ilk yarısı 0-0 biten maçta ikinci yarıda aykutun 4 ve rıdvan'ın golleriyle f.bahçe taraftarlarına mutlu bir sezon geçirteceğinin sinyallerini ilk maçtan vermiştir.
aykut kocaman'ın fenerbahçe formasını giydiği ilk maç. kendi ağzından anısı;
"transferim başka bir hikaye. galatasaray ve beşiktaş isterken fenerbahçe istemiyordu ama o sene fenerbahçe’ye ilk transfer olan ben oldum. fenerbahçe’de oynamaya başlamam apayrı bir hikaye. ilk maçımda hoca beni kadroya almıyordu, antrenmanlara katılmamıştım. rizespor maçında devre 0-0 bitti, hoca beni oyuna almak sorunda kaldı ve 4 gol attım. muazzam bir kredi alarak başladım. ondan sonraki süreçte de buna benzer şeyler var. hayatta plan, program, çalışma pek çok şey doğru, ama bir de sizin kontrol edemediğiniz o kadar çok faktör var ki hayatla ilgili. onlarda da doğru zamanda doğru şeylerin olmuş olması, beni bugün sizinle konuşuyor pozisyonuna getiriyor."
fenerbahçe dış transferde son derece hızlıdır. schumacher ile yıllık 400 bin mark, sakaryaspor’dan turan 200, serdar 160, aykut 225, oğuz 300 milyona, malatyaspor’dan orhan 80 milyona, karabükspor’dan bilal 55 milyona, bursaspor’dan taygun 100 milyona, sönmez filament’ten ergin 20 milyona, trabzonspor’dan k.şenol 210 milyona, rizespor’dan hakan 150 milyona fenerbahçeli olmuşlardır.
iç transferde b.şenol’la 215 milyona yeniden anlaşılmıştır. abdülkerim ise tekrar affedilir ve boş mukaveleye imza atmıştır. bunun üzerine müjdat’ta gelip tahsin kaya’nın elini öperek affını talep etmiştir.
ek bilgi: o zamanlar mark 1300, asgari ücrette 200 bin lira civarıydı.
ilk basımı 2004 yılında olan bozkurt k. yılmaz'ın "bu aşk bizi canlı tutacak: fenebahçeli olmak" kitabından;
ankara'daki taraftarlar sezon başında lig fikstürünü incelerken ankara'dakı maçlardan başka iç anadolu bölgesinde oynanacak her maçın da yanına bir yıldız koyarlar. o yıldızlar "niyettir". o hafta sınav olmazsa, harçlıklar uygunsa, hava şartları ılımansa o yakın deplasmana gidilir anlamında değerlendirilmelidir.
1989 yılında sezonun ilk maçı, bodrum'dayım. maçı ümit'lerin yalıkavak'daki evinde küçük bir televizyondan takip edeceğiz.
kısacık saçlı, dizi bandajlı yeni transfer ikinci yarıda oyuna girip gollerini sıralayınca ne kadar sevindiğimi hiç unutamam. aykut kocaman'ın daha sonra sevineceğim yüzlerce gol atacağını, ayağından kusursuz çıkan şutlar kadar ağzımdan çıkan duygu yüklü sözlere de hayran olacağımı o gün tahmin edemiyorum...
maç sonunda bodrum cumhuriyet caddesinde bir anda bayraklar çıkmış ve caddenin tam ortasına asılmış salına salına dalgalanıyorlar. şimdiki "inandık sizlere bu sene" tezahüratı o günlerde nasıldı acaba?
maç sonrası bodrum'un kimbilir hangi barında bir kadeh daha içip "bu sezon yıldızlar dışındaki maçlara özellikle istanbul'a da gitmeliyim" diyorum kendi kendime.
ilk basımı 2002 yılında olan yapı kredi'nin "top bir dünyadır" adlı kitabından;
mehmet demirkol'un "aykut 'kocaman' saygı kaplten gelirse..." başlıklı yazısında;
1988-89 sezonunun ilk maçında fenerbahçe, rize deplasmanında yağmurlu bir günde, çok kötü oynamışt, ilk devre. 0-0'ın ardından ikinci yarıya girerken veysel (todor veselinoviç), aykut'u oyuna aldı. bir sene önce ligde ve kupada fenerbahçe'yi perişan eden sakaryaspor'un 4 oyuncusu, turan, serdar, oğuz ve aykut'un golcü olanını, "kocaman'ı. daha önce gidecekti halbuki istanbul'a, kadıköy'e. fenerbahçe daha önce peşine düşmüştü, ama alamadı. rivayet odur ki tahsin kaya yönetimi, sakarya'ya bir adamını yollayıp "aykut'u al gel" demiş. "kocaman" olanın yerine gidip aykut yiğit'i almışlar, gol kralı olanını. kimse fark etmemiş. gerçi böyle rivayetler çoktur sarı-lacivertliler'de. "şu bursaspor'da iki isimli bir çocuk var onu al gel" dendiğinde, ali nail yerine, ahmet suphi'nin getirildiği de rivayet edilir ya... ne kadar doğru bilinmez.
