soğuk bir ankara akşamında 10 yıldır yenilmediğimiz fenerbahçe'ye karşı 19 mayıs stadı'nın radyoda maç anlatan spikerlerinin tabiriyle "gençlik parkı tarafındaki kale arkasında" tribün müdavimlerinin tabiriyle "gecekondudaki" yerimizi almıştık. o gün itibariyle 81 doğumlu şahsımın aklı selim iken, o statta görmüş olduğu bir mağlubiyet bulunmamaktaydı. derken maç başladı. sağlı sollu ataklarımızla ilk yarıda rüştü'nün koruduğu hemen önümüzdeki kalede gole defalarca yaklaşmış ama ne yazık ki, muvaffak olamamıştık. derken, maçın 40. dakikasında ümit karan, rüştü ile karşı karşıya kalmış, sekerek giden topun altına girerek topu rüştü'nün üzerinden aşırtmıştır. yükseklik kazanan top kaleye doğru yönelirken, o kalenin hemen 25 metre arkasındaki bizler gol sevincini yaşamaya başlamıştık bile... top kaleye doğru indi, ağlarla kucaklaştı, ancak bu ağlar kale çizgisinin gerisindeki ağlar değil, kale direğinin üstündeki üst ağlardı. ahlarla vahlarla kaçan gollere yandık durduk.
derken ikinci yarı başladı. bu defa bize uzaktaki kaleye hucüm ediyorduk. aynı ilk yarıdaki gibi baskılıydık, ha attık ha atacaktık golü... derken bir fenerbahçe atağı başladı orta sahada... dakika 55 civarı olmalıydı. bizim özgüven ile önde kurulan savunmamızın arkasına atılmıştı bu top ve elvir baliç bir depara kalkmış, topu yakalamış ve hemen önümüzde kalecimiz hasanla ve onun 25 metre arkasında konuşlanmış gençlerbirliği taraftarıyla karşı karşıya kalmıştı. ben ise tam kalenin arkasında bir yerde, daha baliç topa vurmadan gol olacağını anlamıştım. baliç kafayı kaldırdı, kaleye baktı ve hepimizi yıkan o zalim vuruşu yaptı. o dakikaya kadar sus pus olan fenerbahçe taraftarı fenerbahçe taraftarı bu golle coşarken, bizler kale arkasında beraberlik golünü atarız diye birbirimizi teselli ediyorduk. fakat, ne yazık ki, bu golden 10 dakika sonrasında tabela 0-3'ü gösteriyordu. üzülmüştük, yıkılmıştık, kahrolmuştuk. ben ise o gün ilk defa salim kafayla bir fenerbahçe mağlubiyetine şahit olmuştum. inanmakta güçlük çekiyordum.
tanıl bora'nın "karhanede romantizm: futbol yazıları" adlı kitabında bulunan "bir taraftar zanaatı: eski gençlerlileri izlemek" başlıklı yazısından;
başka forma altında görmeye zor alıştığımız isimler: metin diyadin, erkan sözeri. gerçi onların yaklaşık onar yıl ıslattıkları kırmızı-siyahlı formayı çıkartıp fener'e gitmeleri, hem kulübe gelir kazandıran hem de onlara aktif futbolculuk öncesi son bir ikramiye kazandıran müşterek menfaatli bir karar olmuştu... ama yine de iki kaptanımızı başka formayla izlemek yadırgatmıştı bizleri. (metin diyadin'in, fener'in ankara'da bizi yıllar sonra yenebildiği 3-0'lık maçtan sonra eski yuvasından pek gönül okşayıcı olmayan biçimde bahsetmesinden de incinmiştik doğrusu.)
ligde oynadığı son 7 maçından farklı galibiyetlerle ayrılan fenerbahçe, başkent'te de fırtına gibi esti. ikinci yarıda geliştirdiği akınlarla rakip savunmayı çökerten sarı lacivertlilerin golleri moldovan (2) ve baliç'ten geldi.
ikinci yarıda açıldılar
ilk yarıda fenerbahçe'nin etkili forvetini sert savunma ile durduran gençlerbirliği, rakibine gol imkanı vermedi ve semenic'in direkten dönen topunda bir gol fırsatını da değerlendiremedi. ikinci yarıda ise sahada fenerbahçe vardı. uzun toplarla g.birliği kalesine inen f.bahçe, golleri peşpeşe sıraladı.
ilk tehlikeli atak 14. dakikada g.birliği'nden geldi. phiri'nin pasına haraketlenen hakan biçici geriye çıkardı. semenic'in sert vuruşu savunmaya çarpıp kaleci rüştü'de kaldı.
