kocaeli maçımız var. ben istanbula gideceğim. yiğenimin düğünü var. uçak bileti aldık. biz abimle maçtan sonra gideceğiz. cumartesi günü bir kalktık kar yağmış. yahu dedim ya yarın uçak kalkmazsa, hava kötü dedim. saat 3 gibi telefon çaldı. bir baktım hüseyin abi. tavukçu hüseyin abi. "ya rıfat işin var mı?" diye sordu. "yok hüseyin abi" dedim. "bir gel" o zaman dedi. "geleyim" dedim. gittim, kulübün altında kramponları söküyor. o zamanlar her hafta krampon yapardı. "aman" dedi hacıdoğan'da kaya abi vardı. ayakkabı eskicisi idi. spor malzemesi falan tamir ederdi. "ona git sna kösele ve çivi verecek" dedi. "napacaksın hüseyin abi" dedim. "akşam hava dona çekecek, kramponları değiştirmem lazım" dedi. atladım taksiye gittim kösele ve çivileri aldım geldim. hüseyin abi sabaha kadar bütün kramponları değiştirmiş. saat 10'da kulübe gittim iki çift kalmıştı. onları da yaptı. hakkatten saha buz. bizim takım sahaya bir çıktı, kayan düşen yok. kocaeli bir çıktı buz pateni yapıyor. kenara gelip ayakkabı değiştiriyorlar, tekrar gidiyorlar, bir daha geliyorlar. bu arada hakem bizim futbolculara bakarak maçın oynanmasına karar verdi. ilk yarı 4-0 önde bitirdik. ikinci yarı 3 tane daha attık ve kocaelispor'u hayatımızda ilk kez 7-0 yendik. saha buz. işte bir malzemecinin, hüseyin abinin yaptığı. ufak bir şey. bir gecede yaptığıyla gençlerbirliği 7-0 maçı kazandırdı. bir antrenörün taktik değişkliği gibi. zaten maçtan sonra tavukçu hüseyin 7, kocaelispor dendi. allah rahmet eğlesin...