bern’de finale acele eden sakat puşkaş’sız macarlar, önceki kupayı evinde kaçırmış brezilyalılara karşı (daha pele’leri yoktur, ama didi ve unutulmaz iki “baba” santosları, djalma ve nilton vardır) yağmur altında kavgalar, ihraçlar, yumruklarla “bern savaşı”nı 4-2 kazanmışlar ve karşılarında 1950 kupası’nın galibi uruguay’ı buluvermişlerdir; efsane kaptan billy wright’lı, yılların unutulmaz incecik çalımcısı sağaçık sir stanley matthews’lü, nat lofthouse ve tom finney’li ingilizler’i 4-2’yle geçen uruguay’ı.
brezilyalı oyuncu pinerio'ya maç sonu efsane puskas'ın mı yoksa bir taraftarın mı şişeyle vurup 6-7 santimlik bir yara açtığı hala tartışma konusudur. ayrıca maç sonudnaki arbedede en az bir macar oyuncu bilincini kaybetmiş, macarların hocası gusztáv sebes'e ise kırık bir şişeyle vurulması sonucu 4 dikiş atılmıştır.
ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
gelsomina ve zampano, fellini'nin büyülü eliyle keşfediliyorlar ve telaş etmeden "la strada" için palyaçoluk yapmaya başlıyorlardı, bu arada fangio büyük bir süratle ikinci kez dünya otomobil şampiyonu oluyordu. jonas saik çocuk felci aşısını buluyordu. pasifik'te ilk hidrojen bombası patlıyordu. vietnam'da general giap şiddetli dien bien phu muharebesinde fransız ordusu'nu bozguna uğratıyordu. bir başka fransız sömürgesi olan cezayir'de bağımsızlık savaşı başlıyordu.
general stroessner, ihtilaflı bir şekilde ve karşısında bir rakip olmaksızın paraguay devlet başkanı seçiliyordu. brezilya'da, bir süre sonra kalbine bir kurşun sıkacak olan başkan getulio vargas'a karşı askerlerin ve işadamlarının silah ve parayla kurdukları kuşatma da-ralıyordu. amerika birleşik devletleri uçakları guatemala'yı amerika devletleri birliği'nin rızasıyla bombalıyorlardı ve kuzeyde oluşturulmuş bir ordu ülkeyi işgal ediyor, halkı öldürüyordu. bu arada isviçre'de beşinci dünya futbol şampiyonasının açılışı yapılıyor ve on altı ülkenin ulusal marşları söyleniyordu. guatemala'da galip gelenler amerika birleşik devletlerinin ulusal marşını söyleyerek, başkan arbenz'in koltuğundan indirilmesini kutluyorlardı. başkan arbenz'in united fruit'in topraklarına göz koyması, marksist ve leninist düşüncelere sahip olduğunu kanıtlamaya yetmişti.
54 dünya kupası'na on bir avrupa, üç amerika ülkesi, türkiye ve güney kore katılmışlardı. brezilya takımı, daha önceki beyaz formanın, maracana'da kendisine şans getirmediği gerekçesiyle, yeşil yakalı sarı formasını ilk kez giyiyordu. ama kanarya renkli forma da etkisini hemen göstermedi. brezilya, macaristan karşısında zorlu bir maçta bozguna uğradı ve yarı finallere bile gelemedi. brezilya delegasyonu, ingiliz hakemi fifa'ya şikâyet etti ve onu "hıristiyan batı uygarlığına karşı, uluslararası komünizme hizmet etmek"le suçladı.
macaristan, olaylı brezilya maçında rakibini 4-2 yenerken, dünya kupaları tarihinde ilk kez her iki takımda penaltıda gol attı. macaristan'dan mihaly lantos ve brezilya'da djalma santos penaltı atışlarını gole çeviren futbolculardı.
bu maç dünya kupası tarihine gösterilen 3 kırmızı kart ve maç sonunda soyunma odalarında futbolcuların yumrukyumrupa kavgası nedeniyle tarihe "bern muharabesi" olarak geçmiştir.
