yaklaşık 5 bin kişinin izlediği bu maçta galatasaray takımının kalecisi ulvi yenal, kadrodaki futbolcuların aşırı sakatlıkları sebebiyle oluşan adam yetersizliğinden orta sahada oynamıştır.
8 kanunuevvel (aralık) 1930 tarihli cumhuriyetten;
lig maçları
bu hafta galatasaray - beşiktaş, gelecek cuma galatasaray-fener karşılaşacaklar
yeni teşkil edilen istanbul futbol heyeti dün kulüp murahhaslarının huzurile içtima ederek lik maçlarının günlerini tesbit etmiştir. heyet, geçen seneki şampiyonluk müsabakaları neticesinde sonuncu çıkan istanbulspor ile beykoz'un ikinci kümeye ve ikinci kümede birinci ve ikinci çıkan anadolu ile süleymaniye’nin birinci kümeye geçmelerine karar vermiştir. istanbulspor ile beykoz kulüpleri, bu kararın nizamnameye muhalif olduğunu söyliyerek itiraz etmişler ve futbol heyetinin bu kararını istanbul mıntakası merkez heyeti nezdinde protesto edeceklerini söylemişlerdir.
26 kanunuevvel (aralık) 1930 tarihli cumhuriyetten;
galatasaray’la fener buğün çarpışıyorlar!
iki ezelî rakip, bugün senenin en mühim futbol maçını oynıyacaklar
bugün gene iki ezelî rakip, galatasaray’la fenerbahçe karşılaşıyorlar. 22 senedenberi birbirinin rakibi olan bu iki güzide kulübün maçları, daima mühim bir hâdise teşkil eder; hatta bütün memlekette alâka ve merak uyandıran bir hâdise...
bugün, gene bahis tutuşanlar olacak, gene binlerce galatasaray'lı ve fener’li, taksim stadyomunun içinde ve dışında heyecan ve asabiyetle titreşecek. bağrışmalar, çağrışmalar, teşvikler ve - maalesef - daima olduğu gibi bazı taşkın seyircilerin küfürleri, hakaretleri arasında iki takım çarpışacaktır.
maçı kim kazanacak?
bir, galatasaray - fener maçının neticesini kat’iyyetle tayin etmek kabil midir? vakıa, mütehassıs geçinen bazı zevat bu hususta kehanet kabilinden bir şeyler söylerler, söylerler amma doğru çıksa bile bu kat’i ve riyazi bir isabet değil, bir tesadüftür.
fakat, bugünkü maçta kehanet biraz daha kolaydır. çünkü galibiyet ibresi, fener'in tarafına daha ziyade müteveccihtir. sebebi de, fenerin tam takımile çıkabilecek bir vaziyette olmasına mukabil, galatasaray’ın en iyi üç oyuncusunun müsabakaya iştirak edememeleridir. bu oyunculardan biri, takımın belkemiği olan nihat’tır ki hastalığı maça iştirakine mânidir. ikincisi fener - istanbul muhteliti maçında ayağına bir tekme yiyen ve hâlâ iyileşemiyen suphi’dir. üçüncüsü de, mahut kafile ile rusya’da seyahat yapmak zevkini takımının maçlarına tercih eden bürhan’dır. bunlardan maada hastalıktan yeni kalkan rebii’nin de oynıyacağı meşkûktür. şu halde üç ve dört en iyi oyuncusundan mahrum galatasarayın hesapça fenere yenilmesi lâzımdır. fakat galatasaray da, bilhassa fener’in karşısında harikalar yaratan bir takımdır ve senelerce evvel, yedi kişilik bir takımla fener'e yedi gol yaparak galip gelmiştir. fakat, bu nevi mucizeler her zaman tekerrür etmez. öyle olmakla beraber galatasaray'ın fener’e karşı çok azimle ve çok fedakârane oynadığı da muhakkaktır.
galatasaray bugün renklerinin müdafaasını nasıl bir takıma teslim edecek? geçen cuma günkü şekilde mi çıkacak?
bütün bunlar bir sırdır ki galatasaray takımının başkaptanından başka kimse bilmez. galatasaray, harpte mevcudunu ve vaziyetini saklıyan bir ordu gibi daima takımının şeklini gizler.
