1993/94, sezonun ilk haftaları, pırıl pırıl ama serince bir hava (ikindi maçı).
daha birinci dakikada, şaibeli (uydurulmuş) bir kornerden gelen topa vuran bülent uygun golü atıyor, o sinir illeti selamını veriyor, fener tribünleri coşuyor. asap bozukluğu.
ama sonra bizimkiler yavaş yavaş toparlanıyor, zorlamaya başlıyorlar. hele bir ikinci yarı var ki, hücum sağanağı. özellikle sol kanattan müthiş geliyoruz. ergün penbe-osman işbirliği, mükemmel! fener'in yarma stoperi wagenhaus da o kanattan gelişen ataklardan birinde kırmızı kart görüyor zaten sonlara doğru. tribünde öyle coştuğumuzu, öyle hırslandığımızı az hatırlıyorum. zira yarım düzine gol kaçıyor. fener yarı sahasında hapis. kale arkasındayız, bütün bunlar önümüzdeki kalede olup bitiyor. anca kona'nın attığı bir golle beraberliği kurtarıyoruz ama jüri sistemi olsa kesin maçı 5-0 bize verir. gençlerbirlikli olma hissimin yeni olduğu dönemler. o maç beni gençler'e bağlayan kilit maçlardan biri.