macaristan ve brezilya 1954'ün çeyrek finalinde karşı karşıya gelmiş, karşılaşma bolca gole, drama ve şiddete tanık olmuştu. 90 dakika oldukça kötüydü. bozsik ve nilton santos karşılıklı küfürleşmiş, djalma santos czibor'u yumruğu hazır biçimde kovalamış, hidegkuti indio'nun yerdeki ayağına basmış ve tozzi de kocsis'in kuyruk sokumuna tekmeyi salladığı için kırmızıyı görmüştü. olaylar son düdükle de sona ermemiş, ferenc puşkaş tünelde pinheiro'nun kafasında bir şişe kırmıştı. şişe nerden çıktı diyecek olursanız, brezilyalılar macarların soyunma odasının ışıklarını kırmış, arada birkaç tane de şişe firlatıvermişler ve en az iki macar oyuncunun bu şişeler yüzünden bir tarafları kesilmişti. ah unutmadan!... maçı macaristan 4-2 kazanmıştı.
berne 22 (a.a.) - 1/4 finallerinde brezilya ile yapacağı karşılaşma hakkında kanaati sorulan macar takımı idarecilerinden ve macaristan beden terbiyesi vekil yarıdmcısı sebes şunları söylemiştir: «brezilya'nın bütün karşılaşmalarını, bilhassa yugoslavya ile karşılaşmasını dikkatle takip ettim. brezilyanların fizik bakımından gayet kuvvetli ve mükemmel bir tekniğe sahip oldularını gördül. müdafaaları, açıkları pek marke etmiyorsa da, gayet sağlamdır. for hattında didi ile julinho en mükemmel futbolculardandır.
kanaatimizce, yugoslavya ile brezilya aralarındaki stil farkına rağmen kıymet bakımından birbirine eşittir. bu maça da kendimize gayet güvenerek çıkacağız. tek aksaklık brezilya futbolümü pek iyi bilmeyişimizdir. maamafih buna karşılık brezilyalılar da avrupa takımları arasında en az bizim oyunumuzu bilmektedirler.»
lozan 26 (hususi muhabirimiz ali meral bildiriyor) — kuralardan önce dünya kupasının şampiyon nemzeti addedilen iki dev takım macaristan ile brezilya bugün bern'de karşılanacaklar. maçın galibi şampiyonluğun en yakın nemzedi olacaktır. buradaki umumi kanaat daha ziyade macaristan lehine olmakla beraber. brezilyanın ihmal edilemiyecek bir kuvvet, olduğu merkezindedir.
şurası muhakkak ki. macarlar hücumda brezilyalılardan daha fırsatçı, golcü. brezilyalılar ise müdafaada daha fazla göz doldurmaktadır. bu bakımdan karşılaşmaların macar hücum hattı ile brezilya müdafaası arasında geçmesi beklenmektedir. şavet brezilyalılar rakiplerini yakından marke ederek muattal bırakabtlirlerse. yapacakları toplu yahut münferit hücular sonunda galibiyet sayısını temin etmeleri mümkün olabilecektir. fakat brezilya müdafaası, bu makine intizamiyle çalışan macaristan for hattının amansız hücumlarına ne dereceye kadar tahammül edebilecektir?
diğter taraftan macaristan'ın almanya ile yaptığı maçta sakatlanan en kıymetli futbolcusu ferenc puskas'ın kendileri için hayati ehemmiyeti bulunan bu maçta oynayamıyacağı anlaşılmaktadır. puskas bugün takımının doktoru kreis tarafından muayene edilmiş ve bu karar verilmiştir.
puskas bilhassa yürüdüğü zaman topuğunu yere basamamakta ve çok ızdırap çekmektedir. buı vaziyette puskas bir müddet futbol oynıyamıyacaktır.
macar milli takımın antrenörü geja kalocsio'nin açıkladığına göre puskas'tan boşalan yeri santrfor nando hideguti doldurmağa çalışacak, santrforda ise yedek oyuncu peter palotas oynıyacaktır. bu değişikliğe göre brezilya karşısında macaristan'ın kadrosu şöyle olacaktır:
puskasın bulunmadığı for hattı acaba aynı randımanı verebilecek ve macarlar yeni bir galibiyet temin edebilecek midir? işte bu sualin cevabı ancak ingiliz hakemi arthur ellis'in idare edecek oyunun sonunda anlaşılabilecektir.
maça, ingiliz hakemi arthur ellis'in idaresinde brezilyanın vuruşu ile başlanmıştır. macarlar, rüzgâra karşı oynamışlardır.
