bu maç gençlerbirliği'nin antalyaspor'a karşı deplasmanda aldığı ilk galibiyettir. gençlerbirliği bu maça kadar 1. futbol ligi tarihinde antalyasporla deplasmanda oynadığı 11 maçtan beşini kaybetmiş, altısında ise berabere kalmıştı.
maçtan önce düşme hattındaki takımların başkanları gençlerbirliği'nin maça asılmayacağı yönünde iddialarda bulunmuşlardı. buna kanıt olarak da gençlerbirliği teknik direktörü mesut bakkal'ın maçtan 1 hafta önceki istifasını göstermişlerdi. maçta gençlerbirliği'nin başında geçici teknik direktör olarak mustafa kaplan vardı.
lige çok iyi başlayan ve sezon boyunca güzel futbol oynayan antalyaspor ise son haftalarda aldığı kötü sonuçların ardından bir anda kendisini düşme hattında bulmuştu. antalyaspor bu maçın ardından 2. futbol ligi'ne düştü.
maç öncesi antalyaspor'un rakipleri iki takımı karalama kampanyası başlatmışlardır. maç öncesi ve sonrasıyla,fena halde 92-93 sezonunda oynadığımız beşiktaş - gençlerbirliği maçını hatırlatır. tarih tekerrür etmiş, gençlerbirliği'nin karalayanlar 15 yıl sonra yine dediklerini yutmak zorunda kalmışlardır. bu karambolde ise olan şereflice düşen antalyaspor'a olmuştur.
birkaç sezon öncesinde küme düşmemek için oynayan bursaspor karşısına yedek takım ile çıkan gençlerbirliği bu sefer yine küme düşememek için oynayan antalyaspor karşısına hafta içerisinde istifa eden teknik direktörü mesut bakkal'dan yoksun çıkmıştır. antalyasporda da takımın en önemli oyuncularından ali bilgin kampı terketmiş ve adı fenerbahçe ile anılmaya başlanmıştır. hocasız ve iddaasız gençlerbirliği ali bilgin'siz antalyayı 3-1 yenmiş ve antalyaspor bu skordan sonra küme düşmüştür.
geçmişte bursa karşısına yedek kadroyla çıkan ve ben dahil birçok insanı mutsuz eden gençlerbirliği bu sefer yine birçok şaibeye neden olabilecek hoca istifasına rağmen çıkmış topunu oynamıştır. sene başında kulüpten ayrılacak olan draman da harika bir gol atarak sanki takımla vedalaşmıştır.
ne yazık ki bu maçta da gençlerbirliğimiz çıkıp futbol oynadığı için özellikle antalyalılardan çokça eleştiri almıştır.
mesut bakkal'ın gençlerbirliği'ne, giderayak yaptığı büyük bir kötülüktür bir maç kala istifa etmesi.hiçbir şaibe olmadığı halde, kazansaydık teşvik yiyen, kaybetseydik şike yapan takım ilan edileceğimiz bir maçtı, kazandık, antalyalılar tarafından teşvikçi ilan edildik.maç sırasında antalyalıların boş kaleye gol atamadıkları bir sürü pozisyonları oldu, ilk golümüzü de antalyasporlu oyuncunun rahat bir pozisyonda topu çıkarabilecekken topu kendi kalesine sokmasıyla bulduk.antalyaspor'un ortalama bir beceriklilik düzeyinde oynasa bile kazanabileceği bu maçı gerçekten antalyaspor kazansaydı, ikinci bursaspor skandalı diye hatırlanacaktı bu maçımız, kaçarımız yoktu yani.önemli olan sahada kimin ne pozisyonlar harcadığı, ne top oynadığı değil kimilerine göre, önemli olan maçın sonucu.adamların elleriyle teslim ettiği bir üç puan için teşvik yemiş ilan edilebilirsin de, verdikleri mücadelenin karşılığını alsalar şikeci olabilirsin de, kimsenin ağzı torba değil maalesef.
mesut bakkal'ın bu maç öncesinde gençlerbirliği teknik direktörlüğünü bırakması, kümede kalma mücadelesi veren takımların yöneticileri tarafından şaibeli bulunmuş, gençlerbiriği'nin antalyaspor'a "yatacağı" ima edilmişti. antalyaspor bu maçta çok gol kaçırmıştı ama gençlerbirliği futbolcularının bu maçta gösterdiği performans ligde oynadıkları tüm maçların üzerindeydi. birçok antalyaspor taraftarı, antalyaspor'un küme düştüğü bu maçta aldığı galibiyetten dolayı gençlerbirliği'ne düşman olmuştur. halen bazı taraftar sitelerinde bu düşmanlık açıkça ifade edilmektedir.
