cavcav’ın 2006’dan ölene kadar göstere göstere kan kaybetmesini sağladığı ve son dakika oyunuyla başa getirdiği oğlu murat cavcav’ın +70 milyon tl devralıp -130 milyon tl’de bırakarak tüy diktiği gençlerbirliği, 100. yılında transfer tahtası kapalı olduğu için eldeki sınırlı kadro ve genç oyuncularla ayakta kalma mücadelesi veriyor .
sezon başında “kesin küme düşer” denmesine rağmen alkaralar, ilk 3 haftada kimsenin beklemediği bir performans ortaya koydular. önce altınorduyla ankara’da 3-3 berabere kalıp, ardından bolu deplasmanından 3 puanla döndüler. önceki hafta ise öne geçmesine ve iyi oynamasına rağmen “iş kazası” sayılabilecek bir şekilde pendikspor’a 2-1 mağlup oldular ama yine de taraftardan tam not almayı başardılar.
maç öncesi taraftarlar, sınırlı kadroya rağmen her geçen hafta üstüne koyan ve ritim bulan “genç” takımın göztepe deplasmanında ne yapacağını merak ediyorlardı.
başlama düdüğünden son dakikaya kadar gençlerbirlikliler bu zor maçta göztepe ile kafa kafaya oynadılar. hele son bölümlerde, benzer durumdaki birçok takım 1 puana yatmaya çalışsa da, 80’lerde bile alkaralar, kalec übeyd’in hızlı oyun açması ve bilinçli paslarla top tutarak gol aramaya çalıştılar. rakibe orta sahada basma ve birbirini kapatmaya çalışan 11 oyuncunun sahadaki performansı uzun zamandır taraftarın özlemini duyduğu 2002-2004 ruhunun yeniden canlanmasını sağladı. hem de bunca imkansızlığa rağmen…
kırmızı-siyahlılar bir kere daha yokluk zamanlarında yaratıcılığın çok daha arttığını ispatlıyorlar... teknik ekip ve sahadakilere helal olsun…
bakalım bu genç ve sınırlı takım sezon sonunda nerelerde olacak...
dip not: en üst ligde 36 ve türkiye kupasında 3 kez karşılaşan iki takım ilk kez bir başka ligde karşı karşıya gelmiş oldular.