istanbul karması: bedii yazıcı, nuri sangar, faruk barlas (dk. 50 hasan polat), mehmet reşat nayır, esat kaner, ali rıza tansı, fikret arıcan, eşref bilgiç, hakkı yeten, şaban topkanlı, niyazi sel
istanbul futbol heyeti atina ile ıstanbul arasında iki maç yapmak üzere atina muhtelitini istanbula davet etmiştir. yunanlılar, esas itibarile bu daveti kabul etmişler ve istanbulda yapacakları iki maç için iki bin lira istemişlerdir. futbol heyeti de bin beş yüz lira verebileceğini bildirmiştir.
aradaki beş yüz liralık fark halledildiği takdirde istanbul - atina temsilî müsabakaları 7 ve 9 temmuzda taksim stadyomunda yapılacaktır.
ankara 22 (a.a.) — yunanistanın ulusal küme ikincisi ve selânik şampiyonu aris futbol takımı 6, 7 ve 9 temmuz tarihlerinde çankaya, ankaragücü ve altınordu takımlarile üç maç yapmak üzere ankaraya gelecektir. iki taraf bu konu üzerinde son anlaşmayı yapmışlardır.
yunanlılar, futbol heyetinin teklifini kabul ettiler
istanbul futbol heyeti tarafından getirileceğini evvelce haber verdiğimiz atina muhteliti yüksek para istediği için getirilmekten vaz geçilmişti. istanbul futbol heyetinin teklif ettiği 1500 lirayı kabul eden yunanlılar, istanbulda iki maç yapacaklarını bildirmişlerdir.
istanbul - atina muhtelitleri arasında yapılacak müsabakalar 7 ve 9 temmuz tarihlerinde taksim stadyomunda oynanacaktır. istanbul futbol heyeti belgrad muhtelitile yapmak istediği maç için henüz belgraddan kat’î bir cevab alamamış ve yunan maçlarını kabul etmiştir. yugoslavyadan müsbet bir cevab geldiği takdirde bu maçın da yapılması kararlaştırılmıştır.
fenerbahçe - güneş takımları 6 temmuzda bükreşten dönmüş olacaklardır. istanbul muhteliti en kuvvetli şekilde çıkarılacaktır.
istanbulda iki müsabaka yapacak olan atina muhteliti pazar sabahı yedide polonya vapurile şehrimize gelecektir.
yunan takımı oyuncularının içinde panatinaikasun beş oyuncusu ve olimpiyakosla etnikasın oyuncularile sekiz milli oyuncu bulunmaktadır.
dört senedenberi hiç temsilî müsabaka yapmıyan takımımızın en kuvvetli şekilde çıkabilmesi için futbol heyeti maç günü bükreşten gelecek olan fenerbahçe, güneş oyuncularını da bu maça davet etmeği muvafı kgörmüştür.
futbol heyeti müsabakalarda iyi netice almak arzusile en muvafık takımı sahaya çıkaracaktır.
istanbul futbol heyeti sahadaki intizamı lâyıkile temin edebilmek için sıkı tedbirler alacaktır.
1 — atina - istanbul şehir muhtelit takımları 7 temmuz 935 apzar günü saat 17,30 da taksim stadında ilk ve 9 temmuz 935 salı günü gene saat 17,30 da taksim stadında ikici maçlarını yapacaklardır.
2 — misafirlerimiz 7 temmuz 935 pazar sabahı saat 7 de polonya vapurile şehrimize geleceklerinden mıntakaya mensub bütün sporcu arkadaşların istikbali merasiminde bulunmak üzere galata rıhtımında bulunmaları ehemmiyetle bildirilir.
3 — 7 temmuz pazar günü programı:
a — stad kapıları saat 13 te açılacaktır.
b — saat 17 de şehir bandosunun iştiraki ve iki şehir takımının huzurile türk ve yunan marşlarile merasime başlanacaktır.
c — bayrak teatisinden sonra bütün stad halkının ve bandonun iştirakile cumhuriyet marşı söylenecektir.
d — maçın hakemi şazi tezcandır. yan hakemleri, samim talu ve talât özışıktır. alan gözcüsü hikmettir.
e — istanbul muhtelit takımı için aşağıda isimleri yazılı olan futbolcuların futbol ayakkablarile saat 16 da taksim stadyomunda bulunmaları lâzımdır.
beşiktaştan: mehmed ali, nuri, hakkı, feyzi, eşref, şeref, faruk, muzaffer.
fenerbehçaden: bedii, yaşar, m. reşad, esad, ali rıza, fikret, niyazi, naci.
atinalı futbolcular bugün saat 17,30 da taksim stadında ikinci maçlarını istanbul karışık takımile oynıyacaklardır. bu maçın, pazar günkünden daha iyi olacağını söylemek yanlış olmaz. çünkü bir taraftan yunanlılar yol yorgunluğunu gidermiş bulunacaklar, diğer taraftan da bükreşten dönen fener - güneş muhtelitinden oyuncular istanbul takımında yer alacaklardır.
istanbul takımı, karşılarındakine kendi oyununu kabul ettirirse bu maçı üstün olarak bitirebilir. fakat pazar günkü gibi düşünmeden, ezbere ve bilhassa topu her vakit havalandırırsa berabere bile kalması şüphelidir.
bugünkü maçlara daha çok kimsenin gelmesini sağlamak (temin) için fiatler indirilmiştir. duhuliye tarafı 25, tribün 50 kuruştur.