takımlar sahaya şu kadrolarla çıkmışlardır:
brezilya: jose carlos - djalma santos, newton santos -antenor lucas brondaoyinho, tono baptista pinheiro, joze carlos bauer - julio botelho julinho, humberto barbosa, aluizio francisco de luis da luz indio, waldir pereira didi, maruo rafael maurinho.
brezilya parlak bir hücumla macar kalesine yaklaşmış ve julinho ileri sürdüğü topu humberto'ya geçirmiş ve o da bir şut çekmiase de topu avuta çıkarmıştır.
oyunun başlamasından üç dakika sonra verilen bir korner ile brezilya kalesinin önü karışmış ve macarlar büyük bir gol fırsatı elde etmişlerdir. fakat brezilya müdafaası topu kaleden uzaklaştırmağa muvaffak olmuştur.
bir müddet sonra sahanın ortasındaki bir karışmada gidegkuti şortunun yarısının yerinde olmadığını görmüştür. fakat içine sağlamca bir don giymiş olduğundan oyuna devam edebilmiştir.
beşinci dakikada hidegkuti macarlara ilk golü kazandırmış ve brezilya takımında panik uyandırmıştır.
hidegkuti kalecinin uzaklaştırmak istediği topu yakalamış ve altı brezilyalı müdafiin şaşkın nazarları altında topu ağlara göndermiştir.
bundan sonra macar takımı açılmış ve ingilizlerin pek iyi bildikleri kısa paslarile brezilya kalesini sıkıştırmağa başlamışlardır. bunun neticesinde yedinci dakikada sandor kocsis ikinci golü yapmıştır. brezilyalılar bu gole itirazla ofsayd olduğunu iddia etmişlerdir.
fakat hakem ellis bunun gol olduğuna kat'i karar vermiş ve ortayı işaret etmiştir.
brezilyalılar bu golden sonra mukabil hücuma geçmişler ve hidegkuti'nin yaptığı bir faul üzerine penaltı çizgisinin beş metre gerisinden bir frikik atmışlardır. fakat top lantos'un ayağına geçmiştir.
bir müddet sonra brezilyalılar bir hücumda daha bulunmuşlar, fakat indio'nun ayağındaki topu, grosits kaparak brezilya kalecisi catilho'ya kadar göndermiştir.
beş dakika müddetle brezilyalılar çok süratli oynayarak hücum durumlarını muhafaza etmişler, fakat indio ve julinho'nun attıkları iki şutun kalenin üzerinden geçmesile iki güzel gol kaçırmışlardır. bu sırada macarlardan biri indio'ya çelme taktığından brezilyalılar lehine penaltı verilmiş ve djalma santos'un attığı penaltı brezilyalıların ilk golü olmuştur. bu gol iki takımın birbirine girmesine sebep olmuş ve ellis birbirlerile münakaşa eden oyuncuları ayırmak mecburiyetinde kalmıştır.
birinci devre iki tarafın süratli oyunu ile devam etmiş ve 2-1 macarların galibiyeti ile sona ermiştir.
ikinci devre
ikinci devrenin başlamasından bir dakika sonra heyecanlı bir hâdise olmuş, bauer, bozsik'i. top ikisinden de 10 metre uzakta olduğu halde, tekmelemiş ve bozsik basını tutarak yere düşmüştür. fakat yardımına koşan antrenörü eli ile işaret ederek uzaklaştırmış ve oyuna devam etmiştir.
lantos'un yanlış istikamette koşarak julinho'ya kalenin üç metre ilerisinde gol atmak fırsatını vermesi halkı bir hayli güldürmüş, fakat julinho topu kontrol edemiyerek avuta çıkarmıştır.
ikinci devrenin ilk on dakikası macarların brezilya nısıf sahası içinde hesaplı paslarla oynamala-rilc geçmiştir.
60 inci dakikada macarlar bir penaltı atarak üçüncü gollerini yapmışlardır. penaltı verilmesine sebep bauer'in kaleden üç metre kadar ilerde kocsis'e tekme atması olmuştur. bauer bu tekmeyi ayak oyunları ve çalımlar arasında attığından seyirciler pek farkedememişler fakat hâdise hakemin gözünden kaçmamıştır. brezilyalılar protesto etmişler, fakat hakem ellis penaltıda ısrar etmiştir. penaltıyı lantos atmıştır.
iki dakika sonra didi hidegkutiye çarpmış ve yere düşmesine sebep olmuştur. foto muhabirleri bu hadise üzerine sahaya koşmuşlar, onların arkasından da polisler oyuncuların arasına karışmışlardır. fotoğrafçılarla polisler arasındaki kovalamacanın sonunu beklemek için maç iki dakika durdurulmuştur.