25. dakikada moldovan ceza alanı içinde kaleci ile karşı karşıya kaldığı anda araya giren tolga tehlikeyi kornere savuşturdu.
36. dakikada phiri'nin sağdan gönderdiği köşe atışında hakan biçici'nin şutunu kaleci rüştü çıkardı. dönen topa semenic bir kez daha vurdu. top önce moshoeu'nun ayağına sonra da yan direğe çarptı ve kaleci rüştü'nün kucağına düştü. devre 0-0 sona erdi.
58. dakikada moldovan'ın nefis pasıyla, o dakikaya kadar suskun isim olan baliç hareketlendi ve ceza alanına girdi, ismail'in yanından yerden bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-1.
60. dakikada högh'ün hatasında topu kapan abrami ortaya çıkardı, kale alanı içinde ümit'in volesi üstten dışarı çıktı.
67. dakikada fark ikiye çıktı. murat'ın savunmanın arkasına uzattığı nefis pası moldovan kontrol etti, kaleci hasan'dan sıyrılıp çapraz pozisyonda topu boş kaleye yolladı: 0-2.
69. dakikada fark üçe çıktı. baliç sağ kanattan sağ ayağı ile ortaladı, moldovan, kelimenin tam anlamı ile mükemmel bir kafa vuruşuyla topu 90'a yolladı: 0-3.
88. dakikada sergen'in pasında boliç hareketlendi ancak gol fırsatını değerlendiremeyince fenerbahçe, belalısı g.birliği'ni ankara'da bu kez devirdi: 3-0.
spor servisi - fenerbahçe'nin yeni transferi sergen yalçın , dün takımla birlikte ilk çalışmasına çıktı. gençlerbirliği maçının hazırlıklarına başlayan sarı - lacivertli futbolculardan dardanelspor karşısında oynayanlar düz koşu, diğerleri dar alanda çift kale maçı yaptılar. yoğun kar yağışı altındaki çalışmaya izinli olarak isviçre'ye giden murat yakın katılmadı. sergen ise kondisyoner raimond mott ile birlikte düz koşu çalıştı. löw, bu futbolcuyla 10 dakikalık özel bir görüşmede bulundu. sergen'in 1 hafta süreyle kondisyon açığını kapatmak için kondisyoner mott eşliğinde antrenmana çıkacağı belirtildi. g.birliği karşılaşması öncesi löw, takıma bugün dinlenmesi için izin verdi.
lider f. bahçe'de g. birliği deplasmanı öncesi beyinler yıkanıyor. yarınki zor maçın hazırlıklarını sürdüren sarı - lacivertlilerin teknik direktörü löw, 8 yıldır ankara'da yenemedikleri rakipleri için futbolcularıyla tek tek görüşüp kendilerini maça hazırlıyor.
tılsımı bozacaklarını kaydeden alman teknik adam, ''kocaeli deplasmanı öncesi de aynı şeyler söyleniyordu, ancak kazandık. şimdi aynısını seve seve ankara'da yapacağız'' dedi. dün futbolcularına erzurumspor - g. birliği maçını kasetten izlettiren löw, rakipleri için şöyle konuştu: ''sahaya iyi yayılan, teknik kapasitesi yüksek bir takım. ancak özellikle son 2 maç bizim de form durumumuzu gösterdi. aldığımız galibiyetler oyunculara güven veriyor, ama yine de hataya düşmemek lazım. rakibimizi baskıyla yıldıracak, oyun kurmalarını engelleyeceğiz. her zamanki 19 kişilik kadroda 3 oyuncuyu istanbul'da bırakacağım. ilk onbir ise maç günü belli olacak.''
