beşiktaşlı feyyaz uçar beşiktaştan ayrıldıktan sonra 1994-95 sezonunda fenerbahçeye gelmişti.ertesi sene bu maç ile birlikte fenerbahçeden kopuş öyküsü kendi ağzından şöyle;
...takımda yer bulamayınca fenerbahçe'den ayrılmak istediğimi parreira'ya söyledim. o da belki laf olsun diye "tamam yarın atkinson iyi oynarsa gidersin" dedi. atkinson, galatasaray'a 3 gol attı! maç sonrası bana "pazartesi bavullarını toplayabilirsin" dediler.
fenerbahçeli eski yönetici şadan kalkavan ile yapılan röportajdan
siz 1995 yılında ingiltere'den dalian atkinson ile elvir boliç'i transfer etmiştiniz. o iki golcüyü güiza'yla kıyaslarsanız nasıl bir sonuç çıkarırsınız?
boliç'i iki milyon 900 bin dolara aldık gaziantepspor'dan. atkinson'u ise aston villa'dan 500 bin dolara getirmiştik. atkinson galatasaray maçında hat trick yapmıştı. ikisinin golleriyle şampiyon olmuştuk.
atkinson çok renkli bir kişilikti. onu nasıl disiplin altında tutmuştunuz?
atkinson'u transfer ettik. havaalanına karşılamaya gidiyoruz. ben öndeyim ali şen arkada. ali o zaman başkan, ben de futbol şube sorumlusuyum. yolda bana atkinson'un arıza, psikopat ve alemci bir tip olduğunu, onu biraz korkutmamız gerektiğini aksi takdirde başımıza bela olacağını anlattı. "şadan sen tabancayı göster de adam korksun" dedi. "ali saçmalama ben tabanca falan göstermem kimseye" dedim. neyse uçak indi. atkinson geldi. benim arabaya bindik. ali ile atkinson konuşmaya başladılar. ingilizce konuşuyorlar. ben de çat pat eşlik ediyorum. bir süre sonra anladım ki ali, atkinson'a "bak bu adam mafyadır, adamı öldürür" diyormuş beni göstererek. atkinson panikle bana bakıp, "ooo mafya mafya" demeye başladı. "ne mafyası lan, ben mafya falan değilim" dedim. o arada koltuğun ortasındaki dirsekliğe bir baktı ki silah var. tabancayı görünce korkudan bembeyaz oldu.
galatasarayda oynarken torinoya transfer olan hakan şükür torinodan döndükten sonra ilk kez bu maçta forma giymiştir.hakan şükürle yıllar sonra yapılan röportajda torinoya transferi için şunları söylemiş;
“adnan polat yüzünden gitmek zorunda kalmıştım. manyakça, salakça bir transfer oldu. artık hedeflerim içinde bakanlık ve federasyon başkanlığı var.”
g.saray’ın efsane ismi hakan şükür, hedefinin spordan sorumlu devlet bakanlığı olduğunu söyledi.. trt’nin aylık radyo televizyon dergisi’ne konuşan eski golcü, adnan polat’a göndermeler yaptı:
“ben torino’ya zaten isteyerek gitmedim. sayın adnan polat’ın o kulübün başkanıyla yapmış olduğu çok özel bir kontrat yüzünden, kimse ezilmesin diye yapılmış manyakça, salakça bir transfer oldu. italya’ya giderken basın toplantısında sordular: orada dinin sorun olmayacak mı? “elimden gelse, bir gücüm olsa herkesin benim dinimi yaşamasını isterim!” dedim. tabii ertesi günkü o gazetenin manşeti “bütün italya’yı müslüman yapmaya gidiyor.” sonra ilk maçımda kocaman türkçe bir pankart “dinini kendine sakla futbolunu bizim için oyna.” yani iş futboldan çıktı...
bu maçın kahramanı dalien atkinson ile daha sonra yapılan röportaj:
aston villa'dan f.bahçe'ye geldin. şampiyonluk yaşadın. neden hüzünlü ayrılık dedin?