65 inci dakikada julinho sahanın ortasında iken aldığı topu büyük bir maharetle macar müdafii erini atlatarak ileri sürmüş ve 15 metreden çektiği sut kaleye girmiştir. bunun üzerine macarlar hücumlarını şiddetlendirmişler ve mihaly tot bauer ve djalma santos'u atlatarak czlbor'a bir pas vermiş ve topu bes metreden kaleye göndermişse de castilho atlayarak topu yakalamıştır. bozsik'in verdiği bir pas mihaly toth'a yeni bir sut imkânı vermiş fakat djalma santra atılarak topu almış ve kalenin yanında bekleşen fotoğrafçılara bir sutla göndermiştir.
maçın bitmesine 20 dakika kala hakem ellis, bozsik ile newton santos aırasında çıkan bir hadisede bir kere daha arabuluculuk yapmak mecburiyetinde kalmış ve iki oyuncuyu da sahadan çıkarmıştır.
macarlar en iyi oyuncularından birinden mahrum olarak hücumlarına devam etmişler ve bu arada yağmur da yağmağa başlamıştır.
brezilyalılar beraberlik golünü temin edecek büyük bir fırsat kaçırmışlar, julinho humbertodan aldığı bir pası güzel bir şutla kaleye gönderdiyse de gol yapamamıştır.
88 inci dakikada miholv toth, 7 metreden çektiği bir şutla macarların dördüncü golünü yapmıştır.
oyunun bitmesine bir dakika kala humberto kocsis'ı tekmelemiş ve hakem ellis brezilyalıyı sahadan çıkarmıştır. macarları tutan seyircilerin yuhaları arasında hakem maçın sonunu ilaneden düdüğünü öttürmüştür.
bu maçı 4-2 kazanmalarına rağmen, macarlar dünyanın en iyi takımı şöhretini az çok kaybetmişlerdir. zira bu maç güzel bir futbol oyunundan ziyade tekme, yumruk ve güreş gösterisi olmuştur.
maçı müteakip takımlar sahadan çıkarken macar futbol yıldızlarından ferenec puskas, brezilyalı oyuncu jose carlos bauer'in suratına bir şişe atmıştır.
daha evvelki maçlardan birinde sakatlandığı için maçı tribünlerden seyreden puskas, bauer tam sahadan çıkarken kafasına bir şişe fırlatmıştır. bauer'in başından kanakmağa başlamış ve arkadaşları koluna girerek soyunma odasına götürmüşlerdir.
macarlar da puskas'ın etrafını alarak soyunma odalarına götürmüşlerdir.
bu hâdiseden sonra yüzlerce polis soyunma odalarını, her ili takımı tutan seyircilere karşı kordon altına almıştır.
fakat soyunma yerinde iki takım arasında, bu sefer idarecilerin de katıldığı bir şişe muharebesi başlamış ve her iki taraf ellerine geçirdikleri gazoz şişelerini birbirlerinin kafalarına savurmuşlardır. yüzlerce polis, seyircilerin de bu kavgaya katılmamaları için soyunma yerini kordon altına almış ve diğer bir polis grubu da kavgacıları ayırmak için 20 dakika uğraşmak zorunda kalmıştır. bu arada iki polis şişe ğarçalarından yaralanmıştır. bir ara oyuncuların birbirlerine futbol ayakkabılarını savurdukları da görülmüştür. macaristan milli spor komitesi ikinci başkanı gustav sebes, kavgadan yüzü kesilmiş olarak çıkmıştır. brezilya idarecileri, oyuncularından pinheiro'nun yaralanmış olduğunu bildirmişlerdir.
yokshire'de bir dokuma işçisi olan ve ingiltere'nin en iyi iki hakeminden biri sayılan ellis de sahadan 20 sopalı polis himayesinde çıkmış ve bunun hayatında idare ettiği en çetin maç olduğunu söylemiştir. brezilyalılar otobüse ağlıyarak binmişler ve idarecileri de «macarlar, bu maçı çaldılar» demiştir.
yedekler: ferenc puskas, bela karpati, pal varhidi, imre kovacs, ferenc szojka, laszlo budai, ferenc machos, lajos csordas, peter palotas, sandor geller, geza gulyas