20 ilkteşrin (ekim) 1935 tarihli ulus gazetesinden;
türk - sovyet spor temasları
dünkü futbol maçında berabere kaldık
türk şehirler arası takımı 3 - sovyet birliği takımı 3
tenis: novikof - mehmed karakaş 6-4, 6-0, 6-0
negrevelski - sedad, 6- 4, 6-3, 6-4
eskrim: türk takımı : 75, so vyet takımı : 23 puvan
ötey gündenberi şehrimizde bulunan sovyetler birliği sporcularile sporcularımız, dün öğleden sonra, saat 10 da, tenisle başlamak üzere, ilk ankara karşılaşmalarını yaptılar.
tenis:
tenis maçları için muhafız gücü kortları hazırlanmıştı ve saatin azad zamanına rastlamamakta olmasına rağmen oldukça seyirci vardı.
ilk maçı mehmed karakaşla novikof yaptılar; mehmed karakaş 6-4, 6-0, 6-0 kaybetti. ilk sette oldukça varlık gösteren karakaş, karşısındaki tenisçinin uzun boyunu hiç hesaba katmaksızın yaptığı loplarla âdeta onun ekmeğine yağ sürmüş oldu. çünkü novikof onun bütün loplarını tutulmaz smaş’lara çeviriyordu.
ikinci maç sedadla negrebetski arasında idi. bu maç çok daha büyük bir ilgi uyandırdı. gerçi sedad 6-4, 6-3, 6-4 yenildi. fakat kaydetmek lâzımdır ki oyun tekniği bakımından sedad negrebetskiye üstündü; servisleri, sağ ve sol vuruşları, kupileri, lopları, kısaca tenis oyununun bütün taktik incelikleri sedadda vardı. ve bunları kıvrak ve şık bir oyunla yapıyordu. yapıyordu amma - bunların “tesirli,, olanları azdı.
ötekilerini negrebetski tutup kendi oyununa tahvil ediyordu. kendi oyununa, yani file üzerinden kılincesi aşırılmış, tutulmaz uzun toplara..
bu maçta gördük ki, kıvrak ve şık oynamak başka şeydir, maç kazanmak başka şey. eğer sedad, bir üsta gibi yaptığı inceliklere idmanlı bir atletin şiddetini katabilseydi, setlerin hepsini alabilirdi. yalnız şunu söyliyelim ki, negrebetski’nin alçak - uzun - sert topları maçın sonucu üzerinde başlı başına tesir etmiştir.