bakü’de gol olup yağan ve azerbaycan’ı 6-0’la geçen avrupa şampiyonu apoletli ispanya, yenilmezlik serisini 32’ye çıkardı.
2006’nın sonunda cadiz’de romanya karşısında alınan mağlubiyetle sıkılan ‘boğalar’, 7 şubat 2007’de old trafford’a ayak bastıklarında, bir destanı başlattıklarından habersizdiler. daha o tarihte markalaşmamış barcelona altyapısının şahikalarından iniesta, attığı golle galibiyeti getiriyordu. isviçre ve avusturya’nın ortaklaşa düzenlediği euro 2008’de taçlanan ispanyollar, 44 yıl sonra büyük bir turnuvayı kazanmıştı. pazar günü başlayacak konfederasyon kupası’nda evsahibi güney afrika, ırak ve yeni zelanda ile aynı grupta yer alacak del bosque’nin öğrencileri, eğer bu maçlardan da namağlup ayrılırsa, brezilya tarafından kırılan rekoru egale edilecekler.
brezilya'nın 35 maçlık rekoru
beş defa ‘alemin kralı’ olan brezilya, 1993-1996 arasında tam 35 maç yenilmemiş, arada en iyi yaptığı şeyi ‘yeni dünya’da da gerçekleştirerek abd’deki dünya kupası’nı zaferle kapatmışlardı. 1995 copa america finalini penaltılarla uruguay’a kaybeden sambacılar, maçın normal süresi ve uzatmalarında yenik duruma düşmeyerek seriyi sürmüşlerdi. rekortmenin brezilya’nın yıldızı, 1996’da abd’de düzenlenen gold cup’ın los angeles’ta oynanan finalinde meksika’ya karşı alınan 2-0’lık sonuçla sönmüştü.
ispanya son 12 maçtır sürekli kazanıyor ve 9 haziranda da azerbaycanı deplasmanda 6-0 yenerek macaristana ait olan avrupa ülkeleri arasında en uzun süre yenilmeme rekorunu 32 maç ile kırdılar.
ispanya en son euro 2008 finallerinde italya ile 0-0 berabere kalarak galip gelememiş ,o maçtada rakibini seri penaltı atışları sonucunda elemişti.
o tarihten beri yaptığı 12 maçı da ispanya üstsüte kazandı.
ispanya teknik direktörü vicente del bosque ise euro 2008 sonrası görevi luis aragonesten devraldıktan sonra üstüste 10 maçı kazanarak bu alanda dünya rekorunu kırdı.eski rekor 1969 yılında brezilya ile üstüste 9 maç kazanma başarısını gösteren joao saldanha ya aitti.
ispanya ayrıca 32 maçlık yenilmemezlik rekorunu kırarken 29 galibiyet ve 3 beraberlik ile müthiş bir performans çizdi.dünya rekoru ise halen brezilyada olup 35 maçta 29 galibiyet ve 6 beraberliktir.
yeni zelanda tarihinde 4.kez 5-0 lık yenilgi almış oldu.öncekiler: 1.endonezya 5-0 yeni zelanda / 21.09.1997 / özel 2.fransa 5-0 yeni zelanda / 22.06.2003 / konfederasyon kupası 3.venezuela 5-0 yeni zelanda / 28.03.2007 / özel
ispanya ise 11.kez 5-0 lık galibiyet almış oldu.öncekiler: 1.ispanya 5-0 portekizl / 17.03.1929 / özel 2.irlanda 0-5 ispanya / 13.12.1931 / özel 3.belçika 0-5 ispanya / 31.03.1957 / özel 4.ispanya 5-0 kıbrıs rum / 13.12.1978 / avrupa şampiyonası elemesi 5.ispanya 5-0 arnavutluk / 18.11.1987 / avrupa şampiyonası elemesi 6.ispanya 5-0 letonya / 16.12.1992 / dünya kupası elemesi 7.ispanya 5-0 litvanya / 24.02.1993 / dünya kupası elemesi 8.ispanya 5-0 liechtenstein / 24.03.2001 / dünya kupası elemesi 9.kuzey irlanda 0-5 ispanya / 17.04.2002 / özel 10.ispanya 5-0 san marino / 09.02.2005 / dünya kupası elemesi
şener yelkenci'nin tf mail gurubunda maçla ilgili yorumu;
g. afrika 0-0 ırak ispanya 5-0 y. zelanda
ulusal takimlar arasindaki fark yalnizca iki konfederasyonda makul bir araliga sahip. geri kalan dort konfederasyonun ise epey bir firin ekmek yemesi gerekiyor galiba.
guney afrika - ırak karsilasmasi bundan cok yillar once kendi sahamizda oynadigimiz gruptaki iki iddiasiz takimin karsilasmalari gibi geldi bana. ust duzey karsilasmalara aliskin gozlerimiz sergilenen oyunun niteligini yadirgasa da mucadele olarak idare ettigni soyleyebilirim kendi adima. en azindan gol olmakta olan bir vurusun hucum edenlerce engellenmesi, durduk yere tokezleyen oyuncular, ilk defa futbol oynuyormuscasina dengesiz bir sekilde mucadeleye girenler...
