türkiye: malik yaylım, hüsnü savman, saim oktay, mehmet reşat nayır, sami açıköney, mithat ertuğ, niyazi sel, hakkı yeten, zeki rıza sporel, eşref bilgiç, rebii erkal
futbol federasyonundan: federasyonumuz, millî futbol takımımıza namzet olarak zirde mıntaka, kulüp ve isimleri mezkûr idmancılardan mürekkep bir (a) grupu teşkil etmiştir.
2 — mıntakalar baâda isimleri yazılı idmancıları azamî 5 nisan 1932 salı gününe kadar federasyon emrine izam edeceklerdir. izmir ve ankara’dan gelecek idmancıların seyahat masrafları federasyonca tesviye edilecektir.
3 — her mıntaka kendisinden talep olunan idmancıları fotoğraflarını havi birer künyelerile federasyona gönderecektir. mıntakalar, talep olunan idmancıların vaziyetlerinin nizamî olmasına ve cezalı bulunmamalarına dikkat edecek ve böyle idmancılar varsa bunları göndermeyip keyfiyeti derhal federasyona bi!direcektir.
4 — işbu namzetlerden mezuniyetleri istihsal olunması icap edenlerin mezuniyetleri için federasyonumuz icap eden tetrtibatı almıştır. mıntakaların müşkülât hudusunda federasyona müracaatleri lâzımdır.
5 — federasyon, millî takım namzetlerine ait (b) grupu listesini bilâhare tebliğ edecektir.
futbol federasyonu milli futbol takımının (a) grupuna namzet olarak ayırdığı aşağıda isimleri yazılı futbolcuların birer kıt'a fotoğraflarile birlikte 3/4/932 pazar günü saat 15 ten 18 e kadar mıntaka muvazzaf kâtibine müracaatleri ehemmiyetle tebliğ olunur.
evvelce isimleri bildirilen milli takım namzetlerinin 6 nisan 1932 çarşamba günü saat 17,5 ta cağaloğlu cumhuriyet halk fırkası binasındaki federasyon merkezinde behemehal hazır bulunmaları tebliğ olunur.
balkan kupası maçlarına iştirak edecek gençler birer taahhütname verdiler
cuma gününden itibaren ekzersizlere başlanıyor
millî takım kadrosuna alınan futbolcular, futbol federasyonunun daveti üzerine dün akşam c. h. fırkasında toplanmışlardır. federasyon reisi hamdi emin bey, macar millî takımile kurban bayramında oynanacak ve haziranda belgrat’ta yapılacak millî maçlar hakkında millî takım oyuncularına izahat vermiş ve bu maçların ehemmiyeti ve buna gerek hükümet ve gerek halk tarafından verilen ehemmiyeti anlatmıştır.
futbolcular, federasyona karşı şöyle bir taahhütname imzalamışlardır.
«hükûmetimizin gösterdiği maddî fedakârlık ve teveccühü müdrik olarak balkan kupası futbol müsabakalarında memleketimizi temsil etmek şerefine nail olmakla bahtiyarız. bu milli temsili bütün mevcudiyetimizle ifayi bir vecibe telâkki ettiğimizi beyan ederken türkiye futbol federasyonunun bize tahmil edeceği vazifeleri ihmalsiz ve bir sporcu vakar ve aşkile ifa eyliyeceğimize söz veriyoruz.»
bu taahhütname bütün futbolcular tarafından imza edilmiştir.
millî takım, cuma gününden itibaren hazırlanmağa başlıyacaktır. cuma günü beşiktaş takımile bir maç yapılacaktır. pazar ve salı günleri de hususî ekzersizler yapılacaktır. çarşamba günü, antrenör tarafından teknik bir konferans verilecek, haftaya cumaya da gene bir maç yapılacaktır. bundan sonra macar'larla maç yapılacaktır.
macar maçlarından sonra kadıköy’ündeki kamp bilfiil açılmış bulunacaktır. kamp leylî olacaktır. fakat leylî devam etmek ihtiyaridir. arzu edenler geceleri evlerinde kalabileceklerdir. kıymetli bir sporcu olan sait salâhattin bey kamp müdürlüğüne tayin edilmiştir. kamp, belgrat maçlarına kadar devam edecek ve muayyen saatlerde ekzersizler yapılacaktır.
iyi bir futbol maçına susamış sporcular, bayramda tatmin edilmiş olacaklardır
uzun zamandanberi büyük ve mühim futbol maçı seyretmemiş olan istanbul’un sporcu kütlesi, bayram günlerinde, iki beynelmilel maç seyredecektir. bu beynelmilel maçlar, haftalarca evvel gene bu sütunlarda haber verdiğimiz türkiye - macaristen müsabakalarıdır.
türkiye ve macaristan federasyonları mütekabilen ileri sürdükleri şartlarda mutabık kaldıkları için, artık macar millî takımının bayramda şehrimizde iki maç yapması tamamile kat’ileşmiştir.
