çok çok uzatmaya gerek yok aslında. işin özeti şu; takım sahada iyi sonuçlar alamadıkça, geleceği pamuk ipliğine bağlı gençlerbirliği karışıyor.
erokspor, erzurum ve pendik galibiyetleri dışında bir türlü ritim tutmayan oyun takımın yönünü sürekli aşağıya döndürüyor. hele bir de bu kadar dengeli bir sezonda bu durum yaşanınca her an takım dibi boylayacak gibi duruyor. "kesin almalıyız" dediğimiz çorumspor maçından da eli boş dönünce anlaşılan kriz iyice büyüyecek.
çünkü istikrarı seven biri olsam da ülke futbolunda, kötü sonuçlar alan ya da bekleneni veremeyen takımların futbolcular direk koy verirler. öyle olunca da bir kan değişimi olmadıkça süreç uzar kötü sonuçlar da devam eder.
gençlerbirliği’nde biz bunu defalarca en son da geçen sezon yaşadık.
kısacası tez zamanda neşter vurulmazsa olacak belli; “demir attım yalnızlığa” şarkısı eşliğinde yeni bir seçim furyası başlar, ardından da “paralı” bir kişi dümenin başına geçip, en iyi ihtimalle, sürekli yerinde sayan ve tek amacı istanbul’dan bir ya da birkaç takımı besleyerek, kendi hesaplarına, para kazanmaya çalışan bir kulübe evrilecek.
zaten sahada iyi bir sonuç ya da futbol yokken bir de son günlerde önce alagöz holdingin alacakları için icra talep etmesi, ardından da arsa satışının sekteye uğratılmasıyla kulüp için tehlike çanları çalmaya başladı. sanki birileri düğmeye bastı.
umarım yanılırım ama gençlerbirliği ya yok olacak ya da 2 üst paragrafta bahsettiğim gibi bir “altyapı” takımına dönüşecek.