yillardir zayif bir konfederasyonda mucadele etmenin sonuclariydi belki bunlar.
ispanya karsisindaki yeni zelanda'da bunu daha acik bcimde gorduk. kendi konfederayonunda savunma derdi olmayan, kucuk takimlari acmak icin calismaya alisik bir takimin topu ayaginda gormedigi bir ıspanya karsisinda hic sansi da olmuyordu. elbette ilerleyen karsilasmalarda bu duruma alisacak okyanusya ekibi ama bu yine de boylesi takimlarin uzun vaadede baskin futbol ulkeleri ile aralarinin kapatilacagi anlamina gelmiyor bence. yeni zelanda bu turnuvadan sonra evine donup yine solomon adalari, kiribati ya da tonga derdine dusecektir. nitekim bizim katildigimiz sene de yeni zelandalilar grup macinda fransizlardan 5 gol yemislerdi. oysa bugun avrupa'nin zayif takimlari boylesi super gucler karsisinda bile yeni zelanda'dan daha direncli cikmaktadirlar.
bu karsilasmalrdan sonra yarin icin amerika adina bir cikarim yapmak da zor degil. uzun donemde gelecegin futbol ulkesi olabilir mi ya da dunya kupasi'ni bugune kadar kazanmis ulkeler disinda kim kazanabilir diye soruldugunda ıspanya ve hollanda gibi avrupa devletlerinin disinda sadece potansiyeli gozetilerek abd diyenler cikablecektir ama bu bana yeni dunyanin yildizlarinin concacaf icinde kaldiklari surecek cok zormus gibi geliyor.
boylesi zamanlarda -hani cografi farkliliklarin neden olacagi ekonomik zararin onune gecilebilse- bir yanda concacaf ve conmebol'un ote yanda ofc ve afc'nin en azindan dunya kupasi organizasyonlarina tek havuzda girmelerinin bugun dunyada gecerli olan futbola daha yakin futbolu oynamalarini saglayacklarini dusunduruyor. ılk asamada asya ulkeleri arasindan siyrilip dunya kupasi'na gidememenin yeni zelanda'ya ve guney amerikalilari asmakta zorlanacak abd'ye -ya da meksika'ya- zarar verecegi dusunulse de bence oynadiklari futbolun seviyesini yukseltecegi icin daha olumlu sonuclar doguracaktir.
new zealand: glenn moss, david mulligan, tony lochhead, jeremy brockie (dk. 27 jeremy christie), simon elliott, ivan vicelich, tim brown, leo bertos, shane smeltz (dk. 76 chris james), chris killen (dk. 85 kris bright), andrew boyens
yedekler: james bannatyne, mark paston, ben sigmund, steven old, aaron scott, jeremy christie, andy barron, chris james, duncan oughton, chris wood, kris bright, jarrod smith
teknik direktör: ricki herbert
spain: iker casillas, sergio ramos (dk. 54 santi cazorla), joan capdevila, carlos puyol, raul albiol, cesc fabregas, albert riera, xabi alonso, xavi (dk. 54 alvaro arbeloa), david villa, fernando torres (dk. 70 david silva)
yedekler: diego lopez, pepe reina, alvaro arbeloa, carlos marchena, gerard pique, santi cazorla, juan mata, sergio busquets, david silva, pablo hernandez, fernando llorente, daniel guiza
teknik direktör: vicente del bosque
goller: (0-1) dk. 6 fernando torres (0-2) dk. 14 fernando torres (0-3) dk. 17 fernando torres (0-4) dk. 24 cesc fabregas (0-5) dk. 48 david villa
torres stars in spanish stroll (fifa.com) 14 jun 2009
fernando torres scored the fastest hat-trick in fifa confederations cup history as spain stated their intentions with an emphatic 5-0 win over new zealand in rustenburg.
the all whites' gameplan would doubtless have been to make the opening stages as awkward as possible for their illustrious rivals, but it took just six minutes for the ofc champions to begin searching for plan b. some superb midfield interplay teased an opportunity for torres, who opened his body and curled a superb right-foot shot into the top corner from 20 yards.
it was a reminder, were any needed, of the liverpool striker's awesome ability, and it took just eight minutes for him add an opportunistic second, slotting home a david villa cutback from close range. a hat-trick seemed inevitable and, sure enough, torres soon completed a record-breaking 11-minute treble with his head, bulleting home a drilled left-foot cross from joan capdevila.
spain were toying with the kiwis by this stage and, after albert riera had seen a fizzing low shot brilliantly tipped behind, their lead was duly increased to four with 21 minutes of the first half still remaining. once again, the all whites' rearguard was carved open by yet more fantastic pass-and-move football from the european champions, with riera and capdevila combining intuitively to tee up cesc fabregas for the simplest of tap-ins.
double figures for spain looked a genuine danger at this stage, but it was to new zealand's credit that they steadied as half-time approached and even went close to pulling a goal back when mulligan forced iker casillas into a fine save from a 25-yard free-kick. however, even with la roja in cruise control in the second half, there was still time for the kiwis to endure yet more misery, with villa capitalising on an andy boytens mistake to complete the scoring with an instictive first-time finish.