1 — atina muhtelitile istanbul muhteliti arasındaki ikinci temsili maç bugün (9 temmuz 935 salı) saat tam altıda taksim stadında yapılacaktır.
2 — halkımızın bu temsilî maçı seyretmesi imkânlarını arttırmayı nazarı dikkate alan mıntakamız bu maçta balkon için 100, tribün için 50 ve duhulıyeyi 25 kuruş olarak tesbit etmiştir.
3 — maç hakemi said salâhaddin, yan hakemleri samim talu, talât özışık, alan gözcüsü hikmettir.
4 — aşağıda isimleri yazılı mıntakamıza mensub futbolcuların saat 16 da futbol levazımlarile taksim stadyomuna gelmeleri lâzımdır.
bedii, mehmed ali, yaşar, nuri, lûtfi (g.s.) rasih, faruk, mehmed reşad, esad, ali rıza, kadri, fikret, nıyazi, hakkı, şaban, şeref, salâhaddin, eşref.
atina karışık futbol takımı, dün güzel bir oyunla istanbul karışık takımını 3 - 1 yendi
şehrimizde bulunan atinanın karışık futbol takımı dün taksim stadyomunda istanbul karışık takımile ikinci maçını yaptı.
hafta arası olmasına rağmen giriş parasının ucuzlatılmış olmasından seyirci sayısı maç saati yaklaşırken altı bini bulmuş, her taraf adamakıllı dolmuştu. seyirciler arasında töze bakanı şükrü saraçla yunan konsolosu da vardı.
saat altıya doğru evvelâ yunanlılar alana (sahaya) çıktılar ve halkı selâmladılar. arkasından istanbul karışık takımı da göründü. maça altıya beş kale hakem said salâhaddinin idaresinde başlandı: istanbul takımı:
bedii - nuri, faruk - mehmed reşad, esad, ali rıza - fikret, eşref, hakkı, şaban ve niyaziden kurulmuştu. yunanlılar rüzgâra karşı oynuyorlardı.
birinci bölümde (devre) ikinciye nisbetle daha durgun oynandı. bu devrede istanbul takımı umudlandırıcı bir oyun oynuyordu. herkes, kaleci bile topu havalandırmağa çalışıyordu. topa daha çok istanbul oyuncuları vuruyor, oyun hemen hemen yunan yarı sahasında oynanıyordu, fakat yapılan hücumlar bir tehlike yaratmadan on sekiz çizgisi önünde kırılıyordu. istanbul takımı daha ziyade soldan, fikretle oynamağa çalışıyordu. bunda da haklıydı. çünkü niyazi rüzgârın estiği köşede sıkışıyor, verilen paslar hafif olmasına rağmen, rüzgârın tesirile hızlaşıyor, kaçıyordu. 6 ncı dakikada eşref şabandan aldığı pası biraz daha sıkı şüte çevirseydi ıstanbullular bir gol kazanacaktı.
yunanlılarn birinci golü
oyun durgun bir şekilde oynanırken atinalılar birdenbire soldan bir hücum yaptılar. solaçıkları topla derinlemesine inip kaleye girerken bedii kaleden fırlayarak ayaklarına kapandı, fakat topu tutamadı, soliç yetişti ve topu kaleye attı. bu gol 12 nci dakikada olmuştu.
oyuna tekrar başlandı. atinalılar hiç umulmadık bir sırada bu golü atmışlardı. tekrar hücuma geçen istanbullular bir türlü gol yapamıyorlardı. atinalıların merkez muavinleri çok güzel kafa kesişlerile topu muhacimlerine geçiriyordu. 21 inci dakikada atinalılar tekrar birden hücuma geçtiler, faruğun kale önünde bir ıskası az daha ikinci gole sebeb oluyordu. ali rıza topa yetişerek golü kurtardı.
istanbulun golü
25 inci dakikada ortadan başlıyan güzel bir akın yaptık. niyazi ortalarda bulunan hakkıya bir pas verdi. o da topu durdurmadan şabana geçirdi. şaban, göğsile topu ileri alarak sıkı bir şütle topu direğin yanından atinalıların kalesine soktu.
oyun hızlaştı ve hararetlendi. istanbullular bu golden sonra büsbütün açılmışlar, sağdan, soldan hücum yapıyorlardı. atinalılarda da gevşeklik gitmiş, pazar günkünden daha enerjik bir oyun oynamağa başlamışlardı. 36 ıncı dakidaka atinalılar sağdan bir korner kazandılar. atılan kornere bedii yanlış bir çıkış yaptı. kale boş kaldığı halde vurulan kafa topu avuta çıkardı.
birinci devre her iki tarafın çalışması içinde bitti.
ikinci devre
bu devrede atinalılar sol haflarını değiştirdiler. istanbullular da ortaya fikreti, solaçığa da eşrefi koymuşlardı.