çünkü f.bahçe'de bir sezon daha futbol oynamayı umuyordum. ama o günkü yönetim beni takımda istemedi. aslında başkan ali şen'le her şey güzel başlamıştı. ama sezon sonunda ne oldu anlamadım. şampiyon olmuş, dinamik bir ekiptik. o sezon benim gibi yeni oyuncularla beraber takım çok güzel bir hava yakalamıştı. ama sezon sonu ne oldu?... hayatımda gördüğüm en başarılı hoca parreira gitti, beni istemediler. oğuz ve aykut'u gönderdiler. bir başkan bunu nasıl yapar hâlâ anlamış değilim. eğer o kadro dağıtılmasaydı f.bahçe, bir dahaki sezon da kesin şampiyon olurdu ve o rüzgar bir-iki sezon daha sürerdi.
fenerbahçe'de oynamayı çok mu istiyordun?
evet, çünkü takıma tam ısınmıştım. 1995-1996 sezon sonunda ingiltere'ye gittiğimde menajerim yeni sezonda beni istemediğini söyleyince şoke olmuştum. yeni sezonda f.bahçe, şampiyonlar ligi maçı için ingiltere'ye gelmişti. televizyonda maçı izlerken, "tanrım neden ben old trafford'da yokum?" diye söylenmiştim. hayatımda en çok üzüldüğüm anlardan biridir.
yarın f.bahçe, a.sami yen'de g.saray'a karşı oynayacak. sen de ilk derbi maçında g.saray'a üç gol atmıştın. o günlerden bahseder misin?
kadıköy'deki maç müthişti. aslında, aston villa'dan arkadaşım dean saunders benim tehlikeli bir golcü olduğumu arkadaşlarına anlatmaya çalışmış, "onu çok iyi tutun." demiş. ama başta kaptan bülent korkmaz olmak üzere beni ciddiye almamışlar. bülent, saunders'a, "biz manchester united'lı futbolcuları dize getirdik, ondan ne çekineceğiz." demiş. golleri atmaya başlayınca, bülent korkmaz benim nasıl bir golcü olduğumu öğrendi. ama biraz geç olmuştu (gülerek).
attığın üç golün mükafatı olarak başkan ali şen'in sana mercedes marka bir otomobil armağan ettiği söyleniyordu. arabayı ne yaptın?
sözleşmemde bmw marka bir araba verilecek yazıyordu. ali şen bana, "g.saray'a bir gol at, onları yenelim sana mercedes sl 600 hediye edelim." diye söz verdi. ben de bir değil üç gol attım. ertesi hafta arabayı hediye ettiler. ama sezon sonunda ali şen, arabayı geri aldı. takımı şampiyon yapmıştık, o kadar büyük prim bile almadık. bana göre kaba bir davranıştı.
ilk basımı 2002 olan islam çupi'nin "futbolun ölümü" kitabından;
derby'nin çirkin yüzü
pazar geceki "derby"de, fenerbahçe seyircisinin "ezici sayısal üstünlüğü" bu kulübün 90 yıllık iftiharıdır.
"kalabalıkların istatistiği" ne derse desin, türkiye'de takımını izlemek için en büyük zahmete ve fedakârlığa giren tek topluluk fenerbahçe taraftarıdır.
ama ben bu taraftarın, rakibe en galiz ve yakası açılmadık küfürlerle bir "kişilik hakareti" yapmasını istemiyor, o gece gerçekten muhteşem oynayan fenerbahçe'sine daha tutarlı ve sevimli sloganlar, "futbol şarkılarının notalarını" göndermelerini bekliyordum.
50 yıl önce de fenerbahçe-galatasaray maçları oynanıyordu, istanbul'da
ismet gümüşdere'nin, ifa hikmetin, rahmetli selahattin giz'in "sararmış futbol fotoğraf arşivinin'' içine girmenizi ne kadar isterdim.
ellerinde kaynana zırıltıları ile bayram elbiseleri ile iki kulüp taraftarının "espri zenginliği" taşıyarak yan yana oturduğu, "ortaçağa" ait bir manzara mıydı?
maçı sahada bitirdikten sonra, iki kulüp taraftarının kolkola aynı semtlere müşterek gittikleri ya da birahanede "galip ve mağlup" şerefine iki köpüklü bira bardağının havaya kalktığını hiç kimse anlatmadı mı size?..
her derby maçında demir parmaklıkların arkasına birer mahkûm gibi girişiniz, polis barikatlarının sizi "kamplara ayırmasını" kendi insanlık hürriyetinize "takılı bir kelepçe" olarak görmüyor musunuz?..
sizin davranışlarınızı sizin adınıza, "kolluk kuvvetlerinin" denetlemesi, sizler için bir zul ve "insanlık ayıbı" olmuyor mu?..
bir fenerbahçeli taraftar için galatasaray'ı sahada dağıtmak, silmek ve sonra yenmek, "türkiye'deki mutlulukların en büyüğü" iken, bununla yetinmeyip rakibin yöneticileri ile taraftarına en galiz küfürler göndermek, hangi kinlerin, hangi "bastırılmamış duyguların" eseridir, acaba?..