merkezî avrupa futbolunda macar’ların da avusturya’lılar, çek’ler, ve italyan’lar gibi mühim bir mevkileri olduğunu burada tekrar edecek değiliz. bu keyfiyet artık, futbol hâdisatını takip eden bütün türk sporcularının malûmudur. bizim burada yapmak istediğimiz, bu mühim maçlardan evvel, millî takımımıza, teşekkülüne ve idmanlarına umumî bir nazar atfetmektir.
millî takım namzetleri federasyon ve antrenörün nezareti altında harekete geçti ve ilk hazırlanma maçını cuma günü yaptı. cuma günü çıkan şekle bakılırsa ve bu takımda federasyonun davet ettiği izmir ve ankara futbolcularile şehrimizin bazı futbolcuları bulunmadığı düşünülürse takıma kat’î şeklini almış gözile bakılamıyacağı muhakkaktır. gene pek tabiidir ki bu ilk tecrübede takımın aksıyan tarafları, idmansız oyuncuları görülmüştür. bunların daha kuvvetli elemanlarla değiştirilmesi her halde icap edecektir. biz mütaleamızı şimdilik, cuma günü çıkan millî takım üzerine yürütmek mecburiyetindeyiz.
millî takım şu şekilde teşekkül etmişti:
avni (g.s.)
ikinci devrede:
malik (b.z.) saim (v.k.) hüsnü (bş.) mithat (g.s.) nihat (g.s.) sami (v.k.) eşref (bş.) salâhattin (i.s.) zeki (f.b.) hakkı (bş.) niyazi (f.b.)
ikinci devrede hakkı ve salâhattin yerlerini değiştirdiler.
millî takım, maçını beşiktaş birinci takımile yaptı. beşiktaş millî takıma verdiği üç oyuncunun yerini iki ihtiyat oyuncu ve italyan kulübünden (caponi) ile doldurmuştu.
dün bildirdiğimiz veçhile beşiktaş’ın beş sayısına mukabil millî takımın on sayı yaptığını kaydettikten sonra takım ve oyun hakkındaki düşüncelerimize geçebiliriz:
millî takımın oyunu, aksıyan taraflarına rağmen, tamamile ümit verici bir şekilde idi. futbol nazariyatına ve tabiyelerine bihakkın vâkıf olduğu muhakkak bulunan antrenör mr. pağnam’ın gösterdiği tabiye usulleri, belki de ilk defa yanyana oynıyan beş muhacimin on gol çıkarabilecek kadar müessir olmalarına çok yardım etmişti. şunu da kaydetmek lâzımdır ki zeki, salâhattin, nihat ve mithat; antrenörün gösterdiği usul ve vaziyetleri esasen malûm olan ferdî meziyetlerine iyice intibak ettirerek büyük ve emniyetbahş bir muvaffakiyet gösterdiler.
cuma günkü maçta bilhassa memnuniyetimizi mucip olan noktalar şunlardır:
1 — oyunun umumiyetle çok seri denilebilecek bir tarzda cereyanı.
2 — bu sür’ate rağmen futbolcularımızdaki nefes kabiliyetinin, bir iki istisna ile, aksamamış olması.
3 — şuurlu bir oyun sistemi tatbik edilebilmiş bulunması.
4 — yapılan on golün de kâmilen, tesadüfî değil, fakat ferdî ve cem’î gayretler sayesinde bilerek hazırlanmış, bilerek yapılmış sayılar olması.
millî takımda en fazla aksıyan taraf, iki müdafi ve belki de bunların tesirile kalecidir.
milli takım müdafaası, ne de olsa, hakkı ve eşref’ten mahrum olan beşşiktaş hücum hattından beş gol yememelidir, velevki bu hücüm hattı kıvrak oyunun ve tehlikeli eşapelerile maruf (caponi) ile takviye edilmiş bile olsa...
nihayet, merkezî avrupa’da iyi bir mevkii olan macar’ların, bu beşiktaş hücum hattından daha müessir olabileceklerini düşünmek lâzımdır. hüsnü’nün karşısındaki kendi kulübünden iki oyuncuya biraz çekingen oynadığı, saim’in daha evvel yaptığı vefa kumkapı - süleymaniye maçı dolayısile yorgun düştüğü kabul edilse bile müdafaanın çok zayıf olduğu ve her halde daha kuvvetli bir şekle sokulması lâzım geldiği muhakkaktır. bizce galatasaray’dan bürhan, istanbulspor’dan samih tecrübe ve tetkika değecek unsurlardır. muavin hattında mithat ve nihat mevkilerinin tamamile ehilleridir. sami, diğer arkadaşlarına nazaran gerek oyun, ve gerek cüsse itibarile biraz hafif kalmaktadır. fenerbahçe’li mehmet reşad’ın onun yerine geçirilerek muavin hattının mehmet reşat, nihat, mithat şekline sokulması millî takım için büyük bir kuvvet olacaktır.
