west bromwich: anthony godden (dk. 65 mark grew), derek statham, brendon batson, john trewick (dk. 55 tony brown), alistair robertson, bryan robson, john wile, cyrille regis, laurie cunningham, leonard cantello, alistair brown
ingilizler gibi toplu halde oynamak" amasıyla kurulan galatasaray, avrupa kupaları kapsamında 8 defa ingiltere'de sahaya çıktı.
1-) 1978 - wba maçı / ada'ya ilk ziyaret
galatasaray'ın 14 yıllık çilesinin ilk dönemleri... sarı-kırmızılı takım her sene yeni bir yapılanma içine giriyor ve bir türlü başarılı olamıyor... 1976-77 sezonunda ligi 5. sırada bitiren sarı-kırmızılılar son 4 sezonda 2. defa avrupa kupalarına katılamamıştı. ertesi sezon gelen üçüncülük galatasaray'ı tarihinde ikinci defa uefa kupası'na iterken, ilk turda karşısına çıkan west bromwich albion, kuruluş yıllarında ingilizlere karşı mücadele eden sarı-kırmızılı takımın uefa organizasyonlarındaki ilk ingiliz rakibi oluyordu. eşleşmenin ilk maçı, galatasaray'ın daha önceden aldığı ceza nedeniyle izmir'de oynandı, yaklaşık 40.000 kişinin izlediği maçta konuk takım sahadan 3-1'lik skorla üstün ayrıldı. galatasaray'ın tek golünü 88. dakikada fatih terim kaydetti.
14 gün sonra ingiltere'de oynanan rövanşa galatasaray umutsuz gitti. tek amaç, alınacak iyi bir sonuçla özgüven kazanıp, moral bulmaktı. fakat ilk maçtaki senaryo aynen işledi. skor da değişmedi. ingilizlerin efsane antrenörlerinden ron atkinson'ın yönettiği takıma karşı, galatasaray efsanesi coşkun özarı şu 11'i çıkardı:
ilk 11'de 25 yaş üzeri sadece iki oyuncu vardı. takımın geneli gibi galatasaray'ın da avrupa'da tecrübesiz olduğu yıllarda ingiltere deneyimi yaşayan oyuncular, sahadan 3-1'lik skorla mağlup ayrıldılar. tek golü yaş ortalaması düşük takımın en genç isimlerinden turgay inal kaydetti.
eşleşme öncesi, "türk futbolcusunun karakterini biliyorum, zoru başarır" diyen özarı belki kısa vadede tahmininde yanıldı ama sahaya sürdüğü genç kadrodan bazı isimlerin daha sonraları büyük avrupa başarıları elde etmesini sağlayan ilk adımlarını atmalarına yardımcı oluyordu.
maçtan sonra milliyet gazetesine karşılaşmayı değerlendiren yasin özdenak ise "türk futbolu ile avrupa futbolu arasında en az 10 senelik fark var. bu sözü türk futbolu adına biraz iyimser de söylemiş olabilirim" diyordu.