iki takımın da taraftarı için selçuk dereli ismi özel bir anlam taşıyor. galatasaray'ın son iç saha maçını yöneten ve iyi hatırlarla ayrılmayan dereli, geçen sezon bordeaux'nun uefa kupası'nda evinde oynadığı son maçın hakemiydi ve fransızları çıldırtmıştı. iki kırmızı kart çıkardığı maçta anderlecht turu haketmişti ama tribünlerin baskısından sahada ezilen büzülen selçuk dereli'nin o maçtaki görüntüsü, kayserispor maçında verdiği görüntüden farklı değildi. dağılmış hakem vesikalığı..
bordeaux
bordeaux'nun stadı chaban delmas yarın büyük ihtimalle dolmayacak. ne teknik direktör; ne takım; ne de taraftar uefa kupası'na, ligden daha fazla önem veriyor. hafta sonunda deplasmanda oynayacakları saint etienne maçı onlar için daha önemli. ocak ayında kupa maçıyla fırtına gibi girmişlerdi. ocak ayındaki form grafiğiyle galatasaray için kabus gibi bir takımdılar. 40 günlük vadede form grafiğini tepede tutabilmek kolay değil. lig, 2 kupa, milli takım trafiğinde fizik olarak düştüler. bu benim değil laurent blanc ve futbolcu plasil'in yorumu. yorgunuz diyorlar. marsilya deplasmanında büyük efor sarfettiler, çok pozisyon verdiler, 1-0 kaybettiler. araya fransa-arjantin maçı girdi. 45 dakika oynaması beklenen gourcuff 90 dakika sahada kaldı. blanc çıldırdı. oyun kurucusunu grenoble maçında yedek bıraktı. hedeflerinin o.lyon hükümdarlığına son vermek olduğu açık, yarın kalede rame'yi kullanmayabilirler. galatasaray'a sorun çıkartacak iki adam öncelikle elbette ki gourcuff ve chamakh. mehmet topal ve servet'in performansı burada önemli. tremoulinas, o ligin en fazla bindiren beklerinden. cavenaghi de kötü gününde olduğunda dağlara taşlara vuran bir adamdır ama kalitesi malum. geçen sezon da golünü atmıştı. orta sahaları rakibe top yapmaya izin veriyor. pire gibi yapışan, alan bırakmayan bir takım değil. serbest vuruşlarda gourcuff altıpas içine el bombası atıyor. bu pozisyonlarda chamakh hep arka direğe kaçıyor. burada galatasaray'a pası atayım...
galatasaray
hakan balta'sız boyu kısalan defans en büyük handikap. sabri ve bu takımda oynamayı haketmeyen volkan yaman, stoper kademesine özellikle yüksek toplarda giremeyen bekler. yerden toplarda da ikisi de pozisyon almayı bilmiyor. volkan yaman'ın zaten bu takıma geldiğinden beri beli dönmüyor. orta alanda lincoln ve diarra sık sık karşı karşıya gelecek. diarra çok kolay sinirlenen bir adam. defansta geçen sezon galatasaray'ın golünde büyük hatası olan diawara maden. baros bu adamı deli edebilir. kewell'in kondisyonu ancak 45 dakikayı çıkartır. benim tahminim, yorgun bordeaux'nun işi ilk 45'te bitirmek için maça hızlı başlayacağı ve ilk yarının kıran kırana geçeceği. klişe ama ilk 20 dakika çok önemli. galatasaray da rakibi gibi ligde kötü gidiyor ama fransızlar gibi form grafiği düşen bir takım değil. 2009 yılına zaten dipte başladılar, bu maçı çıkış olarak kabul edebilirler. skibbe ise benfica maçında sezonun en iyi futbolunu oynattı, koltuğunda da bu yüzden oturuyor. alman teknik adamı her seferinde geçen sezon galatasaray'a 5 gol atan hoca olarak takdim edenlere, o maçın buzlu konya maçından sonra 6 saat otobüs yolculuğu yapan, 72 saat sonra sahaya çıkan, sağ beki barış olan galatasaray'ın 10 dakikada 3 gol yediği maç olduğunu hatırlatır, bayer leverkusen-zenit maçının skorunu da anımsamalarını dilerim. takılmış plak gibiler, maşallah. maç ne olur? galatasaray bu sezon; ligde her deplasmanında kaybedebilir ve avrupa'da her deplasmanını kazanabilir gibi şizofren bir yapıya sahip. 3 yılda, 3. kez aynı stada çıkacaklar ve en büyük kozları "bu sezon avrupa'da farklıyız" söyleminden başka bir şey değil... bordeaux ise rövanşta ilk kez ali sami yen'e gelecek...