hücum hattında merkez muhacimlik mevkii gayrikabili münakaşa bir şekilde zeki’nindir. cuma günkü oyunile son zamanlarda epeyce idman ettiği görülen zeki’nin şuurlu pasları ve ümit edilmiyen zamanlarda bilerek gol çıkarmak kabiliyeti, hücum hattının müessiriyetini arttıran bir âmildir. salâhattin, gördük ki, soldan ziyade sağiç mevkiinde muvaffak olmaktadır. geri ve ileri oyunile müdafaa ve hücuma müessir olan salâhattin de yerini kat'iyyen bulmuş değildir. hakkı’ya gelince, şutları bilhassa şayani kayıttır. fakat noksan olan tarafları çevik olmaması ve topu hasma çabuk kaptırmasıdır. eşref, seri ve güzel oynamaktadır. yalnız bazen fazla şahsî oyun tarzına kaçmaktadır. bundan vaz geçerse millî takım hücum hattı için kuvvetli bir unsur olur. niyazi gayretli olmasına rağmen top stoplarındaki kabiliyetini kaybetmiş görünmektedir. bu hal, yapabileceğinin yarısını kaybettiriyor ve arkadaşları yanında çok hafif kalıyor.
hulâsa edilmek lâzım gelirse millî takım kadrosunda kalması lâzım gelenler şunlardır:
zeki, salâhattin, hakkı, eşref, nihat, mithat.
müdafaa behemehal ıslah edilmelidir. daha iyi müdafi bulunamadığı taktirde şu şekil milli takımı çok kuvvetli bir vaziyete getirebilir:
x mithat bürhan fikret nihat mehmet reşat eşref hakkı zeki salâhattin x
maamafih yarın taksim stadyomunda ikinci bir çalışma yapılacak ve belki de daha başka unsurlar tecrübe edilecektir. şimdilik cuma günkü oyunla çok ümitlendiğimizi ve macar’lara karşı kuvvetli bir takım çıkarabilmemiz ihtimalinin kuvvetlendiğini kaydedebiliriz.
antrenmanlara gelmiyen oyuncular millî takım kadrosundan çıkarılacak
millî takım dün de ikinci bir antrenman maçı yaptı ve bu defa da galatasaray, vefa, kumkapı kulüplerinden müteşekkil bir muhtelit takımla oynadı. millî takım namzedi olarak ayrılan oyunculardan dün gene bazıları antrenmana gelmemişlerdir. bu sebeple takım şu şekilde tesbit edilmişti:
nihat bey cuma günkü maçta ayağı incindiği için dünkü maça iştirak edememiş, maçı sadece tribünden seyretmek mecburiyetinde kalmıştır. cuma günkü ekzersize gelmiyen fikret bey, dün de gelmemiş, istanbulspordan salâhattin bey de dünkü davete icabet etmemiştir.
futbol federasyonu, cuma günkü antrenmana gelmiyen ve buna mukabil kadıköy’ünde fenerbahçe - istanbulspor kulüpleri arasında yapılan hususî maça iştirak eden fikret ve mehmet reşat beylere birer mektup göndererek kendilerine beyani teessüf etmiş ve bu hareketlerin tekerrürü takdirinde milli takım kadrosundan çıkarılacaklarını bildirmiştir. fikret ve mehmet reşat beylere yazılan mektup sureti, ayrıca milli takım oyuncularına da tebliğ olunmuştur.
millî takım oyuncularının karşısına çıkan galatasaray-vefa,kumkapı muhteliti de şu oyunculardan mürekkepti: ulvi, süleyman, vahi, cudi, suphi, kâmran, celâl, muhteşem, mehmet salim, muslih, kemal.
dünkü ekzersiz maçı cuma günkünden daha sönük olmuştur. bilhassa ilk devre çok cansız geçmiş, takımda umumî bir ahenk temin edilememiştir. devre sonlarına doğru eşref, ilk golü atmıştır.
ikinci devre, birinciye nazaran biraz daha iyi olmuştur. bu devrede bir parça daha ahenk temin edilmiş, bir sistem dahilinde oynanmıştır.
maamafih iki taraftaki oyuncular da hakikî kabiliyetlerini göstermekten uzak kalmışlardır.
eşref ikinci golü yapmış, bir müddet sonra zeki üçüncü golü atmıştır. galatasaray - vefa, kumkapı muhteliti de bir gol yapmağa muvaffak olmuştur.
milî takımın dünkü manzarası, seyircilere cuma günkü kadar bile itimat telkin edememiştir. çarşamba günü, antrenör tarafından millî takım oyuncularına teknik bir konferansı verilecek ve cuma günü de üçüncü antrenman maçı yapılacaktır.