bu yazı galatasaray dergisinin 52. sayısından alıntıdır.
önümüzde bilmem kaç zaman öncesinden denkleştire denkleştire tam tamına 250. 000 lira verilen bir micheal jackson konseri bileti ile biletiniz bile olmadığı için sabah poğaçacılar dahi kepenklerini açmadan ali sami yen stadyumu kapalı tribün önünde bekleme seçeneğiniz var ise hangisini seçerdiniz? evet, biz o ikilim arasında maçı seçen şanslı insanlar içerisindeydik. hem de bir bileti inönü stadyumu’nun önünde bir gece öncesinde, aldığımız fiyata, fötr şapkalı, eminönü işi bir micheal jackson benzeri arkadaşa sattıktan sonra, ertesi gün sabahtan tanesi 70. 000 liradan 2 adet kapalı tribün bileti alıp oldukça kâra geçtikten sonra. . . .
3 ekim 1992 günü o zamanki adıyla yeşilköy havalimanı’na iki uçak inmişti. birisinden inen fötr şapkalı, siyah siyah giyinmiş, o zamanki türk gençliğinin söylemi ile"aleciki bokkey" derken;diğer tarifeli uçaktan inen ünal karaman "liderliği korumaya geldik, 3 puan bizim olacak" diyordu.
galatasaray’ın bir önceki sezon yaşadığı başarısızlığın üzerine karl heinz feldkamp’ı takımın başına getirmiş, kalesinde basiretsiz ama iyi yürekli hayrettin demirbaş ile yola çıkmıştır kalli. . . feldkamp, futbol taktiğinde önemli bir yer tutan defans hattı için doğu almanya’dan batı’ya iltica edip, futbola da forvet olarak başlayıp defans olarak devam eden falco götz’ün yanı sıra;uzun boylu, gazetelerin ilk geldiği haftalar içerisinde “ayıboğan” diyerek dalga geçmeye çalıştıkları, mamafih daha sonra gerek efendiliği, gerekse inanılmaz disiplinli güzel futboluyla gönül yıldızı olan reinhard stumph, büyük kaptan cesur bülent korkmaz, gurbetçi futbolcu temsilcilerinin ilk bayraklarından uğur tütüneker, erdal keser, dinamo muhammet altıntaş gibi isimlerin yanı sıra zeytinburnuspor’dan galatasaray’a getirilmiş mahcup arif erdem ile izmirspor’dan takımımıza katılan, sağ ayağını yürümek için kullanan, sol ayağı bayıltan hazma hamzaoğlu ile altyapıdan çıkmış pırıl pırıl okan buruk ve bursaspor’dan yeni transferimiz hakan şükür’le genç ve istekli bir takım oluşturmuştu.
trabzonspor ise artık 19 senedir özlenen şampiyonluğa ulaşmak için belçikalı gheorghe leekens önderliğinde yabancı oyuncu olarak ukraynalı devasa kaleci victor griskov, ssk kuyruğunda beklemekten helak olmuş görünümlü, futbolcudan çok takım oyuncularına sarılmak için sahaya dalan fanatik futbol taraftarlarına benzeyen, amma velakin gerçekten iyi bir oyuncu olan jack cyzio, her futbolcunun isim soyadını beraber söyleme meraklısı olan kazım kanat’ın bugün hala trabzonspor’da oynamadığına dua ettiği yuri shelepnitsky ile beraber başta hami mandıralı, orhan çırıkçı, ünal karaman, ogün temzikanoğlu, abdullah ercan, soner boz gibi gerçekten çok iyi oyuncuların yanında tecrübeli kaptan kemal serdar, hamdi arslan gibi isimlerle taş gibi birtakım olmuştur. trabzonspor bu deplasmana lider olarak gelmiş, galatasaray ise feldkamp’ın belalısı olan altay dışında maç kaybetmeden bu maça çıkmıştır.
