bu maçta vefa'nın golünü atan galip haktanır'ın bana anlattığı anısı:
bu maçın oynandığı sırada gelibolu'da yedek subay hazırlık kıtasındaydım. vefalı bir idareci bu maçta oynayabilmem için gelibolu'ya gelip kolordu komutanından izin almıştı. fakat izin aldığımı birliğimde bölük komutanımdan başka kimse bilmiyordu.
idareciyle birlikte gelibolu'dan vapura binip istanbul'a geldik. pazar günü şeref stadına geldiğimde takım arkadaşlarım beni sevinçle karşıladılar. maç saati gelip sahaya çıkmak için merdivenlere yaklaştığımız sırada beşiktaşlı idareciler iznim olmadığını, bu yüzden maçta oynayamayacağımı söylediler. anlaşılan bizim alaydaki beşiktaş taraftarı biri, izinsiz geldiğimi onlara iletmişti. hakem şaşkın durumdaydı, bir karar veremiyordu. vefalılar “oynar”, beşiktaşlılar “oynayamaz” diye ısrar ediyordu. bu yüzden iki takım saha kenarında bir saat kadar bekledikten sonra bölge temsilcisi araya girdi. beşiktaşlıları, “itiraz hakkınızı kullanın, hakikaten izinsiz gelmişse hükmen galip gelirsiniz,” diye ikna etti. maçın başlaması için saha kenarında beklediğimiz sırada baba hakkı, “diğer maçlara gelmedin, bizim maça niye geldin?” diye sitem etti. bu maç onlar için çok mühimdi zira milli küme şampiyonluğu için fenerbahçe’yle başa baş giden bir çekişme içindeydiler.
iki takım da maça hızlı başladı. ilk devre karşılıklı akınlarla golsüz kapandı. ikinci devrede şükrü’nün attığı gole ben karşılık verince maç 1-1 berabere bitti.
sabaha karşı istanbul’a vardığımızda günlerden cumartesiydi. o gün boyunca evde istirahat edip pazar günü beşiktaş la oynayacağımız milli küme maçı için şeref stadı’na geldim. takım arkadaşlarım beni sevinçle karşıladılar. maç saati gelip sahaya çıkmak için merdivenlere yaklaştığımız sırada beşiktaşlı idareciler iznim olmadığını, bu yüzden maçta oynayamayacağımı söylediler. anlaşılan bizim alaydaki beşiktaş taraftan biri, kaçak gelme konusunda söylediklerimi onlara iletmişti. hakem şaşkın durumdaydı, bir karar veremiyordu. vefalılar “oynar”, beşiktaşlılar “oynayamaz” diye ısrar ediyordu. bu yüzden iki takım saha kenarında bir saat kadar bekledikten sonra bölge temsilcisi araya girdi. beşiktaşlıları, “itiraz hakkınızı kullanın, hakikaten izinsiz gelmişse hükmen galip gelirsiniz,” diye ikna etti. maçın başlaması için saha kenarında beklediğimiz sırada baba hakkı, “diğer maçlara gelmedin, bizim maça niye geldin?” diye sitem etti. bu maç onlar için çok mühimdi zira milli küme şampiyonluğu için fenerbahçe’yle başa baş giden bir çekişme içindeydiler. beşiktaş yenerse şampiyonluk yolunda rahatlayacaktı, puan kaybetse sıkıntılı bir duruma düşecekti. iki takım da maça hızlı başladı. ilk devre karşılıklı akınlarla golsüz kapandı. ikinci devrede şükrü’nün attığı gole ben karşılık verince maç 1-1 berabere bitti. maçtan sonra giyinen çıktı. ben sonlara kalmıştım. soyunma odasından çıktığımda iki askeri inzibat eriyle karşılaştım. bana beşiktaş inzibat karakoluna gelmemi söylediler. yürüyerek karakola gittik. ben bir sandalyede otururken onlar karşı odada birtakım görüşmeler yapıyordu. bir müddet sonra bana gidebileceğimi söylediler. sanıyorum içeride gelibolu’yla bir telefon konuşması yapılmış ve neticede izinli olduğum meydana çıkmıştı.
bu olayı 5 mayıs 1947 tarihli kırmızı-beyaz mecmuası şöyle yorumluyordu: “saat 17.00’de halk takımları sahada beklerken, ortaya bir laf atıldı. hakem maçı oynatmayacakmış! sebep? beşiktaşlılar galib’e itiraz etmişler. vefa da oynatmakta ısrar ediyormuş. dakikalar geçti. tam bir saat uza-yan münakaşadan sonra askerlikten izinli olduğu ve lisansı da mevcut bulunduğu anlaşılan galib’in oynatılmasına -beşiktaş’ın itirazı sonradan tetkik edilmek şartiyle- müsaade edildi ve çilekeş halkımız bir saat güneş altında beklediği takımları seyre başladı.”