özhan canaydın beyefendinin 3 maç 200.000 seyirci vaatinin gazına gelen bir taraftar olarak o lanet olimpiyat stadı'nın yolunu tuttuğumda tabi ki çok heyecanlıydım. ilk şampiyonlar ligi maçımdı. 21.45'teki maça tedbir olarak 17.30'da stada giden otobüse atladım. evet evet 6 saat önce tam olarak. stadı uzaktan gördüğümde ise saat tam olarak 21.40'tı. ama yanlış anlaşılmasın stadı görmem ona dokunabilecek kadar yakın olmam anlamına gelmesin. trafik çok sıkışık olduğu için stadın yakınlarında biryerde indim. indiğim yer bir köydü. oradaki ufak veletlere "stad nerde kardaş" dediğimde "bu taraftan bu taraftan" dediler. gittğim yolun sonu büyük kanyona benziyordu. tamam dedik aşarız bunu da dedik.yolda dağları aşmaya çalışan yaşlı insanlar, oturakalmış kadınlar. adeta savaştan kaçan insanlar gibiydi. neyse o tepeyi aşınca karşıma bir tepe daha çıktı.yalnız var ya o yol gösteren veletlere öyle bir sövdüm ki sesli şekilde yanımdaki adam " stadda özhan'a söversin bi sakin ol" demekten kendini alıkoymadı.
stada dokunabilecek mesafeye geldiğimde saat tam 22.35'ti. ikinci yarısına ancak girebilmiştim stadın.bir galibiyet hediyesi bekler di mi normal bir insan. en azından bir heyecan. yok oğlu yok.
hayatım boyunca bu kadar küfür sıralayabileceğim bir maç daha yoktur herhalde.
galatasaray için değer mi? hayır. bu işkenceyi bir tek aileni italyan mafyası kaçırırsa çekersin. ona da gerek yolda otobüsten atla di mi zaten öleceksin.