o zamanlar ali sami yen stadyumu’nda gece maçları yapılmadığı için maç öğleyin saat 14:00’te başlamıştır. hani spor spikerlerinin her zaman söylediği pırıl pırıl bir hava, futbol oynamaya müsait cümlesi vardır ya, , , , bu maç için o cümleler adeta biçilmiş bir kaftandır. akıllarda gençlik heyecanı ile micheal jackson konseri de olmasına rağmen oğuz sarvan’ın başlama düdüğü ile bu türkiye birinci futbol ligi 6. hafta müsabakası da başlamış oldu.
galatasaray maça gayet hızlı başladı, maçın daha başlarında muhammet’in ortasına hakan şükür’ün vuruşunda top, kaptan kemal’in göğsüne çarpıp son anda kale yerine kornere çıkmıştı…tribünlerin yarısına sahip olan trabzonsporlu taraftarların yürekleri bu pozisyon sonrası ağızlarına gelmişti. karşılıklı ataklardan sonra dakikalar 23’ü gösterirken uğur tütüneker “kel hamdi” ile bir faul pozisyonu sonrası tartışmaya başladı. hakem oğuz sarvan’ın faulü trabzonspor’a verip uğur’a sarı kart çıkarmak için hareketlenmesi üzerine uğur bir an gayrete gelip oğuz sarvan’ın elindeki kartları alttan vurup yere düşürdü. yere düşen kartlardan eline gelen ilk kırmızıyı alıp uğur’a gösteren oğuz sarman galatasaray’ı 10 kişi bırakıp başa baş giden maçta ibreyi trabzonspor’a çevirmiş oldu. hemen iki dakika sonra ise eski açık tarafına atak yapan galatasaray’da tugay, topu sürerken arkasından formasını çekiştiren abdullah ercan’ın suratına dirseği patlattı, daha kimse ne olduğunu anlamamışken oğuz sarman 25. dakika içerisinde galatasaray’ı 9 kişi bırakan kırmızı kartını tugay’a çıkardı.
bu dakikadan sonra galatasaray’ın defansif bir oyun anlayışına döneceğini zanneden galatasaraylı taraftarları bile yanıltan kalli, takımın tertibinde hiçbir değişiklik yapmamış, sanki 11’e karşı 11 gibi başa baş oynamaya devam etmiştir galatasaray. hatta 32. dakika içerisinde hakan’ın kafa vuruşu 40. dakika içerisinde de duran topların usta ayaklarından falko2nun serbest vuruşu, galatasaray’ı gole yaklaştırmış ancak muvaffak olamamıştır galatasaray. bu yarıda galatasaray yaptığı presle trabzonspor’a 3 pas imkanı bile vermemiş, kırmızı kartla atılan 2 oyuncunun eksikliğini hissettirmemiştir dahi. ancak 2. yarıya çıkarken galatasaray’daki aksiliklere, başına bir tekme yiyen erdal keser’in hastaneye kaldırılması da eklenmişti…feldkamp, erdal’ın yerine de defans oyuncusu almak ve skoru korumak yerine kızılyıldız’dan transfer edilen, o dönem orta sahada forvet arkası ve sol açık oynayabilen elvir boliç’i aldı. bu kadar aksilik ve terslik ile galatasaray’ın lig lideri karşısında çözüleceğini zannedenler yanılmış, galatasaray ikinci yarıda da başta hakan şükür olmak üzere takım halinde trabzonspor’a pres uygulamış ve rahat top oynama imkanı vermemiştir. bu yarıda ataklar gene galatasaray’dan gelmiş, okan sağdan, boliç soldan ve ortadan, trabzonspor defansını zorlarken hakan şükür 11 trabzonspor oyuncusuna da pres yapmış ve gol aramıştır.
