gençlerbirliği taraftarıyım, ankaralıyım ama 4 senedir üniversite sebebiyle eskişehir'de yaşıyorum. gençlerbirliği maçlarında deplasman tribünü dışında eskişehir atatürk stadyumunda doğru dürüst maç izlemişliğim yok. nedeni aslında biraz bilet fiyatları. zaten zar zor para bulup eskişehir'den ankara'ya gelip gençlerbirliği maçlarını izliyorum, eskişehirspor'un da malum bilet fiyatları beni aştığı için pek gidemiyorum.
evde otururken eskişehirspor maçının açık tribün bilet fiyatının 5 lira olduğunu öğrenince zıpladım hemen bu maça gidilir diye. trabzonspor şampiyonlar liginde kader maçına çıktığı için bizim maçta ertelenmiş zaten fırsat bu fırsat. evden çıktım stadyuma gelip biletimi aldım açık tribünden. hava yağmurlu ve soğuk. boynumda önceden aldığım bir es-es atkısı var ama nolur nolmaz diyerek gençlerbirliği beremi takmadım cebimde. stadyumun kapısında bulunan esstore mağazasından içeriye bakınca daha önce bizim kupa finalinde kalkıp bursa'ya gelmiş ve bizim deplasmanlarda taraftarımızı karşılamaya geldiğinde tanıştığımız eskişehirsporlu dostum emre angı'yı görüyorum. mağazada çalışıyor. içeri girdim, selamlaştık boş bir sandalye çekti. bu arada içeri tıklım tıklım herkes birşeyler alıyor tabi ki atkı çok gidiyor.öyle öyle yarım yamalak sohbetler içerisine dalıyoruz. sağolsun birde çayını içiyorum. maçın başlamasına 10 dk. kala içeriye giriyoruz beraber.
maç başlıyor, yağmur hızlanıyor haliyle kafam üşüyünce gençlerbirliği beremi taksam bir problem olup olmayacağını soruyorum emre'ye gayet hoşnut bir şekilde bir problem olmayacağını söylüyor. maç boyu omuz omuza tezahüratlar ediyoruz. gençlerbirliği'ni tutma sebebim ankara'lı olmam yaşadığım, büyüdüğüm şehir olması değil mi? aynı mantıkla 4 yıldır eskişehirdeyim, ekmeğini yedik suyunu içtik bir vefa borcum var onu ödüyorum kendi vicdanımca. her tezahürata eşlik etmeye çalışıyorum. bir gençlerli olarak şöyle bir güzellik var bide renkler kırmızı-siyah aynı, kırmızı şimşekler diye bağırıyorsun aynı yani yabancılık çekmiyorsun.
maça gelirsek seyir zevki yok, maç ortada geçiyor bir şut görsek heyecanlanacağız ama oda yok. antalyaspor'da bir hayli agresif oynuyor ilk yarının ortalarında sarı kartlar ardı ardına gelirken eski eskişehirsporlu hatta gençlerbirliği altyapısından çıkma antalyaspor oyuncusu doğa kaya ikinci sarıdan kırmızıyı görüyor. biz eskişehir rahatlar derken oyuncular bizi haksız çıkarmanın derdinde. ikinci yarıda aynı şekilde devam ediyor. son dakikalar 10 kişi kalmış analyaspor oyuncuları vakit geçirme çabasında maçın sonuna 5 dakika eklenmiş. maç 0-0, bu da benim kaderim heralde diyorum. çünkü eskişehir atatürk stadında izlediğim bütün lig maçları buna 3 gençlerbirliği maçı dahil 0-0 bitti. bu anda beni oyuna sonradan giren eskişehir'in asi ismi batuhan karadeniz kurtarıyor ve açılan ortaya antalya kalecisi ömer çatkıç hatalı çıkınca topu önünde bulan batuhan boş ağlara yollayıveriyor. eskişehirlilerde ve bende bir coşku, maç boyunca 8 saatlik yol tepip takımını desteklemek yerine eskişehirspor'a küfür eden antalyalı taraftarlara gösteriş yapıyoruz.
maçı son iki maçında olduğu gibi yine son dakikada kazanan eskişehirspor ve taraftarında sevinç var. batuhan orta yuvarlağa gelip 3lü çektiriyor, sonra tekrar geliyor bir baba hindi çektiriyor. bu arada maç öncesi ve sonrası dortmund'dan gelen tecrübeli brezilyalı dede'ye inanılmaz sevgi gösterileri var. maçtan çıkıyoruz, emre ile stad girişindeki esstore'a tekrar gidiyoruz, çiftetelli açılmış taraftarlar coşturuluyor. bana bir çay daha ikram ediyor, o buz gibi havada birde bu galibiyetin üstüne çok güzel gidiyor gerçekten. teşekkür edip ayrılıyorum yanından.
aynı saatlerde galatasaray-fenerbahçe derbisini izleyen taraftarlara kötü süpriz var maçtan çıkan eskişehirliler çarşı'ya doğru akın ediyorlar. kızılcıklı caddesinin girişini tutan es-es'lileri polis dağıtsa da barlar sokağında tekrar birleşiyorlar. olaylar ortasında kalmayayım diye yemek yemek üzere bir yere giriyorum kafamda gençler, boynumda es-es atkısını görenler şaşkınca bakıyor. seslerini duyuyorum "gençlerli lan şapkasına bak" diyenlere "olum boynunda es-es atkısı var" diye cevap verenler oluyor. bir kaç kişi yanıma gelip "gençlerli misim?" diye soruyor, evet cevabını alan renklerimiz bir kardeşiz deyip ardından kavgalı oldukları ankaragücü'ne okkalı bir küfür sallıyor.
eve geldiğimde galatasaraylı ve fenerlilerin halini merak etmeden duramadım açıkçası. twitter üzerinden bir çok eskişehirli'den tebrikler alıyorum. bir gün benim yüzümden gençler-eses kardeşliği doğarsa ne güzel olur diye düşündüm. sonuçta sloganlarımız, renklerimiz aynı tarihte bu renklerin konulma sürecinde eskişehirspor'a ilham olmuşluğumuzda varken neden olmasın aslında. her neyse yaşadığım şehre vefa borcumu ödedim bir nebze, okul bitince pişmanlığım olmayacak artık.