göztepe teknik direktörü adnan süvari'den bir anı:
unutulan lisanslar
fuar şehirleri kupası (uefa)'da ilk tur maçında marsilya'yı halil'in attığı iki golle 2-0 yenen göztepe'miz ikinci maç için marsilya'ya gitti. heyecan doruktaydı. göztepe'miz bu maç öncesinde avantajlı olsa da adnan süvari oldukça heyecanlıydı. marsilya çok iyi bir takımdı. onlarla baş etmek gerçekten çok zordu. uykusu kaçan süvari, gece geç saatlere kadar antrenör ahmet cücen ile sohbet edip üstündeki heyecanı atmak ister. bir gün sonra kahvaltı yapıldıktan sonra süvari en önde göztepe takımı maçın oynanacağı stada doğru yola çıkar. ama bir şeyler eksiktir. süvari, iyice kendisini kontrol eder ama eksik yok. tam stada girileceği sırada süvari, takımın lisanslarının kendisinde olmadığını farkeder ve sorar: "lisanslar kimde?" kimseden ses çıkmaz. herkes şoktadır. maçın başlamasına neredeyse bir saat var. süvari hemen otobüsten iner ve marsilya emniyet müdürü'nün yanına gider durumu anlatır. süvari, emniyet müdürüyle birlikte otele gider ve lisansları bulur gelir. heyecan dolu bakışlarla maçın hazırlıklarını yapan futbolcular süvari'yi görünce rahatlar. süvari, nefes nefesedir. maçtan önce futbolcularına şunu söyler: "arkadaşlar, bu maçta yenilebiliriz. ama sizler yüreğinizi ortaya koyun ve oynayın. isterseniz 5 gol yiyin ama biliyorum ki allah yanımızda turu geçeceğiz" der. göztepe oldukça zorlu mücadelenin sonunda rakibine 2-0 yenilir. iş kuralara kalır. maçın hakemi sorar, "yazı mı, tura mı?" gürsel aksel arkadaşlarına danışıp, "tura" der. hakemin parmaklarından fırlayan para dönerek süzüldüğünde teknik heyet ve futbolcularımızın kalpleri gümbür gümbür atmaktadır. para yere düşer ve göztepeli futbolcularımız havaya fırlar. göztepe ikinci turdadır
göztepe'miz marsilya maçı için yola çıkar. uçaktan indikten sonra yüzlerce gazeteci hava alanında göztepe'mizi karşılar. futbolcular çok heyecanlanır. adnan süvari, gazetecilerin ısrarı üzerine toplantı salonuna geçer. bir gazeteci ingilizce soru sorar, ona cevap verir. ardından başka bir gazeteci almanca sorar o gazeteciye de almanca yanıt verir. bir diğeri ise fransızca soru sormak ister, fransızca karşılık alınca gazeteciler birbirlerine bakarlar. bir başka gazeteci bu defa italyanca soru sorar, süvari ona da italyanca cevap verir. süvari, rusça ve ispanyolca da bilirdi. ertesi gün çıkan gazetelerde ise hemen hemen her gazetinin başlığı aynıdır: "müthiş türk" süvari aynı zamanda türk futbolunun taçsız kralı metin oktay'ın da antrenörüdür. yün mensucat'da futbolcu antrenörlük yaptığı dönemde metin oktay ile ilgilenen süvari, metin oktay'ı özel çalışmaya alırdı. fabrika duvarında sağ ve sol ayak duvar çalışması, gol vuruşu çalışması yaptırırdı.
başkanından malzemecisine kadar herkesin bir bütün olduğuna dikkat çeken eski futbolcumuz cenap öztezel, malzemeci namık ile ilgili hatıralarına değinmeden geçemiyordu: "göztepe, marsilya ile oynuyor. galibiyet primi 3'er bin lira. maçtan önce futbolcular namık'a "tur atlarsak, sana para vereceğiz" der. maç bitti ve göztepe tur atladı. herkes aldığı 3'er bin lira primden namık'a para verdi. namık, o maçtan sonra tam 9 bin lira para toplamıştı."
bir malzemeci namık hatırası daha: "adnan süvari hiç odalarımıza gelmezdi. biz o konuda çok rahattık. herkesin odası belliydi. gürsel-nevzat, ertan öznur-k.mehmet, nihat yayöz-hüseyin, ali artuner-halil kiraz, çağlayan derebaşı-fevzi zemzem, b.mehmet-güngör çilekçiler, ben de ali ihsan ile kalırdı. namık'ın gözleri fazla görmezdi. bir gün bizden sigara istedi. biz sigaranın iki ucunu da yakıp kapının altından namık'a yuvarladık. sonra kulağımızı kapıya koyduk, biranda ortalık namık'ın sesiyle yıkıldı: "amanın yanıyorum."
ikinci maç fransa'daydı. otoriteler ilk maçın şans eseri kazanıldığını, ikinci maçın farklı yenilgiyle biteceğini iddia ediyorlardı. adnan süvari maçtan önce futbolcularını topladı ve şu konuşmayı yaptı: "arkadaşlar, fransızlar bizi kapitülasyonlardan beri hep küçük görmüş bir millettir. sahaya çıktığınızda gerekirse 10 gol yiyeceksiniz, ama ezilmeyecek 3 gol de atacaksınız" diyerek yumruğunu vurdu. göztepe'miz, iyi oynamasına rağmen ve bir çok gol kaçırmasına rağmen bu maçı 2-0 kaybetti. mehmet ve arkadaşları olağanüstü bir mücadele sergiledi. iş daha sonra kuraya kaldı. maçın hakemi italyan milletvekili roberio'ydu. tur atlayacak takımı para atışı belirleyecekti. hakem gürsel aksel'e sordu. gürsel arkadaşlarının da okeyini alarak "tura" deyince hakem parayı havaya attı. metal para havada süzülerek döndü. para yere düştüğünde kıyamet koptu. evet, paranın üst yüzü tura. yani göztepe'miz bir üst turda. sarı-kırmızılı ekibimiz, işte bu para atışının ardından marsilya'yı evinde şansıyla da olsa geçip tur atlamayı başarmıştı. o güne kadar ciddiliğiyle tanınan adnan süvari bile büyük bir mutlulukla haykırıyordu: "finale çıkacağız"
marseille: jean-paul escale, andre tassone, jean djorkaeff, jules zvunka, jacky novi, jean-pierre destrumelle (dk. 108 christian donnat), joseph bonnel, franck fiawoo, ange di caro, hubert gueniche, yegba maya joseph
teknik direktörü: robert domergue
göztepe: ali artuner, hüseyin yazıcı, mehmet ışıkal, çağlayan derebaşı, mehmet aydın, ali ihsan okçuoğlu, nihat yayöz, halil kiraz, ertan öznur, fevzi zemzem, gürsel aksel