71. dakika içerisinde kapalı tribünler önünde okan buruk, trabzonspor atak için hazırlanırken topu şeyhmus’dan çalmış, o ana kadar erdal keser’in sakatlandığı faulü olmak üzere 5 ayrı sakatlıkla neticelenen olaya karışan, interpol tarafından kırmızı bültenle aranan fakat neden bilinmez oğuz sarvan tarafından kırmızı kart gösterilmemiş hamdi arslan’ın sağından atıp solundan geçmiştir. yaptığı ortaya hakan şükür altı pasta vuruşunu yapmış ve galatasaray’ı mucizevi bir biçimde 1-0 öne geçirmiştir. bu golle beraber takımlarından 9 kişilik galatasaray karşısında gol beklerken kendi kalesinde gol gören trabzonsporlu taraftarlar huysuzlanmaya başlamış, bir kısım horon teperek çaktırmadan ali sami yen’i terk ederken bir kısım da kamil sönmez’den türküler söyleyip maçı unutmaya çalışmıştır. bu golle beraber galatasaray kendi yarı sahasına çekilip skoru koruyacağını zannedenler galatasaray’ı bırakın kendi sahasına çekilmesini, üst üste gollük atakları ile bir kez daha şoke olmuş, hatta hazma hamzaoğlu’nun ortasında hakan şükür’ün 50 metrelik deparını sonlandıran kafa vuruşunun direkten dönmesiyle kahrolmuşlardır. akabinde elvir boliç’in şutu, kaleci dahil herkesi geçmesine rağmen çizgi üzerinden çevrilmiştir. forvet hami mandıralı’dan kaleci victor griskov’a 80 dakika durmaksızın pres yapan hakan’ın kasları artık daha fazla dayanamamış, oyundan çıkmak istememesine rağmen lifi attığı için avuçlar patlayıncaya kadar alkışlanarak oyundan çıkmıştır hakan…o zamanlar için daha dördüncü hakemlerin tabelayı kaldırıp kaç dakika eklendiğini gösterme kuralı olmadığından oğuz sarvan’ın maça kaç dakika eklediği bilinmemiş, polislerin maçın bitmesine beş dakika kala çıkış tüneline yönlenmesinden maçın bitiş zamanını kestirebilen taraftarların yoğun ıslıkları ve tezahüratları kulakları sağır etmiştir. artık uzatmalar içerisinde bir zaman içinde elvir boliç, güzel bilek hareketleri ile topu saklamış, arkasından gelen siyah kuşak hamdi’nin uçan tekmesi ile saha dışına çıkmıştır. trabzonspor oyuncuları faul beklerken oğuz sarvan çok enteresan bir biçimde oyunun oynatmış, açılan top uzatma dakikalarında dahi 9 kişi ile atak oynayan galatasaray’ı defansında boş yakalamıştır. numaralı tribünler önünden hami’nin sert ortasına jacek cyzio ayak koymuş ve tribünlerdeki taraftarların gözlerine bir damla yaş bırakmıştır. oğuz sarvan atılan trabzonspor golünden sonra maçı hiç uzatmadan bitirmiş ve stadyumdan yıldırım ekipler amiri komiser cemil korumasında çıkabilmiştir. okan buruk hüngür hüngür ağlamış. hakan şükür lifi atmasına rağmen tedavi yerine saha kenarında arkadaşlarına destek vermekten bitep düşmüştür. galatasaray taraftarları stadyumdan çıkış önceliği kendilerinin olmasına rağmen stadı terk etmemiş o mücadeleyi gösteren galatasaraylılık ruhunu sahaya yansıtan, oyuncularını dakikalarca ayakta alkışlamışlardır. karl heinz feldkamp hakemden hiç bahsetmeyerek takım ileride daha iyi olacağını söylerken leekens, hakemi pek beğenmediğinden dem vurmuştur . bu maç, doksanlara damgasını vuracak galatasaray’ın kendisni rakiplerine ilk defa hissettirmesi açısında önemli bir yere sahiptir…azalırken çoğalmanın ne demek olduğunu 11 nisan 1993’te kadıköyde fenerbahçe’ye, 17 mayıs 2000’de parken’de arsenal’e tekrar tekrar öğretecek olan galatasaray’ın, galatasaraylılık ruhunun ne demek olduğunu ali sami yen çimlerinde ispatladığı bir maçtır. micheal jackson mı dediniz? konser iptal odlu. 15 senedir bileti sattığım adamı arıyorum, 250. 000 lirasını vermek için...