bursaspordan fenerbahçeye rekor ücretle geçen elvir baliçin fenerbahçedeki ilk maçıdır.transferi ile ilgili bursaspor.net'te yapılan röportajdan alıntıdır:
uğur çelikkol : mustafa bey, baliç’in satılması sonrası hâlâ akıllardan kazınmayan ve çok önemli bir programa ev sahipliği yapmıştınız. o programda neler yaşandığını bize anlatabilir misiniz?
mustafa özkeskin : tabii ki. fakat öncesinde bilinmeyen ve gazete sütunlarına yansımayan bir olayı anlatmak isterim. baliç’in satılmasında yapılan pazarlıkta bir gazeteci sıfatıyla orada tarihe tanıklık eden birisiyim. her dönem yöneticilerin güvendiği kişiler vardır. ben bunca zaman çok yönetici ile tanıştım. başkanlar tanıdım. çok iyi dostluklar kurduğum gibi; kırıldığımız, küstüğümüz de olmuştur. fakat tüm bunların altında bursaspor’a olan sevgimiz vardır. baliç’in pazarlığında ismail ulubey, mehmet gülseçen, remzi cinoğlu, atilla kurtçu ve bir de ben vardım. aziz yıldırım’ın evinde
yapılan bu pazarlıkta benim de yer almamın sebebi herhalde bana karşı duydukları güven olmalı. baliç için istenen bir para vardı. galatasaray 8 milyon dolar vermişti fakat bursaspor 10milyon dolarda ısrar ediyordu. pazarlıklar sonucu 9 milyon dolara anlaşılmıştı ki aziz yıldırım 10 milyon dolar verince ibre fenerbahçe’ye dönmüştü. aziz yıldırım’ın evinde pazarlıklar bitmiş tam el sıkışılacakken mehmet gülseçen bir isteklerinin daha olduğunu belirtti. kemal batmaz’ın görüşleri doğrultusunda “tayfun adında genç bir futbolcuyu da istiyoruz” dedi. aziz yıldırım biran duraksadı ve turhan sofuoğlu’nu arayarak bir konuşma yaptı. telefon konuşmasından sonra aziz yıldırım “tayfun dışında kimi isterseniz vereyim” demişti. pazarlık bir anda inada binmiş ve kızışmıştı. 10 milyon dolarlık baliç transferi yatmak üzereydi. aziz yıldırım tayfun’u vermiyor;bursaspor da bunun üzerine baliç’i satmak istemiyordu. aradaki maddi tüm uyuşmazlıklar çözüldüğü halde tüm transfer tayfun’un durumuna bağlıydı. tayfun’u çok merak ediyordum. geleceğin oğuz’u olarak nitelendiriyorlardı. bir süre sonra aziz yıldırım "verdim gitti" dedi ve transfer sonuçlandı. baliç ile özel bir dostluğum vardır benim. o’nu ilk görüşüm adana’ya giderken bir köşede otururken oldu. biyediç’e kim olduğunu sorduğumda “baliç” cevabını almıştım.evimin altındaki saray pideli köfte salonu bosna’dan göç eden bir ailenin çalıştığı mekandı. baliç te oraya sık sık uğrar ve orada bulunan akrabalarıyla görüşürdü. benimle de yakın bir dostluk kurmuştu. baliç fenerbahçe’ye transfer olduğunda bursa’yı terk etmeden önce son bir defa bizim programda veda etmesini istemiştim. yaşar öztürk’ün de katıldığı programıma baliç, yeşil-beyaz forması ile gelmişti. baliç programda bir ara formayı öptüğünde bursaspor ikinci başkanı yaşar öztürk’le birlikte benim gibi soğuk kanlı biri bile gözyaşlarını tutamamıştı. baliç o an formasını öptüğünde tüm bursa’da büyük bir heyecan oluşturmuştu. arabasına atlayan as tv’nin önüne gelmiş ve baliç için tezahüratlar yaparak bursa’yı terk etmemesini istemişlerdi. bu haber duyulduğunda sanırım 14 televizyon kanalı bu bantı bizden istemişti. aklınıza gelecek tüm kanallar… biz de görüntüleri servis yaptık. türkiye bu görüntüleri o program sayesinde izledi. as tv olarak yurtdışına ulaşma şansımız yoktu. fakat diğer kanalları izleyen yurtdışındaki bursasporlular gerekirse baliç’in satılmaması için yeterli parayı aralarında toplayıp, kulübe vermek amacıyla kampanyalar başlatmışlardı.
lige çanakkale deplasmanında başlayan fenerbahçe, hazırlık dönemindeki sıkıntılarını aşamadığını gösteren bir oyun sergiledi. sarı lacivertli takımda hücumda görev yapan moldovan ve baliç, kendilerinden bekleneni veremedi.
transfer döneminde iddialı isimleri kadrosuna alan fenerbahçe lige taraftarlarının istediği başlangıcı yapamadı. sarı lacivertli takımda özellikle orta saha ve hücum blokları arasındaki kopukluk, atak organizasyonundan yoksun bir oyun yarattı. çanakkale dardanel'in ani atakları da zaman zaman fenerbahçe kalesinde tehlikeli oldu.
