bundan bir ay evvel icrâ idilen ve netîcesiz kalan lise ve dârü'l-mu'allimin ikinci sınıfları, evvelsi cum'a günü icrâ idileceğinden, birçok merâklılar kumluk meydanı'na dahâ pek irkenden fevc, fevc gidiyorlardı. geçen def'a netîcelenmeyen bu maçın bu def'a pek heyecânlı olacağı bedîhî idi. çünki her iki takım da muvaffakiyet içün çok eksersiz yapmış ve rakîblerini mağ'lûb itmek içün her dürlü tedâbîri ittihâz itmişlerdi.
sâha nasıldı? birkaç gün evvel yağan yağmurların husûle getirdiği çamurlar güneşin keskin harâretiyle kurumuş ve bu kuruyan çamurlar kerpiç hâline gelmişdi. bu fenâ sâha herkesin neş'esini kırıyordı. buna rağmen havânın berrâklığı, rüzgârın pek hafîf olması ve ılık bir güneş altında oynanacak olan bu oyunın per heyecânlı olacağı tahmîn idiliyordı.
oyun başlıyor: sarı kırmızı formalarıyle liseliler [galatasaray lisesi] ve yeşil beyâz formalarıyle dârü'l-mu'âllimliler göründü.
herkes esâsen gayr-ı ma'lûm olan maç ....sız hatlarından ileri geçiyor ve sâhayı o kadar küçültüyordu ki, oyun oynamak gayr-ı kābildi. nihâyet oyuna sanâyî' mektebi fudbol kapûdânı 'ali cenâb beğ'in idâresinde başlandı. takımlarına evvelki takımlar yalnız lise merkez mu'âvini 'ali rızâ beğ'in yerine recâî beğ bulunuyordı. ilk hücûm liseliler tarafından yapıldı, darü'l-mu'âllimliler bu hücûma mukābele itdiler. fakat tarafeynin bu hücûmları netîcesiz kaldı. bir müddet top ortalarda dolaşdı ve el-hâsıl her iki takımın bu hücûmları bir anlaşma devri olan on beş dakîka devâm itdi. yiğirminci dakîkada lise merkez mu'âvini recâî beğ topu güzel bir savle ile mukābil tarafın kal'asına gönderdi. fakat lise muhâcimleri ofsayd [offside] vaz'iyetinde bulundıklarından, hakem tarafından kendilerine bir cezâ vuruşı virildi ve bu büyük gol fırsatını kaçırdılar.
birinci haftaymın [half time] nihâyetine kadar tarafeyn gol yapamadan muvaffakıyetsiz akınlar icrâ itdi.
ikinci haftaym:
on dakîka istirâhatden sonra ikinci haftayma başlandı. ilk akını dârü'l-mu'âllimliler yapdı. pek şiddetli olan bu akın, lise mu'âvin hattında kırıldı. fakat çevik oldığı kadar serî' olan dârü'l-mu'âllimîn merkez muhâcimi şükrî beğ, topu tekrâr kaparak, sağa atmışdı. fakat sağ muhâcim kemâl beğ, ..... oynuyordı ki, lise müdâfi'i beğe ayağındaki topu kapdırarak hemân iyi, güzel bir akının kırılmasına sebebiyet virdi. bu hücûma mukābele iden lise muhâcimleri muntazam ve ufak paslarla ilerileyerek gol atmağa gayret idiyorlar. fakat onlarda da tamâmiyle bir tesândik mevcûd bulunamaması yüzünden ve 'aynı zamânda kal'a önünde vâkı' olan kargalıklardan istifâde idememeleri yüzünden gol atamıyorlardı.
bu sırada lise kal'ası önünde dolaşan top, kazâ ile müdâfi' niyâzî beğ'in eline değdi ve hakem tarafından bir penaltı [penalty] ceszâsı virildi. lâkin tâli'sizlik yüzünden, dârü'l-mu'âllimliler bu cezâ vuruşundan da istifâde idemedi:
ikinci haftaymın yiğirminci dakîkasında, lise muhâcimleri son bir gayretle topı dârü'l-mu'âllimîn kal'asına doğrı sürüklemeğe başladılar. arkadaşlarının etrâfdan bravo sesleriyle teşcî' idilen lise oyuncıları, dahâ fazla bir gayretle, cânla, başla atılarak dârü'l-mu'âllimîn kal'asına giderken pek hafîf gelen topı ehemmiyete almıyarak yere uzanan kal'acının iki kolı arasından top sıyrılmış ve gol olmışdı. birden bire etrâfdan gol sadâları yükseliyordı. top ortaya geldi, dârü'l-mu'âllimîn akına başladı. fakat kuvve-i ma'neviyesi kırılan muhâcimler nevmîd bir hâlde, 'âdeta top peşinde bile koşmak istemiyorlardı. buna mukābil lise oyuncılarının kuvve-i ma'neviyeleri tabî'atıyle yükselmiş bulunıyordı. bu sırada oyun pek çetinleşmiş ve lise sayılarının tezyîdi içün, dârü'l-muallimîn ise dahâ fazla gol yapdırmamağa 'azm itmişlerdi. nihâyet oyun lise'nin sıfıra karşı bir golle galebesiyle netîcelendi.
her iki takım da cânla, başla çalışdı. lise'den kal'acı 'ulvî beğ [ulvi yenal], iki def'a kal'asına tevcîh idilen sıkı şutları ve penaltıyı büyük bir muvaffakıyetle i'âde itdi. 'ulvî beğ, kal'acılıkda gitdikce yükselmekdedir. bâhusûs dünki oyunı ile bunı isbât itdi. müdâfi'lerden niyâzî beğ, uzun urdırışlarıyle, sâib beğ, güzel i'âdeleriyle temâyyüz itdiler. mu'âvinlerin üçü de muvaffak oldı. yalnız sol mu'âvin yerini pek muhâfaza itmiyordı! muhâcimlerden sağ ve sol açıklar hîç muvaffak olamadılar. yalnız merkez muhâcim onur beğ, güzel ve bilerek ilerüde çok iyi bir merkez muhâcim olacağını gösterdi. hâcı sâîd beğ, cânla, başlya çalışdı ve dinebilir ki, muhâcim hattının yegâne 'uzv[ı] idi.
dârü'l-mu'âllimîn takımından, merkez muhâcim şükrî ve müdâfi' necâtî beğlerden başka hîçbirisi muvaffak olamadı. bâhusûs, sağ açık ve sağ için 'âdetâ birbirinin ayaklarından topı almaları yüzünden ve muhâcim hattının pek sık oynamasından bu mağlûbiyete sebebiyet virmişlerdir. şâyed, muntazam bir konbinezon çok egzersiz yaparlarsa pek kābiliyetli ve vücûdca müsâ'id oyuncılara mâlikdirler.
sanâyi' üçünci timiyle lise kısm-ı ibtidâî maçı
diğer tarafda icrâ idilen bu maç da pek heyecânlı olmış ve sanâyi' timinin bire karşı iki golle gālibiyetle netîcelenmişdir.