1 ay süren amerika seyahatimizi yarılamıştık. şimdiki durağımız disney world, universal studios ve sea world gibi yerleri gezmek için florida olmuştu. boston'da yaşayan eniştem ve teyzem florida'da disney temasıyla düzenlenmiş havuzlu bir ev tutmuşlardı. eve giriş yapalı üç gün geçmişti, kahvaltılarımızı yapmıştık. teyzemin iki çocuğu, ben ve kardeşim evin arka bahçesindeki havuza girmiş eğleniyorduk. kısa süre sonra babam evin içinden birazdan başlayacak olan avustralya - hollanda maçı için beni çağırıyordu. havlumu alıp kurulanmaya çalışırken babam bana avustralya'nın kardosunda eski futbolcumuz jedinak'ın da bulunduğunu söylüyordu. koltuğu ıslatmamak için oturacağım yere havlu serdikten sonra televizyonun karşısına geçiyordum. ilk defa yabancı bir kanalda yabancı bir spikerle maç izleyecektim. ilk düdüğün çalmasıyla birlikte maça konsantre olduk. ilk defa yabancı spikerin anlatımıyla maç izlememe rağmen spikerin sesinin bana inanılmaz derecede tanıdık gelmesi karşısında şaşırıyordum. gözlerimle maçı takip ediyordum ancak aklımda bu sesi daha önce nereden duyduğumu hatırlamaya çalışıyordum. uzun uğraşlar sonucu bu sesin sahibinin çocukluğumdan beri oynadığım futbol oyunu pro evolution soccer'ın spikeri jon champion olduğunu anladım. yüzümdeki ifade babamın dikkatini çekmiş olacak ki "hayırdır?" manasında yüzüme bakıyordu. maçtan aklımda kalanlar ise jedinak'ın takımını öne geçiren penaltıdan attığı gol ve tim cahill'in gelişine mükemmel şutunun direğe çarparak kaleye girmesiydi. maçtan hollanda 3-2 galip ayrıldı ancak benim için önemli olan arkadaşlarımla ne zaman bir araya gelsek küçük turnuvalar düzenlediğimiz oyunun emektar spikerinin canlı anlatımıyla maç izlemek olmuştu.