11. dakikada ceza alanına giren musisi'nin önünü saffet kesip, topu rüştü'ye doğru gönderdi. musisi, saffet'in topa eliyle dokunduğunu işaret ederek penaltı itirazında bulundu. ancak hakem devam dedi.
44. dakikada sağdan atağa katılan engin şentürk ceza alanına doğru ilerledi. ceza yayının sağında ilker tarafından çizgi üzerinde düşürüldü. hakem oğuz sarvan ilk anda düdüğünü çalıp penaltı noktasına koştu, f.bahçeli futbolcuların itirazı üzerine yan hakem turgay güdü'ye baktı ve pozisyonun ceza sahası çizgisi üzerinde meydana geldiği kararına vararak serbest vuruşa hükmetti. ilk yarı golsüz sona erdi.
46. dakikada engin şentürk, soldan gelişen atakta korner noktası yakınından mükemmel ortaladı, ön direğe koşan musisi'nin vuruşunu rüştü ayağıyla kornere çeldi.
69. dakikada metin'in pasında topla buluşan moldovan ceza alanına sağdan girip müsait pozisyonda sert vurdu. meşin yuvarlak üst direği yalayıp auta çıktı.
81. dakikada soldan ilker ceza alanına yaklaştı, penaltı noktasına ortasında gerson topla buluştu fakat rüştü'nün kucağına gönderdi.
83. dakikada ilker'in sol çaprazdan yaptığı orta-şut karışımı vuruşta top üst direğe çarpıp auta çıktı. ve karşılaşma golsüz sona erdi.
1998-99 türkiye birinci futbol ligi fikstürü dün federasyonun beylerbeyi tesisleri'nde çekildi. gerçekleştirilen kura çekiminin ilk haftasında beşiktaş - ankaragücü ile karşılaşırken, g.saray, kendi sahasında altay ile mücadele edecek. fenerbahçe ise çanakkale deplasmanında dardanel ile oynayacak. trabzonspor ile gaziantepspor, avni aker'de karşılaşacak.
türkiye 1. futbol ligi'nin 41. sezonu bugün 18 mart stadı'nda oynanacak ç.dardanel -f. bahçe maçıyla başlıyor
...ve top santrada
bu sezon 41. yılını yaşayacak türkiye 1. futbol ligi'nin açılış karşılaşması çanakkale 18 mart stadı'nda ç. dardanelspor'la f.bahçe arasında oynanacak. oğuz sarvan'ın yöneteceği karşılaşmanın başlama saati ise 20.00.
spor servisi - ve lig perdelerini açıyor. bu sezon 41. yılını yaşayacak türkiye 1. futbol ligi'nin açılış karşılaşması çanakkale 18 mart stadı'nda çanakkale dardanelspor'la fenerbahçe arasında oynanacak. oğuz sarvan 'ın yöneteceği karşılaşmanın başlama saati ise 20.00.
40 yıllık lig tarihinde 13 kez mutlu sona ulaşan fenerbahçe en çok şampiyon olan takım. sarı - lacivertlileri 12 defa şampiyon olan ezeli rakipleri galatasaray izliyor.
galatasaray lig tarihinde 2135 golle en golcü takım. beşiktaş ise üst süte 48 maç yenilmeyerek en uzun süre yenilmeyen takım unvanına sahip. lig tarihinde en fazla maç oynayan takımlar ise f. bahçe ile g.saray: 1290. yine tarihin en gollü maçı fenerbahçe - gaziantepspor (1991-1992 sezonu, 8-4), en farklı galibiyeti ise beşiktaş - adana demirspor (1990-1991 sezonu 10-0).
en farklı deplasman galibiyetini ise ankaragücü'nü 1992-1993 sezonunda ankara'da 8-0 yenen galatasaray elde etti. ligin en golcü futbolcusu 255 golüyle tanju çolak . en uzun süre gol yemeyen kaleci ise 1978-1979 sezonunda 1112 dakika gol yemeyen trabzonspor kalecisi şenol güneş .
spor servisi - fenerbahçe bugün çanakkale dardanelspor karşılaşmasını kazanarak hem lige iyi bir başlangıç yapmak hem de salı akşamı uefa kupası ön eleme turunda oynayacağı göteborg maçı öncesi moral bulmak istiyor.