bazı rivayetlere göre, bu defa meşhur kaleci ulvi de ankara’dan gelecek, fakat kalede değil; başka bir mevkide oynıyacakmış! galatasaray futbol başkaptanının sürpriz yapacağız, dediği acaba bu mu olacak? bugün çıkacak galatasaray takımının bilhassa muavin hattının kimlerden mürekkep olacağını tayin etmek bizce imkânsızdır. çünkü nihat ve suphi’nin yerlerine konulacak, müteaddit oyuncu vardır.
hulâsa, fener rakibini eksik takımla yakalamaktan mütevellit bir imanla fırsatı kaçırmamağa çalışacaktır. buna mukabil de galatasaray, ihtiyat oyuncularile de fener’e mağlûp olmamak ve hatta galip gelmek şerefini kazanmak için azami gayretini sarfedecektir.
her iki kulüpten istediğimiz şudur: temiz, kavgasız, dövüşsüz bir oyun oynamak.
halka da tavsiyemiz şudur: oyunu nezahatle seyretmek ve her iki tarafın da birbirinin kardeşi, türk çocukları olduğunu düşünerek onları dövüştürecek taşkınlıklar göstermemek.
galatasaray - fenerbahçe maçından evvel yapılacak olan beşiktaş - vefa müsabakası da çok şayani dikkat olacaktır. geçen haftaki maçların mağlûpları beşiktaş ve vefa, bu seneki şampiyonada istanbul üçüncülüğünü kazanmak için mücadele edeceklerdir. bugün bu iki takımın alacağı netice istanbul üçüncüsünü aşağı yukarı tayin edecektir.
beykoz - istanbul spormaçı da ayni derecede hararetli bir karşılaşma olacaktır.
27 kanunuevvel (aralık) 1930 tarihli cumhuriyetten;
fener - galatasaray
maç güzel oldu, fakat netice tatsız, çünkü birer sayı ile berabere kaldılar!
senenin en mühim ve en heyecanlı maçı dün yapıldı, galatasaray’la fenerbahçe karşılaştılar, bir buçuk saatlik çetin bir mücadeleden sonra da birer sayı yaparak berabere kaldılar. bu iki ezeli rakibin futbol sahasında karşı karşıya gelmesi, her vakit olduğu gibi dün de büyük bir spor hadisesi oldu ve stadyomu dolduran beş bin seyirciye bir buçuk saatlik çılgın bir spor zevki verdi.
galatasaray takımı dün yepyeni ve alelâcaip bir şekilde sahaya çıktı:
avni, nihat, vahi, mücteba, ulvi, mithat, l. mehmet, kemal faruki, necdet, lâtif, rebii.
milli takımın eski ve kıymetli kalecisi ulvi beyin merkez muavin mevkiinde yer alması, nihad’ın müdafi oynaması galatasaray takımına başka bir hususiyet vermişti. buna mukabil fenerbahçe, malûm takımı ve en kuvvetli şekli ile rakibinin karşısında yer aldı:
müsabakayı harbiye'den niyazi bey idare etti, bazı ufak tefek görüş hatalarına rağmen maç tabii bir şekilde oynandı ve çok memnunuz ki müessef denilebilecek bir hadise olmadı.
oyuna fenerbahçe başladı, bir iki dakika sonra galatasaray'lılar vaziyete ve topun sevk ve idaresine hâkim oldular. galatasaray muhacim hattının sol tarafı iyi işliyor, bu cenahtan akınlar devam ediyor. fener'liler, bu akınlar karşısında tereddüt dakikaları geçiriyorlar, soldan ortaya, ortadan sola gidip gelen top, fener müdafaasını çok müşkül vaziyete düşürüyor. galatasaray bir iki güzel fırsatla karşılaştı. fener’in müdafileri bu tehlikeleri atlattılar. top fener muhacimlerinin ayağına geçti, galatasaray'a korner oldu, kurtuldu.