neyse, rize'de aykut'un ikinci yarıda oyuna girip 4 gol atışı, onun takımın vazgeçilmezlerinden olması anlamına geliyordu. daha sonra, birkaç hafta sonra rize'den hasan vezir'in de dahil olduğu takımı çok anlatmaya gerek yok herhalde. 103 gollü ekip... schumacher, ergin, taygun, müjdat, nezihi, serdar, turan, ismail kartal, k. şenol, hakan tecimer, oğuz, aykut, rıdvan, hasan vs... tek yabancıyla, schumacher'le ligi alıp kupa finalinde ferdinand'a takılan takım bir efsane oldu. itiraf etmeli ki aykut, o takımda tribünlerin sevgilileri arasında yer almadı. san-lacivertliler'in tutkuyla bağlı oldukları, rıdvan, schumacher. oğuz ve diğer birçok oyuncunun arkasında kaldı. 0 sene yakıştırılan lakabı da aslında çok tutkulu bir yaklaşım oimadığını gösteriyordu. ona "kral" dediler, gol kralı olmuştu zira. 29 çivi asmıştı rakip filelere.
#14 toni schumacher rizespor-fenerbahçe 21 ağustos 1988
fenerbahçe yine bol transferli bir sezon açılışı yapıyor. dört sakaryalı'nın (oğuz-aykut-turan-serdar) değeri daha tam bilinmiyor ama asıl bomba toni schumacher. batı almanya ile iki dünya kupası finali oynamış ve 1980'de avrupa şampiyonluğu kazanmış ünlü kaleci, lig deki ilk maçında rizespor deplasmanına çıkıyor. ilk yarıda fenerbahçe, yeni kadrosuyla bocalıyor. nitekim rizespor'un savunma oyuncusu isa, kendisini schumacher'le karşı karşıya buluyor. isa, sağındaki arkadaşına verse sezonun kaderi değişecek. ama ayakları titrer bir şekilde topa vuran isa'nın karşısında büyüdükçe büyüyen schumacher, golü engelliyor. ikinci yarıda aykut kocaman'ın oyuna girip attığı 4 gol ve 5-0'lık sonuç. maç sonrası tonischumacher'in sözleri durumu açıklıyor, "geldiğimde beşiktaş ile oynadık (samet aybaba'nın jübile maçı). rıza benimle karşı karşıya kaldı. ben almanya'dan alıştığım üzere pas vereceği adamı kapattım. ama o doğrudan vurdu ve gol oldu: rizeli oyuncuyu görünce yine üzerime vuracağını anladım ve diğer adamı boşverdim. sonuçta kurtarışı yaptım".
bu karşılaşmadan sonra da müthiş maçlar çıkarıyor alman kaleci ama bu kurtarışı sayesinde belki de şampiyonluğun kapı sını açıyor...
geçmişte askerlik futbolcular için sorun yaratmıyordu; hiç kimse bu yüzden yurtdışına transfer olmuyordu. bunun kanıtı aykut kocaman'ın fenerbahçe'deki ilk maçı. sakaryaspor'dan transfer edilen dört futbolcu arasında yer alan aykut, asker olduğu için sarı-lacivertlilerin hazırlık kamplarına katılamadı, ligin ilk maçı öncesinde birliğinden izin alıp takımla sadece bir antrenmana çıktı, oyuna da ikinci devre girdi. maç bittiğinde tam dört gol atmıştı. o gün, fenerbahçe'nin 103 gollük şampiyonluğunun da habercisiydi.
sakarya kuarteti takıma geldiğinde belki en az tanıdığımız aykut tu, hazırlık maçlarında askerliği yüzünden oynamamıştı. ikinci yarı oyuna girip attığı 4 golle muhteşem geçecek sezonun habercisi oldu. bu maçla ilgili en net hatırladığım pozisyonda gollerden birinde kaleci ile karşı karşıya pozisyonda durup kalecinin ters köşesine topu bırkamasıydı ki, o golü seyrettiğimde ( radyodan dinlediğimiz maçın gollerini ancak gece seyredebiliyorduk) ne kadar büyük bir golcü aldığımızı anlamıştım.
lig tarihi boyunca "yeni takımıyla" ilk maçında 4 gol birden atan ilk futbolcu aykut kocaman'dır.
bu maçtan 25 sezon sonra gençlerbirliği'nde oynadığı ilk maçında antalyaspor'a 4 gol birden atan belçikalı björn vleminckx, kocaman'ın rekorunu egale etti.