tsyd kupası'nda aldığı başarısız sonuçlardan sonra zor bir hafta geçiren sarı-lacivertliler'de, dardanel karşısında adalesinde yırtık bulunan högh forma giymeyecek. danimarkalı futbolcu dün tedavi için ülkesine gitti. bir türlü istenilen formu yakalayamayan sergio' yla kemalettin' in yedekte başlaması beklenirken, yeni transfer murat yakın da takımıyla ilk ciddi sınavına çıkacak. bu arada faruk ile selahattin de teknik direktör löw tarafından 18 kişilik maç kadrosuna alınmadılar.f.bahçe'nin yeni teknik direktörü joachim löw , türkiye'ye ayak bastığı günden itibaren hedefini 'lig' olarak göstermişti. löw, dardanel maçı için de umutlu konuşuyor. alman asıllı teknik adam, tsyd kupası'yla hatalarını daha iyi gördüklerini kaydederek ''dardanel maçı bizim için önemli bir sınav. bu maçı iyi bir futbolla kazanırsak ilerleyen haftalar için de moral olur. aynı zamanda göteborg maçı öncesi kendimize güvenimiz yerine gelir'' şeklinde konuştu.
fenerbahçe - ç. dardanel karşılaşmasını tv'den izledim. ne yazık ki takımın oyununda olumlu bir değişiklik yok. ne teknik, ne taktik, ne uyum ne kondisyon açısından... yeni transferlerin şimdilik hiçbirisi, umut edildiği şekilde futbol oynamıyor. daha başlangıçta taraftarların umutları sarsılıyor.
sergio için ''kaset boy'' deniliyor... doğruluk payı var. ben de kaseti bir rastlantı sonucu izleyenlerdenim. fakat kararda, hiçbir yetki ve sorumluluğum yoktu. kaseti ülkemizin eski en büyük futbolcuları izledi. bunların, transferde önemli rolleri vardı. kasetteki sergio'nun futbolunu hepimiz beğendik sanırım... bu beğeniden sonra da sergio ileri ikili için transfer edildi. ama moldovan öyle değil... ileri ikili için üç aday vardı. güney amerikalı hernandez , alman kirshten ve romen moldovan. antrenör löw , bu üçlüden ısrarla moldovan'ı önerdi. sanırım şimdi, antrenör löw'ün moldovan'ı tercih etmesindeki neden bu.
eskiden, bu transferler tek elden yapılıyordu. şimdi, komiteler yapıyor. bütün bunlara karşılık yine de yanılmalar olabiliyor. futbolda bu kaçınılmazdır. çoğu zaman bu şekilde yanılgılar olmuştur. alınan futbolcular şimdilik gerekeni vermiyor. öncelikle bunun nedenlerini çözmek gerekir. bunu yapmadan, yerlerine yeni yabancılar aramak yanlış olur. varsayalım ki ileri ikili için yeniden bir vurucu santrfor alındı. takım böyle oynarsa, ne yapabilir ki!
bir süre bekleyelim... bu doğru. ancak bir de göteborg karşısında alınacak kötü sonuç, fenerbahçe içinde bir takım fırtınalar yaratabilir. taraftarlarda sağduyu filan kalmaz. toplum olarak beklemeye alışık değiliz. mevsim başında; takımın sağ kanadında ilker mi, erkan mı oynayacak tartışmaları yapılıyordu. her ikisi de görüldü. sanırım erkan'ın bu formsuzluğu karşısında yine ilker'in oynaması kaçınılmaz olacak. kemalettin 'den bıktık... yerinde murat yakın oynadı. soğukkanlı ve teknik bir futbolcu.. ama oyunu da soğuk, ateşli değil. inşallah kemalettin'i aratmaz!
uche ve rüştü de gözden düşen futbolcular arasındaydı. tv'den izlediğim kadarıyla bu iki futbolcu takımın en iyileriydi. takımı yenilgiden kurtardılar. futbolcuları eleştirirken, onların yeteneklerini bir kenara itip şımarık hareketlerini bir bir sayıyoruz. bunun ikisini birbirinden ayırmak gerekir.dardanel maçında açıkça görüldü ki fenerbahçe'de radikal tedbirler alınmalıdır.
bursaspor’dan transfer edilen elvir baliç, fenerbahçe formasıyla ilk lig maçına çıktı.
öte yandan fenerbahçe’nin nijeryalı futbolcusu uche, eski yabancı futbolcu (kalecilerden) romen datcu’nun 170 maçlık rekorunu kırarak fenerbahçe formasını 171 maç giyerek en fazla forma giyen yabancı futbolcu oldu.