oyunda tevazün hasıl oldu. galata gayretlerile hücuma geçtiler. biraz son çırdılar, mükemmel ve enfes iki üç şüt dışarı attılar. galatasaray'ın hâkimiyeti hissolunmağa, akınlar daha ziyade muntazam bir şekle girmeğe başladı. takımın heyeti umumiyesi ahenktar bir oyun tatbik ediyor, eski milli takım kalecisi ulvi, merkez muavin mevkiinde hesaplı pasları, düzgün vuruşları, yer tutuşlarile çok mükemmel, mücteba da iyi. fener'liler hâlâ bir türlü kendilerini toparlayamadılar, oyuna muntazam bir cereyan veremediler, muhacimleri arasındaki irtibatı temin edemediler. 17 inci dakikada galatasaray muhacimleri sol taraftan çok düzgün bir akın yaparak indiler. lâtif'in pasını rebii yakaladı ve şayanı hayret bir çeviklik ve sür’atle kaleye soktu; gol.. canlı ve cesur oyun semeresini verdi.
galatasaray’ın golu fener’lileri ikaz etti, tehlike gözle görünmüştü. bütün gayretlerile hücuma geçtiler. biraz sonra hücumlar mukabil bir şekil ve çetin bir mücadele halini aldı. artık iki taraf ta var kuvvetile uğraşıyor. galatasaray’ın sol cenahı çok müessir oluyor. fener muhacimlerinin enfes şütelri avni’nin elinde kalıyor, oyun gittikçe hararetleniyor, fakat müsbet bir şey yok. kırkıncı dakikada galatasaray'lılar güzel bir sayı fırsatı daha kaçırdılar, boş kaleye topu atamadılar. biraz sonra kemal faruki bir tekme yiyerek sahadan çıktı bir müddet masajdan sonra avdet etti ve ilk devre bu şekilde bitti.
ikinci devrede bambaşka bir oyun gördük. fenerbahçe, galatasaray gibi canlanmış, galatasaray, fener’lilerin birinci devredeki vaziyetine girmiş. fenerbahçe şiddetli ve gayretli hücumla oyuna başladı, mutlaka gol yapmak istiyordu. galatasaray, bu akınlara seri bir mukabelede bulanamıyor, sarı lâcivert formalı oyuncular gayretlerini arttırıyorlar. nihayet 16 inci dakikada alâettin'in çok kuvvetli bir şütünü avni yakaladı, elinden kaçırdı, muzaffer yetişti, içeri atarak beraberliği teinin etti.
beraberlikten sonra oyun gene çetin bir mücadele şeklini aldı. şimdi iki taraf ta galibiyeti temine uğraşıyordu. fakat fener’liler, bu mücadelede daha müessir oluyorlar. yekdiğerini bir silsile halinde takip eden akınları galatasaray müdafaasını yıpratıyor, mithat’ın bu devre fena oynaması mücteba’nın kolunun sakatlanması fener’lilere müsait gedikler açıyor. l. mehmet, bu vaziyet karşısında muhacim oynamaktan vaz geçmiş tamamen müdafaaya yardıma koşmuştu. bu aralık galatasaray tribününü dolduran binlerce seyirci gol! diye bağırdılar. top fener kalesine girmişti, fakat kafa ve ayak darbesile değil, kemal faruki beyin elile girmişti. gol diye bağıranların seviçleri ağızlarında kaldı.
oyun nihayete kadar ayni mücadele ayni şiddet ve azim ve fener’in tazyiki altında devam etti. fakat netice değişmeden bu şekilde bitti.
fenerbahçe galatasaray’a nisbetle dün kuvvetli idi ve bu kuvvet onu muvaffakiyete eriştirebilirdi. fakat galatasaray takımının zaif olduğu hakkındaki kanaat fenerlilere fazla bir gurur vermiş, işi gevşek tutturmuş ve galatasaray'ın da canlı ve ateşli oyunu bu neticeyi vermşitir.
galatasaray - fner maçında eski bir galatasaray’lı olan ve bir aralık üsküdar kulübüne girip çıkan müçteba beyin galatasaray takımında maça iştiraki üzerine fenerli'ler itiraz etmişlerdi. galatasaray’ı üç puvandan birden mahrum ederek şampiyonluğu sigorta etmek için yapılmış olan bu itiraz, istanbul mıntakasınca tetkik edilmiş ve mücteba beyin nizami surette lisans alarak oynadığı anlaşılmıştır. bu karar üzerine futbol lik maçları sahada kazanılan ve kaybedilen puvanlar üzerinden tabii ve mubik cereyanını takip edecektir