ilk basımı 2005 yılında olan ziya adnan'nın "çünkü biz ankaragüçlüyüz!.." isimli kitabından;
o sezon ankaragücü türkiye 1. ligi'nin 4 büyüğünü de yendi. 9 aralık 2001'de ankara'da oynanan maçta galatasaray'ı augustine ve kennedy nin golleriyle 2-1 ile geçtik. 26 şubat 2002'de, yine ankara 19 mayıs stadında, fenerbahçe'yi 3-2 ile geçtik. bu maç ta niyazi'nin kendi kalesine attığı golle 1-0 yenik duruma düşmüş, sonra faruk, hakan keleş ve ısmet'in golleri ile maçı 3-l'e getirmiştik. maçın sonlarına doğru fenerbahçe bir gol daha attı ve maçı 3-2 kazandık. 17 şubat 2002'de istanbul'da beşiktaş'ı 2-1 mağlup ettik. augustine ve özgür'ün golleriyle kazandığımız bu maçı, inönü stadı'nda beşiktaşlılar arasında izlemiştim. 70. dakikada yılmaz kırmızı kart görmüş ve son 20 dakikayı on kişi oynamıştık. bu maçtan sonra da, taraflı istanbul basını, ankaragücü'nün nasıl yendiğini değil, beşiktaş'ın nasıl yenildiğini yazdı ve konuştu günlerce. hatırladığım kadarı ile, bir tek vedat okyar hürriyet gazetesinde "ankaragücü taş gibi takım" diye yazmış, kendisine mail atıp teşekkür etmiştim.
hele trabzonspor'u ankara'da yendiğimiz maçı unutamam. büyük çoğunluğu ankaragüçlü 22.000 seyirci izlemişti bu karşılaşmayı. ankaragücü taraftarı yıllardır hasret kaldığı başarıyı yakalamanın mutluluğunu yaşamaktaydı. 24 şubat 2002 tarihinde oynanan maçta faruk (2), augustine ve ismet'in golleriyle aldığımız 4-2'lik galibiyet, aynı sezon içinde "dört büyüğü" de yenmeyi başarmamızın tescili oluyordu. lig tarihi boyunca çok az takıma nasip olmuş bir başarıdır bu dörtleme! aslında belki biraz daha dikkatli olunsa, (aklıma hemen ligin başlarında üst üste kaybettiğimiz 6 maç geliyor) yerimiz lig sıralamasında dördüncülükten de yukarıda olabilirdi o sezon. ancak, bitime dört hafta kala, ortaya çıkan tabloya baktığımda gülümsemeden edemiyor ve sezonun değerlendirmesini şöyle yapıyordum:
evet, ankaragücü sezon başında milyonlarca dolar harcamadı, harcayamadı. çünkü böyle bir bütçesi yoktu. kısıtlı bir bütçeyle yola çıktılar, haftada bir teknik direktör değiştiren takımlara nazar yaparcasına altı hafta üst üste yenildiklerinde bile "biz halimizden memnunuz" dediler.
aynı yazıdaki diğer alıntılar için (yazıdaki sırasına göre...);
a.gücü, üç büyüklerden sonra karadeniz ekibinin de bileğini büktü. ersun yanal'ın talebeleri ligin tozunu atmaya devam ediyor. başkent temsilcisi, 22 bin seyircinin önünde oynanan karşılaşmada güçlü rakibini faruk (2) ismet ve augustine'nin golleriyle devirdi. sommers'in iki golü trabzon'a puan getirmedi...
ankaragücü fırtınasının önünde trabzonspor da duramadı. f.bahçe, g.saray ve beşiktaş'tan sonra türk futbolunun 4. büyüğü trabzonspor'u da yenmeyi başaran başkent temsilcisi puanını 45'e çıkarırken ‘‘zirve yarışında ben de varım’’ dedi: 4-2. 19 mayıs stadı'nda 22 bin seyirci önünde oynanan karşılaşmaya hızlı başlayan ankaragücü, 28. dakikada öne geçti. öz-gür'ün pasında faruk namdar ceza alanında topu soluna alıp, sert vurdu: 1-0.
34. dakikada niyazi'nin ortasında ismet'in ceza alanı dışından attığı sert şutta top, yerde yatan aurelio'ya çarpıp, filelerle buluştu: 2-0.
43. dakikada hami'nin mükemmel ara pasında defansın arasına sızan sommers, kaleci zafer'in yanından topu filelere gönderdi: 2-1. ilk yarı bu skorla kapandı.
53. dakikada hakan keleş'in sol çaprazdan kullandığı serbest atışta faruk namdar arka direkte ayak içiyle metin'i bir kez daha avladı: 3-1.
58. dakikada niyazi'nin çalım atmaya kalkarken kaptırdığı topu sommers sol çaprazda filelere gönderdi: 3-2.
70. dakikada hakan keleş'in pasıyla adem soldan kaçtı. arka direğe yerden sert bir orta yaptı. augustine topun gelişine ayak içini koydu ve maçın skorunu ilan etti: 4-2.
stat: 19 mayıs
hakemler: ünsal çimen (**), birol budan (***), adil sinem (**)