sahada oynayan "fenerbahçe güzelliğine" daha sevimli destekler ve '"itici şarkılar" gönderip farkın daha da artmasına yardımcı olacağınıza, rakibinizin yönetici ve taraftarlarına 90 dakika en çirkin küfürlerle saldırmak, insanlığınızla, daha önemlisi fenerbahçeliliğinizle bağdaşıyor mu?..
rakibinize "misilleme hakkı vermek", bu 90 yıllık rekabeti ileride "kan denizine" çevirmek, husumeti ve şiddeti "doruğa tırmandırmak" demektir.
bunun sonu taraftar marifeti ile, iki camiayı, "katilliğe teşvik suçu" ile başbaşa bırakır.
buna ne galatasaray layıktır, ne fenerbahçe...
birbirinize saygınız yok, hiç olmazsa istanbul'da ölmüş fenerbahçe ve galatasaray taraftarlarının mezarlarına saygınız olsun.
daha dördüncü dakika dolmadan boliç'in pasını alan "ingiliz tayı" atkinson skoru değiştirmişti. bu gol bir hat-trick'in de başlangıcıydı. daha sonraları beşiktaş ve trabzonspor filelerini sarsacak siyahi ingiliz, galibiyeti getirmenin karşılığında başkan ali şen'in oğlu adnan'ın mercedes 600 coupe'sinin anahtarlarını aldı. son bir not: bu maçta asılan bir pankartla "torino'lu şaban" efsanesi doğdu!
atkinson'un ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı! 19 ağustos 2016, 13:33 | ajansspor.com
ingiltere'de polisin şok cihazı kullanmasının ardından hayatını kaybeden eski fenerbahçeli futbolcu dalian atkinson olayıyla ilgili, iki polis hakkında soruşturma başlatıldı.
ülkedeki bağımsız polis şikayet komisyonundan (ıpcc) yapılan açıklamada, polisin şok cihazıyla müdahale etmesinin ardından yaşamını yitiren ingiliz futbolcu dalian atkinson olayıyla ilgili iki polis memuru hakkında cezai soruşturma başlatıldığı bildirildi.
açıklamada, west mercia polisinde görevli iki memur hakkındaki ıpcc soruşturması tamamlanıncaya kadar görevden uzaklaştırılmalarına karar verildiği belirtilerek, "cezai soruşturma yapılması, cezai kovuşturmanın uygulanacağı anlamına gelmiyor." ifadesi kullanıldı. ıpcc, soruşturma çerçevesinde, atkinson'a yönelik kullanılan gücün şekli ve seviyesi ile ölümü arasındaki bağlantının dikkate alınacağını aktardı.
west mercia polisi hafta başında yaptığı açıklamada, güvenlik endişesiyle pazartesi günü yerel saatle 01.30'da telford kentinden gelen ihbar sonrası ekiplerin olay yerine gittiğini ve 48 yaşındaki bir erkeğe, şok cihazıyla müdahale edildiğini bildirmişti. olay sonrasında adamın hastaneye götürüldüğü ancak yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybettiği ifade edilmişti. polisin şok cihazını neden kullandığı hakkında ise bilgi verilmemişti.
aston villa forması altında 1991-1995 yıllarında 85 maçta 23 gol atan atkinson, fenerbahçe'ye transfer olmuş, 1995-1996 sezonunda sarı-lacivertli ekip ile 21 maça çıkıp 10 kez fileleri havalandırmıştı. ingiliz futbolcu, 22 ekim'de kadıköy'de galatasaray'a attığı 3 golle galatasaray'a karşı "hat trick" yapan fenerbahçeli tek yabancı oyuncu olma özelliğini taşıyordu. (aa)
22.ekim.1995 - 21 sene önce bugün, fenerbahçe stadı'nda oynanan türkiye 1.ligi (süper lig) maçında fenerbahçe, ezeli rakibi galatasaray'ı atkinson'un 3,19 ve 31.dakikalardaki 3 golüyle 3-1 yendi. sarı-kırmızılıların golünü 84.dakikada saffet attı. 26.420 kişinin 13 milyar 300 milyon 800 bin lira ödeyerek izlediği ve ayhan yücebilgiç'in yönettiği derbide takımlar sahada şu kadrolarla yer aldılar:
fenerbahçe: rüştü reçber - ilker yağcıoğlu, saffet akbaş, jes högh - kemalettin şentürk, tayfun korkut, oğuz çetin (dak.80 erol bulut), tarık daşgün (dak.75 bülent uygun), halil ibrahim kara - elvir bolic (dak.60 aykut kocaman), dalian atkinson.