafaza ediyorlarsa da böyle futbola mahsus olan suplesi elde edecek kadar top idmanlarım geliştirememişlerdi. eğer admira takımı derinlemesine ve uzun bir oyun sistemi tatbik etseydiler, o zaman fenerliler pozisyon oyunile mukabeleye mecbur olacaklar ve dün olduğu gibi on sekiz metre içindeki müdahaleleri birbirine yakın akan alman oyuncularını kolaylıkla marke edecek tarzda olmıyacaktı. birinci devrenin onuncu dakikasından itibaren fenerliler hissedilir bir üstünlükle çalışmağa başladılar. fener hücumları sıklaştığından alman sağ içi meşhur ürban geriye fazlaca yardıma mecbur oluyordu. bu yüzden hücum admiraya geçince sağ açıkla yer değiştirecek vaziyetlere girip fener müdafaasını dağıtmağa da muvaffak olamıyordu. fenerliler buna mukabil açıklarla da, içlerle de derinlemesine daha uzun pasla çalışıyorlardı. böylece müdafaadan hücuma geçtikleri vakit admira kalesinin tehlikeli mesafelerine kadar çabuk sokuluyorlardı. birinci devrenin kırkıncı dakikasına kadar geçen müddet içinde, admiralılar sağ açıktan sağ içe gelen ve sağ için vole bir şütle kale üstünden aşırdığı mükemmel şütü dikkati çekti ve alkış topladı. fenerliler de bu müddet zarfında iki fırsat kaçırdılar. fener birinci gol fırsatını 42 nci dakikada fenerin sıkı hücumuna karşı alman kalecisinin müdafilerle beraber çıkıp topu kaybettiği bir anda buldu. naci almanların kaybettikleri topu kafa ile attı. birinci devreyi fener 1-0 galib vaziyetinde bitirdi. ikinci devreye rüzgâr admiralıların lehine başladı. admiralılar bu devrenin başında kale önlerinde daha girgin davranıyorlardı. sayı yapmak gayretinin fazlalığı arasında admiralılar bir kaç kere ofsayd vaziyetine düştüler. admiralılar kendi sahalarından fener nısıf sahasına topu geçirdikleri zaman her bir hücumcuyu bir hatta iki fenerli karşılayıncaya kadar dar daireler içinde oyalanıyorlardı. fener kalesinin önü adamakıllı kesif bir hale geldiği zamanlarda da müdafaada bir gedik veya tutulmamış boşluk bulmak tabiatile güç oluyordu. onuncu dakikaya yaklaştığımız sıralarda fener muavin hattı en muvaffakiyetli oyunlarından biri içinde bulunuyordu. yer tutuşlar pek isabetli ve top sürüşler hücum hattını arkadan iter gibi destekleyici idi. on birinci dakikada fenerliler ikinci gollerini üç ortaya boncuk ömerin de karıştığı toplu bir hücumla yaptılar. top fener merkez muhacimile ömer arasında, fakat ömerin hissesi daha büyük olarak admira kalesine sokuldu. düştüler. alman misafirlerimiz ikinci devrenin kırk birinci dakikasında sol içlerinin sağ açığa geçirdiği ve sağ açığın atılgan bir hücumile neticelendirdiği bir gol kazandılar. geri kalan dört dakika içinde de başka bir gol imkânı bulamadan maçı 2-1 mağlub olarak bitirdiler. bu takmın gelecek oyunlarını daha varlıklı oynaması ihtimali çoktur. çünkü burada kalacakları bir kaç gün içinde top ve arkadaş alışkanlıklayrın artacağı gibi, bugünkü durumlarında verimsiz olan oyun sistemlerini de değiştirebilirler. aralarında cem'î oyunu daha derin ve daha geniş bir üslubla oynıyacak şöhrette oyuncuları mevcuddur. admira, çarşamba günü şeref stadında beşiktaş takımile karşılaşacaktır.
fenerbahçe futbol takımı, adolf hitler’in propoganda takımı olarak bilinen ve almanlara türk halkının sempati duyması nedeniyle istanbul’a gönderdiği admira wien takımını özel maçta, fenerbahçe stadı’nda 2-1 mağlup ederken gollerini naci bastoncu ve halit deringör attı.