ilhan cavcav gençlerbirliği başkanı iken 2 kere şike teklifi aldığını ntvspor'a bağlanarak anlattı:
"teklifi yapan antalyaspor'un yönetiminde bulunan bir arkadaşımdı. rizespor, gaziantepspor ve denizlispor kritik durumdalardı. son haftada teknik direktörümüz mesut bakkal görevi bıraktığını açıkladı. g.antep'in başkanı ibrahim kızıl bana telefon ederek antrenörün işi bırakmaması gerektiğini ve yanlış anlaşılmalar olabileceğini söyledi. halbuki ben ısrarla görevi bırakmaması gerektiğini vurgulamıştım hocaya. giderken de hiçbir sebep söylemedi hoca. yardımcı antrenör mustafa kaplan 'başkanım ben takımın başınmdayım' dedi. benim çok yakın, ismi lazım değil arkadaşım böyle bir rakam telaffuz etti. ben de paranın miktarının önemli olmadığını, spor hayatımda böyle bir alışveriş yapmadığımı söyledim. o maçta takımın primi toplam 75 bin liraydı. sporcu arkadaşlarıma durumu arz ettim. maçı kaybedersek denizli, rize ve g.antep tarafından 'g.birliği maçı sattı' ibaresi oluşacağını söyledim. bu durumun da hem benim hem de g.birliği'nin kariyerine gölge düşereceğini söyledim. yenmek de yenilmek de var ama haysiyet ve şeref mücadelesi verin dedim. primlerini de arttırmadım. orada aslanlar gibi mücadele ettik ve 3-0 maçı kazandık. böyle işlere tevessül etmeyen biri olarak bununla gurur ve onur duyarım."
gençlerbirliği kulübü başkanı ilhan cavcav'ın açıklamalarında yer alan şike iddiaları hakkında soruşturma başlatıldı.
federasyondan yapılan açıklamada şöyle denildi:
"gençlerbirliği kulübü başkanı ilhan cavcav'ın 25 kasım 2009 tarihinde görsel ve yazılı basında yer alan açıklamalarında geçen şike iddiaları hakkında, türkiye futbol federasyonu tarafından soruşturma başlatılmasına karar verilmiştir. soruşturma tamamlandığında, sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır"
"oh i do like to be besides the seaside, oh i like to be beside the sea. oh i do like to be beside the seaside, to see a genclerbirligi victoreee."
it was about time i got myself to a genclerbirligi away match (playing away to ankaragucu and ankaraspor don't really count) and so with the tff setting up our last match of season in antalya it wasn't too difficult to convince mrs. oz kanka to join me down by the mediterranean.
unfortunately antalya decided not to have any section for genclerbirligi supporters and at first i thought i'd have to watch the game with "the enemy" all around. in the end though i managed to get into the protokol section thanks to the second in charge at genclerbirligi oftas getting me a ticket. thanks suphi.
the stadium was full. 13,000 antalya fans singing away while i was the only non-employed by the club genclerbirligi fan.
antalyaspor 1 - 3 genclerbirligi
the atmosphere was great. antalya needed a win to stay in the top flight and the way they were playing, or perhaps that should be, the way we were playing looked very likely to achieve it.
gencler were playing like they had their minds already on their summer holidays while the antalya players were playing for their careers.
the first half ended nil-nil but antalyaspor should have been about 3-0 up. they had so many shots, some very easy chances as well and it was only thanks to the heroics of jesus in goal that stopped them.
the crowd was getting restless and it was on the 53rd minute that things started to turn nasty. isaac promise sent in a cross which an antalyaspor player tried to send behind for a corner. instead he managed to find the net. 0-1.
time for all out attack from antalya who were missing sitters left, right and centre. at this stage they seemed to have completely lost any composure and were playing purely with fear inside them.
this of course gave gencler huge gaps and great counter-attacking opportunities. it was in this situation that sandro exploited to score. 0-2.
as the teams lined up for the restart the antalya fans had decided they had had enough. flares and smoke bombs were lit and chairs were smashed up. all of which were thrown onto the pitch. the calls for the management to resign went up and their was real anger out their on the terraces. at this point the antalya governor who was a few seats in front of me decided to leave and i thought it might get very ugly indeed. luckily it didn't.
the referee held play up for a few minutes to get the field cleared of foreign objects and it was back on.
same as before, antalya would go full on attack, we would counter attack. this was exciting, if not especially brilliant football as we got a shot on goal every minute or so.
it wasn't over though and antalya managed to get one back. 1-2.
edge of the seat stuff. antalya needed two goals in about 15 minutes of play when draman haminu capped off what was a great day for him with a wonderful shot from outside the box. 1-3.
just a few minutes left and the antalyaspor supporters knew they were going down. the anger was clear. even some of the protokol fans were shouting at the chairman of their club. i felt sorry for them, and for me as next year i won't have the opportunity to mix sun, sea, beer and football.