rüzgârı arkalarına alan atinalılar hemen hücuma geçtiler. dakikalar ilerledikçe bu hücumlar daha sık ve daha etkili (tesirli) olmağa başladı. istanbul takımı birinci devredeki canlılığı, enerjiyi kaybeder gibi oldu. bilhassa hücum hattı hiç anlaşamıyor, ileriyemiyordu. bu devrenin son on dakikası bir tarafa bırakılırsa istanbulun hücum hattı hiçbir şey yapamadı. atina müdafaası bunlara nefes aldırmaz oldu.
atinalılar atletik kabiliyetlerinin üstünlüğü, nefeslerinin çokluğunu göstermeğe başladılar. top ta yavaş yavaş onların istediği gibi oynanmağa başladı: ikide bir havalandırılıyordu.
2 nci dakikada istanbul kalesinin önü allakbullak oldu. atinalı sağiçin bir şütünü bedii blonjla kurtarabildi, daha henüz yerden kalkıyordu ki soliçleri kalecimizi bu vaziyette yakalıyarak topu tekrar kaleye gönderdi. bedii topu elle tutacak vaziyette olmadığı için ayakla karşıladı. istanbul kalesinin önü bir dakika toz duman içinde kaldı. top nihayet avuta gitti.
bu gürültü patırtı arasında faruk sakatlanmıştı. kenarda tedavi edilirken yerine hasan girdi.
atinalıların ikinci golü
24 üncü dakikada atinalı solaçık hasanın hücum eden oyuncunun üzerine gitmeyip gerilemesinden istifade eden yunan solaçığı ikinci golü yaptı. bu golden sonra oyun biraz durgunlaştı. atinalılar kendilerini fazla sıkmamağa başladılar. istanbul takımı bundan istifade edip canlanamadı. top ortada oynanmağa başladı. ancak oyunun bitmesine on dakika kala seyircilerin teşcileri, haykırışları sayesinde. istanbul hücum hattı biraz canlanabildi. fikret tekrar solaçığa, eşref merkez muhacim yerine geçtiler. fakat fikretin bütün ortalayışları boşuna gitti. atinalı kaleci bunları rahat rahat topladı.
atinalıların üçüncü golü
oyunun 2-1 istanbul aleyhine biteceği zannedilirken atinalılar gene birden hücuma geçtiler. sol taraftan gelen topu merkez muhacimleri sıkı bir şütle gole çevirdi. bu gol 41 inci dakikada olmuştu. biraz sonra oyun bitti.
atinalılar dün, galibiyeti hakkeden bir oyun çıkardılar. birinci devre top yerden hiç kalkmadığı halde gene muvaffak oldular. ikinci devrede top havalandıktan sonra büsbütün güzel oynamağa başladılar.
birinci devrede hakkı pek sönüktü.
topa âdeta istemiyerek koşuyordu. eşref iyiydi, canlıydı, gerilere yardım ediyordu. yalnız çok pas vermeğe kalkıştı. on sekiz çizgisi yakınlarında önü boşken şüt atmak hiç aklından geçmedi. halbuki bu oyuncu şütünden ve bilhassa rüzgârdan istifade etmeliydi.
bu devrede hücumda en parlak oyuncu fikretti. şaban da fena değildi. yalnız ikinci devrede yoruldu, hiçbir iş göremedi. niyazi bu oyunda hiç beslenemedi. verilen paslar hep baştan savmaydı. hafbek hattında mehmed reşad bilhassa birinci devrede çok güzel bir oyun çıkardı. ikinci devrede o da yoruldu. esad arasıra topu sürmeğe, adam kıvırmağa kalkıyordu ve bu yüzden top kaçırdığı oluyordu. ali rıza bu oyunda pek sönük kaldı. müdafilerle, kaleciye gelince, bunlar ödevlerini (vazifelerini) yaptılar.
hakem gevşek davranarak, geçen oyunda da itirazlar yapan oyuncuların hallerine göz yumdu.
dün oynıyan takım tam manasile istanbul takımı değildi. içlerinde birçok kıymetli oyuncular eksikti. yunanlılar kabul ederlerse istanbul heyeti bu maçın bir revanşını teklif edecektir ve bu sefer atinalılara karşı tam takım çıkarılacaktır.
istanbulda iki müsabaka yapan atina muhteliti bir berabere, bir de iyi bir galibiyet kazandı. yunanlılar ikinci müsabakayı yapmadan evvel üçüncü bir müsabaka yapmak arzusunu göstermişlerdi. futbol heyeti, üçüncü müsabakayı kabul etmiştir. istanbul - atina takımları arasındaki üçüncü müsabaka, önümüzdeki pazar günü tkasim stadyomunda yapılacaktır.
galatasaray'a bu dönem yakın duran kulüpler beşiktaş ve eskiden beri iyi geçindiği süleymaniye'dir. mezkûr senelerde kulüpler çıkarları doğrultusunda ikili üçlü kümeler vücuda getiriyorlar, bu birlikler zamanın koşullarına göre değişiklik gösterebiliyordu.