sergen' in kendisine verilen programı çok iyi uyguladığını belirten löw, ''ankara konusundaki kararı yarın (bugün) son idmandan sonra vereceğim. hazır olmadan oynatırsam sakatlanmasından korkuyorum. milli takıma çağrılmasına sevindim. onun durumuyla ilgili bir raporu da milli takım yöneticilerine ileteceğim'' dedi.
mosheou' nun milli takım için gitmemesine sevindiğini de ifade eden löw, afrika'dan yöneticilerle konuştuğunu, bu futbolcunun 3 maça çağırılabileceğini, ancak kendilerine resmi bir kâğıt gelmediğini de söyledi.
köksal özbek' le ilgili konunun kendisini aşacağına dikkat çeken löw, ''ancak kulüpten ihracını istemem, kendisi kaliteli bir insan'' diye konuştu.
kadıköy'de üstün
bu sezon ligde başarılı bir grafik çizen f. bahçe'nin kadıköy'de bileği bükülmüyor. sarı - lacivertliler son 6 sezondur sahasında en başarılı olan ekip olarak dikkatleri bir kez daha üzerlerine çekiyorlar. f. bahçe, kadıköy'de oynadığı 93 maçta 237 puan toplayarak en yakın rakibi g. saray'a 20 puan fark attı.
93 maçta alınan 74 galibiyet, 15 de beraberliğe karşın mağlubiyet sayısı 4. g. saray'ın yenilgi sayısı ise 11. f. bahçe attığı 253 golle sahasındaki en golcü takım unvanını alırken trabzonspor'la beraber en az gol yiyen (68 gol) ekip oldu.
spor servisi - türkiye birinci futbol ligi'nin 19. haftasına bugün oynanacak gençlerbirliği-fenerbahçe maçıyla devam edilecek. ligde liderliği bırakmak istemeyen fenerbahçe, başkentte son 8 sezondur yenemediği gençlerbirliği'ni bu yıl yenerek şeytanın bacağını kırmak istiyor. saat 19.00'da 19 mayıs stadı'nda başlayacak bu önemli karşılaşmayı oğuz sarvan, münir takpak, adnan ayçiçek hakem üçlüsü yönetecek.
gençlerbirliği zorlu rakip
sarı-lacivertliler için özellikle ankara'da gençlerbirliği ile son 8 sezonda oynadıkları maçlar oldukça zorlu geçiyor. yıllardır, güçlü rakiplerine ankara'da adeta ''kök söktüren'' kırmızı-siyahlılar, son 8 sezondur başkentte fenerbahçe'ye yenilmiyor.
gençlerbirliği'ni ankara'da en son 1989-90 sezonunda 2-0'lık sonuçla yenen fenerbahçe, güçlü rakibine deplasmanda 1990-91'de 3-0, 1991-92'de 3-2, 1994-95'te 2-1, 1995-96'da 3-1, 1996-97'de 4-1 ve 1997-98 sezonunda da 3-0 yenilirken, 1992-93 sezonunda 2-2, 1993-94'te de 1-1'lik skorlarla eşitliği bozamadı.
sarı-lacivertliler, lig tarihinde gençlerbirliği ile ankara'da oynadıkları 25 lig maçının sadece 5'ini kazanabildi. iki takım arasında ankara'daki maçlarda g.birliği 8 kez galip gelirken, 12 maç da beraberlikle sonuçlandı.
yedekler: ziya aydın, serdar samatyalı, nihat baştürk, ilker dalçiçek
teknik direktör: ?
fenerbahçe a.ş.: rüştü reçber, mustafa doğan, deniz uygar, jes högh, murat yakın, metin diyadin (dk. 61 erol bulut), tayfun korkut, dimas manuel m. teixeria, dinu viorel moldovan (dk. 82 ali rıza sergen yalçın), john lesiba moshoeu, elvir baliç (dk. 82 elvir boliç)
yedekler: oğuz dağlaroğlu, serkan özsoy, ilker yağcıoğlu, faruk yiğit
ara transferde siirt jetpa’dan transfer edilen sergen yalçın fenerbahçe formasını ilk kez giyerken, fenerbahçe ligin 19.haftasını 44 puan ve averajla lider olarak tamamladı.