1-0 fenerbahçe galibiyeti ile biten ve aklımda kalmış ilk maç, ve futbol adına ilk hayal kırıklığı. insan yaş aldıkça sabah yediğini unutuyor, ama hafıza çok gerilere dair sarmalarda nedense pek mahir
çocukluk dönemi insanın, özellikle de türk insanının bir takıma aidiyet duymasının başlangıç evresi gibi. biz de hayli çeşitlilik gösteren yoldan baba yönlendirmesi ile geçtik.
babamıza sorduğumuz soru/cevap 'lı kısa bölüm şöyle idi. - baba biz hangi takımı tutuyoruz? - galatasaray evladım. - niye ki? - galatasaray ilim irfan yuvasıdir. ordan ülkenin en değerli... - ?? (iç ses) ben de galatasaraylıyım o zaman.
iki dünya, bir istiklal savaşı görmüş, varlığı, yoksulluğu yaşamış, ülke kalkınmasının bilim yolundan geçtiğini kavramış insanın, üstelik o günler için daha çokları ve kolayları varken, farklı tercihi.
sonrasında, artık nerden duyuldu ise, ama bizde metin var, en yakışıklı kaleci turgay var, üstelik metin bir vurdu ağları yırttı, şişinme teraneleri ile, al sana bir futbol fanatiği.
soğuk bir ocak ayı, yüzde doksan muhtemel bir şeker bayramı günü. bayramlıklar, gezmeler, ilkokul bir ya da ikinci sınıf öğrencisi için zamanın güzellikleri. dikkati çeken bir şey var, eve sıklıkla giren gazetede o gün fenerbahçe- galatasaray maçı ilanı. nerden çıktı bu diyerek, merakla maç sonucunu bekleme. maç sonucu nerde? elbette radyoda. ama radyoda ne zaman, akşam yedi haberlerinin en arkasında, spor haberlerinde. muhtemel asgari kırk beş dakika bekleme süresi, her türlü bayram haberi, hava ve yol durumu, oşinografi idaresi haberleri bitimine kadar takip. beklenen an. kısa ve öz. bugün yapılan maçta fenerbahçe: 1 galatasaray : 0
tepkimi bugün kadar net hatırlıyorum, hayır! yanlış söyledi. yarın gazeteye bakıp doğrusunu öğrenmem lazım. galatasaray yenilir mi ya! üstelik fenerbahçe'ye!
sonradan edit: galatasaray bir buçuk ay kadar önce ligde fenerbahçe'yi yavru ayhan (ayhan elmastaşoğlu) golleri ile 2-0 yenmiş, belki de ilk hafıza ordan kaldı. https://macanilari.com/05...bahce-196519661305--.html
sabaha kadar uyku yok, sabah erkenden kalkış, ama bilinen gazeteler yok, sadece bayram gazetesi, o da öğlene doğru falan. yine de sabırlı bekleyiş, muhtemeldir, o gün için gazete getiren bakkalın önünde bayağı bir turlama. nihayetinde gelen gazeteler, ve arka sayfada inatla belgelenmiş hüzün ve hayal kırıklığı tekrarı.
böyle başladık, futbol sevgisi ile iyisi kötüsü çok dönemler geçti. o gün için en azından aidiyet ardından rekabeti öğrendik. sonrasında rakibe saygıyı. bugünlere bakınca, artık taraftarlık da zor be!
adı geçen maçla ve diğerleri ile de ilgili yayınlara, milliyet gazete arşivi'nde uzun süre rahatça erişiliyordu spor sayfalarına. ama artık o da engeller koymuş. istismar edildi muhtemelen.