turkcell süper lig'in son haftasında antalyaspor sahasında gençlerbirliği'ne 3-1 yenilerek türk telekom lig a'ya düştü. gençlerbirliği'nin gollerini 53. dakikada metin (k.k), 62. dakikada tozo ve 85. dakikada dramani kaydederken, antalyaspor'un tek golünü 69. dakikada ilyas kahraman kaydetti. alınan bu sonuçtan sonra antalyaspor 39 puanda kalarak küme düştü.
maçtan dakikalar 15. dakikada şenol'un ara pasında ceza alanı dışında topla buluşan ilyas, topa çok sert vurdu. gençlerbirliği kalecisi gökhan, topu güçlükle uzaklaştırdı. 22. dakikada antalyaspor önemli bir gol pozisyonundan yararlanamadı. ali cansun, topla gençlerbirliği ceza alanına girdi. ali cansun'un vuruşunda topu kaleci gökhan uzaklaştırdı. dönen top, antalyasporlu coşkun'un önüne düştü. coşkun müsait durumdaki ali zitouni'ye topu aktardı. ali zitouni çok elverişli bir konumda olmasına rağmen, kötü bir vuruşla topu auta gönderdi. 26. dakikada ilyas'ın kullandığı serbest vuruşta, vahap kale önünde topa kafayla vurdu. kaleci gökhan topa son anda dokunarak, kornere çeldi. 37. dakikada, ilyas'ın kullandığı köşe atışında suazo kaleci gökhan ile karşı karşıya kaldı. suazo, topu kaleye göndermek yerine coşkun'a aktardı. coşkun'un vuruşunda top az farkla dışarı çıktı. 38. dakikada, topla antalyaspor ceza alanı içine giren haminu, kaleci cordoba'yı da çalımladı. haminu'nun vuruşunda top boş kale yerine üstten auta gitti. maçın ilk yarısında her iki takım oyuncularının çabaları sonuç vermedi ve ilk 45 dakika golsüz berabere sonuçlandı. 53. dakikada gençlerbirliği'nden ısaac'ın antalyaspor ceza alanına ortaladığı topa metin ters bir vuruşla meşin yuvarlağı kendi kalesine gönderdi: 1-0 62. dakikada tozo topla birlikte antalyaspor ceza alanına girdi. bu futbolcunun plase vuruşunda meşin yuvarlak, kaleci cordoba'nın solundan filelerle buluştu: 2-0 golden sonra antalyaspor taraftarları sahaya su şişesi ve konfeti atınca, hakem ismet arzuman maçı bir süre durdurdu ve sahanın temizlenmesini istedi. 69. dakikada antalyaspor'un golü geldi. ceza sahası dışında meşin yuvarlakla buluşan ilyas, topa çok sert vurdu. top kaleci gökhan'ın solundan filelere gitti: 2-1 70. dakika draman, antalyaspor ceza alanının sağından topa çok sert vurdu. kaleci cordoba topu güçlükle kornere çeldi. 85. dakikada draman, antalyaspor ceza alanı dışından plase bir vuruşla topu cordoba'nın solundan filelere göndererek, skoru 3-1 yapan golü kaydetti. bu dakikadan sonra başka gol olmayınca, antalyaspor gençlerbirliği'ne 3-1 yenilerek, geçen sezon yükseldiği turkcell süper lig'e veda etti. maçın son dakikalarında kale arkalarındaki her iki tribündeki bazı taraftarlar, koltukları sökerek, sahaya attılar.
26. haftada 9. sıraya çıkıp avrupa kupası hayali gören antalyaspor, sahasında g.birliği'ni yenemedi; bu sezon çıktığı süper lig'e veda etti..
süper lig'in dibinde nefes kesen mücadele sonunda, kimsenin beklemediği bir takım küme düştü. sahasında gençlerbirliği'ni yenmesi ve ligde tutunması beklenen antalya mucize (!) gerçekleştirdi; başkent ekibine 3-1 mağlup olarak bu sezon yükseldiği süper lig'e el salladı. son galibiyetini 26. haftada vestel manisa karşısında aldıktan sonra 9. sıraya kadar çıkan ve uefa kupası'na katılma rüyası gören yılmaz vural'ın öğrencileri, geride kalan 8 haftada üç puana hasret kalınca kabusu yaşamış oldu. ali bilgin, suazo ve volkan yaman gibi transfer borsasının tepesinde bulunan futbolculara sahip olmasına rağmen yıkılan kırmızı-beyazlı ekibin taraftarları, gençlerbirliği karşılaşması sonrası gözyaşlarına boğuldu.
lig tv kablosunu kestiler maçta gençlerbirliği'nin gollerini kendi kalesine metin, sandro ve draman attı. antalya'nın tek sayısı ilyas'tan geldi. 61. dakikada sahaya atılan meşale ve konfetiler nedeniyle mücadele 5 dakika durdu. yayıncı kuruluşun kale arkası kamerasının kablosu kesildi. büyük bir şok yaşayan antalyaspor taraftarları uzun süre "yönetim istifa" diye bağırdı.